Bankacılık 6 trilyon doları yakalar

Güncelleme Tarihi:

Bankacılık 6 trilyon doları yakalar
Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 2012 00:00

Türkiye’de bankacılık sektörünün son dönemlerde önemli bir büyüme yakaladığına işaret eden Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, “Türkiye’nin sadece büyüme değil, finansal istikrar ve sağlam temelleri yerine oturtmuş bir ekonomik altyapıya ihtiyacı var. Bununla ilgili hem reformlar olması gerek, hem de ekonominin can damarında oturan bankacılık sektörünün sağlıklı yapısının devam etmesi gerek” dedi.

Haberin Devamı

Dengeli büyüme önemli

Capital ve Ekonomist dergilerinin Bursa Valiliği işbirliğiyle düzenlediği Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde konuşan Dinçer, Türkiye 10 yıl sonra 2 trilyon dolarlık ekonomiye ulaşacaksa, bankacılık sektörünün aktifinin yaklaşık 6 trilyon dolar civarına geleceğini hesapladıklarını kaydederek, şöyle devam etti: “Bankacılık sektörünün aktifleri büyürken öz kaynaklarının da büyümesine dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü bankacılık sektörü kârlı olmalı, yaptığı kârı öz kaynaklarına koyabilmeli ve koyduğu öz kaynak ile Türkiye’nin büyümesine, reel sektöre tekrar kaynak aktarabilmeli. Bizim sektörümüzü bekleyen en önemli konu, aktif büyüme ile sermaye büyümesinin dengeli oluşabilmesi, bu dengeye hakikaten hep beraber dikkat etmemiz gerekiyor.”

Haberin Devamı

Hamle yapmak istiyor

Türkiye’nin önümüzdeki dönemde ilk 10 ekonomi arasında olmak için bir hamle yapmak istediğini anlatan Dinçer, şöyle konuştu: “Ben bu müteşebbis yapıyla, dinamik reel sektörüyle ve genç nüfusuyla Türkiye’nin kesinlikle bu ikinci hamleyi yapabileceğine inanıyorum. Türkiye son 10 yılda hakikaten çok büyük ivme kazandı. 260 milyar dolar olan Gayri Safi Milli Hasıla bugün 760 milyar dolar oldu. 70 milyar dolarlık ticaret hacminden Türkiye 370 milyar dolara geldi.”

Önemli reformlar yapıldı

Dinçer, son 10 yılda çok muhtelif reformlar yapıldığını ve çok büyük özveriyle çalışıldığını belirterek, şu bilgileri verdi: “Dünyada çok büyük bir küresel kriz yaşandı. Merkezinde bankalar var. Ülkemize baktığımızda 2001-2002 finansal kriz sonucunda, Türk bankacılık sektörü çok büyük reformlardan geçti. Bugün Türk bankaları hakikaten asli görevlerini yapmakta, diğer birçok ülkedeki bankaların kendi hazinelerine, kendi devletlerine yük olmalarının yanında, bizim Türk bankaları Türkiye’de Hazine’ye vergi ödemiş, reel sektöre kredi veren bir sektördür. Bu hakikatten gurur verici.”

1000 kişi Uludağ’a gitti, oteller yüzde 100 doldu

BU yıl ilki düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi Türkiye’nin en önemli kış turizmi merkezlerinden biri olan Uludağ’ın ekonomik hayatını da canlandıracak. Zirve boyunca Uludağ’daki oteller yüzde 100 doluluk oranlarına ulaşırken yeni projeler gerçekleştirilecek. Zirvenin iki günde bölgeye sağlayacağı ekonomik katkı şöyle:

Haberin Devamı

İki günde toplamda 1000 katılımcı Uludağ’a geldi.
Yılın bu döneminde sadece hafta sonlarında yüzde 70’e yaklaşan doluluk oranı zirve nedeniyle yüzde 100’e yaklaştı.
Zirveye katılanlar konaklama için 200 bin dolar harcayacak.
Zirvenin uluslararası boyutlara ulaşmasıyla Uludağ’daki 8 bin yatak kapasitesinin artacağı belirtiliyor.
Yeni bir kongre merkezi için Bursalı işadamları harekete geçti.

Bali: Borcunuz varsa o refah size ait değildir

AVRUPA Birliği (AB) ülkelerinin yaşadığı ekonomik sorunlara dikkat çekerek vurgulayan Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, “Özüne bakacak olursak konu aslında borçla edinilmiş olan refahla vedalaşmak istenmemesidir. Belirli bir refah düzeyini borçla temin etmişseniz ve borcunuzu ödeyemiyorsanız o refah size ait değildir” dedi. AB ülkelerinin yaşadığı sorunlar ve ABD’nin borç dağılımına ilişkin tartışmalardan sonra ilk defa not indirimine uğramasını da değerlendiren Bali, şöyle konuştu: “Bozulmayan ezber kalmadığının en önemli göstergesi. Böyle bir ortamda da rutin olmayan sorunların rutin uygulamalarla çözüleceği beklenemezdi. Dolaysıyla uygulanan politikalarda da aynı çeşitliğin ve esnekliğin gösterilmesi gereği vardı. Bu süreçte Türkiye dışarıdan kaynaklanan sorunları yönetebildi. Türk ekonomisi yavaşlama trendine girse de yüzde 3 ile 4 büyüme beklenmektedir.”

Haberin Devamı

Ateş: Denizbank’ta ‘yeni süreç’ ihtimali artıyor

DENİZBANK Genel Müdürü Ateş, Denizbank’ın satış sürecinin uzamasının, yeni bir satış süreci başlatılması ihtimalini artırdığını anlatarak, şöyle konuştu: “Dexia’nın Denizbank’taki hisselerinin satışı ile ilgili olarak görüşmeler uzadı. Bir sonuç alınamaması durumunda Dexia’nın ya satıştan geri çekileceğini ya da satışla ilgili yeni bir proses başlatabileceğini; sürecin uzamasının da yeni bir satış süreci başlatılması ihtimalini artırdığını düşünüyorum. Satış süreciyle ilgili Merrill Lynch’i yetkilendirdik ve belli sayıda alıcı başvurdu. Görüşmelerde bu alıcıların dışına zaten çıkamıyoruz. Şimdi o süreç bir takım nedenlerle uzadı.”

Haberin Devamı

Sancak: Marka üretimi yapıp ihraç etmeliyiz

HEDEF Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, Türkiye’nin 2023 hedeflerinin mümkün olduğunu belirterek, “Bu hedefler için şeffaf hesap verebilen, birleşen bir yapıya sahip olmamız gerekiyor. Marka üretimi gerçekleştirerek, ihraç etmemiz lazım. 2023 yılı ekonomi hedeflerimiz için gerçekten çok önemli fırsatlar barındırıyor. Bu konuda gerekenleri yapmak şart” diye konuştu.

Özdemir: 2023 hedefi için yeni limanlar yapmalı

LİMAK Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, Türkiye’nin 2023 yılında, nüfusunun 100 milyon olması gerektiğini anlatarak, şu değerlendirmeyi yaptı: “Genç nüfus Türkiye’nin en önemli silahı. 2023 yılında Türkiye’nin enerji tüketimi 500 milyar kilovatsaat, ihracat hedefi de 500 milyar dolar olacak. Türkiye bu hedefe ulaşması için yeni limanlar yapmalı, bu sadece devlet vasıtasıyla olamaz. Yap-işlet-devret ya da özel sektör bunu yapmalı. Bu kadar ihracat yapacaksak, sayıyı arttırmalıyız. Üretim yapan şehirlere yakın liman yapmalıyız.”

Haberin Devamı

Sönmez: İş stratejileri için kuruldu, borçları tartışıyor

BURSA Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı Celal Sönmez, ilk Davos zirvesinin 1971 yılında yeni iş yapma stratejilerinin konuşulduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: “41 yıl sonra Avrupa’nın Davos’unda borç krizi konuşuluyor. Bizi gelişmiş ülkelerin standartlarına taşıyacak ikinci nesil reformlar, yatırımları cezbedecek ve cari açığı azaltacak bir teşvik uygulaması, maliyet unsurlarımızın rakipler seviyesine çekilmesi şart. Alternatif pazar arayışlarının desteklenmesi ve kayıt dışı ile mücadele temel beklentilerimizden.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!