Erez: Nakavt olacağız

Güncelleme Tarihi:

Erez: Nakavt olacağız
Oluşturulma Tarihi: Kasım 25, 1998 00:00

Haberin Devamı

Türkiye'nin yılın ilk yarısında izlediği istikrar politikaları sayesinde global krizi, birkaç yumrukla atlattığını söyleyen Sanayi Bakanı Yalım Erez, ‘‘Eğer önlem alınmazsa, maçın ikinci raundunda nakavt oluruz’’ uyarısında bulundu.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez, yeni kurulacak hükümetin sadece seçim hükümeti değil, ekonomide radikal kararlar alan bir hükümet olması gerektiğini söyledi. TOBB Sanayi Konseyi Toplantısı'nda konuşan bakan Erez, Türk ekonomisinin yılın ilk 6 ayında izlediği istikrar programı sayesinde global krizin ilk raundunu sadece birkaç yumrukla atlattığını belirterek, ‘‘Eğer önlem alınmazsa Türkiye ekonomisi maçın ikinci raundun da nakavt olur’’ dedi.

Türkiye'de hükümet buhranı yaşanırken önümüzdeki aylarda gündeme girecek iç ve dış borç geri ödemelerinin en büyük tehlike olduğunu anlatan Yalım Erez, bir önlem alınmadığı takdirde yüzde 150 faizleri beğenmeyen Türk sanayicisinin bugünleri arar hale düşeceğini söyledi. Erez şöyle devam etti:

‘‘Tablo berrak değil. Aralık ayı itibariyle toplam 11 katrilyon lira iç borç, 5 milyar dolar ise dış borç ödemek zorundayız. Türkiye bunu bulamazsa iç borçlanmaya gidecek. Faizlerin çıkacağı nokta bugünlere rahmet okutacaktır. Bugün yüzde 150'yi beğenmiyorsunuz. O zaman bugünleri arar hale geleceksiniz. Yüzde 200'leri bulan faiz oranları ile karşılaşacaksınız. Türkiye ne yapıp yapıp sosyal güvenlik yasasını, bankacılık düzenlemelerini gerçekleştirmek zorunda ki; IMF yeşil ışık yaksın, dış borç bulunabilsin. Ben bu dünyadaki krizin ancak 1999 yılının son çeyreğinde normale döneceğine inanıyorum.’’

BİR VİRÜS VAR

TOBB Sanayi Odaları Konsey Başkanı Ömer Dinçkök de, yaşanan global krizi sanayinin bütün sektörlerini saran bir virüse benzetti. Dinçkök, ‘‘Ortada bir virüs var. Eylül ayında ihracat düştü, kredi arayışları arttı. Yatırım durukladı, üretim ise kısıldı, işçi çıkışı yoğunlaştı. İçinden geçtiğimiz kriz ortamında ayrıcalık istemiyoruz. Eşitsizliklerin giderilmesini istiyoruz. Derdimizi anlatmak istiyoruz. Bize kulak verin diyoruz’’ diye konuştu.

Dinçkök, Sanayi sektörünün global krizin başlangıcından bu yana ihmal edildiğini savunarak, sanayinin sorunlarına sahip çıkmanın aynı zamanda bir 'devlet adamı' niteliği olduğunu söyledi. Dinçkök sözlerine şöyle devam etti: ‘‘Bu sorunlara eğilmeden günlük çözümlerle ülke yönetimine talip olanlar, kaynak ve zaman tüketirler. Seçimlerden sonra mazbataların alınışı Millet Meclisi'nin toplanması ve yeni hükümet bizi 1999'un ikinci yarısına getirecek. Ve büyük olasılıkla yine koalisyon gündeme gelecek.’’

TOBB Başkanı Fuat Miras ise, kurulacak yeni hükümetin durgunluğu önlemek için derhal önlem alması gerektiğini söyledi. Kambiyo kuru politikasının ihracatı artıracak şekilde uygulanmasını isteyen Miras, Eximbank kaynaklarının artırılarak deri, otomotiv ve tekstil gibi sektörlere selektif kredi uygulanmasını önerdi. Miras, AB ile ekonomik ilişkilerin de ihracat için yeni bir şans olduğunu belirterek, ‘‘Halkımızın yerli üretime teşvik edilerek, iç talebin artması sağlanmalı. Dünyada yaşanan krizden çıkarmamız gereken ders, kısa vadeli borçlanma ile uzun vadeli yatırımların yapılmaması gereğidir’’ diye konuştu.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!