IMF'den övgü ve uyarı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 11, 2001 01:51
Uluslararası Para Fonu, hazırladığı son raporda Türkiye ekonomisini hem övdü, hem de uyardı.
Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından, 12 Temmuz'da tamamlanan sekizinci gözden geçirme dönemine ilişkin hazırlanan raporda, Türkiye'nin uyguladığı ekonomik programa hem övgü, hem de uyarı yer aldı. IMF uzmanları değerlendirmesinde, Türkiye'nin ekonomik programının başarıya ulaşmasında, faiz dışı bütçe fazlası hedefinin tutturulması ve uluslararası finans çevrelerinin yanısıra, toplum desteğinin büyük önem taşıdığı vurgulanırken, iç borç takasının da son derece başarılı olduğu belirtildi.
IMF raporu, yeni ekonomik programın onaylandığı 15 Mayıs ile 1.5 milyar dolarlık ikinci kredi diliminin serbest bırakıldığı 12 Temmuz tarihleri arasındaki gelişmeleri ve incelemeleri kapsadı.
Değerlendirme raporunun sonuç bölümünde, IMF uzmanları, şu tavsiye ve uyarılarda bulundu:
Başarı için ekonomik program, hatasız ve eksiksiz olarak uygulanmalı.
Enflasyonu indirmeye yönelik parasal politika, dalgalı kur esasına göre sürecek. Gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 5.5'i olarak hedeflenen faiz dışı bütçe fazlası hedefinin tutturulması, programın başarısı açısından yaşamsal önem taşıyor.
Bankacılık reformu yönünde atılan olumlu adımlara ek olarak, bu sektördeki muhtemel problemler, çok yakından izlenerek zamanında belirlenmeli, gerekli ve kararlı eylemler hemen gerçekleştirilmeli.
Yapısal reformlar konusuna daha fazla ivme kazandırılmalı.
Programın başarısında uluslararası finans çevrelerinin ve toplumun desteği kritik önem taşıyor.
15 MAYIS SONRASI
IMF uzmanlarının, sekizinci gözden geçirme dönemine ilişkin 15 Mayıs'tan sonraki ekonomik gelişmeler ana hatlarıyla şöyle değerlendirildi:
‘‘Ekonomik programın, IMF İcra Direktörlerince 15 Mayıs'ta onaylanmasına olumlu piyasa tepkisi kısa sürdü. Faiz oranları, hükümetin programa birlik içinde sahip çıktığına ilişkin kuşkulardan, Mayıs ayındaki bazı sapmalardan ve borç takasıyla ilgili belirsizlikten dolayı düşürülemedi. Enflasyonda ise iniş trendi yakalandı. Piyasalardaki kuşkulara karşın program bazı önlemlerdeki gecikmeye karşın olumlu şekilde uygulandı. Programın tam uygulanması ve piyasa güveninin sağlanması durumunda, faiz oranlarında düşme sağlanacağı üzerinde fikir birliğine varıldı. Hükümet, Mayıs'taki buğday taban fiyatları ve kamu işçi zamlarıyla meydana gelen sapmaların telafisi için gerekli adımları atacağını belirtti. Haziran'da çıkarılan ek bütçe, program doğrultusunda olumlu bir adım oldu. Hükümet, borçların döndürülebilmesi içi uluslararası finansman desteğinin yanısıra, özel sektörün katkısına yöneldi.’’
TAKAS BAŞARILI
IMF değerlendirmesine göre, Haziran ayında gerçekleştirilen borç takasının başarılı olduğu vurgulandı. Bankaların elindeki Türk Lirası esaslı hazine bonolarının daha uzun vadeli ve dolara endeksli kağıtlarla takas edilmesi sonucu hükümetin borç ödeme profili önemli ölçüde ilerledi. Aynı şekilde bankaların dış pozisyonları da olumlu etkilendi.
Bir bankaya ağustos sonuna kadar süre
Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Türkiye ile ilgili hazırladığı raporda, bankacılık konusundaki önlemlere de geniş yer verildi. Raporda, Türkiye'yi sarsan iki büyük ekonomik krize karşın, bazı büyük bankaların, ‘‘likit ve kárlı kalmayı başardığı’’ belirtildi. Raporda ayrıca 23 orta ve küçük bankanın ise önemli ölçüde zayıfladığı kaydedildi. Raporda, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) talebi doğrultusunda, birçok bankadan sermaye artırımına gitmelerinin istendiği hatırlatıldı. Bu bankalardan üçünün, bu işlemi gerçekleştirememesi ve ikisinin planlarının inandırıcı bulunamaması nedeniyle fona devredildiği, bir bankanın durumunun açıklığa kavuşması için de Ağustos ayı sonuna kadar süre tanındığı belirtildi.
IMF raporu, yeni ekonomik programın onaylandığı 15 Mayıs ile 1.5 milyar dolarlık ikinci kredi diliminin serbest bırakıldığı 12 Temmuz tarihleri arasındaki gelişmeleri ve incelemeleri kapsadı.
Değerlendirme raporunun sonuç bölümünde, IMF uzmanları, şu tavsiye ve uyarılarda bulundu:
Başarı için ekonomik program, hatasız ve eksiksiz olarak uygulanmalı.
Enflasyonu indirmeye yönelik parasal politika, dalgalı kur esasına göre sürecek. Gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 5.5'i olarak hedeflenen faiz dışı bütçe fazlası hedefinin tutturulması, programın başarısı açısından yaşamsal önem taşıyor.
Bankacılık reformu yönünde atılan olumlu adımlara ek olarak, bu sektördeki muhtemel problemler, çok yakından izlenerek zamanında belirlenmeli, gerekli ve kararlı eylemler hemen gerçekleştirilmeli.
Yapısal reformlar konusuna daha fazla ivme kazandırılmalı.
Programın başarısında uluslararası finans çevrelerinin ve toplumun desteği kritik önem taşıyor.
15 MAYIS SONRASI
IMF uzmanlarının, sekizinci gözden geçirme dönemine ilişkin 15 Mayıs'tan sonraki ekonomik gelişmeler ana hatlarıyla şöyle değerlendirildi:
‘‘Ekonomik programın, IMF İcra Direktörlerince 15 Mayıs'ta onaylanmasına olumlu piyasa tepkisi kısa sürdü. Faiz oranları, hükümetin programa birlik içinde sahip çıktığına ilişkin kuşkulardan, Mayıs ayındaki bazı sapmalardan ve borç takasıyla ilgili belirsizlikten dolayı düşürülemedi. Enflasyonda ise iniş trendi yakalandı. Piyasalardaki kuşkulara karşın program bazı önlemlerdeki gecikmeye karşın olumlu şekilde uygulandı. Programın tam uygulanması ve piyasa güveninin sağlanması durumunda, faiz oranlarında düşme sağlanacağı üzerinde fikir birliğine varıldı. Hükümet, Mayıs'taki buğday taban fiyatları ve kamu işçi zamlarıyla meydana gelen sapmaların telafisi için gerekli adımları atacağını belirtti. Haziran'da çıkarılan ek bütçe, program doğrultusunda olumlu bir adım oldu. Hükümet, borçların döndürülebilmesi içi uluslararası finansman desteğinin yanısıra, özel sektörün katkısına yöneldi.’’
TAKAS BAŞARILI
IMF değerlendirmesine göre, Haziran ayında gerçekleştirilen borç takasının başarılı olduğu vurgulandı. Bankaların elindeki Türk Lirası esaslı hazine bonolarının daha uzun vadeli ve dolara endeksli kağıtlarla takas edilmesi sonucu hükümetin borç ödeme profili önemli ölçüde ilerledi. Aynı şekilde bankaların dış pozisyonları da olumlu etkilendi.
Bir bankaya ağustos sonuna kadar süre
Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Türkiye ile ilgili hazırladığı raporda, bankacılık konusundaki önlemlere de geniş yer verildi. Raporda, Türkiye'yi sarsan iki büyük ekonomik krize karşın, bazı büyük bankaların, ‘‘likit ve kárlı kalmayı başardığı’’ belirtildi. Raporda ayrıca 23 orta ve küçük bankanın ise önemli ölçüde zayıfladığı kaydedildi. Raporda, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) talebi doğrultusunda, birçok bankadan sermaye artırımına gitmelerinin istendiği hatırlatıldı. Bu bankalardan üçünün, bu işlemi gerçekleştirememesi ve ikisinin planlarının inandırıcı bulunamaması nedeniyle fona devredildiği, bir bankanın durumunun açıklığa kavuşması için de Ağustos ayı sonuna kadar süre tanındığı belirtildi.