Banka alacakları için ‘jet tahsilat’ yasası

Güncelleme Tarihi:

Banka alacakları için ‘jet tahsilat’ yasası
Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2000 00:00

Haberin Devamı

Hükümet, Fon'daki bankalarda batan paraların hızlı tahsil edilmesini sağlamak amacıyla, yeni bir yasa tasarısını TBMM'ye göndermeye hazırlanıyor. Tasarı, Fon'daki banka alacaklarının, 6183 sayılı ‘Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Yasa’ ya göre takibine olanak verirken, ‘doğal hakim’ ilkesini bozmadan çalışacak olan İhtisas Mahkemeleri'nin oluşturulmasını öngörüyor.

Hükümet, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF)'deki bankalarda batan paraların hızlı biçimde tahsil edilmesini sağlamak amacıyla, yeni bir yasa tasarısını TBMM'ye göndermeye hazırlanıyor.

Tasarı, Fon'daki banka alacaklarının, 6183 sayılı ‘Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Yasa’ ya göre takibine olanak verirken, ‘doğal hakim’ ilkesini bozmadan çalışacak olan İhtisas Mahkemeleri'nin oluşturulmasını öngörüyor.

Bankacılık Üst Kurulu'nun haftalardır üzerinde gece-gündüz çalıştığı yasal düzenleme, geçtiğimiz hafta açıklanan Eylem Planı'nın en önemli adımlarından biri olarak kabul ediliyor.

Tasarının, önümüzdeki bir-iki hafta içinde Hükümet tasarısı olarak TBMM'ye gönderilmesi bekleniyor.

Hürriyet'in aldığı bilgiye göre, Bankacılık Üst Kurulu Başkanı Zekeriya Temizel, banka yolsuzluklarıyla ilgili davaların görüleceği ‘İhtisas Mahkemeleri’ için Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ile görüşerek mutabakata vardı. Yasanın genel ilkeleri şöyle belirlendi:

HIZLI TAHSİLAT

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki yasa, banka alacakları için de işletilecek. Böylece sorumluluar kişisel malvarlıklarıyla da sorumlu hale gelecek. Borçlar Kanunu'ndaki ‘alacağın temliki’ müessesesi işletilerek, Fon'un bankanın alacaklarını devralması sağlanacak. Fon, banka yönetimi yerine ‘kamu alacaklısı’na dönüşerek, bankaların içini boşaltan sorumluların malvarlıklarına kadar takip yapıp maksisum tahsilatı sağlayacak. Yürürlükteki Bankalar Kanunu'ndan önce 6183 sayılı yasayı uygulama imkanı olmayan TMSF, banka zararlarını İcra İflas Kanunu ve genel hükümlere göre takip ediyordu. Bu kapsamda şu anda takipleri İcra İflas Yasası'na göre süren Fon'daki banka alacakları arasında, 6183'e göre takibe dönüşecek nitelikte olanlar için bir bilgisayar programı hazırlanıyor.

Yasa yürürlüğe girdiğinde Fon'daki banka alacaklarına ilişkin davaların, kısa sürede ve etkin görülmesini sağlayacak ‘İhtisas Mahkemeleri’ de oluşturularak faaliyete geçecek. Model, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda tartışılarak kabul gördü. Görevlendirilecek birkaç Ticaret Mahkemesi, sadece Fon'daki bankaların alacakları konusunda faaliyet gösterecek. Böylece alacak davalarının, adalet duygusunu zayıflatacak ölçüde uzun yıllar sürmesi önlenecek.

FACTORİNG-LEASİNG

Faktoring ve Leasing: Yeni yasal düzenlemeyle, leasing ve faktoring kurumlarının Bankacılık Üst Kurulu'nun denetim alanına dahil edilmesi planlanıyor. Böylece Böylece Üst Kurul'un çalışma alanında bütünlük sağlanacak.

'Erdemli ve ahlaklı‘ alıcılar bugün başvuruyor

TMSF'deki bankaları satınalmak isteyen potansiyel alıcılar, bugünden itibaren Bankacılık Üst Kurulu'na başvurmaya başlayacak. Adaylar, aralarında ‘ahlaklı ve erdemli’ olma koşulunun da yer aldığı şartlara sahip olduklarını, Bankacılık Üst Kurulu'na bildirecekler. Bankacılık Üst Kurulu'nun kriterleri şunlar:

Banka kurucusu veya ortağı olmanın gerektirdiği mali güce sahip olmak. Mali gücün yasal ticari, sinai ve sair faaliyetlerden sağlanması,kayıt dışı yollardan edinilmemiş olması gerekiyor.

Taahhüt edilen sermayenin veya devralınacak hisse bedellerinin, hiçbir muvazaaya karışmamış olması gerekiyor. Alıcı adayları sundukları kaynağı, istendiği zaman açıklayayabilecek durumda olacak.

Başvuru sahiplerinin, müflis olmaması veya konkordato ilan etmiş bulunmaması, Tasfiyeye tabi tutulan bankerler, bankalar, sigorta şirketleri ve para ve sermaye piyasalarında faaliyet gösteren kurumlarda ve Fon'a devredilen bankalarda doğrudan veya dolaylı olarak yüzde 10 ve daha fazla bir oranda pay sahibi olmaması, hakkında bankalar kanunun 14. maddesi uyarınca işlem yapılmakta olan bir bankada doğrudan veya dolaylı olarak yüzde 10 ve daha fazla oranda veya bu oranın altında olsa dahi yönetim ve denetim kurullarına üye belirleme imtilazı veren pay sahibi olmaması, taksirli suçlar hariç olmak üzere affa uğramış olsalar bile ağır hapis veya 5 yıldan fazla hapis yahut basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanmak, dolaylı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçları, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırmama, kara para aklama veya devlet sırlarını açığa vurma, vergi kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına teşebbüs ya da iştirak suçlarından dolayı hüküm giymiş bulunmaması gerekmektedir.

Kendi şirketinden Balkaner'e dava

TASARRUF Mevduat Sigorta Fonu tarafından el konulan bankalardan Yurtbank'ın eski sahibi Ali Avni Balkaner'in Yeniköy'deki süper lüks tripleks villasının açık arttırma yoluyla satışına fesat karıştırıldığı ileri sürüldü. Balkaner Turizm İnşaat ve Sanayi Ticaret A.Ş, alacaklı Yaşarbank, Ali Avni Balkaner, ve 1 trilyon 300 milyar 50 milyon lira vererek villayı icradan satın alan iplik kralı Vedat Moreno aleyhine dava açtı. Şirket, ihalenin feshedilmesini istedi.

Sarıyer İcra Tetkik Mercii Mahkemesi'ne açılan davanın dilekçesinde; şirket adına kayıtlı gayrimenkulün borçlu Ali Balkaner lehine ipotek edildiği belirtilerek, villanın gerçek değerinin altında bir bedelle icra kayıtlarına geçirildiği iddia edildi. Dilekçede, taşınmazı yerinde görüp buna göre fiyatlandırma yapmak isteyen taliplilerin villanın bulunduğu siteye girmelerinin engellendiği savunuldu. Sitedeki taşınmazların değerinin 3 milyon dolar (yaklaşık 2 trilyon 100 milyar lira) civarında olduğunun ileri sürüldüğü dilekçede, ‘‘Buna rağmen şirkete ait villaya 620 milyar lira değer biçilmiştir' denildi.

Açık arttırma günü şirket yetkilisinin ihaleye katılmaması yönünde tehdit edildiğinin iddia edildiği dilekçede, ‘‘Bu şekilde taliplilerin ihaleye katılmaları engellenmiş olduğundan villanın gerçek değerine ulaşması da söz konusu olmamıştır. Bu da ihalenin feshine nedendir’’ denildi. Bu durumun gayrimenkule rağbeti azalttığı ve şirketin zarara uğramasına neden olduğu ileri sürüldü.

Kayda girmeyen kredi skandalı

ÇETE oluşturarak eski sahibi olduğu Sümerbank'ın içini boşaltmakla suçlanarak tutuklanan Hayyam Garipoğlu hakkında, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na bağlı murakıpların hazırladığı son raporda yeni iddialar gündeme geldi. Murakıpların hazırladığı üçüncü ve son raporda Garipoğlu'nun banka kayıtlarına yazılmadan kendi şirketlerine kredi kullandırdığı iddiaları ayrıntılarıyla anlatıldı.

Fon'a bağlı murakıpların hazırladığı Sümerbank ile ilgili üçüncü raporda DGM'nin Sümerbank soruşturma dosyasına girdi. Raporda Antalya liman işletmelerinin özelleştirilmesi ve Hayyam Garipoğlu'na ait Akmaya Sanayi A.Ş'ye kullandırılan kayıt dışı krediler detaylı olarak anlatıldı. Raporda yer alan en önemli iki olaydan biri ise Ortadoğu Antalya Liman İşletmeleri lehine düzenlenen kredi. Murakıp Raporu'na göre, özelleştirme idaresinden şirketi satın alan Garipoğlu, Sümerbank'tan teminat mektubunu kredi limiti tahsis edilmeden düzenledi. Şirketin 29 milyon dolarlık özelleştirme bedelinin 12 milyon 500 bin doları ise Sümerbank'tan kullanılmasına rağmen bu işlem banka kayıtlarına geçirilmedi. Murakıp raporunda bu miktarın kredi limitinin çok üzerinde olduğu ve işlemlerde Sümerbank eski Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu üyesi İsmail Emen ve yardımcısı Filiz Şafak'ın imzalarının bulunduğu belirtildi. Raporda bu işlemlerde Yönetim Kurulu Başkanı Garipoğlu'nun imzasının bulunmadığı özellikle vurgulandı ancak Garipoğlu'nın Yönetim Kurulu Başkanı olması nedeniyle bu işlemlerdende sorumlu tutulması gerektiği vurgulanıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!