Güncelleme Tarihi:
Yazı yazma becerisi, çocuğun duygusal, bilişsel ve sosyal gelişimine birçok açıdan katkı sağlayan temel bir beceri. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte dijital çağ olarak adlandırılan 21’nci yüzyılda yazı yazmanının eski öneminin yitirildiği düşünülebilir. Oysa kâğıdın ve kalemin çocukların gelişimleri üzerindeki etkisini fark edebilmek bu konuya geniş bir açıdan bakılarak yeniden düşünmemizi sağlar. Yazı yazma becerisi çocuklar için sadece bir ifade aracı değil aynı zamanda kendilerini keşfettikleri, öğrenme alanı yarattıkları ve gelişim gösterdikleri bir alandır.
Yazma becerisi dil becerilerinin sonuncusu olarak kabul edilir. Diğer dil becerilerine göre daha özen gerektiren ve zor kazanılan bir beceridir. Çünkü yazı yazma psikomotor becerilerin de işe koşulduğu bir eylem olarak tanımlanır. Bir çocuk yazmak için kalemi eline aldığı zaman yalnızca kelimeleri kâğıda dökmez. Hayal gücünü serbest bırakarak duygularını ve düşüncelerini ifade eder, yeni kelimeler öğrenek ve bunları cümle içinde kullanarak dilbilgisi kurallarını keşfeder. Bu süreçte kendini daha iyi ifade etme yetisi kazanan çocuk için yazmanın bir nevi düşüncelerini düzenleme sanatı icra ettiğini söylemek abartı olmaz.
GÜNLÜK TUTMAK ÖZGÜVENİ GELİŞTİRİR
Yazmak çocukların masum ve savunmasız iç dünyalarına açılan birer penceredir. Gelişme çağındaki çocukların duygularını yazı yoluyla ifade etmeleri, karşılarında birebir iletişim kurdukları birileri olmadan duygularını dile getirmeleri özgür hissetmelerine ortam yaratırken kaygılandıkları konularda stres seviyelerini düşürebilir. Çocukların küçük yaşlardan itibaren günlük tutma alışkanlığı kazanmaları iç dünyalarına dair ipucu verir. Yazma eyleminin alışkanlık haline getirilmesini sağlayan bu etkinlik çocukların özgüven kazanmaları noktasında da önemli. Örneğin çocuklar kâğıda yazdıkları zaman aslında hayal gücünü geliştirirler. Söz gelimi bir gün sınıfta “Bir günlüğüne süper kahraman olsaydınız ne yapardınız?” konulu yazı yazmaları istendi. Bu noktada çocukların zihni, hayal gücüne açılan bir pencereden geçer. Belki uçmayı hayal ederek belki de dünyayı kurtarmayı düşünerek... Ama en önemlisi, kendi dünyasını yazı yoluyla ifade etmeyi başarır.
Tüm bunlarla birlikte yazma becerisi çocuklarda bilişsel gelişimi de destekleyen bir süreç. Yazma becerisini kullanmak isteyen çocukların dikkatlerini toplamaları gerekir. Yazmayı alışkanlık haline getiren çocukların hafızaları da güçlenir. Söz gelimi hikâye yazarken bir kurgu ortaya koyan çocukların düğüm bölümünde yarattıkları merak unsurlarını çözüm bölümünde sonuca kavuşturmak istemeleri problem çözme becerilerini geliştiren bir etkinlik. Böylece gerçek hayatta karşılaşacakları problemlere karşı da hazırlıklı olmaya başlarlar.
İNCE MOTOR GELİŞİMLERİ DESTEKLER
Yazmanın sadece zihinsel bir eylem olmadığını belirtmek gerekir. Çocuklarda ince motor gelişimlerinin desteklenmesi için yazma oldukça önemli. Kritik gelişim dönemlerinde kalem tutmayı doğru bir şekilde çocuklara öğretebilmek el-göz koordinasyonunu güçlendirmesi açısından fayda sağlayan bir egzersiz. Günümüzde dijital çağa doğmuş olan ve ekranlara dokunarak büyüyen bir neslin, bu tür becerileri geliştirmek için yazmaya daha çok ihtiyacı olduğu unutulmamalı.
Elbette yazı yazmanın çocukların akademik başarısı için de son derece önemli olduğu biliniyor. Yazma becerisinin gelişmesiyle birlikte çocuklarda okuduklarını anlama ve anlatma kabiliyetleri de gelişir. Çocukların yazı yazma becerilerini etkin kullanabilmeleri sınavlarda karşılaştıkları soruları etkili bir şekilde cevaplayabilmelerine, ödev hazırlamalarında başarılı olmalarına katkı sağlar. Böylece çocukların akademik başarılarında da önemli gelişmeler sağlanır.
ERKEN YAŞTA YAZI İLE TANIŞMAK GEREKİR
Yazı yazma bireysel başarıları arttıran bir beceri olmasının yanı sıra çocukların sosyal becerilerinin gelişimine de katkı sağlayan bir süreç. Çocuklar arkadaşlarıyla dijital platformlarda yazışırken, mektup yazarken iletişim yeteneklerini de güçlendirirler. Yazı yazmanın farklı bakış açılarını anlama ve empatini yeteneğini de güçlendirme hususunda katkı sağladığı da bir gerçek. Bu nedenle çocuklarımızda yazmaya yönelik tutumları geliştirmek ve ilgilerini arttırmak için erken yaşlarda yazıyla tanıştırılmalı ve yazmanın bireyin gelişmesine sağlayacağı katkılar konusunda farkındalık uyandırmalıyız. Bu noktada erken yaşlarda çocuklara yazı yazmayı sevdirmek için neler yapabiliriz? Yazmayı eğlenceli hale getirecek renkli kalemler kullanmak, desenli defterler, çıkarmalarla yazma süreci daha keyifli hale getirilebilir.
Çocuğun ilgisini çekebilecek konular seçmek, çocuklarla birlikte bu süreci oyuna dönüştürmek örneğin “Bir cümle sen yaz, bir cümle ben yazayım” şeklinde hikâye tamamlama oyunu oynayarak onların dikkatlerini çekilebilir. Her alanda olduğu gibi yazı yazma becerilerinin geliştirilmesinde de ebeveynlerin rolü çok önemlidir. Çocuklara rol model olarak birlikte yazı yazmak onları oldukça motive eder. Çocukların söylenenlerden ziyade gördüklerini yapma eğilimde oldukları unutulmamalı. Yazı yazarken kalem ve kâğıdın gücünü keşfeden çocuk yalnızca kelimelerden değil hayal gücünün sınırlarını zorladığı, özgüvenini keşfettiği bilgiyle dolu dünyadan da keyif alır.
Sonuç olarak yazı yazma çocukların sadece bugününü değil geleceğine de yön verip şekillendiren bir araç. Dil becerilerinden motor gelişimine, duygusal farkındalıktan yaratıcılığa kadar pek çok alanda gelişimini destekler.
Prof. Dr. NEVİN AKKAYA KİMDİR?
Yazar Manisa Alaşehir’de doğdu. 1984 yılında Balıkesir Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümünü bitirdi. Akseki Şahinler Lisesi, Balıkesir Lisesi, Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesinde Edebiyat Öğretmenliği ve yöneticilik yaptı. 1987 Bursa Uludağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsünde yüksek lisansa başladı. Balıkesir Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsünde 1996 yılında doktorasını tamamladı. Balıkesir Üniversitesi, Necatibey Eğitim Fakültesi, Türkçe Eğitimi Bölümünde 1998-2001 yılları arasında yardımcı doçent olarak görev yaptı. Dokuz Eylül Üniversitesi, Buca Eğitim Fakültesi, Türkçe Eğitimi Bölümünde 2001-2015 yılları arası aynı unvan ile çalıştı. 2015-2022 yılları arasında aynı bölümde doçent olarak görevini sürdürdü. 2022 yılından beri aynı üniversiteden Profesör olarak görev yapıyor. 2021 yılından beri Dokuz Eylül Üniversitesi Dil Araştırma ve Uygulama Merkezi (Dilmer) müdürlüğü görevini yürütüyor. Akkaya’nın Türkçe eğitimi alanında birçok kitap, kitap bölümü yazarlığı ve çok sayıda bilimsel makalesi ve bildirisi bulunuyor.