Mutlu Noeller

Güncelleme Tarihi:

Mutlu Noeller
Oluşturulma Tarihi: Aralık 24, 2016 10:42

İstanbul Lisesi, Türkiye’de hem Türkçe hem de Almanca eğitim verilen köklü bir kurumdur. 1884 yılında Numunei Terakki adı altında kurulmuş ve 1910 yılında İstanbul Lisesi ismini almıştır. İlk kez 1915 yılında 8 Alman öğretmen İstanbul Lisesinde görev almıştır. 1923 yılında da okulun ismi İstanbul Erkek Lisesi olarak değiştirilmiştir.

Haberin Devamı

Mutlu Noeller

BİRİNCİ Dünya Savaşı sonrası uzun süre Alman öğretmen gönderilmemiş ve 1957 yılında Almanya ile Türkiye arasında imzalanan Kültür Anlaşması’nın ardından 1958’den itibaren yeniden Alman öğretmenler görev almışlardır.

1982 yılında yeniden İstanbul Lisesi adını alan bu eğitim kurumundan alınan lise diplomaları, hem Türkiye’de hem de Almanya’da geçerlidir.
Türkiye’nin eski başbakanlarından Mesut Yılmaz, Necmettin Erbakan ve Ahmet Davutoğlu’nun da aralarında bulunduğu binlerce kişi, İstanbul Lisesi’nde eğitim görmüştür.
İşte bu günlerde İstanbul Lisesi, verdiği kaliteli eğitimle değil ‘Noel tartışmaları’ ile gündeme geldi.
*
İstanbul Lisesinin internet sayfasına bakıyorum.
Almanca olarak “İstanbul Lisesi Almanca bölümü tüm okuyucularına neşeli bir Noel yortusu ve yeni yıla iyi bir giriş diler” yazıyor.
Alman medyasında ise direktörü Türk olan okul yönetiminin, Almanca Bölüm Başkanı’na elektronik bir posta göndererek, öğretmenlerden derslerde Noel geleneği ve Hıristiyan yortusu üzerine paylaşımlarda bulunulmaması, konu olarak işlenmemesi ve Noel şarkıları söylenmemesi yönünde telkinde bulunulduğu iddiasına yer verildi.
Hatta geleneksel olarak Almanya’nın İstanbul Başkonsolosluğunda düzenlenen ‘Noel Konseri’ne koroda bulunan İstabul Lisesi öğrencilerinin katılmadığına da.
Tabii buna en sert tepki Alman politikacılardan geldi.
İstanbul Lisesinde görev yapan 38 Alman öğretmenin maaşlarının Alman devleti tarafından ödendiği ve ‘din özgürlüğünün engellenmesi’ anlamına gelen bu tutum yüzünden ödemelerin durdurulması bile talep edildi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı daha sağduyulu bir tutum sergiledi ve yangına körükle gitmek yerine Türk makamlardan konuyla ilgili bilgi alacaklarını açıklamakla yetindi.
Bu gelişme üzerine okul yönetiminin Almanca ve Türkçe olarak yayınladığı açıklamada, “Alman basınında yer alan İstanbul Erkek Lisesinde Alman öğretmenlerin dini bayramları olan Noel hakkında bazı yasaklamaların yapıldığına dair yorumlar gerçeği yansıtmayan bir algı operasyonunun malzemesi haline dönüştürülmek istenmektedir” denildi.
Ancak, “Son haftalarda yoğunlaşmak kaydıyla Alman öğretmenlerin derslerde -müfredatta öngörülmeyen bir biçimde- Noel ve Hıristiyanlık ile ilgili metinleri işlerken dışardan bakıldığında manipülasyona yol açacak söylemlere girildiğine ve öğrencilerin sorularına öğretmenler tarafından cevap verilmediğine dair bilgiler tarafımıza ulaşınca, okul idaremiz zaman kaybetmeden Alman Bölüm Başkanlığıyla bir toplantı düzenleyip bilgi istemiş, ayrıca bu tür söylentilere mahal verilmemesi, iki ülke arasındaki dikkate değer eğitim işbirliklerinin bozulmasına yol açabileceği belirtilerek, konuya hassasiyet gösterilmesi gerektiği önemle hatırlatılmıştır” denilerek bir ‘uyarıda’ bulunulduğu da yer aldı.
*
Neyse ki, okul yönetimi derslerde Noel ve Hıristiyanlıkla ilgili bilgilerin verilmesi konusunda uzlaştıklarını açıklayıp, iki ülke arasında yeni bir sorun yaşanmasını engelledi.
T.C. Anayasası’nın 24’üncü maddesi aynen şöyledir:
“Herkes vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.. Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.”
*
Evet, Almanya’daki okullarda İslam dini dersleri verilmesi için yıllardır girişimlerde bulunduk.
Alman Anayasası’nın 4’üncü maddesindeki ‘Din ve vicdan özgürlüğünü’ hatırlattık.
Sağduyulu Alman politikacıların da desteğiyle Almanya’nın birçok eyaletindeki orta dereceli okullara İslam dini dersleri verilmeye başladı.
Zaten doğal olanı da buydu ve budur.
Ama başta Almanya olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerinde İslam dini dersleri verilmesi için yoğun çaba gösterdiğimiz halde, ‘dolaylı da’ olsa, İstanbul Lisesinde veya başka eğitim kurumlarında görev yapan öğrentmenlere “Noel ve Hıristiyanlıkla ilgili açıklamalarda bulunurken dikkatli davranın!” gibi telkinlerde bulunmak, bizim ‘kendi bindiğimiz dalı kesmemiz’, ‘kendi ayağımıza kurşun sıkmamız’ anlamına geliyor.
Hep, “Şu ‘bizim Almanları’ anlamak kolay değil” diye yazıyorum.
Ama “Şu ‘bizim Türkleri’ de anlamak kolay değil”.
Noel’i kutlayan herkese ‘Mutlu Noeller’ diliyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!