IMF: Türkiye ekonomisinde kilit kırılganlık sürüyor

Güncelleme Tarihi:

IMF: Türkiye ekonomisinde kilit kırılganlık sürüyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 31, 2002 01:51

IMF uzmanlarının ikinci gözden geçirme sonrasında hazırladığı rapor, dün kuruluşun resmi internet sitesinde açıklandı. Raporda, Türkiye'nin bankacılık sektöründeki uygulamalarının etkileyici olduğu, ancak ekonomideki kilit kırılganlıkların sürdüğü vurgulandı.

Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye'deki siyasi belirsizlik ortamının mali piyasaları gerdiğini ancak ekonomik aktivite ve enflasyonu etkilemediğine dikkat çekti. IMF, yeni programın Türkiye'nin dayanıklılığını güçlendirmekle birlikte, kilit kırılganlıkların devam ettiğini bildirdi. Türkiye'nin borç oranında bu yıl büyük bir düşüş beklendiğine de dikkat çeken IMF, yıl başında yüzde 81 olarak öngörülen borçların GSMH'a oranının yüzde 77'ye kadar inmesinin beklendiğini açıkladı. IMF Heyetinin, Mayıs 2002'de yaptığı ekonomik programın ikinci gözden geçirmesinden sonra, IMF uzmanları tarafından Türkiye ile ilgili olarak hazırlanan rapor açıklandı.

IMF'nin resmi internet sitesinde dün açıklanan raporda, ekonomik programın performansı değerlendirildi.

Raporda, programın katı bir biçimde uygulanmasının piyasaya olan borçların çevrilmesi ve borçların sürdürülebilirliği kaygılarını azalttığı, mali sektörünün giderek güçlenmesine ve dış kırılganlık göstergelerinde genel bir iyileşmeye katkıda bulunduğu belirtildi. Raporda, ‘‘Aynı zamanda esnek kur sistemi, yaralı bir şok emici olarak hareket ederek piyasa katılımcılarının gözünde daha da büyük bir kabulu ve kredibiliteyi sağlarken Merkez Bankası'nın konumu enflasyon düşmesinin ardından iyileşmeyi sürdürdü. Ancak, iç siyasi ortam belirsizdir, bölgesel istikrarsızlık bir tehdittir. Son iyileşmelere rağmen, mali sistem zayıf, kamu borcu yüksek olmaya devam ediyor’’ denildi.

BORÇ ORANI DÜŞÜYOR

Türkiye ile yapılan görüşmeler sırasında programın tam olarak uygulanmasının sürdürülmesi, başlıca ekonomik hedeflerin değiştirilmesi halinde programın prematüre kalacağı konularında anlaşma sağlandığı kaydedilen raporda, canlanma işaretlerinin artmasının milli gelir büyüme hedefinin gerçekleşeceğini ve enflasyonda yüzde 35'lik hedefe ulaşılmakta olduğunu gösterdiği belirtildi.

IMF raporunda, borç oranında bu yıl büyük bir düşüş beklendiği, başta faiz ve kur oranları olmak üzere, mali piyasa gelişmelerinin beklenenden olumlu olduğu kaydedilerek bunun sonucunda başlangıç programında yüzde 81 olarak öngörülen borçların GSMH'ye oranının bu yılın sonunda yüzde 77'e kadar ineceğinin tahmin edildiği vurgulandı. Raporda, ‘‘Orta vadede ve reel faiz oranlarının ılımlı bir düşüş kaydetmesi ve faiz dışı fazlanın güçlü olmayı sürdürmesi kaydıyla Türkiye'nin borç rasyosunun önemli ölçüde düşeceği tahmin ediliyor’’ denildi.

IMF raporunun son bölümünde bankacılık ve kamu sektörü reformları ‘‘etkileyici’’ olarak nitelendirilirken başarılı ekonomik politikaların; beklenenden güçlü ödemeler dengesi, büyük bir enflasyon düşüşü ve ekonomik canlanmanın başlamasıyla ödüllendirildiği belirtildi. Buna karşı kilit kırılganlıkların devam ettiği, programın bölgesel gelişmelerin riski altında olduğu kaydedilen raporda, mali çabaları desteklemek için daha geniş bir kamu sektör reformunun tam uygulanması gereğine işaret edildi.

IMF'ye göre Türkiye'nin atması gereken adımlar

Çabalar dolaysız vergi reformunda yoğunlaşmalı.

KİT istihdamı azaltılmalı.

Para politikası, enflasyon hedefine ulaşılmasında odaklanmaya devam etmeli.

Para ve döviz piyasalarının daha iyi işlemesi için ek önlemler alınmalı.

BDDK bankacılık sistemini iyileştirmek için yaptığı çalışmaları sürdürmeli.

Özelleştirme hızlandırılmalı.

Makroekonomik istikrarın devamı ve sürdürülebilir ekonomik büyümenin temellerinin atılması için başka yapısal reformlar güçlü bir biçimde uygulanmalı.


Irak operasyonu ekonomik program için test olacak

IMF raporunda büyük bir dış şokun; örneğin, bölgede büyük bir askeri harekatın, programı da test edeceği belirtildi. Raporda, ‘‘Büyük bir olasılıkla sermaye çıkışlarına, daha düşük turizm gelirlerine, daha yüksek faiz oranlarına, yeni borç döndürme kaygılarına ve daha yüksek petrol fiyatlarına yol açar. Yılın ilk yarısındaki gelişmeler, bütçe finansmanı olanaklarını güçlendirmekle birlikte görünüm piyasa güveninin azaltılmasına kırılgan olmaya devam ediyor. Bu faiz oranlarının artmasına, yeni borçlanmaların vadelerinin kısalmasına, borç döndürme zorluklarının yeniden başlamasına neden olabilir’’ denildi. Türkiye'nin IMF borçlarını zamanında ödeyecek konumda bulunduğu kaydedilen raporda, KİT'lerin performansı ve SSK harcamaları gibi konularda kaygıların sürdüğüne dikkat çekilirken, Türk yetkililerinin KİT Yasasını gözden geçirme niyetinde oldukları ifade edildi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!