Suzan artık ölmez

Güncelleme Tarihi:

Suzan artık ölmez
Oluşturulma Tarihi: Haziran 13, 2012 00:00

İZMİRLİ 22 yaşındaki Suzan Ölmez Sert, doğumundan kısa süre sonra başlayan halsizlik, iştahsızlık, huzursuzluk şikayetleriyle hastanelerle tanıştı.


Yapılan tetkikleri sonucunda talasemi majör (Akdeniz anemisi) hastası olduğu ortaya çıktı. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavisine başlanan ve sürekli kan verilmesi gereken Suzan’a, doktoru eski bakanlardan Prof. Dr. Suat Çağlayan tarafından, henüz 18 aylıkken, kendisinden üç yaş büyük ağabeyi Şevki’den alınan kemik iliği nakledildi.
Suzan’a 11 Aralık 1991’de yapılan naklin sekizinci ayında kan transfüzyonu ihtiyacı doğdu. Yeniden başa dönülen, ağır ilaç tedavileri başlanan Suzan’a ikinci kez nakil kararı verildi. Yine aynı hastanede yine ağabeyinden alınan kemik iliği 13 Ocak 1995’te nakledildi. O tarihte Ege Bölgesi’nde kemik iliği nakli yapılan ilk vaka olan Suzan’ın hikayesi sık sık basında yer alırken, tek odalı, mutfağı, tuvaleti, sobası olmayan evlerinde gerekli hijyen şartlarının sağlanamaması nedeniyle 1 ay Hilton Oteli’nde misafir edildi.
Hayal ötesiydi
İlik bu kez tuttu ve Suzan, yıllarca, tedavi ve kontroller için ikinci evi olan Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gitip geldi. Suzan 18 yaşına geldiğinde, yaşıtı genç kızlar gibi değildi, ağır tedavilerin bedelini ödüyordu ve hala adet görmemişti. Bunun üzerine nakil yapıldığı dönemde asistan olan pediatrik onkolog Uzm. Dr. Haldun Öniz’in devreye girmesiyle gerekli muayenelerini yaptırdı, yumurtalıklarının çalışması için tedavi gördü.
İki yıl ilaç tedavisi gören ve adeti düzene giren Suzan, her genç kız gibi aşık oldu. Suzan, gönlünü kaptırdığı 26 yaşındaki Ahmet Sert’le 10 Ocak 2012’de dünya evine girdi. Sürekli, sigortalı bir işi olmayan eşiyle birlikte kirasını ödemekte zorlandıkları, buzdolabının bile olmadığı bir evde yaşamını sürdüren Suzan, evlendikten kısa bir süre sonra, kendisi için mucize bir gelişmeyle, mutlulukların en büyüğünü yaşadı, hamile olduğunu öğrendi. “Anne olmak benim için hayal ötesi bir şeydi” diyen Suzan, gebeliğinde dördüncü ayı geride bıraktığını belirterek şöyle konuştu:
Havalara uçtu
“İki kez kemik iliği nakli oldum. Ama o dönemlerde çok küçüktüm ve ne olduğunu bilmiyordum. Doktorlarım, hemşirelerim benim arkadaşlarım oldu. Hastanede o kadar çok yattım ki, arkadaşlarım sokakta oynarken ben onları seyrediyordum. Bana ağabeyimin şifa olduğunu yıllar sonra öğrendim, anladım. O günlerde gazetelerde çıkan haberler bana her şeyi anlattı. Ağabeyim Şevki evlendi, 4 aylık oğlu var. Benim için evlenmek hayaldi. Böyle tedaviler geçirdiğim için beni kimse sevmeyebilirdi. Ama eşim Ahmet beni, ben de onu çok sevdim. Ona daha ilk günden bu tedavileri anlattım. 18 yaşına kadar hiç adet görmemiştim, ilaç tedavisiyle adet gördüm. Eşime çocuğumuzun hiç olamayabileceğini söyledim, bunu bilmesini istedim. O beni öyle kabul etti. Evlendik, çok mutluyuz. Evlilik için doktorumdan onay aldım. Çocuğum olmaz diye kendimi o kadar inandırmıştım ki korunmadım. Hamileliğim sürpriz oldu, hatta mucize. Şimdi 4 aylık gebeyim, bebeğimi kucağıma alacağım günü heyecanla bekliyorum. Her hafta kontrole gidiyorum. Ben talasemi majör taşıyıcısıyım, eşimde ise böyle bir hastalık yok. Bebeğimin ben taşıyıcı olduğum için dörtte bir hastalık taşıyıcısı olarak doğma olasılığı vardı. Ama tüm testler yapıldı, sorun yok, bebeğim sağlıklı. Sevinçten havalara uçuyorum.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!