Mezarı açılacak
Güncelleme Tarihi:
Faruk ZABCI / LONDRA
Oluşturulma Tarihi: Kasım 03, 2003 01:41
Uşağının açıklamalarıyla ölümü üzerindeki cinayet şüpheleri daha da artan Prenses Diana'nın mezarı açılacak ve cesedine otopsi yapılacak. Kraliyet Ailesi ve İngiliz Hükümeti'ni olayı örtbas etmekle suçlayan Fransız müfettişler, otopsi için resmen başvuruda bulundu.
Ölümünden altı yıl sonra Prenses Diana'nın mezarı kazılarak, otopsi yapılmak üzere ölüsünün çıkarılacağı bildirildi.
Kazadan sonra tam bir otopsi yapılmasını engelleyen İngiliz Hükümeti'ni ve Kraliyet Ailesi'ni olayı örtbas etmekle suçlayan Fransız müfettişlerin, Prenses Diana'nın cesedine yeni bir otopsi yapmak için İngiliz makamlarına başvurdukları ileri sürüldü.
Sunday Express ve Star gazeteleri konuyu manşetlerine taşıyıp, ‘‘Otopsi için Diana'nın mezarı açılacak’’ başlıklarını attılar.
Eski uşaği Paul Burrell'in açıklamalarıyla Prenses Diana'nın ölümüyle ilgili cinayet şüphelerini arttırırken, Fransızların esrar perdesini aralamak için mezarı açtırmak istedikleri öğrenildi.
İngilizler Diana'nın cesedini ölümünden hemen sonra ilaçladıkları için hiç otopsi yapamayan Fransız adli tıp doktorlarının vicdanlarının rahat etmediği anlaşıldı.
Bu hareketin Althorp'da bir adadaki mezarın kutsallığına inanan Diana'nın taraftarlarını kızdıracağı, ‘‘Mezarında bile rahat bırakmıyorlar’’ tepkilerine yol açacağı kaydedildi.
Sorumluluğu yüklenmek istemeyen Fransız Adalet Bakanlığı kaynakları, İngiliz Hükümeti'nin talimatıyla cesedi otopsiden önce ilaçlayarak kanunsuz iş yaptıklarını kabul etti.
Fransız kaynaklar, ‘‘Trajediden birkaç gün sonra cesedin ilaçlanarak derhal İngiltere'ye gönderilmesi kararı Londra'da alındı. Talimat İngiliz Büyükelçisi Sir Michael Jay aracılığıyla Fransız makamlara iletildi. Öldürücü yaraların teyidi sadece Fransa tarafından yapıldı’’ diye konuştular.
Fransa, Diana'yı 70 dakikada hastaneye götüren ambulansla ve ilk müdahaleyi yapan doktorlarla ilgili suçlamalardan temizlenmek istiyor.
Taziye imzaları bir hafta sürmüştü
Prenses Diana'nın naaşı bir hafta boyunca Kraliyet Kilisesi'nde bekletildi, taziye defteri açıldı. Prenses'e son vedalarını deftere yazmaya gelen binlerce İngiliz gözyaşları içinde Buckingham Sarayı'na giden yolu çiçeklerle doldurdu. Geceleri caddelerde mumlar yakıldı. 6 eylül 1997 günü Diana'nın cenazesi Westminster Kilisesi'ne götürülürken milyonlarca kişi televizyonlarda izledi.
Diana ile birlikte ölmüştü
Prenses Diana, 31 Ağustos 1997 pazar sabaha karşı Paris'te geçirdiği trafik kazasında öldü. Diana ile birlikte aynı araçta bulunan Mısırlı sevgilisi 42 yaşındaki Dodi el Fayed ve şoför de yaşamını yitirdi. Diana ve beraberindekileri taşıyan otomobil süratle bir tünele girdikten sonra duvara çarptı. Kaza ile ilgili ilk önce peşlerinden motosikletlerle takip eden paparazziler suçlandı. Otomobilin paparazilerden kaçmaya çalıştığı ve fotoğraf çeken bir paparazzinin flaşından çıkan ışığın aynadan şoförün gözünü alması yüzünden kazanın meydana geldiği belirtildi. Suçlamalar zamanla İngiliz Hükümeti ve Kraliyet Ailesi'ne yöneldi.
Kazadan sonra tam bir otopsi yapılmasını engelleyen İngiliz Hükümeti'ni ve Kraliyet Ailesi'ni olayı örtbas etmekle suçlayan Fransız müfettişlerin, Prenses Diana'nın cesedine yeni bir otopsi yapmak için İngiliz makamlarına başvurdukları ileri sürüldü.
Sunday Express ve Star gazeteleri konuyu manşetlerine taşıyıp, ‘‘Otopsi için Diana'nın mezarı açılacak’’ başlıklarını attılar.
Eski uşaği Paul Burrell'in açıklamalarıyla Prenses Diana'nın ölümüyle ilgili cinayet şüphelerini arttırırken, Fransızların esrar perdesini aralamak için mezarı açtırmak istedikleri öğrenildi.
İngilizler Diana'nın cesedini ölümünden hemen sonra ilaçladıkları için hiç otopsi yapamayan Fransız adli tıp doktorlarının vicdanlarının rahat etmediği anlaşıldı.
Bu hareketin Althorp'da bir adadaki mezarın kutsallığına inanan Diana'nın taraftarlarını kızdıracağı, ‘‘Mezarında bile rahat bırakmıyorlar’’ tepkilerine yol açacağı kaydedildi.
Sorumluluğu yüklenmek istemeyen Fransız Adalet Bakanlığı kaynakları, İngiliz Hükümeti'nin talimatıyla cesedi otopsiden önce ilaçlayarak kanunsuz iş yaptıklarını kabul etti.
Fransız kaynaklar, ‘‘Trajediden birkaç gün sonra cesedin ilaçlanarak derhal İngiltere'ye gönderilmesi kararı Londra'da alındı. Talimat İngiliz Büyükelçisi Sir Michael Jay aracılığıyla Fransız makamlara iletildi. Öldürücü yaraların teyidi sadece Fransa tarafından yapıldı’’ diye konuştular.
Fransa, Diana'yı 70 dakikada hastaneye götüren ambulansla ve ilk müdahaleyi yapan doktorlarla ilgili suçlamalardan temizlenmek istiyor.
Taziye imzaları bir hafta sürmüştü
Prenses Diana'nın naaşı bir hafta boyunca Kraliyet Kilisesi'nde bekletildi, taziye defteri açıldı. Prenses'e son vedalarını deftere yazmaya gelen binlerce İngiliz gözyaşları içinde Buckingham Sarayı'na giden yolu çiçeklerle doldurdu. Geceleri caddelerde mumlar yakıldı. 6 eylül 1997 günü Diana'nın cenazesi Westminster Kilisesi'ne götürülürken milyonlarca kişi televizyonlarda izledi.
Diana ile birlikte ölmüştü
Prenses Diana, 31 Ağustos 1997 pazar sabaha karşı Paris'te geçirdiği trafik kazasında öldü. Diana ile birlikte aynı araçta bulunan Mısırlı sevgilisi 42 yaşındaki Dodi el Fayed ve şoför de yaşamını yitirdi. Diana ve beraberindekileri taşıyan otomobil süratle bir tünele girdikten sonra duvara çarptı. Kaza ile ilgili ilk önce peşlerinden motosikletlerle takip eden paparazziler suçlandı. Otomobilin paparazilerden kaçmaya çalıştığı ve fotoğraf çeken bir paparazzinin flaşından çıkan ışığın aynadan şoförün gözünü alması yüzünden kazanın meydana geldiği belirtildi. Suçlamalar zamanla İngiliz Hükümeti ve Kraliyet Ailesi'ne yöneldi.