ALTERNATİF BENT

Güncelleme Tarihi:

ALTERNATİF BENT
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 1997 00:00

Haberin Devamı

MADDE 31- 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 57'nci maddesinin birinci fıkrası bentleri hariç olmak üzere, aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. ``Ödenen veya borçlanılan meblağları ihtiva eden giderler, hasılat üzerinden % 30 oranında hesaplanan götürü gider ile aşağıdaki yazılı unsurlardan oluşur.''

MADDE 32- 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 64'üncü mddesinin son fıkrasındaki ``...46'ncı maddede'' ibaresi, ``...69'uncu maddede...'' olarak, 1 numaralı bendi de aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. ``1. Kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı ile kazançları götürü usulde tespit edilen serbest meslek erbabı yanında çalışanlar.''

MADDE 33- 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 68'inci maddesinin birinci fıkrasının 10 numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
``10. İşle ilgili şehir dahilinde nakil vasıtaları ücretleri, posta, telgraf ve odabaşı ücretleri gibi müteferrik giderler ile envantere dahil olan binek otomobillerinin giderleri ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanları.''
MADDE 34- 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 69'uncu maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştR: ``Götürü usulde tespit olunan safi kazanç, birinci dereceye giren mükellefler için 1 milyar, ikinci dereceye giren mükellefler için 750 milyon liradır.''
Bu tutarlar, büyükşehir belediye sınırları içinde (mücavir alan sınırları dahil) faaliyette bulunan mükellefler için % 25 oranında artırılarak kalkınmada öncelikli yörelerde faaliyette bulunan mükelleflerde ise % 50, belediye teşkilatı bulunmayan köylerde (belediyelerin mücavir alan sınırları hariç) % 70 oranında indirilerek dikkate alınır.
Mükelleflerin üçüncü fıkrada yazılı derecelerden hangisine gireceği vergi dairesi tarafından tayin edilir. Ancak, vergi dairesi ile ilgili meslek kuruluşunun görüşünü isteyebilir. Safi kazançların götürü usulde tespit ve vergilendirilmesinde 47, 48'inci maddenin 2 numaralı bendi ve 51'inci maddenin 12 numaralı bendi hükümleri uygulanır.''

MADDE 35- 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 74'üncü maddesinin birinci fıkrasının 4 numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
``4. Kiraya verilen mal ve haklar dolayısıyla yapılan ve bunlara sarf olunan borçların faizleri ile konut olarak kiraya verilen gayrimenkulün iktisap yılından itibaren 5 yıl süre ile iktisap bedelinin % 5'ini (bu indirim, sadece ilgili gayrimenkule ait hasılata uygulanır. Ancak, indirilmeyen kısım 88'inci maddenin 3'üncü fıkrasının uygulanmasında gider fazlalığı sayılmaz.)
MADDE 36- 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 75'inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 ve 5 numaralı bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
``4. Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren kurumların, indirim ve istisnalar (Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8'inci maddesinin 1 ve 5 numaralı bentlerinde yazılı istisna kazançlar hariç, kurum kazancının yetersiz olması nedeniyle ilgili yılda indirelemeyip takip eden yıllara zarar olarak devreden istisnalar dahil) düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi ve fon payı düşüldükten sonra kalan kısım.''


ALTERNATİF BENT

``4. Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar (Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8'inci maddesinin 1 numaralı bendinde yazılı istisna kazançlar hariç) düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi ve fon payı düşüldükten sonra kalan kısım.''

``5. Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı İdaresi'nce çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler (dövize altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetlerin itfası sırasında oluşan değer artışları irat sayılır.)''

MADDE 37- 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 78'inci maddesine aşağıdaki 4 numaralı bent eklenmiştir:

``4. 75'inci maddenin ikinci fıkrasının 5, 6,7, 12 ve 14 numaralı bentlerinde yer alan menkul sermaye iratlarının (döviz cinsinden açılan hesaplara ödenen faiz ve k^ar payları ile döviz cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilenler hariç) aşağıda belirtilen indirim oranının uygulanması suretiyle bulunacak kısmı. Menkul kıymetler yatırım fonları ve ortaklıkları, risk sermayesi yatırım fonları ve ortaklıkları ve gayrimenkul yatırım fonları ve ortaklıklarından sağlanan k^ar payları hakkında da yukarıdaki hüküm uygulanır. Ticari işletmelere dahil bu tür gelirler hakkında uygulanmaz. İndirim oranı, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre o yıl için tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranının, aynı dönümde Devlet tahvili ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan ortalama faiz oranına bölünmesi suretiyle Maliye Bakanlığı'nca tespit edilir.''

MADDE 38- 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun Yedinci Bölüm başlığı ve 80'inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

``Diğer Kazanç ve İratlar''

Gelire giren diğer kazanç ve iratlar:

Madde 80 Önceki bölümlerin kapsamı dışında kalan her türlü kazanç ve iratlar, kaynağına bakılmaksızın diğer kazanç ve iratlar olarak vergiye tabidir. 2'nci maddenin 1-6 numaralı bentlerinde yazılı gelir unsurları ile ilişkilendirelemeyen gelirler bu bölümde yer alan hükümlere göre vergilendirilir. Bu madde hükmüne göre vergilendirme yapabilmek için bir takvim yılı içinde elde edilecek kazanç ve iradın, asgari ücretin yıllık brüt tutarının bir katını aşması gerekir.

Vergiden muaf esnafın faaliyetleriyle ilgili alış ve gider belgelerinde yer alan tutarın bir katı ile stopaj yoluyla vergilenen çiftçilerin aldıkları müstahsil makbuzlarında yer alan satış tutarını aşmayan kısmı, bu maddenin uygulanmasında vergilendirilmiş kazanç ve irat olarak kabul edilir.

Bu madde kapsamındaki kazanç ve iratların elde edildiği yılın tespit edilememesi veya mükellef tarafından ispat edilememesi halinde, harcamanın veya tasarrufun mevcudiyetinin tespit edildiği yıldan bir önceki yılın geliri sayılır.''

MADDE 39- 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 81'inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

``Vergilendirilmeyecek diğer kazanç ve iratlar;

Madde 81- Aşağıdaki yazılı hallerde diğer kazanç ve iratlar vergilendirilmez.

1. Ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde, kanuni mirasçılar tarafından işletmenin faaliyetine devam olunması ve mirasçılar tarafından işletmeye dahil iktisadi kıymetlerin kayıtlı değerleriyle (bilanço esasına göre defter tutuluyorsa, bilançonun aktif ve pasifiyle bütün halinde) aynen devir alınması.

2. Kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir işletmenin bilançosunun bir sermaye şirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devralan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı alması (Bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.)

3. Kollektif ve adi komandit şirketlerin bu maddenin 2 numaralı bendinde yazılı şartlar dahilinde nevi değiştirerek sermaye şirketi haline dönüşmesi (Kollektif ve adi komandit şirketlerin şekil değiştirerek anonim şirket haline dönüşmesi halinde şekil değiştiren kollektif ve adi komandit şirketlerin ortaklarının anonim şirketteki ortaklık paylarını gösteren hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.)

4. Veraset veya ivazsız intikal yoluyal elde edilen gelirler.

MADDE 40- 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 82'inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

``Diğer kazanç ve iratların matrahı:

Madde 82 Mal ve hakların elden çıkarılmasından elde edilen diğer kazanç ve iratların safi tutarı, elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunur. Hasılatın ayın ve menfaat olarak sağlanması halinde bunların rayiç değerleri esas alınır.

Maliyet bedelinin mükelleflerce tespit edilememesi halinde maliyet bedeli, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir komisyonlarınca takdir edilir. Faaliyeti durdurulan bir iktisadi işletmenin kısmen veya tamamen elden çıkarılmasında, elden çıkarılan iktisadi kıymetlerin, maliyet bedeli olarak kazancı bilanço veya işletme hesabı esasına göre tespit edilen işletmelerde son bilançoda veya envanter kayıtlarında gösterilen değer esas alınır. İktisadi kıymetlerin amortismana tabi olması halinde, iktisadi kıymetlerin maliyet bedeli yerine amortismanlar düşüldükten sonra kalan net değeri esas alınır.

Menkul kıymetlerin elden çıkarılmasında, iktisap bedelinin teşvik edilememesi halinde, iktisap tarihindeki rayiç bedel iktisap bedeli olarak kabul edilir.

Dar mükelleflerin (kurumlar dahil) yabancı sermaye mevzuatına göre ilgili mercilerden izin almak suretiyle, Türkiye'ye bizzat getirdikleri nakdi veya aynı sermaye karşılığında iktisap ettikleri menkul kıymetler ile iştirak hisselerini elden çıkarmalarından doğan kazançların hesabında, kur farkından doğan kazançlar dikkate alınmaz. Şu kadar ki, bu mükelleflerin Türkiye'de elde ettikleri kazançların, münhasıran bu menkul kıymet veya iştirak hisseleri dolayısıyla elde edilen menkul sermaye iratlarından ve bu kıymet ve hisselerin elden çıkarılmasından doğan kazançlardan ibaret olması şarttır. Bu mükelleflerin, Türkiye'de menkul kıymet alım satımı ile devamlı olarak uğraşmaları halinde, kur farkından doğan kazançlar da ticari kazancın hesabında dikkate alınır.

Kur farkından doğan kazançların hesabında, menkul kıymet veya iştirak hisselerinin iktisabına tahsis edilen yabancı sermayenin bu kıymet ve hisselerin iktisap tarihindeki T.C. Merkez Bankası döviz alış kuruna göre hesaplanan Türk Lirası karşılığı ile bu kıymet ve hisselerin elden çıkarılması tarihindeki aynı miktar yabancı sermayenin T.C. Merkez Bankası döviz alış kuruna göre hesaplanan Türk Lirası karşılığı arasındaki fark esas alınır.

Mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli, elden çıkarılan mal ve hakların, iktisap edildiği ve elden çıkarıldığı aylar hariç olmak üzere, Devlet İstatistik Enstitüsü'nce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında artırılarak tespit edilir.

Yukarıda belirtilen haller dışında elde edilen diğer kazanç ve iratların safi tutarı, elde edilen hasılat veya satış bedelinden, teşvik edilmek kaydıyla yapılan gider veya maliyet unsurlarının indirilmesi suretiyle bulunur.

Bu maddede geçen ``elden çıkarma'' deyimi, mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulması ve mal ve haklar üzerindeki tasarruf edebilme hakkının herhangi bir şekilde devredilmesini ifade eder.

Dar mükellefiyete tabi olanların 45'inci maddede yazılı işleri arızi olarak yapmalarından elde ettikleri kazançlar hakkında 45'inci madde hükümleri uygulanır.''

MADDE 41- 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 92'nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

``Bir takvim yılına ait beyanname, gelirleri ticari, zirai ve mesleki kazançlardan ibaret olanlar ile bu gelirlerin yanı sıra, diğer gelir unsurlarını da beyan etmek zorunda olan mükellefler için ertesi yılın mart, gelirlari sadece bu sayılanların dışında kalan kazanç ve iratların bir veya birkaçından ibaret olan mükellefler için ertesi yılın şubat, basit usulde vergilendirilen mükellefler (zirai kazanç hariç) için ertesi yılın ocak ayları içinde.''

MADDE 42- 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94'üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 ve 10 numaralı bentleri ile 7 numaralı bendinin parantez içi hükmü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

``6.a) Dağıtılsın veya dağıtılmasın 75'inci maddenin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratlarından;

i) Halka açık anonim şirketlerden,

ii) Diğerlerinden,''

ALTERNATİF BENT

``6.a) i) Dağıtılması halinde Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8'inci maddesinin 1 numaralı bendinde yazılı istisna kazançlara isabet eden kısım düşündükten sonra, 75'inci maddenin ikinci fıkrasının 1, 2 ve 3 numaralı bentlerinde yazılı kar paylarından,

ii) Dağıtılsın dağıtılmasın Gelir Vergisi Kanunu'nun 75'inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratlarından,''

``b) Vakıflar ve derneklerin (kanunla kurulan dernek ve vakıflar ile sendikalar, meslek odaları ve bunların üst kuruluşları,borsalarv e siyasi partiler hariç), iktisadi işletmelerinden elde edilenler dışında kalan ve tevkifata tabi tutulmamış olan her türlü gelirlerinden (dernek ve vakıflara kuruluşları sırasında tahsis edilen sermaye, üyelerine emeklilik aylık ve ikramiyesi vermek üzere çalışan vakıfların aidat gelirleri hariç, sıfır oranda tevkifata tabi tutulmuş gelirleri ile bağış ve yardımlar dahil);

i) Bakannlar Kurulu'nca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve kamu menfaatlerine yararlı sayılan dernekler için,

ii) Diğer vakıf ve dernekler için.''

``10. a) Baş bayiler hariç olmak üzere Milli Piyango İdaresince çıkarılan biletleri satanlar ile diğer kişilerce çıkartılan bu nitelikteki biletleri satanlara yapılan komisyon, prim v ebenzeri ödemelerden.

b) 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna göre kapıdan satış yapanlara yapılan komisyon, prim ve benzeri ödemelerden.

``(Vakıflar ve dernekler ile tam mükellef kurumlara ödenenler dahil);''

Madde 43 31.12.1960 tarih ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 101'inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

``Dar mükellefiyete tabi mükelleflerden yıllık beyanname vermeye mecbur olmayanlar:

1. Gayrimenkullerin elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarını gayrimenkulün bulunduğu,

2. Menkul malların ve hakların elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarını mal ve hakların Türkiye'de elden çıkarıldığı,

3. Ticari veya zirai bir işletmenin faaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi karşılığında elde ettikleri kazançları işletmenin bulunduğu,

4. Arızi olarak ticari işlemlerin yapılmasından veya bu nitelikteki işlemlere tavassustan elde edilen kazançlarla, arızi olarak serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla elde edilen kazançlar v edar mükellefiyete tabi olanların 45'inci maddede yazılı işleri arızi olarak yapmalarından elde ettikleri kazançlar faaliyetin yapıldığı veya yolcu veya yükün taşıta alındığı,

5. Gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri işleriyle ilgili olarak sonradan elde ettileri kazançlarla (zarar yazılan değersiz alacaklarla karşılık ayrılan şüpheli alacakların tahsili dahil) ticari, zirai veya mesleki bir faaliyete hiç girişilmemesi veya ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde ettikleri kazançları, vergisi tevkif suretiyle alınmamış menkul sermaye iratlarını ve diğer her türü kazanç ve irada ilişkin ödemenin Türkiye'de yapıldığı,

6. Diğer hallerde Maliye Bakanlığı'nca belirlenen,

yerin vergi dairesine münferit beyanname ile bildirmeye mecburdurlar.''

MADDE 44- 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 103'üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Gelir vergisine tabi gelirler;

1.000.000.000 liraya kadar % 15

2.000.000.000 liranın 1.000.000.000 lirası için 150.000.000 lira, fazlası % 20.

4.000.000.000 liranın 2.000.000.000 lirası için 350.000.000 lira, fazlası % 25

8.000.000.000 liranın 4.000.000.000 lirası için 850.000.000 lira, fazlası % 30

16.000.000.000 liranın 8.000.000.000 lirası için 1.200.000.000 lira, fazlası % 35

16.000.000.000 liradan fazlasının 16.000.000.000 lirası için 4.000.000.000 lira, fazlası % 40 nispetinde vergilendirilir.

MADDE 45- 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 117'nci madde başlığı ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

``Gelir Vergisinde Ödeme:

Madde 117 Gelir vergisi;

1- Ticari, zirai ve mesleki kazançları ile diğer gelir unsurlarının birlikte beyan edilmesi üzerine tahakkuk ettirilen gelir vergisi, Mart, Haziran ve Eylül aylarında,

2) Gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı, ücret ve diğer kazanç ve iratlar ile bu gelirlerin birlikte beyan edilmesi üzerine tahakkuk ettirilen gelir vergisi, Şubat, Mayıs ve Ağustos aylarında,

3) Basit usulde tespit edilen ticari kazançların beyan edilmesi üzerine tahakkuk ettirilen gelir vergisi Ocak, Nisan ve Temmuz aylarında,

4) Götürü usulde tespit edilen serbest meslek kazançları üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi Nisan, Ağustos ve Kasım aylarında,

üç eşit taksitte ödenir.''

MADDE 45- 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120'nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

``Geçici Vergi:

Mükerrer Madde 120 Ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabı (basit usulde vergilendirilenler hariç) cari vergilendirme döneminin gelir vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi Kanununun ticari veya mesleki kazancın tespitine ilişkin hükümlerine göre belirlenen üçer aylık kazançları (42'nci madde kapsamına giren kazançlar ile noterlik görevini ifa ile mükellef olanların ub işlerden sağladıkları kazançlar hariç) üzerinden 103'üncü maddede yer alan tarifenin ilk gelir dilimine uygulanan oranda geçici vergi öderler. Geçici vergi matrahının hesaplanmasında dönem sonu mal mevcutları kayıtlar üzerinden tespit edilebilir.

Hesaplanan geçici vergi, üç aylık dönemi izleyen ayın 25'inci günü akşamına kadar abğlı olunan vergi dairesine beyan edilir ve aynı süre içinde ödenir.

Aynı dönem içinde tevkif edilmiş bulunan gelir vergisi (42'nci maddede belirtilen kazançlardan yapılan tevkifat hariç) hesaplanan geçici vergiden mahsup edilir.

Yapılan incelemeler sonucunda, geçmiş dönemlere ait geçici verginin eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen kısım için re'sen veya ikmalen geçici vergi tarh edilir. Mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleşen geçici vergiler terkin edilir, ancak gecikme faizi ve ceza tahsil edilir.

Bir önceki takvim yılında üçer aylık dönemler halinde tahakkuk ettirilerek tahsil edilen geçici vergi, yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilir. Mahsup edilemeyen tutar, mükellefin vergi borçlarına mahsup edilir. Bu mahsuplara rağmen kalan geçici vergi tutarı yazılı olarak talep etmesi halinde kendisine ret ve iade edilir.

İşin bırakılması halinde, işin bırakıldığı dönemi izleyen dönemlerde geçici vergi ödenmez.

Geçici vergi uygulamasına ilişkin usuller Maliye Bakanlığı'nca tespit edilir.''

MADDE 46 - 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun Mükerrer 123'üncü Maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

1. Bu Kanunun 23/8 Ek: 2, 86, 87, Mükerrer 111'inci Maddelerinde yer alan maktu had ve tutarlar, 1.1.1998 tarihi itibariyle geçerli olan had ve tutarlarına yükseltilmiştir.

2. Bu Kanunun 21, 23/8, Ek: 2, 47, 48 Mükerrer 52/B, 69, 86 ve 87'nci maddelerinde yer alan maktu had ve tutarlar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanan maktu had ve tutarların yüzde 5'ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Bakanlar Kurulu, bu surette tespit edilen had ve tutarları yarısına kadar artırmaya veya indirmeye yetkilidir.

3. Bu Kanunun 103'üncü Maddesinde yer alan vergi tarifesinin ilk gelir dilim tutarı hakkında, bu maddenin 2 numaralı fıkrası uygulanır v etarifenin diğer gelir dilimlerinin tutarları ilk dilimin katları şeklinde yeniden belirlenir. Vergi tarifesinin gelir dilimlerine karşılık gelen vergi oranlarını, her bir dilim için ayrı ayrı veya topluca 10 puana kadar artırmaya veya indirmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.

MADDE 47 - 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa aşağıdaki geçici, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50 ve 51'inci maddeler eklenmiştir.

``GEÇİCİ MADDE 44

1. Gelir Vergisi Kanununun bu kanunla değişik 47 ve 48'inci maddelerinde sayılan basit usule tabi olmanın genel ve özel şartlarını 31.12.1997 tarihi itibariyle taşımayan mükellefler, 1.1.1998 tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirilirler.

2. Gelir Vergisi Kanununun bu kanunla değişik 47 ve 48'inci maddelerinde sayılan basit usule tabi olmanın genel ve özel şartlarını 31.12.1997 tarihi itibariyle taşıyan mükellefler, 1.1.1998 tarihinden itibaren basit usulde vergilendirilirler.

3. Basit usule tabi mükelleflerin 1.1.1998 - 31.12.2000 tarihleri arasındaki dönemler için beyan edecekleri kazançlar, Gelir Vergisi Kanununun bu kanunla değişmeden önceki 46'ncı maddesine göre 1997 yılında uygulanan safi kazanç tutarlarının ilgili yıllar için belirlenmiş yeniden değerleme oranında arttırılmak suretiyle bulunan tutarları aşsa dahi, mükellefler bu tutarlar üzerinden vergilendirilir.

Bu üç yıllık süre içinde 48'inci maddede yazılı hadler aranmaz. Üç yıllık sürenin sonunda basit usule tabi olmanın şartlarını topluca taşıyanların kazançları, şartları taşıdıkları sürece takip eden yıllarda da basit usule göre tespit edilir. Şartları taşımayanlar ise gerçek usulde vergilendirilir.

Takvim yılı içinde işe başlayan veya işi bırakan mükelleflerin kazançları, intibak ettirildikleri derecelerin bulundukları yöreler itibariyle belirlenen safi kazanç tutarlarından işe başlanılan ay hariç tutalmak ve işin bırakıldığı ay tam sayılmak suretiyle faaliyette bulunulan aylara isabet eden tutardır.

Yapılan denetimlerde, bir takvim yılı içinde iki defa belge almadığı veya vermediği tespit edilen mükellefler intibak ettirildikleri derecenin bir üstünden, birinci dereceden vergilendirilenler ise safi kazançları % 50 artırılmak suretiyle bulunan tutar üzerinden vergilendirilirler.

GEÇİCİ MADDE 45- 1. Götürü gider esasına göre vergilendirilen çiftçilerin 1997 takvim yılına ilişkin zirai kazançları, Gelir Vergisi Kanununun bu kanunla değişmeden önceki 53 ve 54'üncü maddeleri hükümleri gereğince vergilendirilir. 2. Gelir Vergisi Kanununun bu kanunla değişmeden önceki 53'üncü maddesi hükmü gereğince götürü gider veya gerçek kazanç usulüne göre vergilendirilen zirai kazanç mükellefleri, 31.12.1997 tarihi itibariyle bu kanunun 53'üncü maddesinde yazılı hadlere ilişkin şartları taşımaları halinde, 01.01.1998 tarihinden itibaren zirai mahsülleri ve hizmetlerinin satış bedeli üzerinden yapılan tevkifat suretiyle vergilendirilirler.''

GEÇİCİ MADDE 46- 1.1.1998 tarihinden önce iktisap edilen gayrimenkullerin elden çıkarılması halinde, bunların maliyet bedeli olarak 1998 yılı genel beyan döneminde beyan edilecek emlak vergisi tarhına esas olan vergi değeri esas alınır.

GEÇİCİ MADDE 47 1998 takvim yılına ait gelirler;

1.000.000.000 liraya kadar % 20 2.000.000 liranın 1.000.000.000 lirası için 200.000.000 lira fazlası % 25 4.000.000.000 liranın 2.000.000.000 lirası için 450.000.000 lira, fazlası % 30 8.000.000.000 liranın 4.000.000.000 lirası için 1.050.000.000 lira fazlası % 35 16.000.000.000 liranın 8.000.000.000 lirası için 2.450.000.000 lira, fazlası % 40 16.000.000.000 liradan fazlasının 16.000.000.000 lirası için 5.650.000.000 lira, fazlası % 45 nispetinde vergilendirilir.

GEÇİCİ MADDE 48 Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve komandit şirketler dahil) işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia, sabit kıymet ve demirbaşlarını bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek emsal bedel ile, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 90 gün içinde vergi dairelerine bildirmek suretiyle defterlerine kaydedebilirler. Bildirime dahil edilen varlıklar için omartisman ayrılmaz.

Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu madde hükümleri uyarınca aktiflerine kaydettikleri emtia, sabit kıymet ve demirbaşlar için iki ayrı özel karşılık hesabı açarlar. Emtia için ayrılan karılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiyesi halinde vergilendirilmemek üzere sermayenin bir unsuru, sabit kıymetler ve demirbaşlar için olan ise birikmiş amortisman sayılır. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise söz konusu emtiayı defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak kaydederler. Sabit kıymetler ile demirbaşlar ise envantere kaydedilir.''

GEÇİCİ MADDE 49 Yıllık gelir vergisi beyannamesi vermek zorunda olan tam mükelelfler, 1997 yılına ilişkin olarak verecekleri yıllık beyanname ekinde 31.12.1997 (yeni işe başlayanlar ise başlama) tarihi itibariyle şahsi mal varlıklarının envanterini içeren bir bildirim vermek zorundadırlar.

Kanunlar uyarınca mal bildiriminde bulunanların bu bildirimleri envanter bildirimi yerine geçer. bu kanunlarda yer alan bildirimlerin gizliliğine ilişkin hükümler, vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından istenecek bilgiler bakımından uygulanmaz. Bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları kapsamına girmeyenlerden, tescile tabi olanlar hariç 31.12.1997 tarihi itibariyle malv arlıkları beş milyar lirayı aşanlar, mal varlıklarına ilişkin bildirimlerini notere tasdik ettirebilecekleri gibi ikametgahlarının bulunduğuyerdeki vergi dairesine 30.4.1998 tarihine kadar verebilirler.

Bildirimde yer alacak mal varlıkları ve bunların değerlerinin tespiti ile ilgili hususlar Maliye Bakanlığı'nca belirlenir. Aile topluluğuna dahil eş ve çocukların mal varlıkları aile reisi tarafındanv erilen bildirimde ayrı ayrı gösterilir. Mevcut olmayan mal varlıklarını bildirime dahil edenler veya bildirime dahil kıymetlerin değerini kasden yüksek beyan edenler hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 345'inci maddesinde yazılı cezalar uygulanır. Bu maddeye göre verilen bildirimde yer alan varlıkların kaynağı ve vergilendirilmiş kazançlardan elde edilip edilmediği araştırılamaz, vergilendirilmemiş kazançlardan elde edildiğinin tespiti halinde buna dayanarak tarhiyat yapılamaz.''

GEÇİCİ MADDE 50 Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve komandit şirketler dahil) kayıtlarında yer aldığı halde işletmelerinde mevcut olmayan mallarını, bu kanunun yayımlandığı tarihi takip eden ayın sonuna kadar fatura düzenlemek suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal ettirebilirler. Bu işlemlerle ilgili olarak geçmişe yönelik ceza ve faiz uygulanmaz.
GEÇİCİ MADDE 51 Gerçek kişiler 1.1.1998 tarihi itibariyle mevcut mal varlıklarını Maliye Bakanlığı'nca belirlenen usul ve esaslara göre bir bildirim ile bu kanunun yayımlandığı tarihi takip eden ayın sonuna kadar bağlı bulundukları veya ikametgahlarının bulunduğu yerdeki vergi dairesine beyan edebilirler. Devlet tarafından veya devlet güvencesinde tutulan kayıt ve sicillerde yer almak koşuluyla, bildirilen tasarruf unsurları üzerinden Gelir Vergisi Kanunu'nun 80'inci maddesi uyarınca tarhiyat yapılamaz. Yukarıda belirtilenler dışındaki tasarruf unsurlarının değerleri ilgili meslek kuruluşlarınca belirlenmek ve belgelendirilmek şartıyla envanter bildirimine dahil edilebilir. Ancak bunların satışı halinde satışa ilişkin bedelin tevsiki şarttır.


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!