Avrupa ve ABD'ye Konya malı G-String

Güncelleme Tarihi:

Avrupa ve ABDye Konya malı G-String
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 10, 2004 11:28

Konya'da hububat ve manifaturacı olarak ticarete atılan Hekimoğlu ailesi, şimdi yurtdışına boxer, slip, büstiyer, tanga ve g-string ihraç ediyor. Konya'da; birinci kuşağı 'hububat ve manifaturacı' olan Hekimoğlu Ailesi'nin ikinci kuşağı sanayicilikte çok başarılı vizyon çizdi. Hek-Tur Hekimoğlu Turizm ve Ticaret İşletmeleri A.Ş.'nin ürettiği dikişsiz çorap, iç giyim ve g-string'ler ABD ve Avrupa'ya ihraç ediliyor.

Fabrikanın bu ürünlerde iç pazar markası Vela da her geçen gün pazar payını büyütüyor. Şirketin Yönetim kurulu Başkanı Rıfat Hekimoğlu, şu anda günlük 20.000 çift çorap 5.000 parçada seamless çamaşırı üretebildiklerini belirterek başlıyor söze ve şöyle devam ediyor:

"Ailemiz Konya’nın Beyşehir İlçesi Doğanbey Nahiyesi'nden. 70 yıl önce dedem (rahmetli) Konya’ya göç ederek yerleşmiş. O tarihlerde Türkiye de ve Konya da çok az meslek grubu olması sebebiyle, günün geçerli ve önemli ticareti olan hububat ve manifaturacılıkla işe başlamış.

Türkiye’nin sanayileşmeye başladığı 1950’li yıllardan sonra da ikinci kuşak olan babam ve kardeşleri, baba mesleğini belli bir süre daha devam ettirmişler. 1970 yılında babam Mehmet Hekimoğlu un fabrikası satın alarak sanayiciliğe adım atmış.Bizlerde üçüncü kuşak olarak, dede mesleği olan manifaturacılığı, dedemizden babamıza, babamızdan da bize geçen ilkeli, dürüst ve kaliteli üretim anlayışını tekstil fabrikamıza taşıdık. Fabrikamız 2003 yılı sonunda faaliyete geçti."

Fabrikayı işletmeye aldıktan sonra ilk ihracatlarını "Havlu Kayak Çorabı" olarak İngiltere’ye yaptıklarını söyleyen Rıfat Hekimoğlu şöyle devame diyor:

Günde 20 bin çift çorap

"Bugün yüzde 85 kapasiteyle çalışıyoruz ve başta İtalya olmak üzere; Almanya, Fransa ve İngiltere’ye ihracat yapıyoruz. Tesisimizde günlük 20.000 çift çorap 5.000 parçada seamless çamaşırı üretmekteyiz. Seamless dikişsiz ürünler (g-string) dünyada ciddi bir trend yakaladı. Özellikle bayanlar tarafından tercih edilen iç çamaşırları rahat kullanımla beraber dikiş izi yapmaması ve anti bakteriyel özelliğinden dolayı her tüketici diliminden talep görüyor.

Boxer, slip, büstiyer, tanga ve g-string modellerinde ürettiğimiz iç çamaşırlarını Almanya, İngiltere ve İtalya başta olmak üzere Avrupa ülkeleri ve ABD’ye ihraç ediyoruz.’

Konya'da g-string üretmenin ve ihraç etmenin de hiç bir çarpıcı tarafı bulunmadığını kaydeden Hekimoğlu, "İnsanların rahat ettiği bir ürünü kullanması, bunun da Konya'da üretilmesi neden şaşkınlık yaratsın. Hatta yatırım anlamında Türkiye genelinde özendirici olduğumuzu bile düşünüyorum. Çünkü biz yatırımımızı yaptığımızda Türkiye’de 200 adet seamless makinesi varken, şu anda bu sayı 500’e ulaşmış."

Hekimoğlu Grubu'nun 4 sektördeki fabrikalarında 300 kişi çalışıyor.

Konya'da sanayiciğin çok avantajları var

BİR insanın doğduğu memlekette sanayicilik yapmasının gurur verici olduğunu düşünen Rıfat Hekimoğlu, "Öncelikle Konya kendi memleketim, kendi memleketimde fabrikalar kurmak, üretim yapmak, ihraç etmek, Konya ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak, eleman istihdam ederek işsizliğe çare olmak, gıda sektöründen sonra tekstil sektöründe de isim sahibi olmak ailemiz için gerçekten de gurur vericidir" diyor. Konya'nın sanayi için avantajları da olduğunu söyleyen Hekimoğlu, en azından altyapı sorunu bulunmadığını belirtiyor ve Anadolu'nun merkezinde olmanın da üreticiler için hammadde tedariki ve ürünlerin sevki açısından başka bir avantaj sağladığını vurguluyor. Hekimoğlu Konya'da tekstil ve diğer alanlarda nitelikli eleman bulunmanın da hiç zor olmadığını kaydediyor.

Tekstilde herşey tamam sadece markalaşamadık

TÜRK tekstilinin üretim, kalite, makine, teknoloji, termin, yetişmiş eleman gibi çok önemli konularda dünyanın en iyi imkanlarına sahip olduğunu söyleyen Rıfat Hekimoğlu şunları söyledi: "Ne yazık ki yeteri kadar markalı ürün satma konusunda zayıf kaldık. Avrupa da tekstil gibi emek yoğun işlerin üretim maliyetlerinin çok yüksek olması oralarda üretimi olanaksız hale getirmiş ama bakıyorsunuz ki Avrupalılar sadece markalaştıkları için bu sektörden hala en büyük ekmeği yiyorlar ve gelişmekte olan ülkelere fason üretim yaptırarak ticari güçlerini koruyorlar."

Hekimoğlu, Türkiye’nin de bu yolu izlemesi gerektiğini söyledi.

Sivas daha üretken bir il olmak istiyor

SİVAS
, iş sahalarının azlığı ve işsizlik nedeni ile en fazla iç göç veren illerimizden biri. Madencilik, tarım ve turizm ile geçinen ilde birçok sanayi sektörü yetiri kadar gelişmedi. İlin doğalgaz sorununu çözmek için girşimler ve bazı bölgelerdeki ulaşım güçlüklerinin aşılması yönünde çabalar sürüyor.

İstanbul'da faaliyetlerine devam eden Sıvas'lı İş Adamları Grubu'nun yeni yönetimi Sivas'ta incelemelerde bulundu ve Sivas'ta yaşayan hemşehrilerinin beklentileri hakkında bilgi aldı. Sivas Valisi Hasan Canpolat'ı ziyaret eden Sivaslı İş Adamları Grubu'nun Başkanı Veysel Dursun, Vekili Mustafa Keskin ve diğer Sivas'lı iş adamları; amaçlarının "doğdukları ile yatırım" olduğunu ancak kentin temel altyapı sorunlarının çözümlenmesi gerektiğini söylediler. Veysel Dursun, "İşsizliği ortadan kaldırmak ve Sivas'ın çok üreten bir il haline geldiğini görmek istiyoruz. Sanayileşmek için altyapı süratle iyileştirilmeli ve halen atıl duran tesisleri değerelendirmek için proje üretmeli" dedi. Sivaslı İş Adamları Grubu 4 Eylül'de yine Sivas'a gidecek.

Bursalı işadamının ekonomiye güveni azalıyor

BURSA Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) gerçekleştirdiği ‘Girişimci Güven Endeksi’nin Temmuz 2004 sonuçları açıklandı. ‘Girişimci güven endeksi’ cari dönem için yüzde 91 olarak hesaplandı. Endeksin Nisan 2004 değeri yüzde 108,7 idi. Buna göre girişimcinin ekonominin gidişatına duyduğu güvende zayıflama olduğu görülüyor. Güven Endeksi; BTSO’ya kayıtlı 203 işletme sahibinin, cari dönem girişim ortamı ile ilgili değerlendirmeleri ve yeni bir girişim kararı içinde olup olmadıkları sorgulanarak hesaplandı. Ankete katılan işletme sahipleri ‘Ülkenin bugünkü ekonomik şartlarını değerlendirdiğinizde, girişim ortamını nasıl buluyorsunuz?’ sorusuna; yüzde 41,8 oranında uygun, yüzde 32 oranında ise uygun değil cevabını verdi. Aynı soruya, üç ay önce uygun diyenlerin oranı yüzde 44,3 ; uygun cevabı verenlerin oranı da yüzde 33,5 olmuştu. Bu verilere göre; girişim ortamına ilişkin görüşlerde; üç ay önceye göre kötümser bir tutum olduğu ortaya çıkarken, girişim ortamı uygun diyenlerin oranında düşüş, kararsızım diyenlerin oranında ise bir artış olduğu dikkat çekiyor. ‘Ülkenin bugünkü ekonomik şartlarını değerlendirdiğinizde, halihazırdaki işletmenizi kurar mıydınız?’ sorusuna da girişimcilerin yüzde 46,7’si evet ve 39,9’u ise hayır yanıtını verdi. Üç ay öncesinde aynı soruya, ankete katılanların yüzde 59,1’i evet yanıtını verirken, yüzde 35,5’i ise hayır yanıtını vermişti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!