Ecevit'ten IMF'ye ilk rest

Güncelleme Tarihi:

Ecevitten IMFye ilk rest
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2000 00:00

Haberin Devamı

Başbakan Bülent Ecevit, Uluslarası Para Fonu (IMF) gibi desteği istenilen kuruluşların kaygılarını belirtmeleri ve tavsiyelerde bulunmalarının doğal olduğunu belirterek,''Ama Türkiye'nin ekonomi, finans ve sosyal politikalarını bu yabancı kuruluşlar değil, kendi ilgili toplum kesimlerimizle birlikte devletimiz belirler'' dedi. Ecevit, hiç bir yabancı kuruluşun kendisini devlet ya da toplum kesimlerinin yerine koymaya hakları olmadığını söyledi.

Ecevit, Türk ekonomisindeki son gelişmeler hakkında Başbakanlık'ta basın mensuplarına bir açıklama yaptı. Açıklamasında, geçen yılki depremlerin ağır can kayıplarının yanısıra Türk ekonomisine de çok ağır bir yük getirdiğine işaret ederek, buna, kimi yörelerdeki seller ve kuraklığın getirdiği ağır yüklerin de eklendiğini bildirdi. Öte yandan, dünya petrol fiyatlarındaki olağanüstü artışların da Türk ekonomisine ağır bir darbe indirdiğini anlatan Ecevit, şunları söyledi:

BÜYÜME REKOR DÜZEYDE

''Bu darbenin halkımızı ezmemesi için hükümetimiz petrol fiyatlarını sabit tutabilmek uğruna büyük bir bedel ödedi. Daha da ödemeye devam ediyor. Üst üste gelen bütün bu olumsuzluklara karşın hükümetimiz istikrar önlemlerini kararlılıkla sürdürüyor. Yine bu olumsuzluklara karşı enflasyon ve faiz oranları hızla düşmeye devam ediyor. Daha da önemlisi bu olumsuzluklara ve istikrar önlemlerindeki kararlılığımıza karşın son aylarda Türk ekonomisi tüm dış finans çevrelerini şaşırtan bir dinamizm kazanmıştır. Ekonomimizdeki büyüme hızının bu yıl en az yüzde 6'yı bulması, hatta yılın sonuna doğru bu hızın yüzde 10 gibi bir rekor düzeye ulaşması bekleniyor. İmalat sanayiinde, bu arada otomotiv sanayi²inde, aynı zamanda hizmetler ve turizm sektörlerinde olağanüstü gelişmeler yaşanıyor. Tüm bu gelişmeler dış finans çevrelerini, bu arada da Uluslararası Para Fonu'nu kaygılandırmaya başlamış görünüyor. Bu çevreler, böylesine hızlı bir büyüme ve kalkınmanın istikrar sürecini olumsuz yönde etkileyeceğini öne sürüyor. Oysa çok ağır olumsuz koşullara rağmen bu olumlu sonuçların ortaya çıkması Türk toplumunun olağanüstü iç dinamizminden kaynaklanmaktadır.''

Toplumun bu özelliğini bildikleri için de statik değil, dinamik bir istikrar süreci uygulamaya çalıştıklarını anlatan Başbakan Ecevit,konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Uluslararası Para Fonu gibi desteğini istediğimiz kuruluşların kaygılarını belirtmeleri veya tavsiyelerde bulunmaları doğaldır. Ama, Türkiye'nin ekonomi, finans ve sosyal politikalarını bu yabancı kuruluşlar değil, kendi ilgili toplum kesimlerimizle birlikte devletimiz belirler. Hiç bir yabancı kuruluşun kendini devletimizin veya toplum kesimlerimizin yerine koymaya hakkı yoktur. O arada ücret ve gelir politikalarımızı da yabancı kuruluşlar dikte etmeye kalkışmamalıdır. Biz bu politikiları çalışanların, girişimcilerin toplumsal uzlaşmalarıyla çözme yolundayız. Desteklerini beklediğimiz yabancı kuruluşlar bize politika ve çözüm dayatmak yerine üzerinde mutabık kaldığımız makro ekonomi dengelerini gözetmekle yetinmelidir.''

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!