Adrenalin Nedir Ve Ne İşe Yarar? Adrenalin Hormonu Görevleri

Güncelleme Tarihi:

Adrenalin Nedir Ve Ne İşe Yarar Adrenalin Hormonu Görevleri
Oluşturulma Tarihi: Haziran 24, 2021 22:34

Adrenalin vücutta ve beyinde görev yapan çok önemli bir nörotransmitter ve hormondur. Bu hormonun adı bazı kaynaklarda epinefrin olarak da geçer. Adrenalin vücutta böbrek üstü bezlerinden beyinde ise, beyin sapı civarında bazı nöronlar tarafından salgılanır. Adrenalin nedir ve ne işe yarar? İşte, merak edilen tüm detaylar.

Haberin Devamı

Vücutta dolaşan adrenalin miktarının %90’ı böbrek üstü bezlerinde üretilir. Bu bezlerin alınması halinde adrenalin seviyesinin çok azaldığı gözlemlenmiştir. Adrenalin sempatik sinir sisteminde bulunan çok sayıda nöronu ve kası etkiler. Etkilerini ise, alfa ve beta reseptörleri üzerinden gerçekleştirir.

Adrenalin Nedir ve Ne İşe Yarar?

Adrenalin hormonu, vücudun harekete geçirilmesi açısından çok önemli bir hormondur. Kalp atışlarının hızlanmasını, savaş ya da kaç davranışının ortaya çıkmasını ve kan şekerinin yükselmesini sağlar. Kasların kasılması ve enerji harcaması için gereken uygun ortamı hazırlar. Adrenaline yanıt veren hücrelere ise, adrenerjik ismi verilir. Sempatik sinir sisteminde bulunan nöronların çoğu adrenaline değil, noradrenaline yanıt verir.

Haberin Devamı

Adrenalin Hormonu Görevleri

Kan şekerinin yükselmesine neden olan adrenalin hormonu, salgılandığı zaman vücutta çok çeşitli etkileri görülür. Bronş düz kaslarda kalp kası damarlarının genişlemesi, gevşeme, kalp kaslarının kasılma gücü, kan basıncının artış göstermesi, karaciğerdeki glikojenolizin hızlanması sonucunda kan glikoz oranındaki ve metabolizma hızında meydana gelen artış, kalbin dakikadaki atım sayısı, adrenalin hormonunun vücutta salgılandığı zaman oluşabilecek bazı etkilerdir. Korku filmlerinde duyguları uyaran ve olayların belleğe kaydedilmesinde adrenalinin rolünün yüksek olduğu görülmüştür. Adrenalin gibi adrenerjik hormonlar insanlarda uzun süreli belleği geliştirmeye yardımcı oluyor.

Adrenalin ile Korku Arasındaki İlişki

Adrenalini vücutta ve beyinde artıracak en önemli etkenler arasında stres ve korku yer alıyor. Bu konuyla ilgili çok sayıda deney yapılıyor. Yapılan bir çalışmada bir gruba adrenalin verilir ve diğer gruba ise, hiçbir şey verilmez. Enjeksiyon sonrasında her iki gruba da aynı film izlettirilir. Vücuduna adrenalin verilen katılımcıların diğer gruba göre filmlerde daha fazla olumsuz yüz ifadesine sahip olduğu görülmüştür. Adrenalin miktarı arttıkça hissedilen olumsuz duygularda da artış gösterdiği gözlemlenmiştir. Adrenalin ile korku arasında çok açık bir bağlantı olduğu tespit edilmiştir.

Haberin Devamı

Adrenalin Nasıl Çalışır?

Adrenalin, böbrek üstü bezlerinde üretildikten sonra adrenalin kana karışarak, organlara gitmesi gerekir. Hemen hemen her organda reseptörleri bulunan bu hormon doku tipine göre farklı görevlere sahiptir. Solunum yolu etrafında bulunan kasları gevşetme özelliği bulunur. Ama küçük damarlar olan arteriollerin pek çoğunun etrafında bulunan kasların kasılmasını sağlar. Hormon aynı olsa da reseptörler farklıdır. Adrenalinin çalışma mekanizması için reseptörler önemli bir büyük rol oynuyor. Adrenalinin bu reseptörlere bağlanması bir dizi metabolik olayın yaşanmasına neden olur. Alfa reseptörlerine bağlanmak, pankreasın insülin salgılamasını önemli ölçüde önler. Bunun yerine glikojenoliz olayı başlar. Depolanmış bir şekilde bulunan glikojen glikoza dönüştürülür.

Haberin Devamı

Adrenalin Hormonunun Tıp Alanında Tedavi Amaçlı Uygulandığı Alanlar

Bazı nedenlerden dolayı duran bir kalbe, adrenalin tedavisi uygulanır. İlk önce göğüs duvarından uzun bir iğne ile kalp karıncığı adı verilen boşluğa girilir ve buraya adrenalin verilir. Bu yöntem sayesinde duran bir kalbin yeniden çalışması sağlanabilir. Burada asıl amaç kan şekerini artırarak kaslara ve diğer hücrelere glikoz sağlamaktır. Beta adrenerjik reseptöre bağlanmak ise, pankreasta glukagon sentezini başlatmaya yardımcı olur. Bir yandan da beyinde bulunan hipofiz bezinde adrenokortikotropik hormon (ACTH) salınımını önemli ölçüde arttırır. Bu sırada yağ dokusunda yer alan yağların ayrışması işlemi olan lipoliz de olur. Glikojenin glikoza yağların ayrışması ve yıkımı ile hücrelerin ihtiyacı olan besin sağlanır ve kanda bulunan glikoz ve yağ asidi miktarı artar.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!