Şiirleriniz

Güncelleme Tarihi:

Şiirleriniz
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2000 00:00

Haberin Devamı

Bir elinde terazi diğerinde kitap

RÜSTEM Girgin, bir yargıç. 20 yıldır adalet dağıtmış. Aşkale'den Tire'ye görev yaptığı tüm yerlerde haklıyı haksızı ayırmaya çalışmış... Rüstem Girgin, bir şair. Kendini bildi bileli sanatla şiirle hep barışık olmuş. 1960'lı yılların sonunda da, kendi deyişiyle, Ankara'daki banliyö trenlerinde yiyecek, içecek satıp, nafakasını çıkarmaya çalışırken, fırsat bulduğu anlarda da duygularını, düşüncelerini gördüklerini şiir eyleyip ak kağıda dökmeye başlamış. Bugüne kadar, ne adalet dağıtmaktan vazgeçmiş, ne de şiirden. Sonra bir gün Öğretmen Meryem Hanım'la çakışmış yolları. O günden sonra da, ne adalet dağıtmaktan vazgeçmiş, ne şiir yazmaktan, ne de Meryem Hanım'dan.

MERYEM Girgin, bir öğretmen. 18 yıldır, Anadolu'nun her yerinde pırıl pırıl öğrenciler yetiştiriyor... Meryem Girgin, bir şair. kendini bildi bileli hep sanatla uğraşmış. Aydınlık öğrencileri gibi, aydınlık dizeler düşürmüş ak kağıdın üstüne. Sonra birgün yargıç Rüstem Bey'le çakışmış yolları. O günden sonra ne ışık saçmaktan vazgeçmiş, ne şiir yazmaktan, ne de Rüstem Bey'den. Bu arada, şiirlerini kitaplaştırmamış ama, Bakırköy ADD'nin düzenlediği Hasan Ali Yücel şiir yarışmasında mansiyon almış. Geçen yıl Tire'de öğretmenler arası şiir yarışmasında da birincilik kazanmış, insan, hayvan, doğa sevgisini dile getiren şiirleriyle.

Her yapıt bir çocuk

HER sanatçının eseri de bir çocuğudur. Onu oluştururken gerçekten doğum sancıları çeker. Bu bağlamda Rüstem Girgin'in iki çocuğu var. Biri Ozan. Oğlu, 15 yaşında, sanatçı, karikatür çiziyor. Diğeri 2 yaşında, ilk şiir kitabı. Gönülleri, ruhları okşuyor: Biten Şarkılar Başlamıyor ki Yeniden. Rüstem Girgin, şimdilerde ikinci kitabının hazırlıkları ile meşgul. Darısı Meryem hanımın başına.

VE son bir söz: Meryem Hanım ‘‘Eşimle aynı duyguları paylaştığımız için mutlu yuvamız var'' diyor. Ne diyelim, Allah şiirlerle kocatsın.

Yüksel BALCI

VARAMADIĞIMIZ

Alev akşamlarından bir güldür derdiğimiz

Suskun, dalgın ve biraz korkarak

Canımızı bitmez çıkışlara vurarak

Bir yol üstü kahvesidir geldiğimiz

Acılardır kısa molalarla dinlendiğimiz

Günün sarkışıyla gün aralarından

Her yanı cam duvarlarından

Bir ömrün budanışıdır kederlendiğimiz

Bir dramdır günler doyamadığımız

Üzünçlü, dirençli ve yaralayan

Dönem dönem ısrarla uzayan

Karlı dağlardır aşamadığız

Rüstem GİRGİN

NOSTALJİ

ne zaman ayrılıklar ağlasa

ben gecede sessiz

deli bir yıldız gibi yalnız kalsam

tutuşsa sokakların gölgesi

çok uzakta bir sevgili vurulsa

bir kadın sesi duysam ağlamaklı

hüznüm taşsa kaldırımlara

gecelerimde iki minik yağmur damlası

sesin, yüzün, adın gibi saklıdır

dudaklarımda kuruyan şarkılar

sen aşk. hüzünlü

ve güzel şiirlerin suretisin

gecede ay yüzüne düşer

pırıl pırıl yaşanır kimliğim

biliyorum imkansız

bu aşk yaşanmayacak

biliyorum bir gün benim de

sevgimi çıkarırlar enkaz altından

terkedemem bu kenti, ardımda sen kalırsın

ışıkları kapat ağlamak istiyorum

Ünal ERSÖZLÜ

ORADA OLACAĞIM

Bir gün isyan edeceksin

Herşeyi boşverip gideceksin

Dönüp son kez bakacaksın

Ve ben orada olacağım

Zaman geçecek özleyeceksin

Bir dokunuş isteyeceksin

Tam umudu keseceksin

Ve ben orada olacağım

İlişkinin sonunu bileceksin

Biterse bitsin diyeçeksin

Benden gitmemi bekleyeceksin

Ve ben orada olacağım

Çok sevinip, çok üzüleceksin

Benden sevildiğini dinleyeceksin

Herşeyi kalbine gömeceksin

Ve ben orada olacağım

Kurtuluşun yok bu sevdadan

Sevdan bataklık gibi ruhuma

Bir zaman tam unuttum diyeceksin

Ve ben orada olacağım

Ece İDİL

GÜNEŞE BAKALIM

Ben Ali... anadoludan

Yorgo duy beni

Çıkalım egeye bir gece yarısı

Gece fazla geldi bize

Bekleyelim güneşi.

Mola verelim dağ yamacında, oynayalım

Bir de türkü tutturalım

Oynayalım beyaz oyalı mendillerle

Bunu özledik ikimiz de Yorgo

Sonra, taşa kazıyalım adımızı

Bir anıt gibi yükselsin gökyüzüne

Sonra da uzo ile rakıyı buluşturalım

Sarı saçlı, kara gözlü üzümlerin

Gözyaşları sarsın bizi, Yorgo içelim

Ardından, bir türkü daha tutturalım.

Gece ağır geldi bize

Güneşe bakalım, doğsun

Barış diye içimize

Barıştan gayrısı yalandır Yorgo...

Bir barışa, bir de güneşe bakalım

Güneşten ve barıştan gayrısı

Yalandır Yorgo...

Selahattin SERT

YAĞMUR

Bu berrak yağmur, harika yağmur

Yağıyor bu akşamüstü içime,

Bakın gözlerim yağmurla doludur

Ve şimşekler içimin derinde...

Güller ıslak, garip gönlümde ıblak,

Yağmur camıma gelip, haykırıyor

Damlalarıyla bana sarılarak,

Koynuna al der gibi yalvarıyor...

Koyu gri bulutlara áşığım

Üstümden geçerler, bakar kalırım

O bulutlar ki bir düştür dalarım,

Yağan yağmurun sesine bayılırım...

Oluk oluk akarak gökten düşer

Gül ile bülbüle birşeyler söyler,

Akar berrak yağmur, hıçkırıp gider

Ve durular, kötülükleri siler

Metin DİKİŞ

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!