Güncelleme Tarihi:
BAE haber ajansı WAM'da yer alan habere göre, Bin Zayid, Umman Dışişleri Bakanı Bedr bin Hamed el-Busaidi, Kuveyt Dışişleri Bakanı Abdullah Ali Abdullah el-Yahya ve Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita ile telefonda görüştü.
Bin Zayid, mevkidaşlarıyla ikili ilişkilerin yanı sıra Suriye'deki gelişmeleri ve bölgesel meseleleri ele aldı.
Görüşmelerde Dışişleri Bakanları, Suriye halkının güvenlik ve istikrarının sağlanması için çabaların artırılması gerektiğini vurguladı.
İngiltere, Suriye'de Esad rejiminin devrilmesine öncülük eden muhalif grup Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ile temas halinde olduğunu açıkladı. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, HTŞ ile diplomatik temas kurduklarını belirterek, "Terör örgütü listesinde olmaya devam ediyorlar ama diplomatik temas kurabiliyoruz ve tahmin edeceğiniz gibi diplomatik temasımız var. Temsili bir hükümet, kapsayıcı bir hükümet görmek istiyoruz. Kimyasal silah stoklarının güvence altına alındığını, kullanılmadığını görmek istiyoruz ve şiddetin devam etmemesini sağlamak istiyoruz” dedi.
Lammy, ellerindeki diplomatik ve istihbarata dayalı kanallarla HTŞ ile tüm bu nedenlerden dolayı temas halinde olduklarını ifade etti.
Uluslararası kamuoyunun tepkisine rağmen Filistin’deki katliamlarına devam eden İsrail, Gazze Şeridi’nde bir kez daha yerinden edilmiş sivilleri hedef aldı.
Yerel yetkililerden edinilen bilgilere göre, İsrail ordusu Han Yunus Şehri’nde bulunan Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı'na (UNRWA) ait bir okula yönelik saldırı gerçekleştirdi. Saldırıda aralarında çocukların da bulunduğu en az 20 kişi hayatını kaybederken, 35 kişi de yaralandı.
Yaralıların Gazze Şeridi'ndeki hastanelere kaldırıldığı bildirildi. Saldırı sonrasında yaşanan dehşet anları ise amatör kameralara yansıdı.
AFAD'ın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşlerinde yanlarında olmaya devam ediyoruz." ifadeleri kullanıldı. AFAD'ın paylaştığı bilgilere göre, Münbiç merkezinde yaşayan bin 365 aileye, Tel-Rıfat bölgesinde yaşayan 625 aileye toplamda bin 990 aileye gıda kolisi dağıtımı gerçekleştirildi.
İngiltere Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Suriye'de ve Orta Doğu'da uzun vadeli güvenlik inşasına destek olmak için Suriye halkına yönelik 50 milyon sterlinlik (yaklaşık 2,2 milyar lira) insani yardım desteği verileceği ifade edildi.
Yardımların Birleşmiş Milletler (BM) ve sivil toplum kuruluşları (STK) vasıtasıyla ulaştırılacağı belirtilen açıklamada, Suriye'de kapsayıcı hükümet kurulması arzusu da vurgulandı.
Açıklamada, ülkedeki geçici yönetime insan haklarını koruması, insani yardımları engelsiz şekilde ulaştırması, kimyasal silahların güvenli şekilde ortadan kaldırılması, terör ve aşırıcılıkla mücadele çağrısı da yapıldı.
İngiltere'nin sağlayacağı yardımın Suriye dışında Ürdün ve Lübnan'daki Suriyeli sığınmacılara yönelik olacağı da belirtilen açıklamada, yardımın 30 milyon sterlinlik kısmının Suriye içindeki projeler için kullanılacağı vurgulandı.
Kalan 20 milyon sterlinlik yardımın Ürdün ve Lübnan'daki Suriyeli sığınmacılar için kullanılacağı bilgisine yer verilen açıklamada, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütüne (OPCW) Suriye'deki çalışmaları için 120 bin sterlinlik (yaklaşık 5,3 milyon lira) ek destek verileceği de bildirildi.
Açıklamada, İngiltere'nin 2012'den bu yana Suriye, Türkiye, Lübnan, Ürdün, Irak ve Mısır'daki Suriyeliler için 4,3 milyar sterlinlik yardım yaptığı da hatırlatıldı.
YARDIMLARIN HEDEFİ SAĞLIK HİZMETLERİ, ÇOCUK VE KADINLARIN KORUNMASI İLE TEMİZ SU GİBİ ALANLAR OLACAK
Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Dışişleri Bakanı David Lammy, Beşşar Esed rejiminin yıkılmasının Suriye için fırsat olduğunu belirtti.
Lammy, "Suriye halkını yeni bir yol çizdikleri bu dönemde, önce 50 milyon sterlinlik yeni gıda, sağlık ve insani yardım desteğiyle, sonra da Suriye'nin geleceğinde daha iyi bir yönetimi güvence altına almak için diplomatik olarak çalışarak desteklemeye kararlıyız." ifadesini kullandı.
Kalkınmadan Sorumlu Devlet Bakanı Anneliese Dodds da açıklamasında, Suriye'deki insani duruma değinerek, "Bu hızlı yardım, acil sağlık hizmeti ve gıda gibi önemli alanlarda yardıma ihtiyaç duyan Suriyelilere destek olacak, yerinden edilmiş Suriyeli çocuklara psikososyal ve eğitim desteği sağlayacak." değerlendirmesini yaptı.
STK'ler vasıtasıyla yapılacak yardımlarda ise hedef, acil sağlık hizmeti, mobil sağlık hizmetleri ile desteğe ihtiyacı olan çeşitli sektörler olacak.
Katar, Suriye’de Esad rejiminin devrilmesinin ardından Şam Büyükelçiliğini açmak üzere harekete geçti. Katar Dışişleri Bakanlığı, Temmuz 2011'den bu yana kapalı olan Şam Büyükelçiliğini açmak üzere bir heyetin Suriye’ye gönderildiğini bildirdi. Bakanlık, heyetin Suriye'nin geçici hükümetiyle yaptığı görüşmede güvenliğin sağlanması için Suriye halkına desteğini yinelediğini belirtti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Golan Tepeleri'ni işgal planını resmen onayladı.
İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri'ndeki işgal planını onaylayan Netanyahu, “savaşın ve Suriye'nin karşı karşıya olduğu yeni cephenin ışığında” olduğu ifadesinde bulundu ve Golan Tepeleri'ndeki İsrail nüfusunu iki katına çıkarma arzusuyla hareket ettiğini söyledi.
Netanyahu, “Golan'ı güçlendirmek İsrail Devletini güçlendirmektir ve özellikle şu anda çok önemlidir. Burayı elimizde tutmaya ve yerleşmeye devam edeceğiz" dedi.
Şam’ın batısındaki Dimes kasabasında, devrik rejim lideri Beşşar Esad’ın kardeşi Mahir Esad’a ait uyuşturucu üretim merkezi haline getirilen villa görüntülendi.
Muhaliflerin Suriye'deki yönetimi ele geçirmesinin ardından izbelik haline gelen villanın içerisinde, uyuşturucu üretimi için kullanılan makineler olduğu görüldü. Görüntülerde ayrıca, zehir imalathanesine çevrilen villada, dolu çuvallar ve yük taşımaya yardımcı paletler yer aldı.
Şam'ın Hüseyniye bölgesinde mezarlık bekçiliği yapan Eymen Halil, toplu mezarlığın hikayesini anlattı.
Halil, bir gün büyük bir aracın alana geldiğini belirterek, "Kapıyı açtıklarında bir koku yayıldı. İstifra edecek gibi oldum ve geri çekildim çünkü dayanamadım." ifadelerini kullandı.
Daha sonra güvenlik güçleri olduklarını söylediği kişilerin yeniden geldiklerini anlatan Halil, çağrıldıklarını, kendisinin gitmediğini, giden arkadaşlarının ise dönmediklerini söyledi.
Halil, her geldiklerinde yaklaşık 150 ceset getirdiklerini belirterek, "Bir çukur kazıyorlar, (cesetleri) getirip oraya boşaltıyorlar ve gidiyorlar. Başta gündüz geliyorlardı, sonra gece gelmeye başladılar." diye konuştu.
Haftada bir ya da iki kez mezara gelip cesetleri gömdüklerini ifade eden Halil, tır ya da kepçeyle geldiklerinde mezara birilerini gömmek için geldiklerinin anlaşıldığını dile getirdi. Halil, yüzlerce kişinin bu mezarlığa gömüldüğünü anlattı.
Mezarlık bekçisi Halil, cesetleri gömmeye gelenleri bizzat tanımadığını kaydederek, "Bu insanların ortaya çıkmasını Allah'tan dileriz. Burasının kesinlikle ölülerle dolu olduğunu biliyoruz." dedi.
AĞABEYİNİN NAAŞINI ARIYOR
Ağabayinin naaşını arayan Şamlı Mazhar Arakusi de 4 erkek kardeş olduklarını dile getirerek, "Bizi 3 Ocak 2014'te gece yarısı evimizden alıp götürdüler." dedi.
Uzun süre hapishanede kaldıklarını ve 5 ay işkence gördüklerini anlatan Arakusi, sözlerine şöyle devam etti:
"4 kişi girdik, 3 kişi çıktık. Ağabeyim işkenceden öldü. Biz de çok işkence gördük, Allah'a havale ettik. Duyduk ki burada toplu mezar bulunmuş. Belki cesedini ya da kemiklerini buluruz diye buraya geldik. DNA testi yaptırıp onu İslami usullere göre defnetmek istiyoruz."
Arakusi, toplu mezarda bulunan cesetlerin çıkarılarak kimliklerinin tespit edilmesini umduğunu dile getirerek, "Mezardaki kişinin senin yakının olduğunu biliyorsun ama nerede olduğunu bilmiyorsun, sadece dua ediyorsun." dedi.
Beyaz Baretliler olarak bilinen Suriye Sivil Savunma grubunun Facebook hesabından yapılan açıklamaya göre, dün Hama'ya bağlı Ruheyya köyünde mayın patladı.
Patlama sonucu aynı aileden 3'ü çocuk 6 kişi hayatını kaybetti.
Beşşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından kurtarılan toprakların genelinde, ekiplerin mayın temizleme çalışmalarını sürdürdüğü belirtildi.
Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Suriye'de Beşşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından ilk kez Şam'a gitti.
Pedersen'in Sözcüsü Jennifer Fenton, konuya ilişkin X'ten yaptığı paylaşımda, "BM Suriye Özel Temsilcisi Pedersen Şam'a ulaştı." ifadelerini kullandı.
Pedersen, Şam ziyareti sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada, "Umarım yaptırımların kısa sürede sona ermesini ve Suriye'nin inşası konusunda gerçek bir kenetlenme görmeyi başarırız" dedi.
"Tüm Suriyelileri kapsayan siyasi süreci başlatmamız gerekiyor" ifadesinde bulunan Pedersen, "Bu sürecin açıkça Suriyeliler tarafından yönetilmesi gerekiyor." açıklaması yaptı.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Hadi el-Bahra, Beşşar Esad rejiminin devrilmesinden sonra Suriye'yi yönetecek ve yerel konseyleri güçlendirecek tek bir geçiş hükümetini sabırsızlıkla beklediklerini söyledi.
Bahra, geçiş aşamasında koalisyon, ona bağlı kurum veya temsilcilerin kararlara katılması gerektiğini ifade ederek Suriye Müzakere Komisyonu'nun taraflar arasında müzakere süreçlerinden sorumlu işlevsel bir organ olduğunu belirtti.
"Suriye'yi yönetecek ve yerel konseyleri güçlendirecek tek bir geçiş hükümetini sabırsızlıkla bekliyoruz." diyen Bahra, ayrıca Suriye ordusunun tüm askeri grupları içerecek şekilde yeniden yapılandırılmasını istediklerini söyledi.
SMDK Başkanı, Suriye halkının istek ve taleplerini gerçekleştirmeye odaklanacaklarına dikkati çekerek "Hükümet, Esad döneminin aksine halka hizmet edecek. Tek adam yönetimi tekrarlanmayacak ve Suriye, tüm Suriye halkının olacak." ifadelerini kullandı.
Tel Aviv yönetimi, Suriye'deki rejimin devrilmesinin ardından ülkeye hem karadan hem de havadan saldırmaya devam ediyor.
İsrail son olarak, Suriye’nin güneyinde yer alan Katana beldesinin Cemle, Mezra Beytelcin ve Megar Mir köylerini de işgal etti.
Yaklaşık 20 yıl Suriye'de cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakılan Türk vatandaşı Mehmet Ertürk, maruz kaldığı Esad zulmünü anlattı.
AFP'ye konuşan 53 yaşındaki Ertürk, hapisteki gardiyanların coplu işkencesi nedeniyle dişlerinin yarısının döküldüğünü ve yarısının da dökülme tehlikesi altında olduğunu söyledi.
Bitmeyen işkence yaşadığını belirten Ertürk, "Gündüzleri konuşmak kesinlikle yasaktı. Yemeklerde hamamböcekleri vardı. Nemliydi, tuvalet gibi kokuyordu. Giysisiz, susuz ve yiyeceksiz" geçirdiği günleri aktardı.
Suriye'de rejimin devrilmesinin ardından hapishanede bulunan ABD'li Travis Pete Timmerman, muhalifler tarafından ABD güçlerine teslin edildi.
ABD kanalı CBS'e konuşan Timmerman, Suriye'nin Lübnan sınırını geçerek ülkeye izinsiz girdikten sonra birkaç ay boyunca bir hapishanede tutulduğunu söyledi.
Suriye'de Esad rejiminin devrilmesinin ardından arkasında bıraktığı zulüm ortaya çıkmaya devam ediyor.
Şam Havaalanı'nın hemen arkasındaki Hüseyniye bölgesinde toplu mezarlık olduğu iddia edildi.
75 bin kişinin gömülü olduğu iddia edilen alanda, yaklaşık 20 metre derinliğindeki 100'ü aşkın çukurun mezar olarak kullanıldığından ve cesetlerin burada üst üste gömüldüğünden şüpheleniliyor.
The Times gazetesinde yer alan habere göre, buldozerlerle yıkılan 10 dönümlük araziye, 2013 ile 2015 yılları arasında hapishanede ölen tutuklular gömüldü.
Civarda köylerin birinde yaşayan Abid Cihad, Esad rejimi askerlerinin cesetleri bu alan gömdüğünü belirtti. "Kamyonlar gece geldi" diyen Cihad, tanık olduğu anlara ilişkin "Kamyonların altından kan akıyordu. Ertesi gün yolda hala kan olduğunu gördük" dedi.
Bölgede askerlik hizmetini gerçekleştiren 40 yaşındaki öğretmen Muhammed Ebu el Bahaa, askerlerin 50 metre uzunluğunda hendekler kazdığını ve sivillerin bu alana yaklaşmasının engellendiğini söyledi.
Alana yakın bir karakolda görevlendirilen öğretmen, “hayatınızda duyabileceğiniz en kötü kokuyla” karşılaştım dedi ve kokunun bu alana gömülen cesetlerden geldiğini vurguladı.
El Bahaa, cesetlerin soğutmalı meyve ve sebze kamyonlarıyla taşındığını ve üst üste istiflenerek gömüldüklerini ifade etti. El Bahaa, cesetlerin nereye gömüldüğünden ailelerinin haberi bile olmadığını vurguladı.
Normalleşme aşamasındaki Suriye'de bugün muhaliflerin ilan ettiği sokağa çıkma yasağının kaldırılmasıyla öğretmenler ve öğrenciler için ilk eğitim-öğretim dönemi başladı. Esad döneminde rejimin bayrak marşıyla derslerine giren öğrenciler, ilk kez öğretmenleri eşliğinde özgürlük şarkılarıyla derslerine girdi. Okul müdürlerinin ders öncesi çocuklara yaptığı konuşmanın ardından özgürlük şarkıları çalındı ve öğrenciler doyasıya eğlendi.
“ARTIK KORKU VE KEDER KALMADI”
Şam'da eğitim-öğretim yılının başladığı bin 260 öğrencili Muhammed Bedi El Kesim İlköğretim Okulu'nda camlarda bulunan Beşşar Esad'ın fotoğrafları tek tek öğretmenler tarafından çıkarıldı.
Muhammed Bedi El Kesim İlköğretim Okulu Müdürü Samer Al Tıveyni, "Bizler şu anda yeni bir Suriye dönemindeyiz. Artık korku ve keder kalmadı. Artık öğretmenliğimizin kıymeti var. Evden okula gelirken mutlu bir şekilde geliyoruz. Biz artık Suriye'nin öğretim inşası için çalışacağız. Bu çocukları artık savaş modundan çıkartıp onların geleceklerini hazırlayacağız" dedi.
Suriye'de 61 yıllık Baas rejiminin sona ermesinin ardından Gazze ve Lübnan'a saldırılar düzenleyen İsrail, Suriye'ye yönelik saldırılar düzenledi. İsrail, Esad'ın Rusya'ya kaçışını fırsat bilerek son birkaç gün içerisinde Suriye'ye 480'den fazla hava saldırısı düzenledi.
Al Jazeera'da yer alan habere göre, komşu devletlere saldırmayı fikrini kendisi için normalleştiren İsrail, bu durumu "kendimizi savunmak için gerekli" iddiasında bulunarak savundu.
Al Jazeera'nin "Harita yeniden çiziliyor" başlık haberinde, Uluslararası Kriz Grubu'nun kıdemli analisti Mairav Zonszein'in, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarının "hem fırsatçılığın hem de stratejinin bir karışımı" değerlendirmesine yer verildi. Öte yandan İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, İsrail'in Suriye askeri tesislerine 61 füze fırlattığını duyurdu.
Esad rejimi döneminde ülkenin dört bir yanına yaptırılan Esad ailesinin heykelleri, muhalif askerler tarafından ayaklar altında alınarak, ezildi. Esad ailesinin iktidar ve zulüm simgeleri tarihe gömüldü. Özellikle başkentin birçok yerinde yer alan Hafız Esad'ın heykelleri tek tek yıkılarak ayaklar altına alındı.
Suriye'nin devrik lideri Beşşar Esad'ın İngiltere'nin başkenti Londra'da açtığı banka hesabı donduruldu. İngiltere merkezli The I gazetesinde yer alan habere göre, Esad'ın dondurulan hesabında, 69,4 milyon doları bulunuyordu.
Lübnan haber ajansı NNA'ya göre, eski İlerlemeci Sosyalist Partisi Başkanı Canbolat, Şara ile yaptığı telefon görüşmesinde, Şara'yı ve Suriye halkını baskıcı rejime karşı kazandıkları zafer ve 54 yıllık zulmün ardından özgürlüklerini elde etmelerinden dolayı kutladı.
Şara ve Canbolat, Suriye'nin toprak bütünlüğüne olan bağlılık ve ülkeyi bölmeyi amaçlayan her türlü planı reddetme konusunda hemfikir olduklarını ifade etti.
Yeni ve kapsayıcı bir Suriye inşa etmek için çalışmanın önemini ele alan Şara ve Canbolat, yakın zamanda Şam'da bir araya gelme konusunda mutabık kaldı.
Şara, Canbolat ailesinin Suriye rejiminin zulmünün bedelini ağır ödediğini belirterek, Velid Canbolat'ın babası ve İlerlemeci Sosyalist Partisi kurucusu Kemal Canbolat suikastına işaret etti.
HTŞ lideri Şara, Kemal Canbolat'ın daima Suriye halkının devriminin destekçisi olduğunu belirtti.
İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Esad rejiminin sona ermesinin ardından Suriye’ye gerçekleştirilen İsrail saldırıları hakkında açıklamalarda bulundu. İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde konuşlu birlikleri ziyaret eden Halevi, burada yaptığı konuşmada Suriye’de yaşanan gelişmelere müdahale etmediklerini savunarak, “Suriye'yi yönetme niyetimiz yok" dedi. İsrail vatandaşlarının güvenliği için Suriye’de “profesyonel ve doğru” adımlar attıklarını iddia eden Halevi, "Burada düşman bir düşman ülke vardı ve ordusu çöktü. Biz de terör unsurlarının buraya gelme riskini engellemek için ilerledik. Radikal terör unsurları bizim sayemizde sınıra yakın bölgelere yerleşemeyecek” ifadelerini kullandı.
İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile yaptığı telefon görüşmesinde Suriye'deki durumu ele aldıklarını bildirdi.
Lammy, X'ten yaptığı paylaşımda, ABD'li mevkidaşıyla görüşmesinde, daha umutlu, güvenli ve barışçıl Suriye'yi desteklemek üzere ortaklar olarak yürüttükleri çabaları ele aldıklarını belirtti.
Bakan Lammy, "Suriye öncülüğündeki bir geçiş dönemi siyasi sürecini desteklemek için gerekli ilkeler üzerinde mutabakata vardık." ifadesini kullandı.
Suriye'de Beşar Esad rejiminin devrilmesiyle rejim askerleri Irak'a kaçmaya devam ediyor. Irak'ın Suriye sınırındaki Anbar vilayetine bağlı Rutba ilçesi Kaymakamı İmat el-Duleymi yaptığı açıklamada, Suriye ordusuna mensup 2 bin 100 askerin ilçeye sığındığını bildirdi. Söz konusu askerlerin durumuyla ilgili bilgi veren el-Duleymi, askerlerin Rutba ilçesine 70 kilometre mesafedeki Marsanat Havaalanı'na yerleştirildiğini ifade etti. Kaçan askerlerin çadırlarda barındığını ve bölgede elektrik, su ve ısınma imkanlarının yetersiz olduğunu belirten el-Duleymi, kaçan askerlerin büyük bir kısmının ülkelerine geri dönmek istediğini belirtti.
Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, İsrail ordusu Baas rejiminin devrilmesinin ardından Suriye topraklarına saldırılarını sürdürüyor.
İsrail ordusuna ait uçaklar, Şam'ın kuzeyindeki Beşşar Esad rejiminin işkence merkezi olarak bilinen Sednaya Hapishanesi çevresini kapsayan Telmunin bölgesi, ülkenin güneyinde bulunan Dera kentindeki rejim güçlerine ait silah deposu ve Humus şehrini hedef aldı.