Uzmanlar açık uçlu sınav sistemini değerlendirdi

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın, “Çocukları test cenderesinden kurtaracak yeni bir sistem üzerinde çalışıyoruz. Açık uçlu sorularla yürüyen bir seçme daha sağlıklı olur diye düşünüyoruz” açıklaması tartışmalara neden oldu. Bunca öğrenciye açık uçlu sistem nasıl uygulanacak, altyapı bunun için hazır mı gibi soruların yanıtları merak edilirken eğitim uzmanları Bakan Avcı’nın açıkladığı ve henüz ayrıntıları çok da net olmayan sistemi değerlendirdi.
Türk Eğitim Derneği (TED) Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, öncelikle eğitim sisteminde düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirterek, “Sistemi düzeltmeden sadece açık uçlu sınavlara dönersek o zaman da açık uçlu soru dershaneleri karşımıza çıkar. Önemli olan sınavın nasıl yapıldığı değil, niye yapıldığıdır” diye konuştu.

Eğitim Reformu Girişimi (ERG) Koordinatörü Batuhan Aydagül ise aynı konuya dikkat çekerek, “Önemli olan bizim nasıl bir ortaöğretim tasarlayacağımız” dedi. Aydagül, açık uçlu sınav sisteminin uygulanması için de güven ortamının oluşturulması gerektiğini belirtti.

Önemli olan sınavın nasıl değil, niye yapıldığıdır

Selçuk Pehlivanoğlu (Türk Eğitim Derneği (TED) Genel Başkanı):

Bir kere sayın Bakanın sistemle ilgili olarak söylediği şey sınav kalkmalayacak ama zaman içinde içeriği değişecek. Sınavın çoktan seçmeli olmaması anlamına gelir. Milli Eğitim Bakanlığı birçok yurtdışı modelini de inceliyor bunlardan biri Kazak modeli de olabilir. Ama şunu da unutmayalım şartları son derece farklı ülkelerden ithal modelleri alarak çözüm üretmeye çalışmak bundan önce defalarca olduğu gibi yeni sorunlara sahip olmak demektir. Ama sistemdeki sorunların kaynağını ortadan kaldıracak bir çözümleme ortaya konursa, ki bunun yapılabileceğine inanıyoruz haftaya da geçiş sistemi raporumuzu açıklıyoruz TED olarak çocuklarımızı bu testle tost arasına sıkışmış sosyal adaletsizliğin doruk yapmış olduğu sistemden kurtarırız. Eğer bunları yapıp açık uçlu soru sistemine geçersek sıralama sınavı yerine yapılacak ölçme sınavlarının eğitim sistemine katkı sağlayacağını düşünüyoruz. 1 milyon kişiye nasıl açık uçlu sınav yapılır diye soranların 8 milyon öğrencinin girdiği Hindistan, milyonlarca öğrencinin girdiği İngiltere’nin bu sınavları yapıp 45 gün içinde nasıl sonuçlandırdıklarına bakmaları yeterli. Ama sistemi düzeltmeden sadece açık uçlu sınavlara dönersek o zaman da açık uçlu soru dershaneleri karşımıza çıkar. Önemli olan sınavın nasıl yapıldığı değil, niye yapıldığıdır. Türkiye’de hala öğretmen açığını kapatmadan, derslik sayısını yeterli noktaya taşımadan, okul bazlı ihtiyaçları karşılamadan temel ihtiyaçlarını çözmemiş bir ülkenin kağıt mühendisliğiyle sistem çözmesi mümkün değil. Kazak sistemi birkaç yıl önce üç kişilik bir ekip tarafından başlatılan 2017’de tamamlanması düşünülen bir projedir. Projenin adı Kazakistan Cumhuriyeti Öğrenim ve Öğretimin İnovasyon ve Entelektüel Eğitim Sistemi’dir. Bu proje çok yüksek matematiksel modellemeye dayalı bir eğitim sistemidir. Şu sıralarda dünyadaki en enterasan eğitim projelerinden biridir. 2017’de tamamlanması planlanıyor. Ama henüz hiçbir çıktıya sahip değil. Zaten bizim ülkemizin sorunu eğitim çıktılarının 20 yıl olacağını hep unutup dünyadaki farklı bütün projeleri getirip eğitim sistemimizi deneme tahtasına dönüştürmemizdir. Yapılması gereken dünyadaki iyi örneklerin çözümlemelerini analiz edip ülkemize has bir ulusal program ortaya koymaktan ibarettir.

Önce güven sağlanmalı

Batuhan Aydagül (Eğitim Reformu Girişimi Koordinatörü):

Sınavın kendisi kademeler arası geçişle ilgili konuların önemli bir parçası ancak bütünü değil. Yani geçişi, sınavın nasıl olduğuna indirgemeden bütüncül yaklaşımı koruyarak yaklaşmak lazım. Daha önemli olan aslında bizim nasıl bir ortaöğretim tasarlayacağımız. Ve bu tartışmanın yapılması çok önemli. En küçük bir ipucunda herkes çok farklı çıkarımlar yapıyor. Bakanlık ön hazırlıklarını tamamladığı zaman bu iletişim stratejisini de iyi yönetmeli. Hakikaten Türkiye’de bu konuda çalışan birçok kurum var. Onların da içinde olduğu bir süreci bakanlık tasarlayıp geliştirmeli. Sınavda yapılması gereken değişiklikler konusunda herkesin ortak fikirleri var. Okul müfredatını destekleyici bir şekilde olmasına dair. Bu yönde yapılacak değişiklikler önemli olacaktır. Ama günün sonunda öncelikle nasıl bir ortaöğretim istediğimize karar verdikten sonra tartışmamız lazım. Aksi halde eksik bir tartışma yapacağız. Sözü edilen değişikliklerin hayata geçmesi için kritik şey Türkiye’de insan kaynakları kapasitesinin güçlendirilmesi ve güven ortamının sağlanması, yani eğitimde paydaşlar arasında özellikle kamuoyuyla, eğitimin kullanıcıları ve eğitimi arz edenler arasında güven ortamı hazırlanmadıkça şu anki güvensizlik ortamında bu olmaz. Bu sınavların nasıl yapılacağına dair güven sağlanmalı. Bunun sağlanması için de aktörlerin iyi eğitilmesi gerekiyor. Değişikliklerin de hayata geçmek üzere olduğunda kamuoyuna çok detaylı bilgi verilmesi gerekiyor. Kullanıcıların çok hayati meselesinden bahsediyoruz, bugünkü sistemi tartışmadan sınavlara karar vermek çok da faydalı olmayacaktır.