‘Öcalan’ı çarşafa sarıp otele bırakın’

Güncelleme Tarihi:

‘Öcalan’ı çarşafa sarıp otele bırakın’
Oluşturulma Tarihi: Mart 07, 1999 00:00

Haberin Devamı

23 saat sorgulanan Yunanistan'ın Nairobi Büyükelçisi Kostulas‘ın itirafları Atina‘yı sarsttı. Apo'dan kurtulmak isteyen Atina'nın ajanlarına ‘‘Bayıltın, çarşafa sarıp bir otele bırakın. Yanına para bırakmayı da ihmal etmeyin’’ talimatı verdiği ortaya çıktı.

Öcalan fiyaskosunun ardından Atina Savcılığı tarafından 23 saat sorgulanan Yunanistan'ın Nairobi Büyükelçisi Yorgos Kostulas, Atina‘dan gelen son talimatta ‘‘Büyükanne’’ kod adı verilen Apo'nun bayıltılıp çarşafa sarılarak bir otele bırakılmasının istendiğini söyledi. İtiraflarıyla Atina'yı sarsan elçi son gün talimatı yerine getirmek için dört Yunan istihbarat görevlisinin Nairobi‘ye geldiğini ancak Apo'nun elçilik binasını havaya uçurmasından korktukları için birşey yapamadıklarını kaydetti.

Büyükelçinin dün Yunanistan'ın önde gelen gazetesi Ta Nea'da eksiksiz yayınlanan ifadesinden çarpıcı bazı bölümler şöyle:

5 Şubat

Pangalos: Bırakın safariye gitsin

Pangalos‘un yardımcısı Vasilis Papayuannu aradı ve ‘‘Büyük Şarkıcı’’nın ( Pangalos’un kod adı) çok kızgın olduğunu söyledi. ‘‘Biz ona yardım ediyoruz diye burnumuzdan getirmesin. Elçiliği, ulusal toprağımızı hemen terketsin. Nereye giderse gitsin. İsterse safariye gitsin’’ dedi. Öcalan çıkmak istemedi. Güvence istedi. Bir kağıda siyasi iltica talebinde bulunmak istediğini yazdı ve kağıdı verdi.

6-7 Şubat

Şeyşel Adaları’na gönderelim

Gün boyunca Atina‘dan telefonlar yağdı.. Öcalan‘ı derhal elçilikten çıkartmamız istendi ama Öcalan çıkmıyordu. Onu Seyşel Adalarına göndermek için işadamı Aristidu ile görüştüm.

12 Şubat

Atina’dan fırça: Hálá atmadınız mı?

12 Şubat - Kenya Dışişleri Bakanlığı nota verdi. Bakan beni görmek istedi. Aynı gün Apo'ya refakat eden istihbarat görevlisi Kalenderidis'i Atina'daki merkezden aradılar. Öcalan‘ı derhal atmamız istendi. Daha sonra işadamı Aristidu aradı. Seyşel'in Apo'yu kabul ettiğini söyledi. Öcalan bu kez de normal pasaport olmadan elçilikten çıkmayacağını bildirdi.

Aynı gün

Apo’yu atarsanız kendimizi yakarız

Nairobi Metropoliti’yle görüştüm. Öcalan'ın adını vermeden misafirimizi Ortodoks Kilise'sinde ağırlayıp ağırlayamayacağını sordum. Kabul etti ama Öcalan yine reddetti. Pangalos‘un yardımcısı Papayuannu sürekli telefon etti ve Öcalan‘ın derhal çıkartılması için talimat verdi. Ama Öcalan kımıldamak istemiyordu. Kadın koruması, kod adı Dilan olan Şemse Kılıç ve diğer iki kadın ‘‘Öcalan’ı çıkartırsanız kendimizi yakarız’’ diyorlardı. Kılıç sonra silahını çekti. ‘‘Vururum!’ dedi. Ardından bir odaya girdi ve kendini kilitledi. Kılıç 15 milyon dolar ödeyip uçak kiralamamızı, can güvenliği için yazılı güvence ve benim Seyşel'e kadar Öcalan‘a refakat etmemi istiyordu.

13 Şubat

Bakanın hayatı senin elinde

Öcalan'ın avukatı Kranidiotis geldi. EYİP (Yunan gizli örgütü) Başkanı Kalenderidis‘i aradı. ‘‘Gerekirse zorla dışarı atın ama atın’’ diye bağırdı. Kalenderis ‘Yapamam’’ deyince küfretti. Ardından EYİP'ten bu kez Vasili Covaras aradı ve ‘‘Yanımda 3 bakan ve EYİP Başkanı var. Onların bütün hayatı senin elinde Öcalan’ı at’’ dedi. Kalenderidis yine ‘‘yapamam’’ deyip telefonu kapattı..

14 Şubat

Çarşafa sarıp otele bırakın

Atina ‘‘Öcalan‘ı bayıltın. Çarşafa sarın. Otele bırakın, yanına para koyun’’ talimatı verdi. Atina'nın bu iş için gönderdiği dört ajan elçiliğe geldi. Ama Öcalan’ın yanında patlayıcı dolu bir çanta olmasından kuşkulandım. Elçiliği havaya uçurabilirlerdi. Bu yüzden Apo'yu bayıtmaktan korkup, vazgeçtik.

15 Şubat

Teslim etmezseniz elçiliği basarız

Artık işin sonuna yaklaşıyorduk. Her saat başı yeni bir olay yaşıyorduk.

08.00: Kenya Dışişleri Bakanı çağırdı.

11.00: Dışişleri Bakanlığına gittim. Bakan ültimatom verdi: ‘‘Ya Öcalan’ı teslim edersiniz ya da elçiliği basarız.. Akşam 5.30’a kadar size süre veriyorum’’ dedi. Öcalan’ın istediği ülkeye gitmesi için uçak tahsis etmeye hazır olduklarını söyledi. Öcalan’ı gizlediğimizi de açıklamayacaklarını ilave etti.

Öğlen: Öcalan Hollanda, Almanyaya da Finlandiya’ya gitmek için güvence istedi. Kenyalılara sorduk. Kenyalılar ‘‘İstediği yere gidebilir’’ cevabını verdi.

SAAT 17:00

Toyota Cruiser ortadan kayboluyor

Kenyalı bir polis elçiliğe geldi. Öcalan’ı alacaklarını söyledi. Öcalan’ı havaalanına makam arabamla götürmek istediğimi söyledim ancak kabul etmedi. Polis, Öcalan’a araba göndereceklerini bildirdi. Tartışma çıktı. Kenyalılar uçağın tipi konusunda da bilgi vermiyorlardı. Öcalan’a gittim. Durumu anlattım. Öcalan ‘‘Daha fazla direnirsem daha kötü olacak’’ dedi. Beş otomobil kapıya geldi. Öcalan’ı ortadaki Toyota Land Curiser'e bindirdiler. Beni ve Kalenderidis‘i ve 3 kadını başka otomobile aldılar. Konvoy hareket etti. Ama Öcalan’ın içinde bulunduğu araç ayrıldı. Biz havaalanına geldik. Kenyalılar güvenlik için Öcalan’ın otomobilinin başka yerden getirileceğini söylediler. Beklemeye başladık.

20.30 Öcalan hala ortada yoktu. Atina’yı aradım. Geri dönmemi söylediler..

Ve ifadenin sonu:

Hayatımız tehlikedeydi

Büyükelçi Kostulas, ifadesinin sonunda ise şunları söyledi:

‘‘Biz Nairobi Büyükelçiliği olarak Öcalan’ın gönderildiğini bilmiyorduk. Öcalan ve yanındakileri önemli bir işadamı grubu olarak bildirdiler ve onları öyle karşıladık. Ancak elçiliğe vardığımız zaman kim olduğunu öğrendim. Atina’nın bütün talimatlarını Öcalan’a bildirdim. Nairobi Büyükelçiliği tam donanımlı olmadığı için tüm talepleri yerine getirecek güçte de değildik. Hem benim, hem de Kalenderidis’in hayatı tehlikedeydi’’

‘‘Amerikalılar beni cezalandırdı’’

Öcalan'ın Kenya'nın başkenti Nairobi'de gizlenmesi operasyonun fiyaskoyla sonuçlanmasından sonra koltuğunu kaybeden Eski Yunan Dışişleri Bakanı Teodoros Pangalos ABD'yi suçladı.

Etnos gazetesinin haberine göre, eski bakan, Washington tarafından cezalandırılmasını üç nedene bağlıyor:

1- Geçen yıl Kıbrıs sorununu çözmeyi vaat eden Clinton'ı yalancılıkla suçlamam, Washington'u çok kızdırdı.

2- Yugoslavya'ya son ziyaretim sırasında ABD, Bosnalı Sırp lider Polason ile görüşmemem için bir mesaj gönderdi. Bu mesaja rağmen görüştüm.

3- New York'ta Türk Dışişleri Bakanı İsmail Cem'le buluşmamız sırasında ‘‘ırz düşmanları katiller ve haydutlarla görüşmeyeceğimi’’ söyleyince de kızdılar.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!