AKP'nin ABD'de okumuş genç ekonomi üçlüsü
Güncelleme Tarihi:
Cüneyt ÜLSEVER
Oluşturulma Tarihi: Kasım 06, 2002 01:50
1961 doğumlu ve ODTÜ Ekonomi mezunu Reha Denemeç University of Delaware'de de Ekonomi Master'i yapmış.1985'de Ankara Koleji'ni 1. bitiren Ali Babacan ODTÜ'yü de 1.721 kişi arasında 1. bitirmiş. Endüstri Mühendisi Babacan, ABD'nin en değerli üniversitelerinden Norhwestern'den MBA derecesi almış.
Rahmetli Yusuf Bozkurt Özal'ın oğlu İbrahim Özal da 1965'de Londra'da doğmuş, tüm orta eğitimini ABD'de tamamlamış, Kanada'da MC.Gill Üniversitesi'nde okuduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi'nden Elektrik Mühendisi olarak mezun olmuş.
Bu üç genç MKYK üyesi!
Ben onların nezdinde Türkiye'nin yeni siyasetçi tipolojisini gördüm.
Israrla, IMF ile işbirliğinin gerekliliğini savunuyorlar. Türkiye'nin doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına olan büyük ihtiyacından ve payının düşüklüğünden dem vuruyorlar.
Onlara göre, siyasi istikrar ve bürokrasinin azaltılması yabancı sermayenin önündeki en büyük engel.
Ekonomik programlarının temel hedefini:
‘‘Partimiz:
Tüm kurum ve kurulları ile işleyen serbest piyasa ekonomisinden yanadır.
Devletin ekonomideki işlevini, düzenleyici ve denetleyici olarak tanımlar’’ diyerek özetliyorlar.
MERKEZ-SAĞIN PARTİSİ
Benim ta en başından beri görüşüm aynı. Bu parti bir zamanlar Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Turgut Özal'ın temsil ettikleri Anadolu'nun muhafazakar değişimcilerini yüklenmiş bir konumda.
Bu kesim, Erbakan'ın temsil ettiği kitleler ile ekonomik açıdan çelişmiyor ama daha fazlasını temsil ediyor:
Anadolu Burjuvazisini!
İşçisi, işvereni ile yeni Anadolu kapitalizmini!
Türkiye'nin ilk defa yaşadığı bağımsız kapitalist gelişimi!
Anadolu sermayesi; Adnan Menderes döneminde kasabadan büyük Anadolu şehirlerine taşındı. Süleyman Demirel bu sınıfı yerel seviyede burjuvalaştırdı. Turgut Özal ise onları uluslararası seviyede yönlendirdi.
Anadolu'yu dünyaya açtı.
1950'den sonra yaşanan dönemde, önce toprak zengini köylü İstanbul'dan memleketine mal taşıyan tüccara dönüştü.
Tüccar yavaş yavaş küçük ölçekte ve yerel seviyede üretim yapar hale geldi.
Ve nihayet bu sınıfı Özal dış ticarete yönelik üreten sermayederler ve onların köylülerini de işçiler yaptı.
HACILAR VE OĞULLARI
Artık Anadolu sermayesi:
İlkokul mezunu gravatsız Hacı Amcalar ve onların ABD'de okumuş beyaz yakalı oğulları tarafından ortaklaşa yönetiliyor!
Milli Görüş ve Hoca ‘‘gravatsız Hacı amcalardan’’ öte yana geçemedi.
İşte bu yeni sentez; bu gücün taleplerini salt bir tepki ideolojisi (İslami siyaset!) olmaktan çıkarıyor.
Artık ana talep, kapitalist modern devletten pay almaktır. Modern devlete entegre olmak!
Modern devlet tarafından muhafazakar değerleri ile birlikte kabullenilmek!
Özetle, merkeze yerleşmek!
Bu üç genç MKYK üyesi!
Ben onların nezdinde Türkiye'nin yeni siyasetçi tipolojisini gördüm.
Israrla, IMF ile işbirliğinin gerekliliğini savunuyorlar. Türkiye'nin doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına olan büyük ihtiyacından ve payının düşüklüğünden dem vuruyorlar.
Onlara göre, siyasi istikrar ve bürokrasinin azaltılması yabancı sermayenin önündeki en büyük engel.
Ekonomik programlarının temel hedefini:
‘‘Partimiz:
Tüm kurum ve kurulları ile işleyen serbest piyasa ekonomisinden yanadır.
Devletin ekonomideki işlevini, düzenleyici ve denetleyici olarak tanımlar’’ diyerek özetliyorlar.
MERKEZ-SAĞIN PARTİSİ
Benim ta en başından beri görüşüm aynı. Bu parti bir zamanlar Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Turgut Özal'ın temsil ettikleri Anadolu'nun muhafazakar değişimcilerini yüklenmiş bir konumda.
Bu kesim, Erbakan'ın temsil ettiği kitleler ile ekonomik açıdan çelişmiyor ama daha fazlasını temsil ediyor:
Anadolu Burjuvazisini!
İşçisi, işvereni ile yeni Anadolu kapitalizmini!
Türkiye'nin ilk defa yaşadığı bağımsız kapitalist gelişimi!
Anadolu sermayesi; Adnan Menderes döneminde kasabadan büyük Anadolu şehirlerine taşındı. Süleyman Demirel bu sınıfı yerel seviyede burjuvalaştırdı. Turgut Özal ise onları uluslararası seviyede yönlendirdi.
Anadolu'yu dünyaya açtı.
1950'den sonra yaşanan dönemde, önce toprak zengini köylü İstanbul'dan memleketine mal taşıyan tüccara dönüştü.
Tüccar yavaş yavaş küçük ölçekte ve yerel seviyede üretim yapar hale geldi.
Ve nihayet bu sınıfı Özal dış ticarete yönelik üreten sermayederler ve onların köylülerini de işçiler yaptı.
HACILAR VE OĞULLARI
Artık Anadolu sermayesi:
İlkokul mezunu gravatsız Hacı Amcalar ve onların ABD'de okumuş beyaz yakalı oğulları tarafından ortaklaşa yönetiliyor!
Milli Görüş ve Hoca ‘‘gravatsız Hacı amcalardan’’ öte yana geçemedi.
İşte bu yeni sentez; bu gücün taleplerini salt bir tepki ideolojisi (İslami siyaset!) olmaktan çıkarıyor.
Artık ana talep, kapitalist modern devletten pay almaktır. Modern devlete entegre olmak!
Modern devlet tarafından muhafazakar değerleri ile birlikte kabullenilmek!
Özetle, merkeze yerleşmek!