İzmir iş dünyası aile paketini olumlu buldu

Başbakan Davutoğlu'nun açıkladığı aile paketinde yeni anne 4 saat çalışıp 8 saat ücreti alacak, çocuk sayısı arttıkça maddi destek artacak, kadına erken emeklilik yolu açılacak, engelli çocuğu olan anne yılda 10 gün fazla izin yapacak, evleneceklere çeyiz parası verilecek. İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, sosyal devlet anlayışı içinde doğum yapan kadınların ekonomik açıdan desteklenmesini olumlu bulduklarını belirterek, annelere ilk doğumda 300, ikinci doğumda 400, 3 ve üstü doğumda 600 lira doğum yardımı verilmesinin, günümüz ekonomik şartlarında sembolik bir destek olduğunu söyledi.

"PRATİKTE DE UYGULANMALI"
İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, programda doğum yapan kadınlara uzun bir süre için yarı zamanlı çalışma imkanı sağlanmasının önemli bir avantaj olduğuna dikkat çekerek, "Bunun pratikte de uygulanabilir olması lazım. Günümüzde hamile kalan ya da doğum yapan kadınların bile farklı bahanelerle işlerinden uzaklaştırıldıklarını düşünülürse, bu tür durumlarda ağır yaptırımlar uygulanmalı, doğum yapan kadınların haksızlığa uğramasının önü alınmalı" dedi.

EĞİTİM BOYUTUNA DİKKAT ÇEKTİ
Programla birlikte uygulanacak eğitim desteklerinin ekonomik boyuttan çok daha önemli olduğunu belirterek, Türkiye'de 2.6 milyon kadının okuma yazma bilmediğini, okuma yazma bilen ancak hiçbir okulu bitiremeyen kadın sayısının 7 milyon 300 bin olduğunu vurgulayan Kestelli, sadece ilkokul diplomasına sahip kadınların sayısının 8 milyon 600 bin olduğunu söyledi.

"KADIN GİRİŞİMCİ ÇOK AZ"
Kestelli, programa yönelik eleştirilerini şöyle dile getirdi:
"Kadınları daha çok doğum yapmaya teşvik edelim derken iş hayatından uzaklaşmalarına da neden olmamak lazım. Türkiye'de her 100 girişimcinin sadece 6'sı kadın. Kadın girişimci sayımız 90 bini güç bela buluyor. Bu oran ABD'de yüzde 41, AB'de yüzde 28, OECD'de ortalama yüzde 25 iken yüzde 6'lık oran kabul edilebilir değil. Sadece işveren düzeyinde değil çalışan olarak da ülkemizde kadının adı yok. Gelişmiş ülkelerin çoğunda kadınların işgücüne katılım ortalaması yüzde 62 iken ülkemizde yüzde 30. Bizim bir basamak üstümüzde olan Meksika'da bile oran yüzde 47.8. Durum hiç parlak değil. Yeni programın bu tablonun aleyhte değil lehte değişimi için ekstra çözümler içermesi gerekiyor."

"KADININ ÇALIŞMADIĞI SÜRE İŞVERENE YÜK DEĞİL"
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Başkanı Zekeriya Mutlu da aile paketine olumlu baktıklarını, önlemlerin kadının işgücüne katılımını artıracağını öne sürerek şöyle konuştu:
"Doğum yapan kadını koruma, ailenin dinamizmi söz konusu. Çok çocuk yapılması teşvik ediliyor. İlk bakışta 'bu şartlarda kadınları kim çalıştırır' diye bir soru gelebilir. Hem doğum izni fazla hem daha çok izin yapacak, ancak açıklamanın son kısmında Başbakan, kadının çalışmadığı süreyi devletin destekleyeceğini söyledi. İşverene yük gelmeyecek. Asıl hedeflenin sanki doğum yapan kadına bir destekmiş gibi görünse de sonuç itibariyle yaşlı nüfusu gençleştirme adına önemli bir çalışma. 10- 20 yıl sonra Türkiye nüfusunun gençleşmesi açısından çok önemli. Çeyiz fonu ile Türkiye cari açığı azaltmak için tasarrufu teşvik önlemi alıyor. Yüzde 15 destek çok önemli. İESOB başkanı olarak bu çalışmaları çok yerinde buluyorum. Teşkilatın yüzde 25'e yakını, 21 bin kadın çalışan var. Kadının olduğu yerde verimlilik ve düzen vardır, bu düzenleme kadının istihdama katılım oranını artırır. İzmir'de kadının istihdama katılımı yüzde 38 ile Türkiye ortalamasının üzerinde."

HAZIR GİYİMCİLER TEPKİLİ
Türkiye'de tüm iş kollarında çalışabilir konumdaki kadınların sadece yüzde 29'u istihdam edilirken, çalışanların yüzde 64'ü kadın olan Türk hazır giyim sektörü hükümetin açıkladığı 'Aile paketinden" tedirgin oldu. Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kızılgüneşler konuyla ilgili yaptığı açıklamada "Çocuk sahibi olan çalışan kadınlara ilave yasal haklar sağlayan düzenlemeler getirileceği yönündeki açıklamalar, çalışanlarının yüzde 64'ü kadın olan sektörümüzde ciddi maliyet artışlarına yol açacak hükümler içeriyor. Günümüz ekonomik koşullarında ilave maliyet artışları sektör temsilcilerimizi gerek iç piyasada gerekse uluslararası pazarlarda oldukça zorlar. Bu düzenlemeler, hazırgiyim sektörünün özellikle rekabetçiliğini olumsuz yönde etkileyecek" dedi.

Türkiye'nin 77 milyona yaklaşan nüfusunun yüzde 25'inin 0-14 yaş grubunda olduğuna dikkat çeken Kızılgüneşler, "Böylesi bir ortamda neslin devamından endişe duyarak yasal düzenleme yapmanın çok gerekli olduğunu düşünmüyoruz. Türkiye şu anda Avrupa'nın en genç nüfusuna sahip ülkesi konumunda. 0-14 yaş arası 19 milyon nüfusumuz var. Türkiye yıllık yüzde 1,3 olan nüfus artışına gerekli istihdamı sağlayacak yatırımları yapmakta zorlanırken, böyle bir yasal düzenleme çalışan sayısının yüzde 64'ünü kadınların oluşturduğu konfeksiyon sektöründe ciddi küçülmeye yol açacaktır. Sektörümüzdeki küçülme Türk ekonomisini, istihdamını ve sosyal barışını çok olumsuz etkiler boyutlara gelecektir" dedi.

Düzenlemenin mali boyutunun işverenlere herhangi bir ek yük getirmeyeceği ve yardımların işsizlik sigortası tarafından karşılanacağı açıklamalarının kendilerini tatmin etmediğini belirten Kızılgüneşler, "Bizler ülkemizdeki kadın istihdam oranının daha yukarılara çıkarılabilmesi için yeni projeler ve ilave teşvikler üzerinde çalışmalar yürütürken yeni plan, işverenleri kadın istihdamı konusunda bir kez daha düşünmeye yöneltecek. Bu nedenle hazır giyim sektörünün istihdam profiline ve doğal yapısına hiçbir şekilde uygun olmayan söz konusu düzenlemelerin hayata geçirilmeden önce bir kez daha değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Sektörümüzün ve ülkemizdeki kadın istihdamının olumsuz yönde etkilenmemesi için bu konuda gerekli tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz" dedi.