Fiyatı uçan fasulyeye gümrük ayarı geliyor

Güncelleme Tarihi:

Fiyatı uçan fasulyeye gümrük ayarı geliyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2014 01:58

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker "Kuru fasulyeyle ilgili özellikle Hindistan ve Çin'de üretim düşüşü olması nedeniyle dünya fiyatlarında artma oldu. Ekonomi Bakanlığı ile istişare edip gümrük oranlarında belki bir düzenlemeye gidebiliriz" dedi.

Haberin Devamı

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, 2014 yılı için yaklaşık 10 milyar liralık tarımsal destek verileceğini, bunun da 3 milyar liradan fazla bir kısmının hayvancılık desteklemesi kapsamında ödeneceğini belirtti.

Eker, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu'nda düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kuru fasulye fiyatlarında artışın sürüp sürmeyeceği sorusuna Eker, "Bazı ürünlerin dünya piyasalarındaki durumu önemli. Kuru fasulyeyle ilgili özellikle Hindistan ve Çin'de üretim düşüşü olması nedeniyle dünya fiyatlarında artma oldu. 2013 yılı üretimi 200 bin ton. 2013 yılında, önceki yıllara göre çok az bir düşüş var yüzde 2 gibi. Bu da bu kadarlık fiyat artışını beraberinde getirmiyor, onunla ilgili arkadaşlar çalışıyor. Ekonomi Bakanlığı ile istişare edip gümrük oranlarında belki bir düzenlemeye gidebiliriz" cevabını verdi.

Haberin Devamı


İlkbahar yağışlarının hububat üretimine etkisinin olacağını belirten Eker, "Parametre değişmezse biz, üründe azalma beklemiyoruz. Ama ilkbahar yağışı olmazsa açık alanda yapılan bir üretim de olabilir. Benim endişem o. Elimizde 4-4,5 milyon ton şu anda buğday var. Dolayısıyla ihtiyacın çok çok üzerinde. 4,5 milyon ton da sadece TMO'nun stoğundaki hububat" dedi.

"AOÇ'nin ürün çeşidini 44'ten 164'e çıkardık"

Bir gazetecinin Atatürk Orman Çiftliği'nin (AOÇ) pazar payına ilişkin sorusuna ise Eker, "AOÇ butik üretim yapıyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önce şahsen başlattığı, 1937 yılında da Hazineye devrettiği ve örnek bir takım ürünlerin üretildiği bir çiftlik. Biz bunu 10 yılda ürün çeşidini 44'ten 164'e çıkardık. AOÇ'yi biz devraldığımız noktadan çok daha iyi bir noktaya taşıdık. Tabi fabrika kapasitesi sınırlı. Biz ürünü çeşitlendirdik. Ama bunları biz Türkiye'nin her tarafına yetiştiremiyoruz."

AOÇ'nin arazisiyle ilgili bilgilerin eksik olduğunu belirten Eker, şöyle devam etti:

"1925'ten 2005'e kadar AOÇ'nin toplam ağaçlandırılan arazisi 4 bin 500 dönüm. Biz bunun üstüne 18 bin 500 dönüm daha ağaçlandırdık. Şu anda AOÇ'nin 23 bin dönüm arazisi tamamen orman. Arazisinin bir kısmı zaman zaman kamu kuruluşlarına kanunla verilmiş. En son 1983 yılında Milli Güvenlik Konseyi Gazi Üniversitesi'ne vermiş. AOÇ kavşağındaki Gazi Üniversitesi'nin arazisi AOÇ'nin arazisidir. Onu vermişler kanunla. Ondan sonra arazi verilmedi. Bütün arazileri biz ağaçlandırdık. 3 bin dönüm de yaklaşık park ve rekreasyon alanı. Zaten toplam alanı biz devraldığımızda 33 bin dönümdü. Geri kalanı da bina ve fabrika alanları, hayvanat bahçesi gibi şeyler."

"2014'te 10 milyar liralık tarımsal destek verilecek"
Eker, bir gazetecinin sorusu üzerine 2014 yılı için yaklaşık 10 milyar liralık tarımsal destek verileceğini, bunun da 3 milyardan fazla bir kısmının hayvancılık desteklemesi kapsamında ödeneceğini açıkladı.

Bir gazetecinin, GDO'lu ürünlerin sadece hayvan yemi olarak kullanılmasına yönelik Biyogüvenlik Kurulu'nun aldığı kararın Danıştay tarafından yürütmesinin durdurulmasına ilişkin görüşünü sorması üzerine Eker, "10. Daire yürütmenin durdurulması istemini oybirliğiyle reddetti. İdari Dava Daireleri Kurulu, Biyogüvenlik Kurulu'nun 18 ve 16 nolu kararlarının yürütmesini ve dava konusu GDO ve ürünlerine dair uygulama talimatının yürütmesini oybirliğiyle durdurdu. Dava esastan görüşülecek. Daire de kendi kararında ısrar ediyor. Özellikle 2 mısır çeşidi var. Bizde insan gıdası olarak tüketilmesi zaten yasak. Gıda maksatlı ithal edilmesi de üretilmesi de kullanılması da kesinlikle yasak. Buradaki tabi adli bir karar ona zaten uyulacak" diye konuştu.

Biyogüvenlik Kurulu ve bunun altında 100'e yakın bilim insanından oluşan ve her biri farklı konuda çalışan komite üyelerinin bulunduğunu anlatan Eker, şunları kaydetti:

Haberin Devamı

"Onlar başvuru yaptıklarında komite bunu risk esasına göre değerlendiriyor. Bizim aldığımız bilgiye göre burada sosyoekonomik riski dikkate almışlar. Biz işi tedbiri biraz daha sıkı olsun diye çevre, hayvan ve insan sağlığına ilaveten 4. bir risk daha koyduk kanuna. Bu da sosyoekonomik risk. Sosyoekonomik riskle bir ürünün ithal edilmesiyle o ülkedeki üreticilerin zarar görme ihtimali var mıdır yok mudur? Danıştayın kararı bu sosyoekonomik riskle ilişkili."

Bir gazetecinin kaçak kanola tohumlarından dolayı Trakya'daki üreticilerin zarara uğradığını ve Bakanlığın bu konuda inceleme başlattığını hatırlatması üzerine Eker, "Biz orada bir ihbar aldık ve derhal müfettişleri gönderdik. Müfettişlerin bize sonucu henüz gelmedi. Kayıt dışı bir tohum var ve o tohumları bir firmanın ambalaj malzemesi içinde dağıtmışlar. Şikayetler, işin müsebbipleri çok ayrıntılı bir şekilde emniyetle, istihbaratla araştırılıyor. Vakti geldiğinde onu zaten açıklayacağız."

BAKMADAN GEÇME!