Dünyayı dinleyeceksiniz

Biliyor musun sevgili gece kuşu Habitus okuru, evvelki gün önce Kadıköy’deki Karga’ya gittim.

Oradan Indigo’ya koştum.
Allah seni inandırsın, sonra Crystal’e.
Yetmedi, enerjim bitmedi, oradan 360’a. Sonra Ghetto’ya, sonra da The Hall’a zıpladım ve harika bir gece geçirdim.
Atıyorum tabii. Tamamen yalan söylüyorum.
Beni bir gecede en fazla iki yere götürebilirsin arkadaşım.
Sonra bana eyvallah.
Müsaadenle uyuyacağım.
Ayrıca hava tam kış depresyonu havası.
Eğlenmek istemiyorum, eğlenmek istemek için de bir sebep bulamıyorum.
Evde oturup -ne için bilmiyorum ama- yas tutacağım.
Benim kış depresyonu vaktim geldi canım.
Bir insan her sene düzenli olarak kış depresyonuna girer mi?
Bir insan soğuk, puslu, gri havadan bu kadar etkilenir mi?
Diyeceksiniz ki, sevgili Habitus, sen yalancı bir insansın, nasıl gezdin oraları, bizi mi kandırıyorsun?
Hayır efendim, asla!
Bakınız şimdi size çok acayip bir şey anlatacağım.
Awdio kelimesini aklınızda tutun. Çünkü yakında ismini sık sık duyacaksınız.
Hastası olacaksınız.
Henüz bizim buralarda patlamış değil ancak anlatacağım şimdi, benden duyunuz.
Nedir bu Awdio biliyor musunuz?
Birtakım ıngiliz ve Fransız müzikseverler demişler ki, artık şu dünya adını verdiğimiz kutuplardan basık, ekvatordan şişkin kürenin üzerinde gelişen müzik olaylarının her birinde bulunmamız mümkün değil.
Kim bilir nice kulüplerde nice adamlar performans sergiliyor, bir sürü sevdiğimiz yıldız dünyanın bir ucunda konser veriyor...
Kim bilir hangi güzel müzik zevki olan mekanlarda hangi nefis müzikler çalıyor...
Çalıyor ama biz bunların hepsini kaçırıyoruz!
Fakat hepsine gitmemiz, her yerde aynı anda bulunmamız mümkün değil...
Mesela düşünsenize, New York Nublu’da Erik Truffaz, ılhan Erşahin ile jamsession eylemekte. Birkaç saat sonra Göksel Ghetto’da konser verecek. David Guetta Tokyo’da bir kulüpte çalmakta, Coldplay ise Seattle’da bir festivalde efsane bir konsere imza atmakta...
Veya Roskilde gibi pek meşhur bir festival gerçekleşmekte; ancak ona gitme, yetişme şansınız yok.
Artık “Ay kaçırdım” demiyor, üzülmüyorsunuz.
Awdio. com’a giriyorsunuz ve istediğiniz ülkeden istediğiniz mekanı seçiyor ve o anda canlı yayınlanan müziği dinliyorsunuz...

Bizden kimler var?

Şu anda dünya üzerinde Awdio’nun canlı müzik yayını yapmaya yarayan modüllerinin bulunduğu 400 kulüp var. Kısaca şöyle açıklayayım, bu modüle sahip olan mekanlar canlı olarak tüm dünyaya o anda çalmakta olan müziğini, awdio.com üzerinden yayınlayabiliyor.
Şimdilik Türkiye’de 7 mekan bu sistemi kullanıyor.
Ghetto, The Hall, Crystal, Karga, Indigo, 360 ve Ulus 29 bu sisteme üye olan ve internetten canlı olarak müzik yayınını dinleyebileceğiniz mekanlar.
Çok yakında bu ağa 11/11, Lokal, Kiki, Lokal Deform Müzik, Mini Music Hall ve Kadıköy’deki Dunia katılacak.
Hatta çok yakında müzisyenler, kendi müziklerini paylaşma imkanı yaratan bir platform olarak da kullanabilecekler Awdio’yu.
Şimdilik bu kadarını anlatayım.
Hatırlayın, “Buddha Bar” CD’leri ne kadar ses getirmişti zamanında...
şimdi ise, dünyanın dört bir yanında önemli mekanlarda yapılan güncel müziği canlı dinleyebiliyor, indirebiliyorsunuz...
Buna imkan veren Awdio, çok kısa bir süre gece kuşlarının ve müzik meraklılarının gündemini işgal ediyor olacak...
Detaylar için dinlemede kalınız diyor, eğlenceli bir hafta sonu diliyorum efendim.

Aferin Aysun Kayacı’ya

Evvelki gün hatırlarsanız, “Birileri gittiği okulları, edindiği başarıları, işlerini güçlerini bas bas bağırıp durunca, ‘hı-hı’ deyip derhal kaçasım geliyor” demiştim.
“Başarı, insan mütevazı davranmayı becerince güzel” demiştim.
İşte yanakları öpülecek bir şahsiyet: Aysun Kayacı.
“Rahat bırakın da okulumda okuyayım” demiş. “Harvard etiketini amma büyüttünüz” demiş.
“Bilgi ve eğitim ispatlanması gereken ya da havası atılması gereken şeyler değildir” demiş.
Ne de güzel söylemiş! Eh, birilerine örnek olur artık...
Yazarın Tüm Yazıları