Son dakika: İngiltere, Kanada, Avustralya ve Portekiz Filistin'i tanıdı
Güncelleme Tarihi:Son dakika: İngiltere, Kanada, Avustralya ve Portekiz Filistin'i tanıdı
Güncelleme Tarihi:
Dışişleri Bakanı Rangel, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşma yaptı.
Bakan Rangel, "Bugün, 21 Eylül 2025, Portekiz Devleti Filistin Devleti'ni resmen tanıyor. Burada ilan edilen Filistin Devleti'nin tanınma beyanı doğrudan Bakanlar Kurulu kararıyla alınmıştır ve Cumhurbaşkanı ile parlamentoda sandalyesi bulunan siyasi partilerin desteğine sahiptir." diye konuştu.
İsrail ve Filistin arasında iki devletli çözümün "adil ve kalıcı bir barışa giden tek yol olduğuna inandığını" vurgulayan Rangel, "Filistin Devleti'nin tanınması, Portekiz dış politikasının temel, sürekli ve uzlaşıya dayalı çizgisinin uygulanmasına tekabül ediyor." ifadelerini kullandı.
Filistin Devleti'nin tanınmasının üç temel ayağa dayanması gerektiğini savunan Rangel, "Birincisi, Filistin Yönetimi'nin açıkça ve fazla uzatmadan kabul ettiği garantilerdir. Bunlar, terörizmin kınanması, kurumsal reformların uygulanması, seçimlerin hazırlanması, Gazze'de hükümet sorumluluğunun üstlenilmesi ve İsrail'in tam olarak tanınmasıdır." dedi.
Rangel, Filistin Devleti'ni tanımalarının ikinci ayağının "İsrail'i henüz tanımayan Arap devletlerinin bunu hemen yapması ve bu ülke ile diplomatik ilişkilerini normalleştirip, Hamas'ı net bir şekilde kınayıp, bu örgütün artık Filistin Devleti'nde, Gazze Şeridi'nde veya ötesinde herhangi bir kontrol pozisyonuna sahip olamayacağını kabul etmeleri" olması gerektiğini belirtti.
Portekiz Dışişleri Bakanı, üçüncü ve son ayağın ise "henüz Filistin Devleti'ni tanımamış olan katılımcı Batılı devletlerin Filistin Devleti'ni tanıması" olduğunu söyledi.
Diğer yandan BM Genel Kurulu için New York'a hareket eden Portekiz Cumhurbaşkanı Marcelo Rebelo de Sousa, gün içinde Portekiz basınına yaptığı açıklamada, ülkesinin Filistin Devleti'ni resmen tanımasına "tam destek verdiğini, bunun iki devletli çözümün yolunu açacağına inandığını" ifade etti.
De Sousa, Portekiz için Filistin'in tanınmasının bir "vicdan ve ilke meselesi" olduğunu vurguladı.
Filistin Devleti'ni bugün Kanada, Avustralya ve İngiltere de resmen tanıdığını duyurmuştu.

İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın, Filistin Devleti'ni resmen tanıdıklarını açıklaması sonrası AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten de bir açıklama geldi.
Çelik, açıklamasında "İngiltere, Kanada ve Avustralya’nın Filistin Devleti’ni tanıması, soykırım şebekesine verilmiş anlamlı ve güçlü bir cevaptır. Filistin Devleti’nin daha çok ülke tarafından tanınması, sokaklarda insanlık değerlerine sahip çıkan dünyanın her yerindeki asil insanların sesinin duyulmasıdır. İnsanlık ittifakı ateşkesin sağlanması ve soykırım şebekesinin yargılanması hedeflerine ulaşmalıdır. Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip Filistin Devleti, artık sadece siyasi bir konu değil, insanlık değerlerinin başlığıdır. Filistin davasının en gür sesi olan Cumhurbaşkanımızın BM Genel Kurulu’nda yapacağı konuşma, bir kere daha insanlık ittifakının sesi olacaktır." ifadelerine yer verdi.

Filistin haber ajansı WAFA'da yer alan açıklamasında Abbas, Kanada Başbakanı Mark Carney, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer'in Filistin Devleti'ni resmen tanımalarını memnuniyetle karşıladı.
İngiltere'nin Filistin Devleti'ni tanımasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Abbas, bunun adil ve kalıcı bir barışın tesisi yolunda atılmış önemli ve gerekli bir adım olduğunu vurguladı.
Abbas, İngiltere'nin Filistin halkının "kendi kaderini tayin, özgürlük ve bağımsızlık hakkını" tanımasıyla, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin önünün açılacağını ve Filistin'in İsrail ile güvenlik, barış ve iyi komşuluk içinde yan yana yaşamasına olanak sağlanacağını vurguladı.
Filistin Devlet Başkanı, Kanada Başbakanı Mark Carney'in bağımsız ve egemen Filistin Devleti'ni tanıdığına dair resmi açıklamasını da memnuniyetle karşıladı.
Kanada'nın bu tanımayla, hem Filistin hem de İsrail için barışçıl bir gelecek inşasının ortağı olduğunu belirtti.
Avustralya'nın Filistin Devleti'ni tanımasından da memnuniyet duyduğunu belirten Abbas, 3 ülkenin Filistin'i tanımasının, iki devletli çözümün uygulanması için elverişli bir ortam oluşturmaya yönelik uluslararası çabaların bir parçası olduğunu dile getirdi.
Öte yandan Abbas, Kudüs'teki İngiliz Başkonsolosu Helen Winterton'ı Ramallah'ta kabul etti.
Abbas, Winterton'dan İngiltere'nin bağımsız ve egemen Filistin Devleti'ni tanıma kararını resmen bildiren yazılı bir mektup aldı.
İngiltere'nin bu tarihi ve cesur adımını öven Abbas, bunun, Filistin halkının devredilemez haklarının tanınması ve İngiltere'nin uluslararası kararlara olan bağlılığının bir göstergesi olduğunu vurguladı.
Filistin'in tanınması, halkın sabrının ve fedakarlığının meyvesi
Filistin Devlet Başkan Yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh de ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın Filistin Devleti'ni tanımasını memnuniyetle karşıladı ve bunu Filistinlilerin ve adil davalarının zaferi olarak nitelendirdi.
Şeyh, "İngiltere, Kanada ve Avustralya'ya, Filistin Devleti'ni tanıdığınız için teşekkür ederiz. Bu, Filistin halkı ve meşru hakları için tarihi bir gün ve sabrının, kararlılığının, direncinin ve fedakarlığının meyvesidir." ifadesini kullandı.

İletişim Başkanı Burhanettin Duran, konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Filistin’i devlet olarak tanıyan İngiltere, Kanada ve Avustralya’nın kararlarını memnuniyetle karşılıyoruz." ifadelerine yer verdi.
Duran, "Bu adım, uluslararası hukukun ve evrensel insanlık değerlerinin yanında durma iradesinin somut bir göstergesidir. İsrail’in Gazze’de masum Filistin halkına yönelik saldırılarına karşı çıkan ve Filistin’i tanıyan ülkeler, tarihin doğru tarafında yer almaktadır. Bu gelişmenin diğer ülkelere de cesaret vereceğine ve Filistin’in uluslararası alanda hak ettiği statüye kavuşmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz. Uluslararası toplumu barış ve adaletin tesisi için bu tarihi adımı takip etmeye davet ediyoruz. Türkiye olarak, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin Devleti’nin kuruluşunu desteklemeyi ve Filistin halkının meşru davasını her platformda en güçlü şekilde savunmayı sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
Filistin’i devlet olarak tanıyan İngiltere, Kanada ve Avustralya’nın kararlarını memnuniyetle karşılıyoruz. Bu adım, uluslararası hukukun ve evrensel insanlık değerlerinin yanında durma iradesinin somut bir göstergesidir.
— Burhanettin Duran (@burhanduran) September 21, 2025
İsrail’in Gazze’de masum Filistin halkına yönelik…

İsrail'de ana muhalefet lideri Yair Lapid, İngiltere, Avustralya ve Kanada’nın Filistin devletini tanıma kararını “diplomatik felaket” olarak nitelendirdi ve bu gelişmeden Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetini sorumlu tuttu. Lapid, İsrail'de yetkin bir yönetim olsaydı bu kararların engellenebileceğini savundu.
“İngiltere, Avustralya ve Kanada’nın Filistin devletini tek taraflı olarak tanıması diplomatik bir felaket, zararlı bir adım ve terörün ödüllendirilmesidir” diyen Lapid, hükümetin başarısızlığına dikkat çekti.
Lapid, “İşleyen bir İsrail hükümeti; akıllı ve ciddi bir çalışma, profesyonel diplomatik diyalog ve doğru kamu diplomasisi ile bunu önleyebilirdi. Tarihimizin en kötü güvenlik felaketini bize yaşatan hükümet, şimdi de tarihimizin en ciddi diplomatik krizini yaşıyor” ifadelerini kullandı.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İngiltere’nin Filistin devletini tanıma kararını bölgede kalıcı barışa doğru atılmış önemli bir adım olarak nitelendirdi. Abbas, bu kararın barış süreci açısından gerekli bir gelişme olduğunu vurguladı.
Filistin Başkanlık ofisinden yapılan açıklamada, “Ekselansları, Birleşik Krallık’ın bağımsız Filistin Devleti’ni tanımasını övdü ve bunun uluslararası meşruiyete uygun, adil ve kalıcı bir barışa ulaşma yolunda önemli ve gerekli bir adım teşkil ettiğini belirtti” ifadelerine yer verildi.

İsrail Dışişleri Bakanlığının Amerikan X şirketi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İngiltere, Avustralya ve Kanada'nın Filistin Devleti'ni resmen tanıma kararına tepki gösterilerek, bunun "Hamas'ı ödüllendirmek" olduğunu savundu.
Ülkelerin Filistin Devleti'ni tanıma kararının 7 Ekim'in doğrudan bir sonucu olduğu belirtilen açıklamada, "Bu Hamas’ı ödüllendirmekten başka bir şey değil." ifadesi kullanıldı.

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, İngiltere, Kanada ve Avustralya’nın Filistin devletini tanıma kararına yanıt olarak Batı Şeria’nın “derhal” ilhak edilmesi gerektiğini savundu. Aşırı sağcı siyasetçi, bir sonraki kabine toplantısında bu konuyu gündeme getireceğini belirtti.
Ben Gvir, Batı Şeria'daki 2 bölgede ilhakın hemen uygulanmasını ve Filistin Yönetimi’nin tamamen ortadan kaldırılmasını talep ederek, “İngiltere, Kanada ve Avustralya’nın Nukhba teröristlerine ödül olarak bir ‘Filistin’ devleti tanıması, acil karşı önlemler gerektiriyor” dedi.

Filistin, BM Genel Kurulu toplantıları öncesinde İngiltere, Kanada ve Avustralya’nın devletini resmen tanıma kararını memnuniyetle karşıladı. Filistin yönetimi, bu adımın iki devletli çözümün korunmasına ve barışa ulaşılmasına katkı sağlayacağını ifade etti.
Filistin Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, söz konusu tanımanın uluslararası hukuk ve meşru BM kararlarıyla uyumlu “cesur kararlar” olduğu vurgulandı. Bakanlık, İngiltere, Kanada ve Avustralya’ya bu tutumlarından dolayı teşekkür etti.
Açıklamada ayrıca, Filistin devletinin tanınmasının, halkın meşru haklarının kabul edilmesi anlamına geldiği ve iki devletli çözümün İsrail’in soykırım, açlık, zorla yerinden etme ve ilhak gibi uygulamalarına karşı korunmasını sağladığı belirtildi.

İsrail'de Mavi ve Beyaz Ulusal Birlik Partisi lideri Benny Gantz, Batılı ülkeleri Filistin devletini tanıyarak Hamas’ı cesaretlendirmekle suçladı. Gantz, 7 Ekim’den sonra yapılan bu tür açıklamaların savaşın uzamasına, rehine anlaşması ihtimalinin zayıflamasına ve İran ile onun bölgedeki vekillerine açık bir destek mesajı verilmesine yol açtığını öne sürdü.
İngiltere, Kanada ve Avustralya’dan gelen açıklamalara yanıt veren Gantz, X üzerinden yaptığı paylaşımda, “Sevgili Batılı liderler, eğer amacınız Orta Doğu’da barış ve istikrarı sağlamaksa, iç siyasi baskılara boyun eğmek yerine Hamas’a iktidarı bırakması ve rehineleri serbest bırakması için azami baskı uygulamalısınız” ifadelerini kullandı.
BATI ŞERİA'YI İLHAK ÇAĞRISI
Kültür ve Spor Bakanı Miki Zohar ise İngiltere’nin açıklamasını “antisemitizm ve İsrail nefreti kokan” bir tutum olarak nitelendirdi ve bu gelişmeye karşılık İsrail’in Batı Şeria’yı ilhak etmesi çağrısında bulundu.
Knesset Başkanı Amir Ohana da Starmer’ı sert sözlerle eleştirerek, sosyal medya hesabından İngiliz liderin fotoğrafını “Onursuzluğu seçen modern bir uzlaşmacı” sloganıyla paylaştı.

İngiltere hükümeti, Kanada ve Avustralya'nın ardından Filistin Devleti'ni tanıma kararı aldı.
Kararı duyuran İngiltere Başbakanı Keir Starmer, iki devletli çözüm olasılığını canlı tutmak için harekete geçtiklerini kaydederek, şunları belirtti:
"Bu, güvenli ve emniyetli bir İsrail'in yanı sıra yaşayabilir bir Filistin devleti anlamına geliyor; şu anda ikisi de yok. Bu nedenle bugün, barış ve iki devletli çözüm umudunu canlandırmak için, bu büyük ülkenin başbakanı olarak, Birleşik Krallık'ın Filistin devletini resmen tanıdığını açıkça belirtiyorum."

Avustralya, Kanada'nın ardından Filistin Devleti'ni tanıma kararını duyurdu.

Filistin Devleti'ni tanıdığını duyuran Kanada, bu kararı alan ilk G7 ülkesi oldu.
Kanada Başbakanı Mark Carney, X hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadeleri kullandı:
"Kanada, Filistin Devleti'ni tanıyor ve hem Filistin Devleti hem de İsrail Devleti için barışçıl bir geleceğin inşasında ortaklık öneriyor."

Dünya liderleri 22 Eylül’den itibaren New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde BM Genel Kurulu haftası için bir araya gelecek.
195 ülkeden üst düzey katılım sağlanması beklenen BM Genel Kurulu’nun bu seneki en önemli gündem maddesi ise Filistin olacak. Liderler, Filistin’in bir devlet olarak tanınması, iki devletli çözüm vizyonunun tekrar güçlenmesi ve İsrail’in soykırım düzeyine gelen saldırılarının sona erdirilmesi başlıklarını ele alacak.