Peng ne ilk ne de son... Çin'in ünlü kayıpları nereye götürülüyor? İnanılmaz iddialar...

Güncelleme Tarihi:

Peng ne ilk ne de son... Çinin ünlü kayıpları nereye götürülüyor İnanılmaz iddialar...
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2021 15:20

Çin'in en tanınmış sporcularından tenisçi Peng Shuai'ın ortadan kaybolması üzerindeki esrar perdesi henüz tam olarak kaldırılabilmiş değil. Peng, "İyiyim, beni merak etmeyin" dedikçe kaygılar artıyor. Uzmanlar, Peng'un özellikle 2011 yılından günümüze gittikçe yaygınlaşan kaybolma programı kapsamına alındığını söylüyor. Peki bu programa alınanların başına neler geliyor?

Haberin Devamı

Çocukluğu Çin'in en büyük ve en kalabalık şehirlerinden Tianjin'de geçen Peng Shuai'a henüz yolun başındayken doktorlar kötü haberi verdi: Kalbindeki bir problem nedeniyle profesyonel olarak tenis oynaması mümkün değildi. Ancak Peng yılmadı. 13 yaşında geçirdiği kalp ameliyatından sadece 2 yıl sonra, Çin'in ulusal ligine adım attı. Sert oyunuyla ve servisleri karşılarken raketini iki eliyle kavramasıyla bilinen bir oyuncu olan Peng, 27 yaşına geldiğinde Wimbledon ve Fransa Açık'ta çiftler şampiyonluğunu elde etmişti bile.

Ancak Peng'un son günlerde manşetlerden inmemesinin sebebi ne azmi ne de tenisteki başarısı. Şu an 35 yaşında olan tenisçi 2 Kasım günü yaptığı bir paylaşımla dünyayı şoke etti. Çin Komünist Partisi Politbüro Daimi Komitesi'nin eski üyelerinden ve eski başbakanlardan Zhang Gaoli'nin kendisine 3 yıl önce bir cinsel saldırı düzenlediğini anlatan Peng, 2 haftayı aşkın bir süre boyunca ortadan kayboldu.

Haberin Devamı

Peng ne ilk ne de son... Çinin ünlü kayıpları nereye götürülüyor İnanılmaz iddialar...

Zhang Gaoli

Nihayet geçtiğimiz hafta sonu, Peng'un önce evinde kedisi ve oyuncaklarıyla çekilmiş neşeli fotoğrafları, sonra da gençlere yönelik bir tenis etkinliğinde çekilmiş videosu ortaya çıktı. Son olarak Pazar gecesi Peng'un Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Başkanı Thomas Bach ile 30 dakikalık bir görüntülü görüşme gerçekleştirdiği açıklandı.

GÖRÜNTÜLER KAYGILARI DİNDİRMEDİ

IOC'nin açıklamasında, "Peng güvende ve sağlıklı olduğunu, Pekin'deki evinde bulunduğunu ve mahremiyetine saygı gösterilmesini istediğini belirtti. Bu nedenle şu an ailesi ve arkadaşlarıyla zaman geçirmek istiyor. Ne var ki, çok sevdiği tenis sporuyla ilgilenmeye devam edecek" ifadeleri kullanıldı.

Ancak bu açıklamanın ve görüşme sırasında çekilen fotoğrafların konunun kapanmasına yettiğini söylemek mümkün değil.

Peng ne ilk ne de son... Çinin ünlü kayıpları nereye götürülüyor İnanılmaz iddialar...
Bach ile Peng'un görüşmesinden bu kare paylaşıldı

Haberin Devamı

Peng'un durumunu en yakından takip eden kurum olan Kadınlar Tenis Birliği'nin (WTA) açıklamasında da bu duruma dikkat çekildi. WTA adına yapılan yazılı açıklamada, "Peng Shuai'ı yeni videolarda görmek güzeldi ama bu görüntüler WTA'in sporcunun iyiliği ya da sansür ve baskı altında olmadan iletişim kurabilme becerisine dair kaygılarını hafifletmemiş veya yanıtlamamıştır" satırlarına yer verildi.

IOC'nin açıklamasını da yorumlayan WTA sözcüsü, "Bu video bizim cinsel saldırı iddialarına dair kapsamlı, açık, şeffaf ve sansürsüz bir soruşturma gerçekleştirilmesi talebimizi değiştirmiyor. Bizim kaygımızın temelinde bu mesele yatıyor" dedi.

IOC GÜVEN TELKİN ETMİYOR

Haberin Devamı

Başta WTA olmak üzere uluslararası kamuoyunda IOC Başkanı'nın görüşmesinin yeterli görülmemesinin iki temel nedeni var. Birincisi IOC'nin 4 Şubat'ta Pekin'de başlayacak 2022 Kış Olimpiyatları öncesi Çinli yetkililerle arasını iyi tutmak istemesi. IOC sürecin en başından itibaren konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçındı ve "sessiz diplomasi" yürütülmesinin daha doğru olduğunu bildirdi.

Resmi açıklamasında, "Son haberleri gördük ve Peng'un güvende olduğuna dair verilen güvenceler bizi umutlandırıyor" diyen IOC'nin "Peng Shuai nerede?" kampanyasına katılmaktaki gönülsüzlüğü uluslararası spor kamuoyunda tepkilere neden oldu. Hatta New York Times'da yayımlanan bir yazıda IOC'nin 1936 Yaz Olimpiyatları öncesinde Adolf Hitler karşısındaki tavrı hatırlatılarak, bu tavrın İsviçre merkezli kuruluş için şaşırtıcı olmadığı vurgusu yapıldı.

Haberin Devamı

Ancak gönüllerin rahatlamamasında, IOC'nin sicilinden daha önemli olan faktör Çin'in sicili gibi görünüyor. Ülkede son dönemde iyice sıklaşan kaybolmalar, Peng'un yaptığı açıklamalara ve "Ben iyiyim, beni merak etmeyin" ifadelerine şüpheyle yaklaşılmasına neden oluyor.

Peng ne ilk ne de son... Çinin ünlü kayıpları nereye götürülüyor İnanılmaz iddialar...

WTA Başkanı Steve Simon

1990'LARDAN BU YANA ÇOK YAYGIN BİR DURUM

İngiltere'de yayımlanan Telegraph gazetesine konuşan uzmanlara göre, Peng, Pekin hükümetinin bir süredir uygulamakta olduğu "zoraki kaybolmalar" programı kapsamına alındı. Kısaca RSDL olarak bilinen program kapsamında, kişiler Çin hükümetine ait belli adreslerde 6 aya varan süreler boyunca resmi bir gözaltı kararı olmadan tutulup sorgulanıyor. Buralardaki koşulların cezaevleri gibi olmadığı ancak bazı kişilerin muhafızlarca dövüldüğü ya da uykusuz bırakıldığı iddia ediliyor. Bu sürenin sonunda yeniden topluma karışanların karakterlerinde ciddi değişimler yaşandığı, direnişin yerini uysallığın aldığı öne sürülüyor.

Haberin Devamı

İnsan hakları hukukçusu Dr. Teng Biao'nun "The People's Republic of the Disappeared" (Kaybolanlar Halk Cumhuriyeti) isimli kitabında anlattığına göre, 1990'larda başlayan bu uygulama, 2011'de Yasemin Devrimi'nden sonra hız kazandı.

İnsan hakları savunucusu Peter Dahlin ise, gazeteye yaptığı açıklamada, "Her şey Peng'un RSDL sisteminde tutulduğuna işaret ediyor. Sizi tek başınıza bir hücreye koyarak üzerinizde baskı kuruyorlar ki bu fazlasıyla yıkıcı olabilir" ifadelerini kullandı.

Dahlin kendisinin de 2016 yılında benzer şeyler yaşadığını söyledi.

ÜÇ HAFTA BOYUNCA YAŞADIKLARINI ANLATTI

Habere göre Dahlin, olay olduğunda sekiz yıldır bir insan hakları örgütünde çalışıyordu. 3 Ocak gecesi saat 21.45 sularında kapısı çaldı. Kapıdaki üniformalı görevliler onun ve kız arkadaşının gözlerini bağladı. Farklı araçlarla dört katlı bir ofis binasına götürüldüler. Burada duvarları ses yalıtımlı bir hücreye koyulan Dahlin, günlerce iki muhafızın gözetiminde kaldı. Muhafızlar hiç konuşmuyor ancak her yaptığı şeyi bir deftere kaydediyordu. Birkaç kez sorgulandığını, uykusuz bırakıldığını ve diğer insan hakları aktivistleri hakkında detaylar vermesi için baskıya uğradığını da belirten Dahlin, zaman zaman üst kattaki hücreden dayak sesleri geldiğini anlattı.

Üç haftanın sonunda Dahlin'e bir dizi suçu itiraf etmesi gerektiği söylendi. Üzerindeki cezaevi üniformasını günlük giysileriyle değiştiren dahlin, bir televizyon stüdyosunda ünlü bir televizyoncunun konuğu oldu. Kameraların arkasındaki devlet yetkililerinin dikkatli bakışları arasında kendisine verilen metni okuyan Dahlin, "Çin yasalarını ihlal ettim. Çin halkının hislerini incittim. Bunun için samimiyetle özür diliyorum" ifadelerini kullandı. 24 günün sonunda ülkesi İsveç'e iade edilen Dahlin, bunun diplomatik baskıların sonucunda olduğunu belirtti.

Dahlin'e göre her yıl en az 10000 kişi RSDL sistemine alınıyor. Bunların çoğu sıradan insanlar ancak tüm dünyada tanınan zengin Çinliler de tıpkı Peng gibi kaybolmaktan muaf değil.

Peng ne ilk ne de son... Çinin ünlü kayıpları nereye götürülüyor İnanılmaz iddialar...

Zhao Wei

ÜNLÜ AKTRİSİN DURUMU NET DEĞİL

Bu konuda en güncel vaka olduğu için ünlü aktris ve pop şarkıcısı Zhao Wei (Vicki Zhao olarak da tanınıyor). Zhao, Ağustos ayı sonunda bir gecede yok oldu. Sosyal medyadan silinen, oynadığı filmler video sitelerinden kaldırılan Zhao'nun Fransa'da mülk aldığı ve Çin'de bir prodüksiyon stüdyosuna ortak olduğu, bu nedenle hükümetin tepkisini çektiği yazıldı.

Zhao ev hapsinde mi yoksa sessizliğini mi koruyor belli değil. Ancak kaybolduktan bir süre sonra Çin'in doğusundaki memleketinde, geçen hafta ise bir online alışveriş etkinliğinde görüldüğü bildirildi.

JACK MA BİR KONUŞMASIYLA SİLİNDİ

Ondan önceki kayboluşuyla büyük ses getiren kişi ise Jack Ma olmuştu. Geçen yıl 24 Ekim'e kadar Çin'in en zengin adamı ve Alibaba'nın karizmatik patronu olarak bilinen Ma, o tarihte Şanghay'da yaptığı bir konuşmada Çin'in finans endüstrisini eleştirdi. Bu konuşmanın hemen ardından "düzenleme mülakatları" için Pekin'e davet edilen Ma, hakkında Alibaba'nın tekelleştiğine dair soruşturma açıldı.

Ma o zamandan beri tek bir istisna dışında mikrofonların önüne çıkmadı. Söz konusu istisna ise Ma'nın memleketindeki bir köy okulunda çekilen ve Çin'in devlet kurumlarından biri tarafından paylaşılan 43 saniyelik bir videoydu. Videoda Ma oldukça silik bir görüntü çiziyor ve iş imparatorluğundan hiç bahsetmiyordu. Ma görüntülerde şu sözleri kullanıyordu: "Çalışıyor ve düşünüyordum ve kendimi eğitime ve kamu yararına adamaya karar verdim." Ma, bu yıl kasım başlarında Hong Kong'da bir iş toplantısında görüldü ve yaz aylarında lüks yatıyla İspanya seyahatinde görüntülendi ancak konuşmadı.

Peng ne ilk ne de son... Çinin ünlü kayıpları nereye götürülüyor İnanılmaz iddialar...

Fan Bingbing

"VERGİ KURUMUNDAN ÖZÜR DİLİYORUM"

Ma'dan önce kaybolan bir diğer tanınmış isim de ünlü aktris Fan Bingbing'di. 2018 yılında vergi kaçırdığı suçlamasının ardından kaybolan ve 63 milyon sosyal medya takipçisini infiale sürükleyen Fani 4 ay sonra ortaya çıktı ve şu açıklamayı yaptı:

"Toplumdan, beni seven ve önemseyen dostlardan, halktan ve ülkemizin vergi kurumundan samimiyetle özür diliyorum. Parti ve ülkemizin büyük politikaları olmasa Fan Bingbing olmazdı."

O günden beri Komünist Parti'yi övmek dışında bir açıklama yapmayan Fan, bir seferinde gözaltına alındığı için teşekkür dahi etti.

İNTERPOL BAŞKANI DAHİ KAYBOLDU

Fan'la aynı zamanlarda İnterpol'ün Çinli başkanı Meng Hongwei de kayboldu. Geçmişte Çin'de kamu güvenliğinden sorumlu bakan yardımcılığı yapan Meng, 2016'da İnterpol başkanlığına seçildiğinde tümm dünyada tanınır hale geldi. Ancak bu konumdaki görev süresi 2018'de aniden sona erdi.

Zira Meng, Devlet Başkanı Xi Jinping'in siyasi rakiplerini ortadan kaldırmak için bir bahane olarak kullandığı iddia edilen yolsuzlukla mücadele operasyonu kapsamında, Çin'e yaptığı bir ziyaret esnasında ortadan kayboldu.

Daha sonra rüşvet almakla suçlanan ve Komünist Parti'den atılan Meng, 2020'de rüşvet suçlamasıyla 13 yıl hapse mahkûm edildi.

Meng'in eşi Grace ve iki çocuğu, kaçırılacakları korkusuyla yaşadıkları gerekçesiyle Fransa'ya siyasi sığınma başvurusunda bulundu ve kabul edildi.

Peng ne ilk ne de son... Çinin ünlü kayıpları nereye götürülüyor İnanılmaz iddialar...

Ai Weiwei

GUİ TAYLAND'DA KAYBOLDU ÇİN'DE ÇIKTI

Çinli siyasetçiler üzerine dedikodu kitaplarıyla tanınan yayıncı Gui Minhai de, Ekim 2015'te Tayland'daki yazlığında tatil yaptığı sırada esrarengiz bir biçimde kayboldu. Aylarca kendisinden haber alınamayan Gui, 2016'da Çin anakarasında ortaya çıktı. Devlet televizyonuna alkollü araç kullandığı bir olayla ilgili olarak teslim olduğunu anlatan Gui, iki yıl sonra kısmen serbest bırakıldı ve görüntülü arama yapmasına izin verildi.

Gui, 2018'de iki İsveçli diplomatla birlikte bir doktor muayenesi için yolculuk ettiği sırada sivil polisler tarafından yeniden gözaltına alındı.

Çin doğumlu bir İsveçli olan Gui'nin tutukluluğu Çin ile İsveç ve diğer Avrupa Birliği ülkeleri arasında ciddi bir diplomatik krize neden oldu.

AI WEIWEI DÜNYAYA ANLATTI

Kaybolanlar listesinde biraz daha geri gittiğimizde de karşımıza Ai Weiwei çıkıyor. Çin hükümetini demokrasi ve ifade özgürlüğü konularında eleştiren Ai, 2011'de Pekin'de tutuklandı ve 81 gün gizli bir hapishanede tutuldu. Yıllarca pasaportuna el konuldu.

Serbest kaldıktan sonra sessizliğini korumayan nadir ünlülerden olan Ai, 2015'te Londra'da düzenlediği bir performansla, hapishanedeki hayatını gözler önüne serdi. Burada tıpkı Dahlin'in anlattığı gibi ürkütücü görünümlü muhafızlar 24 saat boyunca Ai'yi izliyordu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!