“Yüzyılın utancının da Bahreyn’deki çalıştayın da cehenneme kadar yolu var”

Filistin resmi haber ajansı WAFA’ya göre, Filistin Devlet Başkanı Abbas’ın işgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentinde bulunan Başkanlık Sarayı’nda “Mahmud Abbas Vakfı” bağışçıları onuruna düzenlenen törende Filistinli yetkililer ile iş insanlarını kabul ettiği belirtildi.

Haberde, Abbas’ın ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail-Filistin meselesinin çözümü konusunda yakında açıklaması beklenen, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır'ın da destek verdiği belirtilen "Yüzyılın Anlaşması" projesi ile Filistin konusunda ABD'nin desteğiyle gelecek ay Bahreyn'de düzenlenmesi planlanan ekonomi çalıştayına ilişkin açıklamalarda bulunduğu aktarıldı.

Abbas, Filistin davasının ekonomik temelli bir mesele olmadığına dikkati çekerek, “Filistin meselesini çözmek isteyen meseleye siyasi çözüm ile başlamak zorundadır. Biz milyarların boş hayallerini satanlara umut bağlamıyoruz ve bunu kabul etmemiz de mümkün değildir. Çünkü bizim meselemiz apaçık siyasi bir meseledir.” dedi.

Filistin davasının başkenti Kudüs olan bağımsız, egemen bir devlete doğru ilerleme kaydettiğine vurgu yapan Abbas, “Davamız adım adım ilerliyor ve Allah’ın izniyle başkenti Kudüs-ü Şerif olan bağımsız Filistin Devleti ile sonuçlanacaktır. Yüzyılın planı ya da utancı ile önümüzdeki ay düzenlemeyi planladıkları ekonomi çalıştayının da Allah’ın izniyle cehenneme kadar yolu var.” ifadelerini kullandı.

Abbas, Bahreyn’deki çalıştayın sonuçlarını kabul etmeyeceklerinin altını çizerek, “Biz lafımızı söyledik. Her zaman da söylüyoruz. Bu toplantıyı ve sonuçlarını kabul etmeyeceğimize dair gerekli beyanatları da yaptık. Çünkü bize asla bir yere varmayacak boş hayaller satıyorlar. Bizim onların desteğine ihtiyacımız yok. Çünkü biz Filistin halkının evlatlarının çabaları ile sizlerin sayesinde modern bir devlet inşa edebilme yeterliliğine sahibiz.” şeklinde konuştu.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) de 22 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, Manama'da gelecek ay düzenlenmesi planlanan ekonomi çalıştayının Filistin halkının menfaatlerine hizmet etmediğini, dolayısıyla Filistin'in çalıştaya katılmayacağını belirtmişti.

Bahreyn Dışişleri Bakanı Halid bin Ahmed Al Halife, daha önce yaptığı yazılı açıklamada, ABD'nin "Yüzyılın Anlaşması" planına hazırlık olduğu gerekçesiyle Filistinlilerin tepkisine neden olan "Refah İçin Barış" adlı ekonomik çalıştayın tek amacının Filistin halkını güçlendirmek olduğunu savunmuştu.

FİLİSTİN BAŞBAKANI IŞTİYYE'DEN EKONOMİ ÇALIŞTAYINA TEPKİ

Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, daha önce açıklamasında, ABD ve Bayreyn'in düzenlemeyi planladığı ekonomik çalıştaya ilişkin kendilerine danışılmadığını belirtmişti.

Filistin'deki çatışmanın ancak siyasi olarak çözülebileceğini kaydeden Iştiyye, çalıştayın "ekonomi" konulu olmasına ilişkin, "Ekonomi meselesi, siyasi çözümün bir sonucudur. Filistinliler, işgal altında yaşam şartlarını düzeltme yollarını aramıyor." ifadesini kullanmıştı.

Hamas da Arap ülkelerine söz konusu çalıştaya katılmamaları çağrısında bulunmuştu. Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, "Arap ülkelerinden Bahreyn'deki çalıştaya katılmamalarını ve ABD planının başarısız kılınması için tüm imkanlarıyla Filistin halkının yanında yer almalarını istiyoruz." denilmişti.

"YÜZYILIN ANLAŞMASI" PLANI KAPSAMINDAKİ İLK ORGANİZASYON

Manama'da düzenlenecek ortak çalıştayın, ABD'nin İsrail-Filistin meselesinin çözümü konusunda yakında açıklaması beklenen "Yüzyılın Anlaşması" planı kapsamındaki ilk organizasyon olduğu ifade ediliyor.

Beyaz Saray basın ofisinden yapılan açıklamada, Bahreyn'in ABD ile iş birliği içinde 25-26 Haziran'da başkent Manama'da "Refah için Barış" adlı ekonomik çalıştaya ev sahipliği yapacağı belirtilmişti.

Çalıştayın hükümet, sivil toplum ve iş dünyasındaki liderlerin fikir alışverişinde bulunması, stratejileri tartışması ve potansiyel ekonomik yatırımlara destek vermesi için çok önemli olduğuna işaret edilen açıklamada, "Refah için barış, Filistin halkı ve bölge için müreffeh bir gelecek için daha istekli ve başarılabilir çalışmalara fırsat tanıyacaktır." ifadeleri kullanılmıştı.