Havadan sudan para kazanıyorlar

Merkezi Avusturya'da bulunan Gulet Holding'in yatırımlarını yürüten BKS şirketi turizmden sonra gıda sektörüne de girdi. BKS, Bursa'da kurduğu tesislerde Elmas Su'nun üretimine başladı. Şirketin ortakları Cem Kınay ve Oğuz Serim Viyana'da Gulet Holding'in başında bulunurken, Ali Nahit Bozatlı da BKS şirketleri şemsiyesi altında grubun yatırımlarını yönetiyor.

Grubun tesislerinin inşaatlarını gerçekleştiren, turizm yatırımlarını düzenleyen BKS, şimdi de ilk olarak gıda sektörüne adım attı. Turizmden sonra başka bir alana yatırım yapmak istediklerini açıklayan Ali Nahit Bozatlı, turizmle sinerji yaratacak bir konu olarak gıdayı seçtiklerini söyledi. BKS Su ve Meşrubat Sanayiyi kurarak Elmas Su'nu üretmeye başladıklarını açıklayan Bozatlı, Magic Life Oteller zinciriyle zaten havaya yatırım yaptıklarını belirterek, ‘‘Havadan para kazanıyoruz, şimdi de sudan kazanalım istedik’’ dedi.

BKS, su satışından ilk yıl için 8-10 milyon dolarlık bir ciro hedefliyor.

SU KÁRLI

Türkiye'de su sektörünün büyük pazar payına sahip olduğunu belirten Bozatlı, sudan önce de Vimto adında bir meşrubatı piyasaya çıkardıklarını söyledi. İngiltere'de 100 yıllık bir mazisi olan ahu dudu özlü bir meyve konsantresi Vimto'nun Türkiye distribütörü olduklarını belirten Bozatlı, Fruko-Tamek'le ortaklıklarının da Vimto ile başladığını vurguladı.

BKS olarak su işine girdiklerinde önce böyle bir alan bulmakta zorlandıklarına işaret ederek, araştırmalar sonucu Elmas Su'na ulaştıklarını söyledi. Araziyi satın aldıklarına değinen Bozatlı, suyun kendi tapulu arazilerinden çıktığını vurguladı. ‘‘Boru hattında suyun geçtiği nokta için her zaman bir risk var’’ diyen Bozatlı, hiçbir boru hattı döşemediklerini ve suyun kaynaktan çıkar çıkmaz şişelendiğini belirtti. Şu anda kurulan fabrikada yılda 5 milyon koli su üretilecek. Yani yılda ortalama 90 milyon litre su paketlenecek. Fabrikanın tam kapasite çalıştığında ise elde edeceği su 20 milyon koli. Bu miktar şu anda Türkiye'de paketlenmiş satılan suyun yüzde 50'sinden fazlasını oluşturan bir kapasite demek.

Türkiye pazarında şu anda 33 milyon koli su tüketiliyor. Eylül 97 rakamlarına göre Hayat yüzde 33.1, Pınar yüzde 26.8, Sultan yüzde 11.7'lik bir pazar payına sahip. Elmas Su ise yüzde 15'lik bir pazar payına ulaşmayı hedefliyor.

Türkiye'de pet şişede 70 milyon dolarlık bir pazar olduğunu açıklayan Bozatlı, kişi başına paketlenmiş su tüketiminin ülkemizde 1985 yılında 9 litre olduğunu bunun, 1993 yılında 15 litreye yükseldiğini açıkladı. 1993 yılında kişi başına su tüketimi Fransada 110, İtalya'da 129, Almanya'da 85 litreydi. Türkiye'de de kişi başına su tüketimi her yıl yüzde 10 artıyor.

‘‘Kapasite fazlamız şu anda dereye akıyor’’ diyen Bozatlı, suyun bir kısmını da çok yakında Damacana olarak 20 litrelik halinde piyasaya sunacakalarını söyledi. Türk Cumhuriyetleri, Rusya, Kıbrıs ve Ortadoğu'dan istek olduğunu ve ihracatta da Fruko-Tamek'in tecrübesinden yararlanacaklarını vurguladı.

TURİZME 200 MİLYON DOLAR

Turizmde Türkiye, Yunanistan, Tunus ve Avusturya'da bulunan 12 tesiste hizmet verdiklerini belirten Bozatlı, 2001 yılına kadar 8 bin olan yatak sayısını 20 bine, 12 olan tesis sayısını da 30'lara çıkartmayı planladıklarını vurguladı. Yurtdışında da turizme yatırımlara devam ettiklerini belirten Bozatlı, dört yılda yapılacak yatırım miktarının 200 milyon dolar olduğunu belirtti.

Kostarika'da camı tanımayan kuşlar için yatırım yapacaklar

Bozatlı yurtdışı yatırımlarını anlatırken Kostarika'da gerçekleştirilecek projeye büyük önem verdiklerini belirtti ve Cem Kınay'ın Cumhurbaşkanı'nın temsilcisi olarak önümüzdeki aylarda bölgede temaslarda bulunacağını söyledi. Bozatlı şöyle devam etti: ‘‘Yurtdışında Dominique Republic adasında bir arsa satın aldık. İddialara göre Kristof Colomb'un Amerikayı keşfederken geldiği sahillermiş. Orta Amerika'da Kostoriko'da 300 dönümlük bir arsa daha satın aldık. Ekolojik olarak dengenin korunmasının şart koşulduğu bir yer. Burada o kadar hassaslar ki, her bir dönüme ancak bir villa yapabiliyoruz. Bütün tabiatı korumak zorundayız. Hatta villaların camlarını bir şekilde kapatmamız gerekiyor. Orada yaşayan kuşlar cama alışkın olmadıkları için çarpıp ölmesinler diye bu bize şart koşuluyor. ’’