Eğitimde yapay zekanın bilinçli kullanımı

Güncelleme Tarihi:

Eğitimde yapay zekanın bilinçli kullanımı
Oluşturulma Tarihi: Mart 10, 2025 10:54

Günümüzde yapay zekâ (YZ), eğitim alanında dönüşüm yaratan en önemli teknolojilerden biri olarak dikkat çekiyor. Eğitim alanında YZ en basit ifadeyle sınıf içi ve çevrimiçi öğrenme süreçlerini daha etkili, erişilebilir ve kişiselleştirilmiş hâle getiriyor. Eğitimde dijitalleşmenin ivme kazandığı bu dönemde, üretken yapay zekanın sunduğu fırsatlar eğitimci, öğrenci ve veliler için oldukça önemli ve heyecan verici hâle geldi. YZ ile eğitimin yeniden şekillendiği günümüzde öğrencilerin bu fırsatlardan en yüksek düzeyde faydalanmaları için ebeveyn ve eğitimcilerin öğrencilere rehberlik etme görevini üstlenmeleri gerekiyor.

Haberin Devamı

YZ için birçok potansiyel olumlu kullanım durumu var. Ancak belki de en güçlü kullanım YZ’nin insan zekâ, potansiyel ve değerlerini geliştirmek için kullanılabilmesi. Bu da YZ entegrasyon süreçlerinin doğru yönetilmesi ile olabilir. Gerekli koşullar sağlandığında, her öğrenci öğrenir. Öğrenmek, bir başına gerçekleşen bir mucize değil, öğrenme ekosisteminde yan yana duran, kimi zaman birbirini iten kimi zaman destekleyen paydaşların ortak çabasıdır. Her öğrenci öğrenir, evet. Ama her öğrenci kendi ritminde, kendi tarzında, kendi yolunda; öğrenme süreçlerini takip ederek öğrenir. Çünkü her öğrencinin mizacı kendine hastır; öğrenme hızı, stili, öz düzenleme becerisi, ön bilgi düzeyi, motivasyonu, dünyaya bakışı birbirinden farklıdır. İşte tam da bu yüzden, bireysel farklılıkları gözetmeden tasarlanan bir öğretim, rüzgârı hesap etmeden yapılan bir yolculuk gibidir—ya savrulursunuz ya da hedefe varamazsınız. Ama şimdi, eğitimcinin yanı başında yapay zekâ (YZ) teknolojisi var. Teknolojinin hızına yetişmek güç, fakat o hız, bu farklılıkları gözeten öğretim ortamlarını tasarlamayı da her zamankinden kolay kılıyor. Daha hızlı, daha verimli, daha erişilebilir.

Haberin Devamı

Yapay zekânın eğitime entegrasyonu okulöncesi dönemden yetişkin öğrenmesine kadar geniş bir kitleyi kapsar. Okul öncesi eğitimde YZ destekli oyuncak ve uygulamalar, dokunsal, görsel ve işitsel uyaranlar aracılığıyla erken yaşta dil ve motor becerileri ile bilişsel gelişimi desteklemeye yardımcı olmaktadır. Okul öncesi öğrencilerle gerçekleştirilen bir çalışmada, öğrencilerin yapay zekâ destekli hikâye oluşturmalarının yaratıcı düşünmelerini geliştirdiği sonucuna ulaşıldı.

BİREYSEL İHTİYAÇLARA GÖRE DERS İÇERİKLERİ
Geleneksel sınıf ortamlarında öğretmenler, genellikle sınıfın genel seviyesine uygun bir hız ve yöntemle ilerlemek zorunda kalır. Ancak YZ destekli öğrenme ortamlarında öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarına göre ders içerikleri uyarlanabilir. YZ, öğrencilerin bireysel öğrenme hızına ve seviyesine göre onlara öğrenme hedefleri oluşturabilir, bu hedefleri takip etmeyi ve kişiye özel öğrenme materyalleri sunmayı kolaylaştırır. Çeşitli yapay zekâ destekli platformlar, öğrencileri analiz ederek dersleri eş zamanlı olarak uyarlar. Öğrencilerin YZ ile etkileşimde bulundukları öğrenme ortamları, onları daha aktif hâle getirir. Böylece öğrenmeye olan ilgiyi artırılabilir. Örneğin öğrenciler bilgiye ulaşamadıkları konularda yapay zekâ ile etkileşime girerek derinlemesine bilgi edinebilirler. Dahası edebi eser hakkında karakterlerle dahi konuşarak farklı bakış açıları kazanabilirler.

Haberin Devamı

KALICI ÖĞRENME DESTEKLENEBİLİR
Bireysel farklılıkların yanı sıra, eğitim ve öğretimde yapay zekâ ile daha etkin hale geleceği düşünülen vazgeçilmez olan unsur geri bildirimdir. Geri bildirimin öğrenme süreçlerine ve başarıya etkisi bulunur. Geri bildirim, öğrenciye mevcut öğrenme düzeyi ve performansı hakkında bilgi vermek için vardır. Öğrenme süreçlerinde kesin net dönütler, zamanında ve kişiye uygun biçimde sunulmalı. Birçok derste kişiselleştirilmiş geri bildirimler öğrencinin eksiklerini tamamlamasına yardımcı olabilir. Örneğin dört işlem yapmada güçlük çeken öğrenciye, YZ’nin sunacağı “Son çözdüğün sorulara baktım. Özellikle bölme konusunda zorlanıyorsun. Şimdi, benzer iki soruyu daha çözmeyi dene, hatalarını birlikte inceleyelim!” geri bildirimi yararlı olabilir. Öğrenciler, YZ destekli analizlerle hangi konularda daha iyi olduklarını ve nerelerde gelişime ihtiyaç duyduklarını görebilirler. YZ, öğrencilerin gerçek zamanlı geri bildirim alarak, öğrenme süreçlerinde etkileşimi artırarak daha kalıcı öğrenmeyi destekleyebilir. Eğitimciler, bu geri bildirimleri değerlendirerek öğrencinin ihtiyaç duyduğu destek alanlarını belirleyebilir. Bu bağlamda yapay zekâ sistemleri, öğrencilerin kendi öğrenme süreçlerini izlemelerine ve değerlendirmelerine yardımcı olabilir. Öğrencilerin öz değerlendirme ve öz düzenleme becerilerini geliştirmelerine olanak tanıyabilir. Örneğin, “Matematik testinde %70 başarı gösterdin, ancak Türkçe testinde yüzde 40’ta kaldın. Türkçe dersine odaklanmanı öneririm” biçiminde bir değerlendirme sunabilir. Sürekli ders çalışmak isteyen ama motivasyonu düşük ve çalışmayı sürekli erteleyen öğrenciye, ilgili yapay zekâ araçlarıyla “Hedefi birlikte belirleme, zaman yönetimi ve motivasyon desteği ve ilerleme takibi” yaparak öz düzenleme becerileri kazandırabilir.

Haberin Devamı

KESİNTİSİZ ÖĞRENME DENEYİMİ
Yapay zekâ öğrenme öğretme süreçlerinde sanal asistanlar vasıtasıyla da önemli rol üstleniyor. Sanal asistanlar öğrencilerin sorularına anında cevaplar sunarak öğrenmeyi hızlandırır. Öğrenciler, sınıf dışında da bu araçlar sayesinde kesintisiz biçimde öğrenmeye devam edebilirler. Bu etkileşimli araçlar, öğrencilerin yalnızca pasif dinleyiciler olmasının önüne geçer; onları öğrenme sürecinin odağında tutar ve öğrenmeyi eğlenceli hale getirir. Ayrıca YZ destekli asistanlar, öğrencilerin ders programlarını ve ödevlerini organize etmelerine yardımcı olan akıllı takvimler ve hatırlatıcılar sunar. Bu sayede öğrenciler daha bilinçli çalışma stratejileri geliştirerek her öğrenci kendi hızında ve en verimli şekilde öğrenebilir. Böylece bu araçlar, öğrencilerin akademik yüklerini daha iyi yönetmelerini sağlar. Ek olarak öğrencilerin yapay zekâ araçları ile dışsal motivasyonları tetiklenebilir. Belirli bir süre sonra bu motivasyon içsel motivasyona dönüşerek, olumlu etki yaratabilir. Yapay zekâ, öğrenci gruplarının birlikte çalıştığı projelerde ek bir “ekip arkadaşı” şeklinde yer alarak sosyal öğrenmeyi destekleyebilir. Ayrıca grupların iş birliğini verimli hale getirmesine katkı sunabilir. Ek olarak grup etkinliklerinden çıkacak ürünlerde niteliğinin artmasına destek sağlayabilir. Gruptaki paydaşların gruba katkı düzeyleri belirlenebilir. Eğitimciler ve öğrenciler grupla öğrenme süreçlerini daha sistematik ve bilimsel bir şekilde takip edilebilir.

Haberin Devamı

ÜST DÜZEY DÜŞÜNME BECERİSİNİ GELİŞTİREBİLİR
Öğrenciler, YZ’yi bir araştırma asistanı olarak kullanarak konular hakkında hızlı ve kapsamlı bilgiler edinebilir, farklı bakış açılarını değerlendirebilir ve sentezleme yeteneklerini geliştirebilirler. Ancak, bu durumda YZ tarafından üretilen içeriğin kaynağını ve güvenilirliğini sorgulamak kritik bir beceri hâline gelmektedir. Öğrencilerin elde edilen bilgileri analiz etme, doğruluğunu sorgulama gibi yetkinlikler geliştirmeleri teşvik edilmeli. Bu bağlamda yapay zekâ okuryazarlığı kilit öneme sahiptir. Yapay zekâ öğrencilerin üst düzey düşünme becerilerini geliştirmelerine olanak tanıyan çeşitli araçlar sunuyor. YZ araçları öğrencilerin yaratıcı yazılar, tasarımlar veya projeler üretmesine destek olabilir. Örneğin, tasarım ve mühendislik alanlarında kullanılan YZ destekli yazılımlar, öğrencilerin projelerini daha etkili bir şekilde hayata geçirmelerini sağlar. Kodlama öğrenirken, öneriler sunarak hataları azaltabilir ve öğrencilerin yeni fikirler geliştirmelerine yardımcı olabilir. YZ, üst düzey becerilerin yanı sıra öğrencilerin fiziksel ve zihinsel sağlıklarını izlemelerine yardımcı olan uygulamalar sunmaktadır. Bu uygulamalar, öğrencilerin stres seviyelerini yönetmelerine, uyku düzenlerini iyileştirmelerine ve genel sağlıklarını korumalarına destek olur. YZ, sınav güvenliğini artırmak için de kullanılmaktadır. Otomatik sınav gözetim sistemleri, öğrencilerin sınav esnasındaki davranışlarını analiz ederek kopya girişimlerini tespit edebilir. İntihal yazılımları ödevlerde yapay zekâ benzerliğini belirleyerek akademik dürüstlüğü teşvik edecek araçlar sunuyor. YZ, özel gereksinimli öğrenciler için sesli asistanlar, metin okuma uygulamaları ve görsel tanıma gibi teknolojiler sunarak eğitimi herkes için daha erişilebilir hâle getirir. Konuşma tanıma yazılımları, işitme engelli öğrenciler için dersleri metne çevirebilir; görme engelli öğrenciler için sesli kitaplar ve açıklamalı içerikler oluşturulabilir.

Haberin Devamı

DİL ÖĞRENİMİNDE YAPAY ZEKA
Belki de yapay zekânın en etkin kullanılabileceği alanlardan birisi dil öğrenimidir. Dil öğreniminde sohbet robotları, video görüşmeler aracılığıyla konuşma becerilerinin gelişmesine yardımcı olabilir. Yapay zekâ tabanlı uygulamalar, yazma süreçlerinde düşük seviyeli görevleri (kelime üretimi, çeviri vb.) otomatikleştirerek öğrencilerin kendilerini geliştirmesine olanak sunar. Böylece öğrencilerin daha yüksek seviyeli yazma görevlerine odaklanmalarını sağlar.

On altı ülkeden 4000’e yakın katılımcı ile gerçekleştirilen Dijital Eğitim Konseyi Küresel Yapay Zekâ Öğrenci Anketi (2024) sonuçlarına göre öğrencilerin % 66’sı eğitimlerinde ChatGPT’yi kullanmaktadır. Bilgi arama, dil bilgisi kontrolü, belge özetleme, başka kelimelerle yazma ve ilk taslağı oluşturma sırasıyla en sık görülen kullanım türü. Öğrencileri 3/2’den fazlası yapay zekâ okuryazarlığı dersi verilmesini istemektedir. Ayrıca öğrenciler kurumlarından bu konularda bilgi ve becerilerini artırmaya yönelik destek talebinde bulunmakta, yapay zekânın akademik süreçlerde kullanımına yönelik yönergeler yayınlamalarını bekleniyor.

İŞ YÜKÜNÜ ÖNEMLİ ORANDA AZALTIYOR
Yapay zekâ öğrencilerin yanı sıra eğitimcilere de önemli katkılar sağlama potansiyeline sahip. YZ’nin tekrar eden görevlerde eğitimcilerin iş yükünü önemli oranda azalttığını belirten araştırmalar vardır. Eğitimcilerin gerçekleştirilmesi güç yöntemleri yapay zekâ destekli güçlü ve akıllı YZ asistanları ile gerçekleştirmesi olası hale gelebiliyor. Örneğin değerlendirme süreçlerinde eğitimcilerin YZ dirençli ödev ve projelere yönelmesi gerekiyor. YZ eğitimin bir tamamlayıcısı olarak görülmeli, ancak eğitimde duygusal ve insani bağların korunması için öğretmenler aktif bir şekilde sistemin içinde kalmaya devam etmeli. Eğitimcilerin YZ’nin öğrenme süreçlerine entegrasyonunu destekleyen yenilikçi yöntemler geliştirmesi, öğrencilerin YZ ile iş birliği içinde daha derin öğrenme deneyimleri yaşamasını sağlar.

DENGENİN KORUNDUĞU BİR YOL İZLENMELİ
Elbette yapay zekânın eğitim alanına yönelik tüm bu olumlu yansımalarının yanında dikkatle ele alınması gereken hususlar da vardır. YZ’nin potansiyel yanlış bilgi üretme, önyargıları pekiştirme ve duygusal manipülasyona yol açma ile bağımlılık riskleri mevcut. YZ kullanıcıların gerçek hayattaki sosyal bağlarını zayıflatma potansiyeline sahip. Öğrencilerin mahremiyeti ve verilerinin güvenliği risk altında. Öğrencilerin kişisel bilgileri ve öğrenme süreçleri üzerinde yapılan analizlerin, izin verilen ve etik kurallara uygun bir biçimde kullanılmama olasılığı da önemli bir tehdit. Tüm bunlara önlem olarak YZ uygulamalarının güvenilir, adil ve şeffaf bir şekilde kullanılmasına yönelik etik standartların geliştirilmesi kritik bir gerekliliktir. Yapay zekâ, öğrencilerin kararlarını ve öğrenme süreçlerini etkileme gücüne sahip olduğu için, her adımda dikkatli bir değerlendirme ve sürekli denetim gerektirir. Sonuç olarak, YZ’nin eğitimde paradigma değişikliğine yol açtığı bu süreçte, insan merkezli ve etik yaklaşımların benimsendiği, teknoloji ve eğitim arasındaki dengenin korunduğu bir yol izlenmeli.

DOÇ. DR. ŞAHİN GÖKÇEARSLAN KİMDİR?
Gökçearslan, Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi bölümünden lisans (2002) ve yüksek lisans (2005), Ankara Üniversitesi Eğitim Teknolojisi programından ise doktora derecesini (2013) tamamladı. 2018 yılında Doçent unvanını alan Gökçearslan, Gazi Üniversitesinde çeşitli idari görevlerde bulundu, ulusal ile uluslararası projelerde yer aldı. Üretken yapay zeka, bilgisayar programlama öğretimi, problemli teknoloji kullanımı ve uzaktan eğitim konularında çalışmalar yürüttü. Gökçearslan, 2024 yılında yayımlanan Yapay Zeka Okuryazarlığı kitabının editörlüğünü yaptı. Yapay Zeka ve Dijital Dönüşüm Derneğinin Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütüyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!