Öğrencilerinin hayatını değiştiren yıldız öğretmenler

Güncelleme Tarihi:

Öğrencilerinin hayatını değiştiren yıldız öğretmenler
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2015 00:12

Onlar Türkiye’deki on binlerce fedakar öğretmenden sadece birkaçı... Dokundukları öğrencilerinin hayatını değiştiren, eğitimde üstün başarı göstermiş, projeler gerçekleştirmiş, yetenekli öğrencileri topluma kazandırmış, farklılıklar ortaya koyan bu yıldız öğretmenlerin hikayeleri birçok kişiye örnek olacak nitelikte... İşte o sıra dışı hikayeler...

Haberin Devamı

Öğrencilerinin hayatını değiştiren yıldız öğretmenler

Onların bir gülüşü dünyaya bedel
Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirlediği kriterler doğrultusunda 2014’te Adana’da yılın öğretmeni seçilen Dr. Reşit Yıldız, okumaktan hiç vazgeçmemiş. Yüksek lisans, doktora derken, bir yandan lisede kimya öğretmenliği yaparken bir yandan da Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde derslere girmeye başlamış.Yetim ve öksüz çocukların da en büyük destekçisi. “Hayatta en önemli şey kimsesiz bir çocuğun içten bir gülümsemesini görmek” diyerek şunları anlatıyor:

“Yıllar önce yaşadığım bir olay sonrası yetim ve öksüz çocuklar için çalışmaya başladım. Zorluklar içinde hayata tutunmaya çalışan, köşede bucakta kalmış çocukların, bir sevgi eli uzatıldığında nasıl değiştiklerini görmenin mutluluğunu yaşadım. Ücretsiz ders verdim ve değerli olduklarını hissettiklerinde neleri başarabildiklerini gördüm. İki çocuğum var; ancak eşim ile birlikte bir çocuk evlat edinmek istiyoruz.”

Haberin Devamı

Öğrencilerinin hayatını değiştiren yıldız öğretmenler

Minik yüreklerin büyük endişeleri
Özden Aydın genç bir matematik öğretmeni. Yıllardır terörle boğuşan, Siirt’in Baykan ilçesinde yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

“En büyük dezavantajları 30 yılı aşkın süredir terör bölgesinde yaşıyor olmalarıydı. Terörün içine doğmuş, onunla birlikte büyümüş çocukların gözlerindeki korkusuzluğa rağmen minik yüreklerindeki endişeye şahit oldum. Özgüven sorunu yaşayan öğrencilerim için ne yapabileceğimi düşünürken, sanat çıkış noktam oldu. Yıllarca ilgilendiğim ebru sanatı ile onlara yeni pencereler aralamak istedim. Ebru sanatında boyalar birbirine değer, ama karışmaz. O renkler hep beraber, bir ahenk içinde tabloda çok hoş görünür. Bunu, Türkiye’ye benzetiyorum. Atölye çalışmaları yaptık ve onlarca terör mağduru çocuğun yeni bir nefes almasını sağladım. GAP Genç Festivali’ne katıldık. Çoğu ilk kez böyle bir organizasyona katıldıkları için son derece mutlu oldular. Doğuda yaşayan çocuklar belki batının imkânlarına sahip değil ancak kocaman yüreklerinin içinde gelecek hayalleri var.”

Haberin Devamı

Öğrencilerinin hayatını değiştiren yıldız öğretmenler

Özel çocukların özel öğretmeni
Bekir Aydın, özel çocuklara özel olduklarını hissettirmek için çabalayan bir öğretmen. Bekir Öğretmen, Gazi Üniversitesi’nde Özel Eğitim Bölümü’nde okuduğu ilk üç yıl boyunca meslek değiştirmeyi düşünmüş. Ancak staj döneminde engelli çocukların gözlerinin içine baktığında, bu çok özel çocukların zorlu hayatlarını biraz olsun kolaylaştırabilmek için onlara sımsıkı sarılmış. İşte anlattıkları:

“Son sınıfta staj yaparken herkesin engelli dediği, benim için ise özel o çocuklarla tanıştım. Gözlerindeki yaşam hevesini gördüm. Ankara’da ilk tayinim yatılı bir işitme engelliler okuluna çıktı. 29 Aralık’ta göreve başladım ve o sene yılbaşını çocuklarımla kutladım. Hiçbir şey duymadan televizyona baktıklarını gördüğümde mideme ağrılar girdi. Önce üzüldüm sonra da onlar için neler yapabileceğimi düşündüm. 20 yıllık meslek hayatımda özel çocukların inanılmaz başarılarına şahit oldum. Özel eğitim son derece sabır isteyen bir iş. Bizim alanımızda en önemli konu ise vicdan. Vicdanı olmayan hiçbir öğretmen bu özel çocuklara değer katamaz.”

Haberin Devamı

Öğrencilerinin hayatını değiştiren yıldız öğretmenler

Öğrenci ve öğretmenler kamera karşısına geçti
Gazi Üniversitesi Bilgisayar Öğretmenliği bölümünden 1999 yılında mezun olan Ercan Selim Öngöz, 15 yıllık öğretmen. Bilim Teknolojileri öğretmeni olarak görev yaptığı Giresun Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde çektikleri, başrolünde öğrenci ve öğretmenlerin oynadığı kısa ve uzun metrajlı film projelerinin gençlere farkındalık kattığını söylüyor: 

“Çektiğimiz tüm filmler okulun maddi imkanlarıyla yapıldı. Filmlerde öğrenci ve öğretmenler oyuncu olarak rol aldı. Amacımız öğrencilere mesaj vermek, kötü alışkanlıklardan kurtarmak, başarısızlıklarını önlemek. Öğretmenlerin sabrının önemini ölçen kısa film de çektik. ‘Babamın Sesi’ adlı kısa film liselerarası kısa film yarışmasında birinci oldu. Şubat ayında 4 dakikalık bir çalışmaydı. Yaşlı ve Alzheimer hastası bir annenin, oğlunun sesiyle huzur bulmasını anlatıyor. Çocuğundan ayrı kalamayan anne için oğlu sesini kayda alıp yanında olmadığı anda böyle iletişim kuruyor. Yanında olduğu hissiyatını veriyor. Uzun metraj ‘25. Kare’ adlı film ise 90 dakika sürüyor. Okul komedi filmi. Bilinç altı etkileme teknikleri arasında yer alan 25’inci kare tekniği üzerinden yürüyen bir çalışma oldu. Amacımız bu teknik hakkında izleyicilere bilgi vermek. 3 lise son sınıf öğrencisi başarısızlıklarını gidermek amacıyla öğretmenlerini etkilemek için bu yönteme başvurması hikayesine dayanıyor. Tüm filmlerimiz http://www.youtube.com/user/yoskatarum kanalından izleniyor. 25. Kare'yi bugüne kadar neredeyse 250 bin kişi izledi.”

Haberin Devamı

Öğrencilerinin hayatını değiştiren yıldız öğretmenler

50 kişilik koroyla 13 il gezdiler
2007 yılında Abant İzzet Baysal Üniversitesi Müzik Anabilim dalından mezun olan Yunus Dabakoğlu, Bitlis’in ilçelerini köy köy gezerek, ‘Doğuyorum’ adlı bir koro kurdu. Koroyu kurmak için ilçenin tüm okullarını gezerek yetenekli öğrencileri tespit etti. Sonunda 50 kişilik bir koro oluşturdu. Koro ile 15 farklı dilde şarkı ve ilahiler seslendirdiler. 2013 yılında koro ile 7 bölge 7 renk teması ile turneye çıktılar ve 7 coğrafi bölgeden 13 ilde konserler verdiler. Çocukların çok yetenekli olduğunu ve koroyu kurmak için köyleri gezdiğini belirten Yunus Dabakoğlu, süreci şöyle anlattı:

Haberin Devamı

“Köy köy gezerek en yetenekli öğrencilere ulaştık. ‘Doğuyorum’ korosunda seçilen 50 çocukla çalışmalara başladık. 2010’da kurulan koronun çalışmalarını bölgede yatılı okulda yaptık. 2010’da 10 dil, 2011’de 15 dil 2013’te 19 farklı dilde şarkılar söylendi. ‘7 bölge 7 renk’ teması ile 7 coğrafi bölgeden 13 ilde turneye çıktık. Çocukların okullaşma üzerinden çok olumlu dönüşler aldık. İlk defa Siirt Güzel Sanatlar Lisesi ve 2012’de Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Müzik Öğretmenliği Bölümü’ne öğrenci kazandırdık. Müzikle tanışan çocukların özgüveni gelişti, kendilerini daha iyi ifade ediyor ve iletişim kurabiliyorlar.”

Öğrencilerinin hayatını değiştiren yıldız öğretmenler

Dilek ve şikayet kutuları yerine iyilik kutusu oluşturdu
Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne 1999-2000 eğitim yılında başlayan ardından 2003’te Çukurova Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümüne geçerek buradan mezun olan Necati Azgan, ‘Anneler Yarışıyor’ projesi yaptı, ‘Ben İyilik Elçisiyim’ çalışması ile okula iyilik köşesi kurdu. Azgan, mesleğini severek yaptığını belirterek şunları söyledi:

“7-19, 0-18 yaş arası çocukların ailelerine yönelik okulda eğitimler düzenledim. Ardından ‘Anneler Yarışıyor’ adlı kitap okuma programı ile velilere çocuk gelişimi ile ilgili kitaplar okuttuk. Daha sonra okutulan kitaplardan sınav yaparak birinciye çeyrek altın, ikinciye kol çantası, üçüncüye kol saati hediye ettik. Amacımız ailelerin farkındalık ve bilinç kazanması. Okuma yazma bilmeyen annelere de destek vererek, kitapları okuttuk, sözlü sorular sorduk. Çalışmanın sonuçlarını aldığımızı düşünüyorum. Ailelerden olumlu tepkiler geldi. Yeni kitap önerileri istedik. Öğrenci, okul, aile iletişimine katkı sağladık. Farkı babalarda da görmek mümkündü. ‘Ben İyilik Elçisiyim’ adlı projeyi de geliştirdik. Diyarbakır’da katıldığım bir kurs aracılığı ile bu etkinliği okulumda da farklı biçimde uygulamak istedim. Dilek ve şikayet kutuları yerine, iyilik kutusu kurduk. Velilere anlattık ve öğrencilerin içinde olduğu bir çalışma yaptık. Çocukların yaptıkları iyilikler sınıf ortamında paylaşıldı, sergilendi. Öğrencilerde çalışma sonrası paylaşım duygusunun, yardımlaşma, iletişim ve iyilik duygularının geliştiğini gözlemledim.” 

Öğrencilerinin hayatını değiştiren yıldız öğretmenler

Öğrencilerle doğal ilaç üretti
Oğuzhan Çetintürk ise 2004 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümünden mezun oldu. Isparta’da farklı dershanelerde 5 yıl çalıştıktan sonra okullarda öğretmenliğe devam eden Çetintürk, öğrencileriyle doğal ilaç üretti, fen ve teknoloji dersinde ‘Ders Özel Kalem Müdürleri’ seçti, öğrencileriyle Fen Bilimleri Gazetesi çıkardı. Çetintürk, yaptığı çalışmaları şöyle anlattı:

“Öğrencilerin bilimsel bilgilere ulaşması için araştırma yaparken hayvanlar üzerinde yaşayan haşereleri etkisiz hale getirmek için doğal ilaç ürettik. Konya Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi desteğiyle yöresel bir bitkiyi (termiye) kaynatıp tatlandırdık. Suyunu üniversite desteği ile incelediğimizde haşereleri yok ettiğini gördük. Ürettiğimiz ilaç yörede halk tarafından kullanılıyor. Ders Özel Kalem Müdürleri projesiyle de çocuklara yetki vererek sorumluluk bilinci kazandırmayı hedefledim. Her sınavın ardından en yüksek notu alan öğrenci ‘özel kalem müdürü’ oluyor. Ödevleri kontrol edip, teneffüslerde sessizliği sağlıyor. Ayrıca çocuklara bir isteği olup olmadığını sorarak kendilerini iyi hissetmesini ve derse ilgi duymasını da sağlıyorum. Fen ve teknoloji dersinde çok olumlu sonuçlarla karşılaştım. Öğrencilerin başarısı ve ilgisi arttı. Daha çok ders çalışıyorlar.”

Öğrencilerinin hayatını değiştiren yıldız öğretmenler

Öğrencileri bağlamayla internet kafelerden çıkardı
2007’de Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü’nden mezun olan Erdoğan Şahinoğlu, davranış bozukluğu gösteren öğrencilere bağlama dersleri vererek Genç Ozanlar Korosu kurdu. 20 engelli kişiye bağlama çalmayı öğretti ve kurduğu koroyla konser verdi. Şahinoğlu, çalışmalarını ve hedeflerini anlattı:

“Merkezde bulunan 21 Şubat İlköğretim Okulu’na tayinim çıktığında öğrencilerin boş vakitlerinde internet kafelerde olduğunu gözlemledim. Bu durumdan rahatsız olduğum için kendi sınıfıma bağlama kursu açtım. Birinci yılın sonunda konser verdik ve çok beğenildi. Kurs, sınıf dışına taşarak okulda bütün öğrencilere açık hale geldi. İkinci yıl da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile konser verdik. Bayburt Valisi Kerem Al tarafından Genç Ozanlar Korosu ismini aldık. Okulda problemli, başarısız olan öğrencilere bağlama kursları vererek onların davranış sorunlarının çözülmesine yardımcı olduk. Sınavlarda başarılar elde ettik. Gençlerimiz özgüven kazandı. İletişim yönleri gelişti. Kafelerden öğrenciyi okula çektik diyebiliriz. Ayrıca boş zamanlarımda Bayburt Engelli Merkezi’nde engelli vatandaşlar için bağlama kursu açtım. 18 vatandaş faydalandı. Genç Ozanlar’a rakip olarak Bayburt Sazendeleri’ni kurduk. İki koro birbiriyle yarışıyor.”

Öğrencilerinin hayatını değiştiren yıldız öğretmenler

Fen dersini çizgi filmle anlattı
Zennure Abdüsselam ise Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği mezunu. Yüksek lisans tezi olarak fen ve teknoloji dersini daha iyi öğretebilmek için anahtar kavramları hikayeleştirdi ve çizgi film yaptı. Zennure Abdüsselam çalışmanın detaylarını ve gözlemlerini şöyle özetledi:

“Öğrencilerin fen dersi konularını hatırlamaları için materyaller oluşturmak istedim. Konuları çizgi animasyonlarla çocuklara anlatarak unutmamalarını sağladık. PISA sınavlarında Türkiye’nin fen ve matematikteki durumu belli. En önemli sorun konuları unutmalarıydı. Bu projeyle öğrencilerde kalıcı öğrenmeyi sağlamaya çalıştım. Pilot çalışmasını yaparken, sınıftaki en vasat öğrencinin bile bu konuyu hatırladığını ve bana kolaylıkla cevap verebildiğini gözlemledim. Biz bunu yaparken üç ekip olarak çalıştık. Senaryosu, seslendirmesi, animasyonu, müziği farklı ekipler tarafından hazırlandı. İki çizgi film oluşturduk. Birinin adı Karınca Newton, diğeri de Korsan Kızılsakal. Kuvvet ve hareket ünitesi içinde belirlenen konuları işledik. Devamı getirilirse televizyonla fen eğitimi Türkiye’nin her bir evine ulaştırılabilir.” 

Öğrencilerinin hayatını değiştiren yıldız öğretmenler

Öğrenciyle bire bir ilgilendi
Hacettepe Biyoloji mezunu Yıldız Aydın Ekiz Zonguldak Ereğli’de Erdemir İlkokulu’nda sınıf öğretmeni olduğu işitme engelli öğrencisi ile ilgilenerek eğitimine kaynaştırma öğrencisi olarak devam etmesini sağladı. Ekiz, çalışmalarını şöyle anlattı:

“Çalıştığım öğrenci işitme cihazı takıyordu ama cihaz geç takıldığı ve ameliyat zamanı geçtiği için diğer arkadaşlarıyla aynı seviyede değildi. Duyuyordu ama duyduklarını kelimeye dökemiyordu. Günlük hayatında kullanması gereken kelimeleri bile bilmiyordu. Önce görsellerle sesli çalıştık. Ailesine resimler verdim. İlk ses vermeye başladığı andan itibaren görselleştirdim. Onun için sınıfa resimler astım. Ailesi ve doktoruyla iletişim halinde olduk. Birinci sınıfa başladığında anasınıfı seviyesinden bile düşüktü seviyesi. Benim sınıfımdan mezun olunca gittiği okuldaki öğretmenlerle iletişime geçtim. Hepsini çocuğun durumuyla ilgili bilgilendirdim. Eşim de rehberlik öğretmeni ve çocuğun okulunda görev yapıyor. Ondan da çok yardım aldım.”

Öğrencilerinin hayatını değiştiren yıldız öğretmenler

Kastamonu'yu eskrim ve badmintonla tanıştırdı
Beden Eğitimi Öğretmeni Galip Taha Boztepe, Kastamonu’nun köylerinden gelip Cide Yatılı Bölge Ortaokulu’nda okuyan çocuklara badminton ve eskrimi öğretip Türkiye dereceleri almalarını sağladı. Tek kolu olmayan öğrenci Burak May ile yarışmalara katılıp başarılar elde etti. ‘Zengin sporu’ olarak bilinen badminton ve eskrim malzemelerini de kendi çevresinden destekçileri ve basın yoluyla kendisine ulaşan yardımseverler aracılığıyla temin etti.

“Başka bir yere tayin olacaksam bir engelli okulunda görev yapmak isterim” diyen Galip Boztepe’nin beden eğitimi öğretmenliğine aşkı ortaokula dayanıyor. Lise bitinceye kadar eğitimini Ankara’da sürdüren Boztepe, Kırıkkale Üniversitesi mezunu. Babası Ekonomi Bakanlığı’nda memur olan Galip Öğretmen'in annesi ev hanımı. Rehber öğretmen olan eşiyle Kastamonu’da yaşıyor. Boztepe, “En iyi takımlarım kız öğrencilerden oluşuyor. Kastamonu’da evlerinden çıkamayan kız öğrenciler ilk kez uçağa bindiler. Dışarıyı tanıdılar” diyor.

Öğrencilerinin hayatını değiştiren yıldız öğretmenler

Türkiye’yi dünya şampiyonu yaptı
Silopi’nin Çukurca köyünde beden eğitimi öğretmenliği yapan Pınar Demiray, okuma yazma bilmeyen bir anne ve 60 yaşında liseyi dışarıdan bitiren bir babanın 7 çocuğundan 6’ncısı. Pınar Öğretmen, Silopililere step, aerobik, pilates dersi vermekle kalmamış; dövüş sporu hapkidoda Türkiye’ye dünya şampiyonluğu kazandırmış. Demiray 2013’te yılın öğretmeni seçilmesine giden süreci şöyle anlattı:

“Hataylı, 7 çocuklu bir ailede büyüdüm. Annemin mutluluğu her şeyden önemli. Maddi anlamda hâlâ destek olamadığımız için en azından manevi anlamda anneme bu mutluluğu yaşatmak beni gururlandırıyor. 4’üncü sınıftan beri spor yapıyorum, atletizm takımındaydım. Dövüş sporlarını çocukken de çok severdim. Futbol oynardım.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!