8. Sınıf Sosyal Bilgiler Mondros Ateşkes Antlaşması Ve Kuva-Yı Milliye konu anlatımı

Mondros Ateşkes Antlaşması birinci dünya savaşında yenik düşen Osmanlı devleti açısından oldukça ağır şartları bulunan tarihi bir belge olma özelliği taşımaktadır. Bu antlaşma ile birlikte günümüz Türkiye'sinin de sınırları çizilmiştir.

 Mondros Ateşkes Antlaşması ve Kuva-yı Milliye

 Bulgaristan'ın savaştan ayrılması ile birlikte Osmanlı Devleti Wilson Prensiplerine güvenmeye başlamıştır. Bunun sonucunda İngiltere temsilcisi olan Amiral Calthorpe ve Osmanlı temsilcisi olan Bahriye Nazırı ünvanlı Rauf Bey arasında Limni Adasının Mondros isimli limanında bu antlaşma imzalanmıştır.

 Bu sırada Mustafa Kemal görüşmelerini sürdürmektedir ve antlaşmanın 7 tane maddesinin kabul edilmesini önlemek amacı ile telgraf çekmiştir.

 Mondros Ateşkes Antlaşmasına göre;

Boğazların kontrolü İtilaf Devletleri'ne verilecektir.

Haberleşme araçlarının denetimini İtilaf Devletleri yapacaktır.

Osmanlı Devletinin ordularının tamamı terhis edilecektir. Bu ordular İtilaf Devletleri tarafından denetlenecektir. Buradaki amaç Osmanlı Devletini savunmasız bırakmaktır.

İtilaf Devletleri güvenliklerinin tehlikede olduğunu düşünürlerse istedikleri yerleri işgal edebilme hakkına sahip olacaktır.

Eğer Doğu Anadolu'da herhangi bir karışıklık yaşanırsa İtilaf Devletleri buraları da işgal edecektir. Buradaki madde Ermeni Kürt devleti oluşturmak adına bir zemin hazırlamayı amaçlamaktadır.

İtilaf Devletlerinin akar yakıtları ve kömür gibi ihtiyaçları Türkiye'den temin edilecektir.

İtilaf Devletlerinin savaş esirlerini Osmanlı Devleti serbest bırakacaktır. Fakat Türk esirlerin esareti devam edecektir.

Tersaneler, limanlar ve demir yolları İtilaf Devletlerinin denetiminde olacaktır.

Ordunun cephanelerine, savaş gemilerine ve ordunun bütün malzemelerine itilaf devletleri tarafından el konulacaktır.

Mondros Antlaşmasının Sonuçları Nelerdir?

Bu antlaşmaya göre Osmanlı Devleti fiili olarak sonlanmıştır.

Antlaşmadan sonra Milli Mücadele dönemine girilmiştir.

Anadolu'da pek çok bölgede işgaller başlamıştır. Urfa, Musul ve Samsun İngilizler tarafından, Adana ve çevresi Fransızlar tarafından, Muğla ve Fethiye ise İtalyanlar tarafından işgal edilmiştir.

Milli Müdafaa adına bazı cemiyetler kurulmuştur.

Azınlıkların yapmış olduğu hareketler daha da şiddetlenmeye başlamıştır.

Kuvayı Milliye ortaya çıkmaya başlamıştır.

Kuvayi Milliye'nin ortaya çıkması ile birlikte Ümmetçi anlayış yerine milliyetçi anlayış desteklenmeye başlamıştır.

İtilaf Devletlerine ait olan donanmalar İstanbul'a getirilmiştir.

Paris Barış Konferansı

Bu konferansta yenilen devletler ile imzalanacak olan barış antlaşmasının taslaklarını oluşturmak amaçlanmıştır.

Konferansta Osmanlı Devletinin toprakları İtilaf Devletleri arasında paylaşılmıştır.

Konferansa İngiltere, Rusya, Fransa, Japonya, İtalya, Amerika ve diğer devletler ile toplam 32 devlet katılmıştır.

Fransa ile İngiltere konferansta etkin devlet rolünü almıştır.

Önceleri İtalya'ya verilmiş olan Batı Anadolu bölgesi İngiltere'nin de etkisi ile birlikte Yunanistan'a bırakılmıştır. Bu sebeple de İngiltere ile İtalya'nın arası açılmıştır.

Bu konferansta ilk defa İtilaf Devletleri arasında anlaşmazlıklar yaşanmıştır.

Önceleri İtalya'ya verilen Batı Anadolu'nun daha sonra Yunanistan'a verilmesinin sebebi İngiltere'nin İtalya'nın sömürgeci hareketlerinden rahatsız olması ve kendi sömürge alanlarının tehlikeye girmesinden kaynaklanmaktadır.

Kuva-yı Milliyenin Kurulması

 Kuva-yı Milliyenin kurulma amacı Mondros Ateşkes anlaşması ile birlikte Osmanlı Devleti'nin tüm ordularının terhis edilmesidir. Bunun dışında yer yer İtilaf devletleri işgallere başlamıştır. Bu işgaller karşısında ise İstanbul Hükümetinin herhangi bir müdahalesi olmamıştır. Yunanlılar İzmir'i işgal etmişlerdir ve İtilaf Devletleri azınlıkları kontrol etmeye çalışmaktadır.

 Kuva-yı Milliye Özellikleri Nelerdir?

Kuvayı Milliye örgütü sivil bir örgüt olma özelliği taşımaktadır.

Halk, esnaf, memur ve kaçaklar tarafından kuruldu.

Örgütün tüm ihtiyaçlarını halk karşılamıştır.

Bu örgüt herhangi bir otoriteye bağlı olmadığını bildirmiştir.

Bölgesel olarak müdafaa gerçekleştirmek amacı ile kurulmuştur.