'Türkiye eski Anadolu değil'

Güncelleme Tarihi:

Türkiye eski Anadolu değil
Oluşturulma Tarihi: Aralık 25, 2015 10:45

RITA SÜSSMUTH.Federal Meclis (Bundestag-Alman Parlamentosu) eski Başkanı.Emekli bir politikacı...

Haberin Devamı

Çoktan emekli olduğu halde hala bir bilim tutkunu.

Tam bir bilim kadını.
Rita Süssmuth, liseyi bitirdikten sonra Fransız filolojisi ve

Türkiye eski Anadolu değil

tarih öğrenimi yapmış.
Üniversiteyi bitirdikten sonra Stuttgart Yüksek Okulu’nda asistan olarak çalışmış bir süre.
1969-1971 yılları arasında Bochum Ruhr Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmış.
1971 yılında profesör olmuş ve Dortmund Üniversitesi’ne geçmiş.
Yıllarca hocalık yapmış.

Tabii bir dizi bilimsel çalışmalara da imza atmış.
Dönemin Başbakanı Helmut Kohl’ün 1981 yılında kabinede kendisine Federal Gençlik, Aile ve Sağlık Bakanı olarak görev vermesi üzerine Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’ne (CDU) üye olmuş.
Rita Süssmuth, bu göreve geldiğinde benim Hürriyet’te ilk yılımdı.
1988 yılına kadar aynı görevi sürdürdü.
1988-1998 yılları arasında da Federal Meclis Başkanı olarak görev yaptı.

Rita Süssmuth’u 1980’li yılların sonlarına doğru Bonn’da tanıdım.
Bakanlık görevi sırasında göçmen kökenli kızların ve kadınların toplumsal yaşama daha aktif bir biçimde katılımları için yoğun çaba gösteriyordu.

Bu çabalarının Federal Meclis Başkanı olduktan sonra da sürdürdü.
Mensubu olduğu CDU “Almanya bir göç ülkesi değildir” tezinde ısrar ederken, Rita Süssmuth, Almanya’da yaşayan yabancıların uyumu için daha ciddi adımlar atılmasını savunuyordu.
Özellikle de yeni nesillerin eğitimine önem verilmesi gerektiğini...
Rita Süssmuth, “Eğitime yapılacak yatırım, geleceğe yatırımdır” diyordu.
“Eğitim hazinedir” diyordu.
Bu tezinde hep ısrar etti.
Aktif politikayı bıraktıktan sonra da eğitimden hiç uzaklaşmadı.

Türkiye eski Anadolu değil


Rita Süssmuth, Erman Tanyıldız isimli Türk kökenli bir eğitim sevdalısının 2002 yılında kurduğu ve devlet tarafından kabul edilen OTA isimli özel yüksek okulun başkanlığını üstlendi.

Haberin Devamı

Almanya’nın her tarafından farklı kökenden kızlı-erkekli gençlerin yüksek öğrenim gördüğü bu kurumun gelişmesi için yoğun çaba sarfetti.

OTA’daki çalışmaları sırasında yaptığımız söyleşilerde, katıldığı toplantılarda da hep eğitimin öneminin altını çizdi.
Rita Süssmuth, 2006 yılından itibaren İstanbul’da Türk-Alman Üniversitesi’nin (TAÜ) kurulması için de çok uğraş verdi.
TAÜ Alman Konsorsiyumu Başkanlığını üstlendi.
2010 yılında dönemin Alman Cumhurbaşkanı Christian Wulff ile Türkiye’nin o zamanki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İstanbul Beykoz’da inşa edilen TAÜ’nün temelini attı.
Rita Süssmuth da oradaydı.
2013 yılında TAÜ eğitime başladı.
Açılış törenine Almanya’nın şu andaki Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ile dönemin Türk Cumhurbaşkanı Abdullah Gül katıldı.
Rita Süssmuth yine oradaydı.

Türkiye eski Anadolu değil


TARABYA MADALYASI


Almanya ve Türkiye arasındaki dostluk ilişkilerinin gelişmesine sağladığı katkılarından dolayı bu yılki Tarabya Madalyası Prof. Rita Süssmuth’a verildi.
Bir zamanlar Atatürk’ün de kaldığı Berlin’in tarihi otellerinden Adlon’da düzenlenen ödül törenine Federal Meclis Başkanı Norbert Lammert, Alman Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Türkiye Büyük Millet Meclisi Eski Başkan Yardımcısı Mehmet Sağlam, Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu ile eski ve yeni bazı Alman milletvekilleri de katıldı.
Lammert yaptığı konuşmasında, Prof. Süssmuth’un bu ödüle gerçekten layık olduğunu ve bunu verdiği emek sayesinde hak ettiğini söyledi.
Alman Dışişleri Bakanı Steinmeir de...

VİZE AYIBI


Rita Süssmuth, Türkiye’ye vize uygulanmasını, Türk vatandaşlarından vize talep edilmesini doğru bulmadığını her fırsatta yineledi.
Bir sohbetimiz sırasında, Almanya’da öğrenim görmek isteyen Türk öğrencilere vize verilmesi için Alman makamlar tarafından talep edilen belgelerin listesini gördüğünde gözlerine inanamadığını söylerken kızgınlığını gizleyememişti.
“Olmaz, olamaz böyle şey” demişti.
“Bu listeyi gören Türk öğrenciler kendilerini Almanya’nın istemediği hissine kapılıp, haklı olarak bu ülkeye gelmek istemiyorlar” demişti.

“Avrupa Birliği (AB) üyesi olmayan Sırbistan vatandaşları vizesiz seyahat ederken, 1963 yılından beri Ortaklık Anlaşması bulunan Türkiye’den gelecek insanlardan vize istenmesi doğru olamaz” diyordu.
Hatta “Bu Avrupa’nın ayıbıdır” diyordu.
Rita Süssmuth, “Türkiye’yi artık eski Anadolu olarak görmekten vazgeçmeliyiz. Türkiye artık eski Türkiye, eski Anadolu değil. Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesi için artık zaman kaybetmemeliyiz” diyordu.

GENÇLİK PROJESİ


Rita Süssmuth, Türkiye ile Almanya arasında yoğun insani ilişkiler bulunduğu halde hala çeşitli alanlarda işbirliğinin arzu edilen düzeyde olmamasından da yakınıyordu.

“Almanya ile Fransa ve Polonya arasında çok iyi işleyen bir Gençlik Projesi var. Biz böyle bir projenin Türkiye ile Almanya arasında da hayata geçirilmesini istiyoruz. Ama nedense şimdiye kadar bir türlü Türk Alman Gençlik Projesi hayata geçirilemedi. Bir projenin hayata geçirilmesi bu kadar sürer mi?” diye serzenişte bulunuyordu.

OKUMA YAZMA


Rita Süssmuth, Almanya gibi gelişmiş bir sanayi ülkesinde hala milyonlarca insanın doğru dürüst okuma yazma bilmemesine de tepkiliydi.

İşte bu nedenle 2012 yılında Almanya genelinde Okumak Yazmak / Dünyanın Anahtarı başlığı altında başlatılan okuma yazma kampanyasına öncülük etti.

Kampanyaya start verilirken yaptığı konuşmasında, “Türkiye yıllar önce başlattığı okuma-yazma kampanyasıyla kısa bir süre içinde çok büyük başarıya ulaştı. Bunu burada, Almanya’da biz de gerçekleştirmeliyiz. Yalnız göçmen kökenliler arasında değil Almanlar arasında da milyonlarca insanın doğru dürüst okuma yazma bilmemesini sineye çekemeyiz” dedi.

TÜRKİYE ÖRNEK ALINMALI


Birkaç hafta önce Berlin’deki bir etkinlikte ayaküstü sohbet ettiğim Rita Süssmuth, çeşitli AB ülkelerinde son dönemlerde artan yabancı ve İslam düşmanlığından da tedirginlik duyduğunu da söylemişti.

“Bazı AB ülkelerinin yöneticilerini anlamak mümkün değil. Savaştan kaçan zavallı insanlara kapılarını kapatıyorlar. Yollarda ölümü bile göze alarak kapımıza dayanan bu insanlara ‘Hayır’ diyemeyiz. Böyle bir şey insafsızlık olur. İnsanlıkla da bağdaşmaz” diyordu.
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in bu alanda gösterdiği duyarlılığı ve izlediği politikayı sonuna kadar desteklediğini belirtirken, “Türkiye 2 milyonun üzerinde sığınmacı barındırmaktadır. Bu takdire şayan bir durumdur. Biz Avrupalılar Türkiye’nin bu yaptığını görmezden gelemeyiz, gelmemeliyiz” diyordu.

BAKMADAN GEÇME!