BİRİNCİ BÖLÜM

Güncelleme Tarihi:

BİRİNCİ BÖLÜM
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 1997 00:00

Haberin Devamı

213 SAYILI VERGİ USUL KANUNU İLE İLGİLİ DEĞİŞİKLİKLER

MADDE 1 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5'inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki 5 numaralı bent eklenmiş, 3239 sayılı Kanunun birinci maddesiyle eklenen beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bu fıkrayı takip eden fıkralar kaldırılmıştır.

``5. Yeminli Mali Müşavirler, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler; Serbest Muhasebeciler''

``Kamuoyunu aydınlatmak, vergi bilincini oluşturmak ve mükellefler üzerinde kamuoyu denetimini gerçekleştirmek amacıyla mükelleflerin vergi mükellefiyeti beyanları ile mükellef hakkında vergi dairesi tarafından yapılan her türlü tarh, tahakkuk, tebliğ, tahsilat işlemleri ve vergi borçları ile kesinleşen cezaları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca kamu görevlilerine kanunda yazılı görevleriyle ilgili olarak istedikleri bilgi ve belgeler verilebilir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da mahremiyet kapsamına girerler.''

MADDE 2- 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 112'inci maddesine aşağıdaki 4 numaralı bent eklenmiştir.

``4. Fazla veya yersiz olarak tahsil edilen veya kanun gereği iadesi gereken vergilerin ilgili mevzuatı gereğince mükellefin kendisinden istenilen bilgi ve belgeleri tamamladığı tarihi takip eden üc ay içinde iade edilmememsi halinde bu tutarlara iki ayı geçen sürü için aynı dönemde vadesinde ödenmeyen amme alacakları için uygulanan gecikme zammı oranının üçte ikisi oranında hesaplanan faiz, red ve iadesi gereken miktarla birlikte mükellefe ödenir. Red ve iade işlemleri 120'nci madde hükümleri çerçevesinde yapılır.''

MADDE 3- 4.1.1961 tarihli ve 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 160'ıncı maddesinin sonuna kadar aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

``İşi bırakma bildiriminde bulunmayan bir mükkellefin işi bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda bilinen adreslerinde bulunamaması ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilememesi halinde işi bırakmış addolunur ve mükellefiyet kaydı vergi dairesince terkin edilebilir. Ancak, mükellefiyet kaydının terkin edilmesi, mükellefin işi bırakmasından önceki döneme ilişkin yükümlülüklerin tespiti halinde bu dönemlere ilişkin vergilendirmeye de engel teşkil etmez. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.''

MADDE 4- 4.1.1961 tarihli ve 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 256'ıncı maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

``Defter ve Belgelerle Diğer Kayıt Ortamlarının İbraz Mecburiyeti''

Madde 256- Geçen maddelerde yazılı gerçek ve tüzel kişiler ile mükerrer 257'inci madde ile getirilecek zorunluluklara tabi olanlar muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü defter, belge ve karnelerle vermek zorunda bulundukları bilgilere ilişkin olarak mikro fiş, mikro film, manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlarda kayıtlarını ve bu kayıtlara erişim veya okunabilir hale getirmek için gerekli tüm bilgi ve şifreli muhafaza süresi içerisinde yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz ve inceleme için arz etmeye mecburdurlar. Bu zorunluluk, tasdike konu hesap ve işlemlerin doğrulanması için gerekli kayıt ve belgelerle sınırlı olmak üzere, bu hesap ve işlemlere doğrudan ya da silsile yoluyla taraf olanlara defter ve belgelerinin tetkiki için yeminli mali müşavirler tarafından yapılan talepler için de geçerlidir.''

MADDE 5- 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257'inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde, üçüncü fıkrasında yer alan ``... götürü usulde...'' ibaresi ``... basit usulde...'' şeklinde değiştirilmiştir.

``Maliye Bakanlığı;

1. Mükellef ve meslek grupları itibariyle muhasebe usul ve esaslarını belirlemeye, bu Kanuna göre tutulacak defter ve düzenlenecek belgelerin tutulması ve düzenlenmesi zorunluluğunu kaldırmaya, vergi kayıp ve kaçağını önelemek amacıyla tutulmakta olan defter ve belgelerle bu Kanuna göre düzenlenmesi zorunla olan belgelerin mahiyet, şekil ve bulunması gereken zorunlu bilgileri belirlemeye, bunlarda değişiklik yapmaya, bedeli karşılığında basıp dağıtmaya veya üçüncü kişilere bastırıp dağıtmaya, bunların kayıtlarını tutmaya,

2. Mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka veya benzeri finans kurumlarınca düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirmeye ve bu zorunluluğun kapsamı ile uygulamaya ilişkin esasları belirlemeye,

3. Tutulması ve düzenlenmesi zorunlu defter, kayıt ve belgelerin mikro film, mikro fiş veya elektronik bilgi ve kayıt araçlarıyla yapılması veya bu kayıt ortamlarında saklanması hususunda izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, bu şekilde tutulacak defter ve kayıtların kopyalarının Bakanlık veya belirleyeceği gerçek ve tüzel kişiler tarafından muhafaza edilmesi zorunluluğu getirmeye, bu konunun uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye,

4. Bu Kanunun 149'uncu maddesine göre devamlı bilgi vermek zorunda olanlara istenilen bilgileri yazı yerine mikro fiş, mikro film, manyetik kayıt ortam ve araçları ile benzeri vasıtalarla verme zorunluluğu getirmeye,

5. Vergi kanunlarının uygulanmasıyla ilgili olrak levha kullandırma ve asma zorunluluğunu getirmeye ve kaldırmaya,

yetkilidir.''

MADDE 6- 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 279'uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

``Menkul Kıymetler

Madde 279- Hisse senetleri ile yatırım fonu katılma belgeleri maliyet bedeliyle, bunlar dışında kalan her türlü menkul kıymet rayiç bedelle değerlenir. Menkul kıymetlerin borsa rayici rayiç bedel yerine geçer. Borsa rayici yoksa veya borsa rayicinin muvazaalı bir şekilde oluştuğu anlaşılırsa rayiç bedel, menkul kıymetin maliyet bedeline vadesinde elde edilecek gelirin (kur farkları dahil) iktisap tarihinden değerleme gününe kadar geçen süreye isabet eden kısmının eklenmesi suretiyle hesaplanır. Ancak, rayiç bedeli bilinmeyen ve getirisi ihrac edenin kar ve zararına bağlı olarak doğan ve değerleme günü itibariyle hesaplanması mümkün olmayan menkul kıymetler, maliyet bedeli ile değerlenir. Hisse senetleri dışında bu madde gereğince maliyet bedeli ile değerlenen menkul kıymetlere doğrudan ya da dolaylı olarak ilgili finansman giderlerinin maliyet bedeline eklenmesi zorunludur.''

MADDE 7- 4.1.11961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 280'inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki dördüncü fıkra eklenmiştir.

``Bu madde hükmü yabancı para ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da caridir. Bunlardan vadesi gelmemiş senede bağlı alacak ve borçların, bu Kanununun 281 ve 285'inci maddeleri uyarınca değerleme günü kıymetine irca edilmesinde, Maliye Bakanlığınca tespit edilen iskonto oranları uygulanır. Bu takdirde, bu borç ve alacakların değeri, yukarıdaki fıkraya göre tespit edilen kurların, iskonto edilmiş senet tutarına tatibik suretiyle hesaplanır.

4.12.1984 tarihli ve 3096 sayılı ve 8.6.1994 tarihli ve 3996 sayılı Kanunlarda tanımlanan yabancı şirketlerin yabancı para cinsinden getirdikleri sermayelerinin sarf edildikleri tarihe kadar meydana gelen müspet kur farkları pasifte özel bir karşılık hesabında gösterilerek dönem kazancına dahil edilmez. Bu karşılıklar sermayeye eklendikleri takdirde işletmeden çekiş veya kar dağıtımı sayılmaz. Değerlemeden doğacak menfi kur farkları ise aktifte özel bir karşılık hesabında tutulur ve gelecek yıllardaki müspet kur farkları ile kapatılır. Müspet kur farkı ile kapatılamayan tutarlar işi bırakma halinde zarar addolunur.''

MADDE 8- 4.1.1961 tarihil ve 213 sayııl Vergi Usul Kanununun mükerrer 298'inci maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesindeki parantez içi hükümden ``imtiyazlı şirketler hariç'' ibaresi çıkarılmış, bu fıkraya ikinci cümleden sonra gelmek üzere aşağıdaki hüküm eklenmiş, 1 numaralı bende aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, 4 numaralı bendinin ikinci cümlesinde yer alan ``...bina..'' ibaresi metinden çıkarılmış ve 7 numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

``Ancak bu madde uyarınca amortismana tabi iktisadi kıymetlerinin bir kısmını veya tamamını yeniden değerleyen imtiyazlı işletmeler, yeniden değerleme yaptıkları hesap döneminden itibaren bu kanunun 325'inci maddesine göre itfa ettikleri sermaye paylarını vergi kununları uygulanmasında gider kaydedemezler.''

``1. İktisadi kıymetlerin maliyet bedellerine eklenmiş bulunan kur farkları ile kredi faizleri, alameti farika hakları, peştamallıklar, ilk tesis ve taazzuv giderleri, organizasyon, etüt ve arama giderleri ile mahiyetleri ve amortisman süre ve tarzları itibariyle bunlara benzeyen sair aktif kıymetler yeniden değerleme kapsamına girmezler.''

``7. 4.12.1984 tarihli ve 3096 sayılı 8.6.1994 tarihli ve 3996 sayılı kanunlarda tanımlanan sermaye şirketi veya yabancı şirketlerde amortisman yoluyla itfa edilmiş kısma isabet edet miktarlar hariç olmak üzere oluşan değer artış fonu sermayeye eklenmesi hariç herhangi bir usretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği tadirde, bu işlemin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde vergiye tabi tutulur. Gelir vergisi mükelleflerince ayrılan değer artış fonu, başka bir hesaba aktarılamaz; aktarılması veya sermayeye ilave edilmesi halinde işletmeden çekilen değer olarak kabul edilir.

MADDE 9 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 344'üncü maddesi bölüm başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

`BİRİNCİ BÖLÜM

Kusur

Kusurun Tanımı ve Cezası

Madde 344- Kusur mükellef veya sorumlu tarafından vergi ziyaına sebebiyet verilmesidir. Kusur işleyenlere ziyaa uğrattıkları verginin bir katı tutarında kusur cezası kesilir.

Uzlaşılan vergilerde ceza uzlaşılan vergi tutarına göre düzeltilir.''

Madde 10- 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Mükerrer 355'inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

``Bilgi Vermekten Çekinenler ile 256, 257 ve Mükerrer 257'inci Madde Hükmüne Uymayanlar için Ceza

Mükerrer Madde 355- Bu Kanunun 86, 148, 149, 150/4, 256 ve 257'inci maddelerinde yer alan mecburiyetler ile mükerrer 257'inci madde uyarınca getirilen zorunluluklara uymayan (Kamu idare ve müesseselerinde bilgi verme görevini yerine getirmeyen yöneticiler dahil);

1. Birinci sınıf tüccarlar ve bilanço esasına göre defter tutan çiftçiler ile serbest meslek erbabı);

1. Birinci sınıf tüccarlar ve bilanço esasına göre defter tutan çiftçiler ile serbest meslek erbabı hakkında 100.000.000 lira,

2. İkinci sınıf tüccarlar, zirai işletme hesabı esasına göre defter tutan çiftçiler ile kazancı basit veya götürü usulde tespit edilenler hakkında 50.000.000 lira,

3. Yukarıdaki bentlerde yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında 25.000.000 lira,

özel usulsüzlük cezası kesilir,

Bu hükmün uygulanması için bilgi ve ibraz ödevinin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılacak tebliğlerde bilginin verilmesi için tayin olunan süre ile süresinde cevap verilmemesi, eksik veya yanıltıcı bilgi verilmesi, veaya defter ve belge ibrazı için tayin olunan süre ile defter ve belgelerin süresinde ibraz edilmemesi durumunda haklarında Kanunun ceza hükümlerinin uygulanması cihetine gidileceğinin ilgililere yazılı olarak bildirilmesi şarttır.

Yeminli mali müşavirlere defter ve belgeleri ibraz etmeme fiilinin tekerrürü halinde özel usulsüzlük cezası yukarıdakinin bir katı artırılmak suretiyle uygulanır.''

MADDE 11- 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 357'inci maddesi bölüm başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Hürriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırılacak

Suçlar ve Cezaları

Sahtecilik ve Gizleme Suçları

Madde 357- a) Belge basımı ile ilgili bildirim görevinin tamamen veya kısmen yerine getirmeyen matbaa işletmecileri ile bu Kanunun 127'inci maddesinin (d) bendi uyarınca Maliye Bakanlığı'nın özel işaretli görevlisinin ikazına rağmen aracı durdurmayan araç sürücüleri hakkında üç aya kadar hapis cezası hükmolunur.

b) Vergi kanunlarına göre tutulan ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan;

1) Defter ve kayıtlarda hespa ve muhasebe hileleri yapan, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri, vergi matrahının azalması sorucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, kağıt veya diğer kayıt ortamlarına kaydedenler,

2) Bu defter ve kayıtlar ile saklanması ve ibrazı zorunlu belgeleri yok eden veya gizleyenler (varlığı noter tasdik kayıtları vya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi gizleme demektir.)

hakkında üç aydan bir seneye kadar hapis cezası hükmolunur.

c) Vergi kanunları uyarınca düzenleme, alınma, saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan;

1) Defter, kayıt ve belgeleri tahrif eden, veya başkaları tarafından kullanılmak üzere belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olarak düzenleyen veya temin edenler,

2) Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belegeleri bilerek kullananlar ile sahte veya izinsiz belge basanlar,

hakkında bir yıldan üç yıla kadar ağır hapis cezası hükmolunur.

d) Yukarıdaki (b) ve (c) bentlerinde yazılı fiiller sonucunda vergi ziyaı da meydana geldiği takdirde ayrıca ziyaa uğrayan vergilerin iki katı tutarında para ceazısına hükmolunur.

Bu maddenin (c) bendi uyarınca hükmolunan hapis cezaları para cezasına çevrilemez. Bu maddenin (a) ve (b) bentleri uyarınca hükmolunan hapis ceazınıın para cezasına çevrilmesinde hapis cezasının her bir günü için, sanayi sektöründe çalışan 16 yaşından büyük işçiler için hüküm tarihinde yürürlükte bulunan asgari ücretin bir aylık brüt tutarının yarısı esas alınır.

Bu madde gereğince hükmolunan cezalar ertelenmez.

371'inci maddedeki pişmanlık şartlarına uygun olarak durumu ilgili makamlara bildirenlere ceza verilmez.

MADDE 12- 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 358'inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

``İştirak

Madde 358- Birden fazla kişi 357'inci maddede sayılan fiillerin icrasına iştirak ettikleri takdirde fiili irtikap edenlerden veya doğrudan doğruya beraber işlemiş olanlardan her biri bundan ayrı ayrı maddi menfaat gözetmek şartıyla o fiile mahsus ceza ile cezalandırılır. Faili söz konusu fiilleri işlemeye azmettirenlere de aynı cezalar hükmolunur.

Bu fiillere maddi menfaat gözetmeksizin iştirak edenlere fiile mahsus cezanın dörtte biri hükmolunur.

MADDE 13- 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 361'inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

``Bilgi vermekten çekinenler ile 257'inci madde hükmüne uymayanlar

Madde 361- Bu kanunun 86, 148, 149, 150/4 ve 257'inci maddelerinde yazılı zorunlulukları özel usülsüzlük cezası kesilmesine rağmen yerine getirmeyenlere, yetkili mercilere yeniden süre belli edilereke bu zorunlulukların yerine getirilmesi tebliğ olunur. Yeniden belli edilen süre içinde bu zorunlulukları yerine getirmeyen kamu idare ve müesseselerinin yönetecileri ile 150'inci maddenin 1,2,3 numaralı bentlerinde yazılı olanlar hakkında 200.000.000 liraya kadar para cezasına, diğerleri hakkında da ayrıca bir aydan üç aya kadar hapis cezasına hükmolunur. Bu maddenin uygulanmasında 367'inci maddede gösterilen usule uyulur.''

MADDE 14- 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununa 205 sayılı kanunun 22'inci maddesiyle eklenen bölümde yer alan Ek madde 1 başlığı ile birlikte ve ek madde 11'in fıkrası aşağıdaki şekilde, Ek madde 6'nın ilk fıkrasındaki ``Uzlaşma komusyonlarının ek 5'inci maddeye göre tutacakları...'' ibaresi ``Uzlaşma komisyonlarının tutacakları...'' şeklinde değiştirilmiştir.

``Uzlaşmanın konusu, kapsamı, komisyonlar ve şekli

Ek Madde 1- İkmalen, er'sen veya idarece tarh edilen vergilerin tahakkuk edecek miktarları konusunda, mükellef tarafından bu kanunu 116.227 ve 118'inci maddelerinde yazılı vergi hataları ile bunun dışında her türlü maddi hata bulunduğunun iddia edilmesi veya vergi ziyaına sebebiyet verilmesinin kanun hükümlerine yeterince nüfuz edememekten ya da 369'uncu maddede yazılı yanılmadan kaynaklandığının veya yargı kararları ile idarenin ihtilaf konusu olayda görüş farlılığının olduğunun ileri sürülemsi durumunda idare bu bölümde yer alan hükümler çerçevsinde mükellefler ile uzlaşabilir. Uzlaşma konusu verginin matrah farkları itibariyle bölünebildiği durumlarda uzlaşma sadece toplam matrah farkının bir bölümüne isabet eden vergi kısmı için de yapılabilir. Uzlaşma talebi vergi ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yapılabilir. Uzlaşmanın vakti olmaması veya temin edilememesi halinde yeniden uzlaşma talebinde bulunulamaz. Mükellef uzlaşma görüşmelerinde gözlemci olarak bulunmak üzere bağlı olduğu Meslek Odası temsilcisi ya da 3568 sayılı Kanuna göre kurulan meslek Odasından bir üyenin görüşmeye katılmasını talep edebilir.

Sürekli, geçici ve merkezi uzlaşma komisyonlarının teşkili, uzlaşmaya müracaat etmeye yetkili olanların belirlenmesi uzlaşmanın şekli, uzlaşmaya konu edebilecek vergi, resim ve harçların belirlenmesi uzlaşma komusyonlarının yetkileri, uzlaşmanın yapılmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir. İl özel idareleri ve belediyelere ait vergi, resim ve harçlarda bu yönetmelik İçişleri Bakanlığınca hazırlanır.''

Ek Madde 11- ``Maliye Bakanlığı vergi incelemesine dayanılarak tarh edilmesi öngörülen vergilerde tarhiyat öncesi uzlaşma yapılmasına izin verebilir.''

MADDE 15- 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul kanununun mükerrer 414'üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

``yetki Mürkerrer Madde 414- bu kanunun 104 mükerrer 115, 177, 232, 252, mükerrer 355, 256 ve 361'inci maddeleri ile bu Kanuna bağlı usulsüzlük cezalarına ait cetvelde yer alan maktu had ve miktarlar 1.1.1998 tarihi itibariyle geçerli olan had ve tutarlarına, 313'üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan 5.000.000 lira, 50.000.000 liraya, 343'üncü maddesinde yer alar 1.000 ve 25.000 liralar sırasıyla 500.000 ve 1.000.000 liralara yükseltilmiştir.

Maliye Bakanlığı, bu Kanunun 26,35 ve 366'ıncı maddelerinde yer alan tahakkuk fişi ile vergi ve ceza ihbarnamelerinin şekli ve ihtiva edeceği bilgilerde değişiklik yapmaya ve bunları vergi dairesi adına tanzim edcek olanları belirlemeye yetkilidir.

Bu kanunda yer alan maktu hadler ile asgari ve azami miktarları belirtilmiş olan para ile ödenecek ceza miktarılara her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak bu Kanun uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanın mektu had ve miktarların yüzde 5'ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Bakanlar kurulu, bu suretle tespit edilen had ve miktarları yarısına kadar artırmaya ve indirmeye nispi hadleri ise iki katına kadar artırmaya ve kanuni seviyesine indirmeye yetkilidir.




Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!