Güncelleme Tarihi:
Eğer yapay zekaya “dönüşüm” söz konusu olacaksa, sistemin ve sürecin köklü bir değişimle aşamalı olarak terk edilip, AI merkezli bir yapıya kavuşması ifade edilmiş olur. Burada sınav kağıtlarının değerlendirilmesinden tutun öğrenci ile etkileşimdeki sanal asistanlara kadar otonom bir sürece giden bir yapı kasdedilmektedir. Ancak “entegrasyon” şeklinde ifade edildiğinde mevcut yapının ve sürecin içine yeni bir teknoloji veya bileşenin eklenerek AI tabanlı çözümler ile verimlilik arttırılmaya çalışılır. Çözüm insana katkı sunacak, insan refahını arttıracak bir şekilde ele alınmalıdır. Eğitim içerisinde duyguyu, empatiyi, anlayışı, kültürü, farklı durumlarda ve sorunlarda insan binlerce yıllık doğasının farklı çıkarımlarını da gerekli kılar. Bu nedenle eğitim ne kadar öğrense de algoritmaların “if/or/else” döngülerine bırakılmayacak kadar insana has bir anlayışı temsil eder. Kimi alanlarda “dönüşüm” daha doğru bir ifade olurken eğitim alanında “entegrasyon” daha isabetli bir kavramdır.
KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ ÖĞRENME MODELLERİ ÖNPLANDA
Yapay zeka öğretmenlerin rolünü farklılaştırarak geleneksel ile dijitali harmanlayan, öğrenci odaklı kişiselleştirilmiş öğrenme modellerini ön plana çıkarmaya başladı. Bu modellerle hem öğretmene öğrenciyi yapay zeka desteğiyle daha iyi analiz etme hem de öğrenciye 7 gün 24 saat öğrenim deneyimi sunulabiliyor. Yapay zeka destekli akıllı sınıf yönetim sistemleri, öğretmenlere öğrencilerin öğrenme hızını ve kavrama seviyelerini analiz etme imkânını da arttırabiliyor. Yapay zeka destekli çeşitli platformlar öğrencinin seviyesi ve öğrenme becerisini tespit noktasında da destek sağlıyor. Öğrencinin bireysel öğrenme tarzına uygun içerikler sağlanması noktasında da yapay zeka entegrasyonu büyük önem taşıyor. Gelişmiş ölçme ve değerlendirme algoritmaları ayrıca geri bildirim sistemleri öğretmenlere kararlarında hızlı destek olabiliyor.
DİJİTAL UÇURUM RİSKİ
Bu açılardan bakıldığında okullarda yapay zeka entegrasyonunun birçok faydası olmasına rağmen teknik altyapı yetersizlikleri ve “Dijital Uçurum Riski” de var. Bazı okullarda internet bağlantı hızlarının yetersiz olması, donanım eksiklikleri ve eskiyen bilgisayarlar, yapay zekâ tabanlı öğrenme araçlarının verimli kullanımını zorlaştıracaktır. Coğrafi ve ekonomik farklılıklardan doğan teknolojiye erişim sorunu ise fırsat eşitliğini bozucu etki yaratmakla birlikte özellikle kırsal bölgelerdeki okulların bu entegrasyona ayak uydurmasında zorluklar yaratabilir. Eğitimde fırsat eşitliği sağlamak adına devletin, altyapı yatırımlarını artırması ve öğretmenleri, öğrencileri dijital entegrasyona hazırlaması gerekiyor. Aksi takdirde, teknolojiye erişim sorunu, mevcut eğitim eşitsizliklerini derinleştirebilir.
OKULLAR DİJİTAL EĞİTİM PROGRAMLARIYLA DESTEKLENMELİ
Yapay zeka sistemlerinin eğitime entegrasyonu ile birlikte öğrenci ve öğretmenlerin verilerinin güvenliği konusu da sağlam bir altyapı ile okullarda sağlanmalıdır. Öğrencilerin akademik geçmişleri, öğrenme alışkanlıkları ve kişisel bilgileri dijital ortamlarda saklandığında, bu verilerin kötüye kullanılması riski özellikle de daha önce sıklıkla değindiğim “Dijital Profilleme” sorununu ortaya çıkıyor.
Türkiye’de okulların yapay zeka entegrasyonunda öğretmen-öğrenci-veli eğitimi, altyapı yatırımları ve bilinçli politika geliştirme kritik önem taşıyor. Yükseköğretim Kurulu, Milli Eğitim Bakanlığı gibi kurumların attığı adımlar yapay zeka tabanlı müfredat içerikleri ve dijital eğitim programları ile desteklenirse, Türkiye eğitim alanında küresel anlamda etkin bir pozisyonda olabilir.
DOÇ. DR. SEFER DARICI KİMDİR?
Doç. Dr. Sefer Darıcı ulusal gazeteler ve televizyon kanallarında 12 yıl çeşitli görevlerde çalıştı. Yaklaşık 13 yıldır akademisyen olarak görev yapıyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü Başkanı. Ayrıca Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi - UNEC (İktisat Üniversitesi) Dijital Ekonomi Araştırma Merkezi’nde araştırmacı. Ulusal ve uluslararası yayınevlerinden yayımlanmış toplamda sekiz kitabı bulunuyor. Son kitabı AI Integration (Yapay Zeka Entegrasyonu) yayın aşamasında. Ayrıca senaryolar, makaleler ve gazetelerde köşe yazıları da yazdı. Darıcı’nın doktora tezi, 2020 yılında T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından “Bilimsel Çalışma Ödülü”ne layık görüldü. Eğitim, algı yönetimi, propaganda ve yapay zeka konularında ulusal ve uluslararası medya kanallarında çeşitli yayınlar yapıyor. Darıcı, en son Türkiye’nin ilk yapay zeka üniversite öğretim üyesi “Dr. Derya Aslan”ı geliştirdi. Post-Luddism, Gerçeklik Eşiği ve Kurgusal Atıf gibi kavramları akademik literatüre kazandırdı. Darıcı, aynı zamanda kurucusu olduğu Algı Araştırmaları Merkezi’nin başkanlığını yürütüyor.