Çek antenini çatımdan

Güncelleme Tarihi:

Çek antenini çatımdan
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2000 00:00

Haberin Devamı

TEKNOLOJİNİN yaygınlaşması yaşamımızı kolaylaştırdığı kadar, bir dizi şikayeti de beraberinde getiriyor. Son örnek cep telefonları. Birkaç yıl öncesine kadar ‘‘Gerçekten ihtiyacımız var mı’’ diye düşündüğümüz bu küçük alet, bugün çocuklarımızın bile eline verdiğimiz bir meta oldu.

KONUMUZ cep telefonlarının yaygınlaşması değil, bu aletlere yönelik yakınmalar. Şirketlerin toplu yerleşim alanlarında çatılara yerleştirdiği cep telefonu antenlerinin yaydığı elektromanyetik dalgalar, son dönemlerde büyük tedirginlik yaratıyor. Manisa Tüketici Hakları Derneği, ‘‘Çek antenini çatımdan’’ kampanyası açıyor, Güzelyalı'da vatandaşlar imza kampanyaları başlatıyor, Birinci Sanayi Sitesi esnafı antenler takıldıktan sonra sürekli başağrısı çekmekten dert yanıyor. Şikayetler kesilmiyor.

Tehdit altındayız

GERÇEKTEN sağlığımız tehdit altında mı? Yaşamımızı kolaylaştıran gelişim, geri dönüşü mümkün olmayan sağlık sorunlarını da mı getiriyor? Uzmanlar, insan vücudunun işlevlerini 1-250 mikrovolt arası gerilimlerle yerine getiren, uzunluğu 500 bin kilometre olan 25 milyar sinir hücresi ile çalışan dev bir elektriksel sistem olduğunu söylüyor. Dolayısıyla elektriksel alanlar bu sistemi etkiliyor ve doğal elektriksel dolaşıma zarar verebiliyor.

ELEKTRİK Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Macit Mutaf ise elektromanyetik kirlilik olduğunu savunuyor. Özellikle elektrikli cihazlardan oluşan ve görünmediği için tehlike boyutları insanlar tarafından anlaşılamayan bir kirlilikle yaşıyoruz.

ÇEŞİTLİ ülkelerin GSM frekanslarında radyasyon sınırlarına ilişkin standartlara baktığımızda, Türkiye'deki standartlara uygun olduğunu da görüyoruz. Ancak buradaki en önemli sorun standartların belirlenmesinden çok, bunların uygulanmasında yasal mevzuatın oluşmaması. Ne yazık ki Türkiye'de cep telefonu baz istasyonlarının kurulması ve denetlenmesi konusunda bugüne kadar yasal bir mevzuat oluşturulmamış. Yani bir apartmana anten kurmak için apartman sakinlerinin oybirliği yetiyor. Oysa bu tür sistemler ve özellikler Avrupa Birliği ülkelerinde sıkı bir denetim altında kuruluyor ve işletiliyor, kaplama alanı dışında kalan yerlere ulaşabilmek için yüksek çıkış güçlü verici antenlerin halkın bulunduğu ortamlara kurulmasına kesinlikle izin verilmiyor.

Genelgeyi takan yok

EMO Başkanı Macit Mutaf, yaşanan sıkıntıdan sözederken Çevre Bakanlığı'nın 11 Mayıs'ta yayınladığı genelgenin altını çiziyor. Bu genelgeyle baz istasyonu kurulacak yerin elektrik alan şiddetinin ölçümünün TÜBİTAK veya gerekli donanıma sahip üniversitelerce yapılması, kurulma izninin İl Mahalli Çevre Kurulu'nca verilmesi, okul, hastane, park, kreş, kışla ve kamu binalarına baz istasyonu kurulmaması gerekiyor. İyi de bu genelgeye rağmen kentin göbeğinde apartmanların üstüne pervasızca baz istasyonu kurulmasına kentin idarecileri neden sessiz kalıyor? Manisa Tüketici Hakları Derneği Başkanı Okan Yılmaz, ABD Başkanı Bill Clinton'un yayınladığı bir memerandumla, içinde çocukların olduğu evlerin, okulların, çocuk yuvalarının, çocuk parklarını üstüne konulan cep telefon antenlarini kaldırttığını hatırlatırken, haklı olarak ‘‘Bizim çocuklarımız Amerikalı çocuklardan daha mı az değerli’’ diye soruyor.

ÇEŞTOB’dan termal merkez

ÇEŞME'yi İzmir'in banliyosu olmaktan kurtarabilmek için mücadele veren Turistik Otelciler Birliği bugünlerde yeni bir telaş içinde. Hedef ilçeye bir termal ve tedavi merkezi kazandırmak. Bunun için de Ilıca Garaj Alanı'nı gözlerine kestirmişler.

BİRLİĞİN genç başkanı Veysi Öncel, otelciler olarak belediyeden yap-işlet-devret modeliyle alacakları bu alana modern tesis yapıp, ilçe turizmini 12 aya yaymayı planlıyor. Turistler otellerde kalacak, toplu olarak merkeze tedaviye getirilecek. Tedavi bitiminde herkes oteline götürülecek. Çeşme’nin kurtuluşunu termalde görüyor Öncel. Yeteri kadar konaklama tesisi olduğu gibi, dünyada eşi bulunmayan deniz ve termalin birarada olduğu Çeşme'nin bu tesise ihtiyacı var. Otelciler şimdi haldır haldır ortak arıyor. Merkez maliyetinin yarısını otelciler kendi ceplerinden karşılamaya hazır. İş, kalan yarısı için sponsor bulmaya geldi. Şimdiden birkaç talep olduğunu da söyleyelim.

EBSO’dan tekstil kursu

EGE Bölgesi Sanayi Odası, çalışma yelpazesini geliştirmek için sürekli arayış içinde. Son ele alınan konu ise tekstil ve hazır giyim sektörü. Malum ekonomik krizden en fazla etkilenen işkolumuz bu sektör. İhracatta atılım yok, çok sayıda firma kapandı, sektör krizi atlatabilmek için pazar arıyor ve hepsinden önemlisi kalifiye eleman ihtiyacı büyük.

EBSO da özellikle bu açığı kapatabilmek için kolları sıvadı. KOSGEB'le işbirliği içinde tekstil ve hazır giyim sektörüne kalifiye eleman yetiştirmek üzere kurs açma hazırlığı son aşamada. Öncelikle kadınlara ve genç kızlara verilecek kursların sonunda, yetişecek bu elemanların istihdamını Sanayi Odası üyeleri ile Ege Giyim Sanayicileri yapacak.

DUYURU

‘‘TÜRKİYE enflasyonu yeniyor’’ kampanyası çerçevesinde hazırlanan ‘‘Enflasyona karşı Toplumsal Mutabakat Belgesi’’ internette imzaya açıldı. Odalar Birliği ve İhracatçılar Meclisi'nin başlattığı kampanyanın ‘‘www.enflasyonsuz.com’’ adresine girenler, mutabakat belgesini imzalayabilecekler.

GÜNÜN SÖZÜ:

‘‘20 YIL SONRA YAPAMADIĞINIZ ŞEYLERDEN DOLAYI, YAPTIKLARINIZDAN DAHA FAZLA PİŞMAN OLACAKSINIZ. ÖYLEYSE DEMİR ALIN VE GÜVENLİ LİMANLARA ÇIKIN. RÜZGARLARI ARKANIZA ALIN, HAYAL EDİN VE KEŞFEDİN’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!