'Şu ana kadar hiçbir Türk'ün burnu kanamadı'

Bakan Çağlayan, Dışişleri Bakanlığı, Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), Türkiye İnşaat İşverenleri Sendikası (İNTES), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ve Libya'da iş yapan Türk müteahhitlik firmalarının katılımıyla “Libya Değerlendirme Toplantısı” yaptı.

Toplantının kapanışında bir konuşma yapan Çağlayan, Libya'daki Türk vatandaşlarının Türkiye'ye dönme isteklerinin başında yaşam koşullarının zorlaşmasının geldiğini söyledi.

Bu konudaki sıkıntının kaynağında yiyecek-içecek temininde karşılaşılan zorlukları, insani ihtiyaçlar ve kalacak yer konusunda yaşanan sıkıntılar olduğuna işaret eden Çağlayan, her türlü tedbirin Türk hükümeti tarafından alındığını, her şeyin hazır beklediğini kaydetti.

Bakan Çağlayan, Bingazi havaalanında 1500 Türk vatandaşının da uçakları beklediğini ifade etti.

Bu arada Çağlayan, Libya'daki 14 firmanın şantiyesinde yakma ve talan olayının söz konusu olduğunu bildirdi.

25 BİN TÜRK İŞÇİ VAR

Çağlayan, Libya'da toplam 25 bin civarında Türk işçisinin çalıştığının tahmin edildiğini belirterek,�Bingazi, Derne ve Tobruk'taki şantiyelerde de yaklaşık 4 bin civarında Türk işçisinin çalıştığını bildirdi.

Çağlayan, Libya'da halen 100'ün üzerinde şantiyede, 15 milyar doların üzerinde, 214 projenin devam ettiğini ifade ederek, olaylar daha çok Bingazi,�Derne ve Tobruk kentlerinde yaygınlaştığını ve bu şehirlerde 28 Türk firması tarafından, 3 milyar dolar değerinde 31 projenin yürütüldüğünü anlattı.

Libya'da iş yapan firmaların oradaki işlerin ve mallarının güvenliğinden öte, beraber çalıştıkları vatandaşların can güvenliğinin sağlanması konusunda ve gereken tedbirlerin alınmasında yoğun gayret sarf ettiğini kaydeden Çağlayan,�şöyle devam etti:

 “Özellikle basılmış, yağmalanmış şantiyelerde tek bir Türk vatandaşımızın burnu dahi kanamamıştır. Bazı şantiyelerimiz yakılmıştır. Bu çerçevede, o şantiyelerdeki işçilerimizin can güvenliğinin sağlanması konusunda ilave tedbirler almıştır. Bir kısım Libya vatandaşı olan dostlarımız da Türkleri kendi evlerinde misafir ve konuk etmişlerdir.

Şu anda yaşam koşullarında sıkıntı baş göstermiştir. 14 firma şantiyesinde, yakma veya talan olayı söz konusu olmuştur. Libya ile tarihi ve kültürel köklü dostluk ilişkilerimiz var. Bu ülkede ticaret ve müteahhitlik ilişkilerimizin mevcut boyutu ve geleceği de düşünerek olayları soğukkanlılıkla ve sükunetle takip edilmesinin yararlı olduğu görüşü benimsendi. Türkiye’ye dönmek isteyen vatandaşlarımızın, kendi talepleri doğrultusunda Türkiye’ye güvenli bir şekilde getirilmeleri konusunda girişimler sürdürülmekte ve an be an takip edilmektedir. Bu konuda 4 uçak tahsis edilmiştir. Gerek deniz yolu, gerek hava yolu, gerek kara yolu vasıtasıyla vatandaşların güvenli ortama sevk edilmeleri ve insani ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik çalışmalar devam ediyor. Bu konuda her türlü hazırlık yapılmıştır. Sağlık ekipleri, ilk anda ihtiyaç duyulacak yiyecek içecekle ilgili kumanyaların ulaştırılması konusunda her türlü hazırlık yapılmıştır. Bu işin idaresi Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından saniye saniye izlenmektedir. Her türlü tedbir devletimiz ve hükümetimiz tarafından alınmıştır.”

LİBYA İZLEME MASASI

Bakan Çağlayan, mevcut durumda bütün meselenin süreç yönetimi olduğunu belirterek, Dış Ticaret Müsteşarlığı bünyesinde durum izleme masası, Dışişleri Bakanlığı bünyesinde ise kriz masası kurulduğunu anlattı.

DTM bünyesinde oluşturulan izleme masasına şu ana kadar 100'ün üzerinde başvuruda bulunulduğunu anlatan Çağlayan, DTM bünyesindeki Libya İzleme Masası’nın telefonlarının (0312 212 87 43–44), mail adresinin de libyamasasi@dtm.gov.tr olduğunu söyledi.

 “Ne kadarlık bir zarar söz konusu” şeklindeki soruya Çağlayan, şu anda bir rakam tespitinin olmadığını ve firmaların zararların tespiti yerine, can güvenliğinin sağlanmasına birinci önceliği verdiğini kaydetti. Çağlayan,�Libya'daki Türk yatırımlarının ve can güvenliğinin Libya devletinin garantisi altında olduğunu da ifade etti.

Bakan Çağlayan, özellikle firmalara teminat mektubu vermiş, kredi vermiş bankaların bu süreçte firmaların yanında et ve tırnak gibi beraber davranması gerektiğini, bu süreci beraber geçirmek durumunda olduğunu da sözlerine ekledi.