Tanzimat Dönemi tiyatro özellikleri nelerdir? Tanzimat Dönemi tiyatro yazarları, eserleri ve konuları

Güncelleme Tarihi:

Tanzimat Dönemi tiyatro özellikleri nelerdir Tanzimat Dönemi tiyatro yazarları, eserleri ve konuları
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 2021 04:27

Türkler sahne gereksinimlerini Tanzimat dönemine kadar geçen dönemde Karagöz, Meddah ve Orta Oyunu ile karşıladılar. Günümüzde ne taklide dayanan Meddah ne olayı kişiler aracılığıyla halk arasında temsil eden Orta Oyunu ne de şahısların perde üzerine yansıtarak hikayesi canlandırılan Karagöz bugün tiyatro için verdiğimiz seyirlik edebiyat türünün karşılığı değildir. Tanzimat dönemi tiyatro özellikleri nelerdir? İşte, merak edilen tüm detaylar.

Haberin Devamı

Batılı anlayışa göre bugünkü modern tiyatro, edebiyatımıza Tanzimat'tan daha sonra girdi. Tanzimat'ın daha ilk yıllarında tiyatro binaları yapılmaya başlanmış, önceden rakipsiz yıllarında tiyatro grupları ve binaları zamanla yerlerini yerli topluluklara bıraktı.

 Tanzimat Dönemi Tiyatro Özellikleri Nelerdir?

 Batı edebiyatlarından etkilenen sanatçılar aracılığı ile pek çok tür gibi tiyatronun da ülkemize gelmesine yardımcı olmuştur. Ama oyunların sergilenmesinin oldukça pahalı olması, önemli derecede bir hazırlık gerektirmesi ve sahne ihtiyaçlarının fazlalığından dolayı bu dönemde tiyatronun gelişimi hızlı olmamıştır. Bu nedenle de bu sanat dalının gelişmesi için sanatçıların kendi kişisel çabaları ve fedakarlıkları sonucunda ortaya çıktı.

 Tanzimat Dönemi‘nde tiyatro alanında atılan ilk adımlar, Batı edebiyatlarında oynanan oyunların birebir aynısının Türkçeye çevrilmesi ya da bizim kültürümüze uyarlanması şeklinde ortaya çıkmıştır. Bu dönemde ise, başta Ahmet Vefik Paşa olmak üzere tüm sanatçılar özellikle de Fransız yazar Molière’den yaptığı çevirilerle bu alanda çok önemli adımlar attı. Ahmet Vefik Paşa, Bursa valisiyken burada ilk tiyatro binasını yaptırmış ve oyuncu kadrosu ortaya çıkartmıştır. Yapmış olduğu çevirileri de burada sahneletmiştir.

Haberin Devamı

 Tanzimat Dönemi Tiyatro Yazarları, Eserleri ve Konuları

 Bu dönemde tiyatro alanında eser veren sanatçılar ve eserleri şu şekildedir:

İbrahim Şinasi: Şair Evlenmesi

Namık Kemal: Vatan Yahut Silistre (1873), Zavallı Çocuk (1874), Akif Bey (1874), Gülnihal (1875), Celalettin Harzemşah (1876), Kara Bela (1908).

Ahmet Mithat Efendi: Ahz’ı Sar yahud Avrupa’nın Eski Medeniyeti (1874), Eyvah (1873), Açık Baş (1879), Çengi yahud Daniş Çelebi (1884), Fürs-i Kadimde bir Facia yahud Siyavuş (1885), Hükm-i Dil (1875), Çerkez Özdenleri (1884).

Ahmet Vefik Paşa: Zor Nikah (1869), Zoraki Tabib (1969), Azarya, Tabib-i Aşk Meraki, Dekbazlık, Yorgaki Dandini.

Recaizade Mahmut Ekrem: Afife Anjelik (1870), Vuslat (1874), Atala (1873), Çok Bilen Çok Yanılır (1875).

Haberin Devamı

Abdülhak Hamit Tarhan: Eşber (1880), Turhan (1916), İlhan (1913), Liberte (1913), Nesteren (1876) ve Hakan (1935).

Tazminat Dönemi Eserleri ve Konuları

 Türk Edebiyatı’nda yazılan ilk Türk tiyatro eseri ise, Şinasi tarafından 1860 yılında kaleme alınan “Şair Evlenmesi” isimli oyundur. Tercüman-ı Ahvâl gazetesinde tek perde halinde yazılan bu oyunun sahnelenmesi ise, sadece yıllar sonra gerçekleşmiştir. Töresel evlenmeyi konu alarak işleyen oyun modern tiyatronun da edebiyatımızdaki ilk yerli örneği olarak geleneksel tiyatrodan daha güçlü izler taşır.

 Tanzimat Dönemi Edebiyatı’nın en güçlü sanatçıları arasında olan ve pek çok türde eser vermiş olan Namık Kemal, tiyatro ile yakından ilgilendi. Namık Kemal’in yazmış olduğu ilk tiyatrosu olan ve aynı zamanda da Türk edebiyatında sahnelenen ilk tiyatro özelliği de taşıyan “Vatan Yahut Silistre”, 1872 yılında dört perdelik bir oyun olarak yazıldı. Memleketin savunulması temalı bir oyun olan bu tiyatroda kahramanlık ve vatanseverlik gibi duygular ön plana çıkmıştır. Bu tiyatro, İstanbul’da sahnelendikten sonra “Vatan” tezahüratları ile oyundan çıkan seyircilerin atmış olduğu sloganlar nedeni ile Namık Kemal sürgüne gönderildi. Tanzimat Dönemi’nde tiyatro oyunları, 1859 yılında inşa edilmiş olan Gedikpaşa Tiyatro’sunda sergilendi. Güllü Agop adında birinin çalışmaları ile ayakta duran tiyatro, çok uzun bir süre İstanbul halkına hizmet etti.

BAKMADAN GEÇME!