Afet eğitimi evde başlar

Güncelleme Tarihi:

Afet eğitimi evde başlar
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 05, 2025 10:24

Kaynağında doğanın, insanın ve teknolojinin olduğu afetler aslında yaşamımızın yadsınamaz bir gerçeği. Seller, su baskınları, yangınlar, heyelanlar ve depremler… Sıklığına bakarak nerelerde olabileceğini tahmin edebildiğimiz afetlerin ne yazık ki gününü ve saatini bilmek mümkün olmuyor. Afetlere karşı hazırlıklı olamadıktan sonra bu bilgiyi bilmenin ne gibi bir faydası olacak? Hayat kurtaracak olan başımıza ne geleceğini bilmek mi, yoksa gelebilecek şeylere karşı hazırlıklı olmak mı? Eğer hazırlıklı olmak diye düşünüyorsak şundan emin olalım ki bu hazırlığın temeli evde başlıyor.

Haberin Devamı

23 Nisan İstanbul depremi sonrasında büyük bir yıkım ve can kaybı olmamasına rağmen 236 kişinin düşme, atlama veya panik atak geçirerek depremden etkilendiği bilgisi kayıtlara geçti. İstanbul depremi sonrasında oluşan tabloyu doğru şekilde incelemek gerekirse depremin bir tatil gününe denk gelmesi, öğrencilerin okullarında değil evlerinde olması, anne ve babaların iş yerinde değil çoğunlukla evlerinde ve çocuklarının yanında olması, olası deprem afetinin yıkım senaryosu ile örtüşmeyebilir. Yani bu tablo bizi yanıltacak bilgiler içeriyor. Çünkü geçmişte yaşanan afetlerden yola çıkarsak, depremin gecenin geç saatlerinde insanları uykuda yakaladığında, çocukların okulda ya da evlerinde olmadığı saatlere meydana geldiğinde, anne ve babaların işyerlerinde ve evlerine uzak yerlerde bulunduğunda daha yıkıcı sonuçların olduğunu görüyoruz. Tüm bu değişkenler içinde en önemli faktör ise insanın yaşama ihtimali olarak gördüğü afetlere karşı dirençli olamaması. Bunun en temel nedeni de afete hazırlık yapmamak!

Haberin Devamı

İNSANLAR NEDEN GÜVENSİZ DAVRANIŞLAR SERGİLİYOR?
Genel itibarıyla deprem anında pencerelerden atlayarak kaçmaya çalışan vatandaşların bu davranışı büyük olasılıkla yaşadıkları binaya güvenmedikleri ihtimalini akla getiriyor. Çünkü kişi, yaşadığı yapıya güveniyor ve zemin seçiminden inşa kısmına kadar afete dirençli bir yapının inşa edildiğini düşünüyorsa neden yıkılma korkusuna yenik düşsün? Peki, bu bilgileri bilmek için ya da tüm bu davranışları sergilenmek için ihtiyaç duyduğumuz şey afet eğitimi mi?

EĞİTİM NEREDE VE NE ZAMAN BAŞLAR?
Kendimizi en güvende hissettiğimiz yerlerin başına evimiz gelir. Ancak bir afet anında yapısal olmayan elemanlar diye tanımlanan duvardaki bir tablo, sabitlenmemiş bir dolap ya da deprem anında sıkışıp kalan bir kapı ve en önemlisi paniklemiş ev halkı, en büyük riski oluşturur. Sadece okullarda ve iş yerlerinde olabileceğini düşündüğümüz afet eğitiminin aslında evimizden başlayarak diğer alanlara yayılması en doğrusu olacaktır. Evde afet eğitimi demek, aile bireylerinin olası bir afet anında nasıl davranacaklarını bilmeleri demektir. Afet olamadan önce tüm aile bireylerinin katılımı ile yapılacak bir afet toplantısında belirli bir plan çerçevesinde toplanma alanlarından afet çantasına, tehlike yaratacak eşyaların sabitlenmesinden, düzenli tatbikatlar yapılmasına kadar birçok konu ele alınabilir. Afet sonrası uzak akrabalardan kimlerle irtibata geçileceği bilgisi, küçük çocukların çantalarına onları tanıtan bilgi kartlarının konulması ve daha birçok konu. Tüm bunların yanında yapılanları daha değerli hale getirecek olan ise afet öncesi yapılan bir tatbikat. Yani gerçeğini aratmayan bir toplanma alanına gidiş, orada bir araya gelme çabası ve mümkünse afet sonrası irtibata geçilecek farklı bir şehirdeki yakın akraba ile iletişim. Tüm bu süreçlerin içine çocuklarımızın dahil edilmesi onların korkularını azaltmak, psikolojik olarak hazırlanmalarını desteklemek, duygu kontrolü ve sakin kalmanın adımlarını öğretmek ve afetlerde güvenli davranışları sergilemek adına çok önemli.

Haberin Devamı

Benzer şekilde afet eğitiminin tüm okul seviyelerine yayılması, kreş, anaokulu ilk ve orta öğretimde ders müfredatına eklenmesi, bilinçli bir toplumun oluşturulması bakımından çok kıymetlidir. Güvenlik kültürü edinmiş toplumlar küçük yaştan itibaren afetlerle mücadelenin yapısal ve yönetsel adımlar üzerinden gerçekleştiğini bilirler. Unutmamalıyız ki doğa olaylarını afete dönüştüren sonuçlarıdır. Bir deprem olayında zarar veren doğa olayı değil çöken ve yıkılan binalardır. Bu binaların altında kalan insanlar yaralanır veya hayatlarını kaybeder. Bu sonuçları önceden alınacak tedbirlerle değiştirebilir, azaltabilir ve hatta olayı bile afetten çıkarıp acil durum seviyesine indirgeyebiliriz. Basit ama etkili önlemlerle, sevdiklerimizin güvenliğini sağlayabiliriz. Afet bilincini evimizin bir parçası haline getirmek, sadece kendi ailemizi değil, toplumun tamamını daha dirençli hale getirebilir.

Haberin Devamı

Bilinçli bir afet toplumu oluşturmak, bir tercih değil, aksine bir sorumluluktur.

PROF. DR. AFŞİN AHMET KAYA KİMDİR?
1979 doğumlu Prof. Dr. Afşin Ahmet Kaya 2002 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesinde lisans eğitimini, 2010 yılında ise Atatürk Üniversitesinde Doktora eğitimini tamamladı. 2017-2022 yılları arası Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü Bölüm Başkanlığı ve aynı zamanda Afet Yönetimi Yüksek lisans ve Doktora programlarında da Anabilim dalı Başkanı olarak görev yaptı. Prof. Dr. Kaya 2023 yılından itibaren ise Ondokuz Mayıs Üniversitesi Afet Eğitimi ve Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezinde görev yapıyor. Afet Yönetimi, Küresel İklim Değişikliği, Atık Yönetimi, Yangın ve Göç konularında uluslararası ve ulusal çalışmaları, TÜBİTAK destekli araştırma projeleri ve danışmanlığını yürüttüğü çok sayıda yüksek lisans ve doktora tez çalışmaları bulunuyor. Prof. Dr. Afşin Ahmet Kaya, Evli ve 3 çocuk babası.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!