Yunanistan'dan savaş tehdidi

Yunanistan Türkiye'nin, Rumların Ruslardan satın aldığı S-300 füzelerini vurmasının Yunanistan'a savaş ilanı anlamına geleceğini ilan etti. Yunan Savunma Bakanı Çuhacopulos Türkiye'nin silahlı tepkisinin Yunanistan için savaş nedeni sayılacağını söyledi.

Kıbrıs konusunda BM aracılığıyla yapılan doğrudan görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından adada tansiyon her geçen gün biraz daha artıyor. Yunanistan Savunma Bakanı Akis Çuhacopulos dün Türkiye'nin Rumların satın aldığı S-300 füzelerini vurması halinde bunun Yunanistan ile Türkiye arasında savaş nedeni sayılacağını ilan etti.

Çuhacopulos savaş tehdidi içeren demecini İngiltere'de yayın yapan Rum radyosuna verdi. Türkiye'nin yayılmacı bir politika güttüğünü ileri süren Çuhacopulos, S-300 füzelerinin Rum Kesimi'ne konuşlandırılmasından sonra Türkiye'nin bu silahlara karşı bir saldırı düzenlemesinin ‘Rum-Yunan ortak savunma doktrinini' hayata geçireceğini kaydetti.

Diplomatik dilde savaş nedeni anlamına gelen ‘casus belli' ifadesinin altını çizen Yunanlı Bakan, Rum Kesimi'nin kendisini güvende hissetmesi gerektiğini belirterek ‘Füzelere karşı düzenlenmesi muhtemel bir saldırı Yunanistan için savaş nedeni olacaktır. Bu Casus belli durumudur' dedi.

‘Casus belli' ifadesi Türkiye ile Yunanistan arasında uzun süredir gündemde bulunan bir tanım. Türkiye, Yunanistan'ın Ege'de karasularını tek taraflı olarak 6 milden 12 mile çıkarmasını, Casus belli, yani savaş nedini olarak kabul ediyor.

Yunanistan'dan Rus füzeleri ile ilgili bir başka açıklama da Hükümet Sözcüsü Dimitris Repas'dan geldi. Sözcü dün Atina'da yaptığı basın toplantısında, Türkiye'nin İstanbul Boğazı'nda bir Mısır gemisinde Rumlara ait füze parçaları aramasını protesto etti. Repas, Türkiye'nin bu davranışı ile Montrö Anlaşması'nı ihlal ettiğini savundu. Rusya da dün Türkiye'yi eleştiren Yunanistan'ın peşine takıldı. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Genadiy Tarasov ‘Türk basınında S-300 ve Boğazlar'la ilgili haberleri yakından taki ediyoruz. Türkiye'nin böyle davranması uluslararası yasalara aykırdır. Türkiye Montrö anlaşmasını deliyor. Mısır gemisinin aranması operasyonuna Türk Silahlı Kuvvetleri'ni doğrudan katıldığı haberleri doğru ise, gelişmeler bizi son derece tedirgi ediyor. Önümüzdeki günlerde Rus-Türk Dışişleri bakan yardımcıları düzeyind bir görüşmemiz olacak. Burada hem S-300 hem de Boğazlar'la ilgili son durum ele alacağız' dedi.

Bu duruma nasıl gelindi

Kıbrıs'taki füze krizi, Rum Yönetimi'nin, geçen yıl Rusya'ya iki adet S-300 uçaksavar füze sistemi siparişi vermesiyle başladı. Rum Yönetimi'nin alacağı bu füzelerin Türkiye'yi vuracak kapasitede olması, Ankara'nın sert tepkilerine neden oldu. Füzelerin bölgesel bir tehdit oluşturması, ABD'yi de devreye girmeye zorladı. ABD'li yetkililer, füzelerin 16 aydan önce Kıbrıs'a getirilmeyeceği konusunda Rumlardan güvence aldılar.

* Gerekirse vururuz: Ancak bu güvence Türk tarafını tatmin etmedi. TSK, Ada'ya savaş gemilerini göndererek Rumlara gözdağı verdi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı da ilk kez Ada'ya gelerek Rumları uyardı. Gerekirse füze rampalarının vurulabileceğini açıkladı.

Zaman içinde tansiyon düştü. Ancak Rum Yönetimi'nin füzeleri Rusya'dan Aralık ayında teslim alacağı yolundaki duyumlar, ipleri yeniden kopma noktasına getirdi. Boğaz'da Mısır bandralı bir tankerde füze parçalarının bulunması, füze krizini alevlendirdi. Türkiye'nin füzelerin yerleştirilmesini engellemedeki kararlılığı Rum ve Yunanlıların tehditler savurmasına yol açtı.