Politüyo

Macit SEFİLOĞLU

Kaynağımı açıklıyorum

DYP'nin yeni il yönetiminde yaşanan ‘‘yemek’’ krizini yazmam olayın sorumlusu olarak görülen İl Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı Günay Karataş'ı hayli etkiledi.

GÜNAY Karataş, böyle bir krizin olmadığını savunurken, bir yandan da köstebek arayışına girdi.

KARATAŞ, olayın kahramanları arasında yeralan Mehmet Bardük, İrfan Keskin, Yılmaz Yıldız'a böyle bir açıklama yapıp yapmadıklarını sordu. Aldığı yanıt ise ‘‘Kesinlikle biz bunu söylemedik’’ şeklindeydi.

GÜNAY Karataş, önceki gün Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Söylemez'in İl Merkezi'ndeki toplantısının ardından, rahatsızlık duyan bu yöneticiler ile beni yanyana getirip, ‘‘çapraz sorgu’’ gerçekleştirdi. Meslek yaşamımda az rastladığım bir yöntemdi bu.

AKTİF siyasetle çok kısa bir süre önce tanışan bu yöneticiler, Karataş'a yönelik sert tepkilerini orada unuttu. ‘‘Biz böyle birşey yapmadık’’ demeye gelen sözler sarfettiler.

OYSA o gece ‘‘istifaya’’ varan konuşmalar yapılmıştı. Bu konuşmayı gerçekleştiren grup Yönetim Kurulu Üyesi Bora Tekişalp de vardı. Kendisi yazdığım yazının kaynağıdır. İzin aldığım için kaynağımı açıklıyorum. Tekişalp yaşananların hepsinin doğru olduğunu, eksik bile yazıldığını belirtiyor.

ÖĞRENİLEN YEMEK

TANSU Çiller'i Kuşadası'na gönderdikten sonra Ufuk Söylemez başta olmak üzere Ankara'dan gelen konuklarla, il yöneticilerin bazıları yemek planladı. Bunun rezervasyonunu Yönetim kurulu Üyesi Hürmüz Koçyiğit yaptı. Kolesterolü yükselen Ufuk Söylemez'in balık yemek istediğini belirtmesi üzerine yemek Deniz Restoran'a kaydırıldı. Ancak; bu yemek yönetimdeki herkese söylenmedi. Birkaç kişi biliyordu. Hürmüz Hanım son anda Efes Oteli'nde yöneticiler dağılırken, İrfan Keskin'e böyle bir yemek planlandığını söyledi. Keskin, yemekten son anda haberi olmasına içerledi.

DAHA sonra İrfan Keskin, Mehmet Bardük, Yılmaz Yıldız ile Bora Tekişalp İnciraltı'nda Ali Osman Restoran'da buluştu. Burada, bu yöneticiler isyan halindeydi.

İSTİFA ÖNERİSİ

GÜNAY Karataş'a sonradan ‘‘Gazeteci uydurması’’ diye olayı geçiştirmeye çalışan Yılmaz Yıldız o gece ‘‘istifa’’ önerisi getirdi. Yıldız o kadar ileri gitti ki, ‘‘Kıvıran olursa yokum’’ bile dedi. Ancak, tüm bu gelişmeler kamuoyuna yansıyınca nedense tavır değiştirdi.

OYSA o gece neler konuşulmuştu. Yöneticiler, DYP'nin gelişmesi için ne kadar para harcadıklarını da ifade etmişlerdi. Harcadıkları bu paralar karşısında reva görüldükleri muameleye içerlemişlerdi.

İŞTE; DYP'nin il yönetimindeki son manzara.

GERÇİ, bu olaylar sadece DYP'de yaşanmıyor. Bu küçük bir örnek. Bunun çok önemli olmadığı, ayrıntı olduğu düşünülebilir.

ANCAK, toplum bu tür güvensizlik ortamı içinde boğuldu. Söylediğinin arkasında duramayan siyasetçilerden bezdi.

BU tablo, salt iş bulmak, tayin yaptırmak belli çıkar düşüncelerini filizlendirmek amacıyla partilere gidenlerin dışındakilerin de ayağını yavaş yavaş geri çekmesine neden oluyor.

BİZDEN söylemesi.