Bürokratlardan IMF baskısı

Ekonomi bürokratlarının büyük çoğunluğu, IMF'le stand-by anlaşması istemeye başladı. Bürokratlar, enflasyonla mücadele öngören 3 yıllık bir orta vadeli programın uygulanabilmesi için, özellikle ilk yılda, dış desteğin şart hale geldiğini, bunun için de IMF'le anlaşmanın gerekli olduğunu söylüyorlar.

Hükümetin 1998 yılı bütçesini ‘‘istikrar bütçesi’’ olarak açıklamaya karar vermesinin ardından umutlanan ekonomi bürokratları arasında, IMF'le anlaşmanın gerekliliği konusunda görüş ayrılığı bulunurken,son dönemde bürokratların hemen hepsi, ‘‘IMF'le stand-by anlaşması imzalanmasının gerekli olduğunu’’ söylemeye başladılar. IMF'in desteği olmadan da Türkiye'nin bu programı uygulayabileceği görüşünü belirten bazı bürokratların da son günlerde bu görüşlerini değiştirdikleri gözleniyor. Hükümetin bir yandan ‘‘istikrar bütçesi ve 3 yıllık bir programla enflasyonun yüzde 3'e düşürülmesi’’ hedefini ortaya koyduğunu hatırlatan bürokratlar, buna karşılık son dönemde ‘‘yatırım atağı’’ndan sözedilmesinden ve Hükümetin ‘‘popülizme geri dönüş sinyalleri’’ vermesinden tedirgin olmaya başladılar.

Hükümetin üçlü bir koalisyon yapısına sahip olmasının dirayetli bir ekonomi politikası izlenmesinin önünde engel olduğunu belirten bir bürokrat, ‘‘Buna karşılık Hükümetin enflasyonla mücadele programı açıklaması bizi umutlandırmıştı, ama son dönemde yeniden popülizme kayışın görülmesi, hem bizi hem piyasaları tedirgin etmeye başladı’’ dedi. Bu nedenle Hükümetin kendini bağlayacak bir anlaşmaya girmesinin önemli hale geldiğini belirten bürokratlar, ‘‘IMF'le anlaşma olmadığı takdirde hükümetin her an enflasyonla mücadeleden geri döneceği konusunda şüpheler artmaya başladı’’ dediler.

Dış borç için anlaşma şart

Hükümetin ekonomi politikalarında tavır değişikliğinden korkan bürokratların hemen hepsi Uluslararası Para Fonu (IMF) ile stand-by anlaşması istemeye başlarken, bu talebin artmasında ‘‘Dış borç gerekliliği’’ de önemli rol oynuyor.

IMF'le yapılan görüşmelerin ardından Dünya Bankası ile gerçekleştirilen temaslarda, ‘‘Önemli bir maddi destek için stand-by anlaşmasının gerekliliği’’nin belirtildiğini belirten bir üst düzey bürokrat, ‘‘Daha sonra da büyük bankalar Ankara'ya gelmeye başladı. Hemen hepsi, Türkiye'nin ancak stand-by anlaşması imzalaması halinde önemli miktarlarda dışborç vereceklerini söylüyor’’ dedi.

1998 yılı bütçesinin istikrara dönük hazırlandığını ancak 1998 sonunda yüzde 50, 2000 yılı sonunda da yüzde 3'lük enflasyon hedeflerine ulaşılması için ek tedbirlere ve gelecek yıl içinde önemli miktarda dış kaynağa ihtiyaç bulunduğunu kaydeden bürokratlar, ‘‘Bunun da ancak stand-by anlaşması yapılması halinde mümkün olacağını gördüklerini’’ söylediler. Gelecek yıl özellikle ilk yarı için önemli miktarda dış borç bulunması halinde program hedeflerine ulaşmanın kolaylaşacağını kaydeden bir yetkili, ‘‘IMF'le yıl sonuna kadar bir anlaşma imzalanması halinde, ilk yarı için gereken dış borcun sağlanacağını’’ söyledi.