5.Vites

Güncelleme Tarihi:

5.Vites
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 17, 1998 00:00

Haberin Devamı

Otomobil satışında aslan payı devletin

Otomobil sahipleri, satın aldıkları sıfır kilometre araçlara ödedikleri vergilerle Hazine'ye en fazla katkı sağlayan kesimlerin başında geliyorlar. Devlet, bugünkü vergilerle otomobil satışından en büyük payı, ‘‘aslan payı’’nı alıyor.

Türkiye'de otomobil satış vergileri çok çeşitli ve yüksek oranda bulunuyor. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin çoğunda otomobilde vergi yükü yüzde 15-28 arasında değişirken, Türkiye'de bu oran yüzde 45'den başlıyor.

Ağırlığa göre her yıl başında yeniden düzenlenen maktu vergiler ile birlikte 1.600 cc. silindir hacmindeki otomobillerde (Doğan, Fiat Palio, Renault Megane, Honda Civic gibi) vergi yükü, maliyetinin yarısına kadar ulaşıyor.

Yerli satışlar içinde payı yüzde 10'larda olan 1600 cc. motor hacmindeki otomobiller için, yüzde 23 Katma Değer Vergisi, yüzde 12 Taşıt Alım Vergisi, yüzde 12 Ek Taşıt Alım Vergisi ve Çevre Fonu ile birlikte yüzde 45-47 oranında vergi ödemek gerekiyor.

Bu oran, motor hacmi 1601-2000 cc otomobiller için yüzde 53-56'ya, 2000 cc üzerindekiler için ise yüzde 74-82'ye ulaşıyor.

AB ÜLKELERİNDE DURUM

AB ülkelerinde ise, otomobilden alınan vergiler adeta tüketimi destekler mahiyette bulunuyor. Türkiye'de 1501-2000 cc motor hacmindeki otomobillerde yüzde 45-56 olan toplam vergi yükü, Almanya ve Lüksemburg'da yüzde 15, İngiltere'de yüzde 17.5, İtalya'da yüzde 19, Fransa'da 20.6, Belçika'da yüzde 22, İspanya'da yüzde 23, İsveç'te yüzde 25, Avusturya'da yüzde 28 oranında bulunuyor.

Hollanda'da yüzde 45, Portekiz'de yüzde 50 olan bu oran, İrlanda'da yüzde 57.6, Yunanistan'da yüzde 65, Finlandiya'da yüzde 138, Danimarka'da yüzde 198 ile Türkiye'yi de geçiyor. Türkiye, yüzde 23 ile Danimarka dışındaki sözkonusu ülkelerin tümünden daha fazla KDV vergisi alıyor.

Satış vergisinin yüksek olması, otomobil pazarının gelişmesini engelliyor.

Kazayı önleyemiyorsan otonun güvenliğini artır

Trafik kazalarında ‘‘şampiyonluğu’’ kimseye kaptırmayan Türkiye'de bugüne kadar alınan önlemler (trafik cezalarının artması gibi) trafik kazalarının azalmasında yeterli olmadı. Trafik kazalarının önlenmesinde üreticisinden sürücüne kadar herkese büyük görevler düşüyor. Üreticiye düşen en önemli görevlerden birisi de, güvenli araçlar üretmek...

Avrupa Birliği'nce yapılan bir araştırma, trafik kazalarının önlemediği Türkiye gibi ülkelerde başka önlemlerin alınması gerektiğini ortaya koyuyor. Araştırmaya göre ABS fren sistemi, hava yastıkları, emniyet kemeri gibi güvenlik önlemleri, ölümlü trafik kazalarını azaltıyor.

Yetkililer, eğer trafik kazaları önlenemiyorsa, otomobillerdeki güvenlik önlemleri artırılarak, ölüm ve yaralanmalar azaltılabilir görüşünü savunuyorlar. Araştırmadan çıkan sonucu ‘‘Kazayı önleyemezsen, ölüm ve yaralanmaları önle’’ olarak özetleyebiliriz.

Araştırmanın çarpıcı sonuçlarına göre, güvenlik önlemleri insan hayatını korumada oldukça başarılı. Hava yastıkları ölüm ve yaralanmaları yüzde 5 ile 10, gündüz farların yakılması yüzde 2-7, ABS fren sistemi yüzde 3-5, emniyet kemeri yüzde 15 ölüm ve yaralanmaları önlüyor.

Alkole karşı duyarlı otomobil

ABD'de geliştirilen ‘‘alkol kilidi’’ adı verilen bir cihaz, sürücünün alkol alma oranına göre motorun çalışmamasını sağlıyor. Sürücü, kontak yerine geçen cihaza üflediğinde, alkol oranı yüksek çıkarsa araba çalışmıyor.

Oto teybinin yanında bulunan bu cihaz, kontak anahtarı yerine geçiyor. Arabaya binen kişi, bunu üfleyerek alkol kontrolü yapmış oluyor. Sürücünün alkol oranı, ufak bir monitör yoluyla görüntüye yansıyor. Cihaz, sürücünün sarhoşluk derecesinde içtiğini saptarsa motoru çalıştırmıyor.

Sürücü uzun yolculuklarda ise belirli bir kilometrenin ardından aracındaki bu cihazı bir kere daha üflüyor. Bir ya da iki aylık dönemlerde trafik ekibi noktalarında sıfırlanan alkol kilidi cihazı, trafik polisinin kontrolünden geçiyor.

Aylık 15-20 milyon liraya kiralanabilen ve her marka otomobile rahatlıkla takılabildiği belirtilen bu cihaz, ABD'nin ardından Almanya'da da satılacak.

Dünyanın en büyük şirketi otomotivden

Fortune Dergisi tarafından yapılan dünya'nın en büyük 500 şirketi araştırmasında zirveyi yine otomotiv firmaları işgal etti. Dünya'nın en büyük şirketi ünvanı ABD'li dev General Motors'un olurken, ikincilik yine Amerikalılar'ın elinde bulunan Ford'un oldu. General Motors yıllık 178 milyar 174 milyon dolarlık cirosu ile dünyanın bir çok ülkesinin GSMH'sını geride bırakırken, yaşadığı tüm sorunlara rağmen şirket olarak gücünü bir kez daha ispatladı. General Motors geçtiğimiz yıl içerisinde 6 milyar 698 milyon dolar kâr ederek kârlılık sıralamasında 500 şirket arasında altıncı oldu. Uzmanlar elektronik sektöründe yaşanan büyük atılımlara rağmen otomotiv sektörünün hala dünya ekonomisinin motor gücü olduğunu ve sürekli rekabet nedeniyle en çok yenilik yapılan sektörler arasında yer aldığını belirttiler. 500 büyük şirket arasında ikinci sırada yer alan bir başka ABD'li firma olan Ford ise kârlılık sıralamasında beşinci sırayı alarak iddiasını sürdürdü.

General Motors ve Ford'un ardından en büyük 500 sıralamasında 11. sırada yer alan Japonlar’ın Toyota şirketi de Japonya'dan ilk 500 şirket arasına giren 112 şirket arasında 5. oldu.

Genel sıralamada 17. ve 22. sırada yer alan Daimler Benz ve Wolkswagen Almanya'dan ilk 500'e giren 42 şirket arasında birinci ve ikinci sırada yer aldılar. Daimler Benz'in Chrysler'den ayrı tutulduğu sıralamada 71 milyar 516 milyon dolarlık ciroyla Almanya’da birinci oldu.

500 büyük arasına 36 otomotivci girdi

Ekonominin lokomotifi olan otomotiv sektörü, Capital Dergisi tarafından yapılan ‘‘500 büyük sanayi şirketi’’ sıralamasında zirveye yerleşti. 500 büyük şirket araştırmasına otomotiv sektöründen 36 şirket girdi. Otomotiv sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin, listenin üstlerinde bulunması dikkati çekerken, birinci sıradaki Arçelik'ten sonra Ford Otosan, Mercedes, Tofaş Otomobil Fabrikaları iki, üç ve dördüncü sıralarda yer aldı. Sıralamada verileri olmayan Oyak Renault Fabrikaları ise bulunmuyor.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!