Acı biber fabrikası ‘gelenek’ kurbanı

Güncelleme Tarihi:

Acı biber fabrikası ‘gelenek’ kurbanı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 23, 2001 00:00

TÜBİTAK'ın desteğiyle 1996 yılında Kahramanmaraş'ta kurulan kırmızı biber işleme tesisi, üreticilerin alışkanlıklarından vazgeçmemesi yüzünden, işleyecek ürün bulamıyor. Bu yüzden dünyanın en büyük kırmızı biber üreticilerinden Türkiye, pul biber ihraç edemiyor. 200 milyon dolarlık pazar, Meksika'ya bırakılıyor.KAHRAMANMARAŞ biberini aflatoksinden kurtarmak için TÜBİTAK desteğiyle, fabrika kurdurduk ama, üreticiyi alışkanlıklarından vaz geçirmeyi başaramadık. Üretici hálá, yol kenarları ve damlarda günlerce güneş altında kurutup, üzerinden traktörle geçerek ezmeyi tercih ediyor.Bunun sonucunda dünyanın en büyük kırmızı biber üreticilerinden Türkiye, 1 gram dahi pul biber ihraç edemiyor. 1 milyon dolarlık fabrika çürürken, 200 milyon dolarlık dünya pazarı, Meksika'ya bırakılıyor. Türk tüketicisi de, 20 bin ton aflatoksinli biberi yemeye mahkum ediliyor.TÜBİTAK KURDURDUArkadaşımız Zeliha Aslan’ın yaptığı araştırmaya göre, 1996 yılında TÜBİTAK başta olmak üzere, Türk Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV), KOSGEB ve ODTÜ'nün desteğiyle Kahramanmaraş'ta acı kırmızı biber üretim tesisleri kuruldu. Müsan adlı sanayi makineleri üreticisi firmanın kurduğu bu tesis, Türkiye'nin ilk hijyenik ortamda mikrodalga teknolojisiyle pul biber üreten fabrikası oldu. Bu tesiste gerçekleştirilecek aflatoksinsiz üretimle, hem iç pazara sağlıklı ürünler verilecek, hem de dünya pul biber piyasası Meksika'nın elinden alınacaktı. Böylece, yılda 100 bin ton kırmızı biber üreten Türkiye, 20 bin ton sağlıklı pul biber üreten ülke konumuna gelecekti.Ancak, evdeki hesap, çarşıya uymadı. Kahramanmaraş ve Urfa'daki kırmızı biber üreticileri, biberleri fabrikada para ödeyerek kurutmak yerine, bedavaya yol kenarları ve damlarda günlerce güneş altında tutarak kurutmayı, traktörle üzerinden geçerek ezmeyi tercih etti.Tesislerinde işleyecek biber bulamayan Müsan Genel Koordinatörü Yavuz Biçkes, ‘‘Kapasitemizin sadece yüzde 2'sini kullanabiliyoruz. Oysa, bu tesis, tüm Kahramanmaraş ve Urfa'da üretilen biberin tamamını işleyebilecek kapasitede. Bölgede, yılda 100 bin ton biber üretilmesine rağmen tesisimize bu biberlerden sadece 200 tonu işlenmek için geliyor. Oysa, biber üreticileri bu fabrikaya işlerlik kazandırabilse, hem üretilen biberlerin büyük bölümü Avrupa normlarında işlenip, yurtdışına ihraç edilebilir, hem de Güney Doğu'ya önemli oranda istihdam imkanı yaratılır’’ dedi.Tesislerde üretilen pul biberlerin dünya standartlarında ve Türk Gıda Kodeksi'ne uygun olduğuna dikkat çeken Biçkes, ‘‘Ancak, biber üreticileri geleneksel yöntemlerle üretimden vazgeçmiyor. Bunun sonucunda da biz, işleyecek biber bulamıyoruz. İşlediğimiz biberler de piyasadaki diğer biberlere oranla daha pahalı olduğu için, satmakta zorlanıyoruz. Büyük grosmarketler bile hijyenik ortamlarda ve aflatoksinsiz üretilen bu pul biberlerin yerine ucuz olduğu için geleneksel yöntemle üretilenleri raflarına koymayı tercih ediyor. Ne varki, bu biberlerin tamamı, kodekste belirlenen aflatoksin, nem ve tuz oranlarının üzerinde değerlere sahip. Aslında biz de nem ve tuz oranlarını artırdığımız taktirde, fiyatlarımızı diğer pul biberlerin seviyesine kolayca getirebiliriz. Ancak, bunlar Türk Gıda Kodeksi'ne uygun olmayacağı için bu yönteme başvurmuyoruz’’ dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!