Borsa enflasyonu satabilir

Pyasalarda geçen hafta da aşırı iyimserlik hakimdi. Bu iyimserlik, tırmanan borsa, düşen faizler ve patlayan döviz rezervinin yanısıra Türkiye'nin uluslararası arenada yeniden siyasi istikrarı yakalayan bir ülke olarak kabul görmeye başlamasına bağlanıyor.

IMF ve Dünya Bankası'nın Hong Kong zirvesinden gelen olumlu mesajların ardından IMF heyetinin bu hafta Türkiye'ye yapacağı resmi ziyaret de iyimser beklentileri güçlendiriyor. IMF heyetinin İstanbul ve Ankara'daki temaslarından sonra nasıl bir rapor çıkacağını bugünden kestirmek zor. Fakat stand-by veya benzeri bir anlaşma olasılığı uzak değil.

IMF ile sağlanacak bir anlaşma Türkiye için yeni kaynak ve istikrar arayışı demektir. Fakat bu anlaşma ile uluslararası piyasalara verilecek mesaj daha büyük önem taşıyor. IMF'in uluslararası piyasalara vereceği ‘‘Türkiye'ye güven’’ mesajı yeni kapıları da açacaktır.

İyimserlik beklentilerinden biri de, uluslararası derecelendirme şirketlerinin Türkiye'nin kredi notunu yükseltebileceğine ilişkin. S&P'nin Türkiye'nin mevcut kredi notunu değiştirmese bile en azından ‘‘pozitif outlook’’a çevirebileceği konuşuluyor. Bu bile yabancıların Türkiye'ye bakışını değiştirmeye yetecektir. Rating kuruluşlarının notları, IMF heyetinin Türkiye'de yapacağı temaslardan sonra netlik kazanabilir.

Piyasalardaki bu iyimser tabloya geçen haftaki birkaç olumlu gelişmeyi daha eklemekte fayda var. Faizler 3-6 puan birden düştü. Hafta içinde bono oranları yüzde 110'lardan yüzde 104'e, gecelik faiz ve repo oranları da yüzde 70-73'e kadar geriledi.

Döviz cephesindeki gelişmeler de sevindiriciydi. Merkez Bankası, 20 milyar dolarlık döviz rezervi açıklaması ile kasaların dövizle dolduğunu duyuruyordu.

Özelleştirmeye dönük beklentiler ise dorukta. İlgili bakan ve bürokratlar, yıl sonuna kadar 4 milyar dolarlık özelleştirme hedefini her fırsatta tekrarlıyorlar. Yıl sonuna üç aydan daha kısa bir süre kaldı. Bu kadar az zamanda 4 milyarlık hedefi yakalamak zor görünüyor.

Fakat bugünden girişilecek özelleştirme çalışmaları gelecek yılın 10 milyar dolarlık hedefinin kısmen de olsa yakalanmasında etkili olabilir.

Bu iyimser tablo, borsaya geçen hafta da rekorlar kırdırdı. Endeks 3 bin puan sınırına biraz daha yaklaşırken, hisseler geçen hafta ortalama yüzde 6.2 oranında prim yaptı. Dolar ve markın lira karşısındaki getirileri yüzde 1.7 civarındaydı.

BU HAFTA

Piyasalarda hafta boyunca süren iyimser tablo, haftanın son gününde gelen enflasyon rakamlarıyla biraz gölgelendi. DİE'ye göre, yıllık enflasyon yüzde 90'a vururken, eylülde tüketici fiyatları da yüzde 7.3'e çıktı. Oysa piyasalarda hafta boyunca eylül enflasyonun yüzde 5.5 ile 6 arasında çıkacağı tahmin ediliyordu.

Beklenilenden yüksek çıkan enflasyon nedeniyle borsada bu hafta geciken kar realizasyonu yaşanabilir. Ayrıca eylülde yüzde 35 civarında kazandıran borsada, dokuz aylık bilanço beklentilerinin de sonuna geliniyor. Bu nedenle borsada kısa soluklu bir düşüş yaşanabilir. Fakat önümüzdeki aylara dönük iyimser beklentiler nedeniyle borsada genel trend yukarıya doğru.

Hazine, yarına 231 gün vadeli bono ihalesi düzenliyor. Yüksek enflasyon, ihalede de etkisini gösterip, oranların biraz yükselmesine yolaçabilir.