Müzik aşığı başhekim

Güncelleme Tarihi:

Müzik aşığı başhekim
Oluşturulma Tarihi: Nisan 27, 2008 00:00

Gençlik yıllarından itibaren müzik yazarlığı, magazin gazeteciliği, sanat dergiciliği, pop-müzik konser organizatörlüğü yapan Erkan Sevinç, günümüzde Çeşme Sissus Hastanesi Başhekimi olarak görev yapmakta. Bu müzik aşığı profesörün yeni kitabı, anılarla karışık bir pop-müzik begeseli olarak büyük ilgi çekti.

BAŞHEKİM'in kitabı büyük ilgi çekti.. TEMPO dergisinin haftanın en çok okunan listesinde başköşeye kuruldu. "Çeşme Sissus Hastanesi" Başhekimi ve tanınmış Radyoloji Uzmanı sevgili dostum Prof. Erkan Sevinç'i, taa 1970'li yıllarda "Demokrat İzmir" gazetesinde çalıştığı afacan yıllarından tanırım.

Bol paça dar pantalonu, maksi paltosu, uzun hippy saçları ve ince uzun kaytan bıyıklarıyla dönemin pop gençliğinin tipik bir örneği olan Erkan, müzik yazarı ve magazin gazetecisi olarak o yıllarda parlamaya başladı. Aynı zamanda Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde öğrenciydi..

Erkan Sevinç, yeni yayınlanan "Dinlediğin Müziği Söyle" isimli belgesel tadındaki kitabında gelmiş geçmiş tüm pop sanatçılarımızı, müzisyenleri, şarkıcıları, özgeçmiş bilgileri ile karışık kendi anılarıyla süsleyerek yazmış. Müzik aşkını sergilemiş bizim Başhekim.. Pek güzel bir kitap olmuş. İzmir'in pop müzik tarihi bu kitabın içinde gizli. Kitabı kaçırmayın derim!

AJDA'NIN GARSONU

Şimdi Erkan'ın, Edip Akbayram'dan Timur Selçuk'a, Gönül Yazar'dan Orhan Gencebay'a kadar çeşitli sanatçılarımızla ilgili anılarından bir demeti kitabından okuyalım:

"- Ajda, 70'li yıllarda İzmir'de Fuar'da Manolya Bahçesi'nde sahne alacak. "Diskotek Dergisi" müzik muhabiri olarak Ajda'nın ağzından atlatma haber almalıyım. Bir çok gazeteci tetikte bekliyor. Bir kaç gece Ajda'nın kulisteki odasını izledim gizlice. Zeki Müren giriyor, kuaförü giriyor, yardımcıları, hizmetkarı girip çıkıyor, odanın içi ana baba günü, bir tek gazetecileri sokmuyorlar, programdan yarım saat önce garson giriyor içki ve meyve ile.. Ve garson her gece değişiyor.

Hemen hain planı kurdum. O gece garsona rüşvet verip, elindeki tepsiyi aldım, garson kılığında odanın içine süzüldüm. Süperstar bornozu içinde saçlarını yaptırıyor. Getirdiğim meyveyi beğenmedi. Hemen başkasını getireyim, dedim. Acıdı bana. Sahneden inince getirirsin, dedi. "Bahçe nasıl?" diye sordu. "Çok kalabalık, yedi binin üzerindeler" dedim ve fuar sonrasında ne yapacağını soruverdim. "Aman, basın duymasın, büyük bir basın toplantısıyla herkes duyacak. Yunanistan'a Apollonia Müzik Festivali'ne gidiyorum. Besteci Selçuk Başar'ın "Özleyiş" parçasını okuyacağım" demesin mi?.. Ağzından biraz daha laf aldım. Ertesi günü atlatma "Ajda Pekkan Röportajı" ve sahne fotoğrafları kargo ile İstanbul'daydı ve iki gün sonra derginin kapağını süslüyordu. Bomba gibi patladı.."

CEM'İN SİLAHI

"- 1970'li yıllarda anarşik ortamda, hem sağcı-solcu çatışması var, hem de sol fraksiyonlar kendi aralarında silahlı mücadele içindeler. Cem Karaca silahlı dolaşıyor.. Sanatçının İzmir konserlerinin organizasyonunda görev aldım. Konak Sinaması'nda üç seans üst üste sahne aldı. Yani 6 saat şarkı söyledi, inanılmaz. O gün İzmir, Saat Kulesi'nin yıkıldığı büyük depremi de yaşadı. Alsancak Kapalı Spor Salonu'ndaki konserlerinde sol fraksiyonlarla mücadele etti.

Büyük Efes Oteli'ndeki odasındayız. Akşama konseri var, hazırlanıyor. "Ne içiyoruz?" dedi. Viskiden tiksinirdim. "Bira veya cin tonik" dedim. Üstüme atladı, silahını çekip ağzıma dayadı. Viskiden başka şey istediğim için kızıp köpürdü. Boynumuz kıldan ince. Karşı gelemedim. Dost için çiğ tavuk yenir.. Geldi buzlu viskiler. İçiş o içiş.. Şimdi artık viski içiyorum.

BARIŞ MANÇO

"- Barış Manço ile büyük dostluğum oldu. Tam 30 sene sonra, Moda'daki evinde, çalışma odasına gittik. O kadar antika eşya arasında duvarda çerçevelenmiş kendisiyle ilgili, bir gazete haberini bana gösterdi. Ben unutmuşum. Demokrat İzmir gazetesinde 8 sütuna manşet atmışız. "İhtilal" başlıklı haberi yazan, ben tıp fakültesi öğrencisiyim. Bu konseri tek sütun vermediler, sen hediyelerin en güzelini bana vermiştin, o zaman teşekkür edememiştim, 30 yıl sonra kısmetmiş, dedi."

TÜYAP'ta bugün imzalıyor

Çeşme Sissus Hastanesi Başhekimi Prof. Erkan Sevinç, radyoloji konusunda uzman olan Ege'nin tanınmış bir tıp doktorudur. Prof. Erkan Sevinç, 27 Nisan Pazar (bugün) saat 15.00'ten sonra kitaplarını "TÜYAP İzmir Kitap Fuarı"nda, Akis Kitap Standı'nda imzalıyor.

Sissus Hastanesi Başhekimi

Æ Çeşme Sissus Hastanesi Başhekimi ve Radyoloji Uzmanı olan Prof. Dr. Erkan Sevinç, tıp tahsilinin yanısıra, yaşamı boyunca müzik ağırlıklı gazetecilik, muhabirlik, yazarlık, dergicilik ve konser organizatörlüğü yaptı.

Æ 1968'de öğrenimine başladığı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Radyoloji dalında 1992'de profesör oldu. 1988 - 92 arasında E.Ü.Hastanesi'nde Başhekim ve yardımcılığı yaptı. Akdeniz ve Afrika Ülkeleri Ultrason Derneği (MASU) Başkanlığı ve Türkiye Tıbbi Ultrasonografi Derneği Genel Başkanlığı yaptı. Özel Bodrum Hastanesi'nde görev aldı.

Æ Demokrat İzmir gazetesinde magazin ve müzik muhabiri ve yazarı olarak çalıştı. Milliyet, Karacan Yayınları, Sabah, Kanal Ege, Sky Tv gibi kuruluşlarda müzik ve sağlık konularında isim yaptı. İki kez, "Yılın En İyi Televizyon Programı Ödülü"nü sağlık programlarıyla kazandı. 10'u aşkın mesleki kitabı ve İleri Yayınları'ndan çıkan "Mavinin Rengi", Akis Yayınları'ndan çıkan "Dinlediğin Müziği Söyle" isimli basılmış iki kitabı var. (Yazarla İletişim: 0.533.5609672-email:sevincerkan@hotmail.com. Akis Kitabevi: 0.212.2436182)

Gençlik yıllarında Nilüfer ile

Prof.Erkan Sevinç'in gençlik yılları, şimdinin bir çok ünlü müzik starı ile birlikte geçti. Bu ünlülerle birlikte olduğu yıllara ait kitabı şimdi elimizde bir belgesel olarak durmakta.

Ajda'nın ilk konserleri

Ajda'nın ilk İzmir konserlerinde yanıbaşında müzik muhabiri ve yazarı olarak Erken Sevinç vardı. Bir gün garson kılığında sanatçının odasına girerek atlatma haber bile yaptı.

Cem Karaca yakın dostuydu

Cem Karaca, müzik yazarı ve organizatör Erkan Sevinç ile uzun süren bir dostluk süreci yaşadı. Cem Karaca'nın İzmir temsilcisi Erkan'dı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!