Son dakika... Netanyahu'dan Trump'ın tehcir planına övgü: Hazırız... Tepkiler peş peşe geldi...
Güncelleme Tarihi:
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Trump'ın Gazze konusunda yaptığı açıklamaları övdü. ABD'nin İsrail'in en büyük dostu olduğunu belirten Netanyahu, İsrail'in bu işi yapmaya "hazır" olduğunu ve ABD-İsrail ortaklığının Orta Doğu'yu değiştirmeyi sağlayacağını söyledi. Netanyahu'nun açıklamalarını kınayan karşı tepkiler peş peşe geldi.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Filistinlileri savaştan zarar gören Gazze Şeridi'nden çıkarma önerisinin Orta Doğu'da istikrar ve güvenliğe tehdit oluşturduğunu söyledi.
Mısırlı mevkidaşı Bedr Abdullati ile görüşen Arakçi, "Filistinlileri Gazze'den zorla çıkarmak, Filistin'i sömürgeci bir şekilde ortadan kaldırma planının bir parçasıdır" dedi.
Trump'ın planının "bölgedeki istikrar ve güvenliğe ciddi bir tehdit oluşturduğunu" belirten Arakçi, planı reddettiğini ifade ederken “İslam ülkelerinin bu projeye karşı kararlı ve birleşik bir tavır alması şart” açıklamasında bulundu.
İsrail'de Ulusal Güvenlik Bakanlığı görevinden istifa eden Yahudi Gücü Partisi lideri aşırı sağcı Itamar Ben-Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun politikasını eleştirerek, ülkesinin Orta Doğu'da gülünç duruma düşürüldüğünü söyledi.
Ben Gvir, yerel "Kol Barama" radyosuna verdiği röportajda, "İsrail, Orta Doğu'da alay konusu haline geldi ve şu anda bunu anlayıp anlamadığımızdan emin değilim." ifadelerini kullandı.
Netanyahu hükümetinin Hamas ile yapılan ateşkes ve esir değişim anlaşmasını onaylamasına tepki olarak ocak ayında istifa ettiğini hatırlatan Ben Gvir, "Ne yazık ki hükümette Gazze'ye insani yardımların gönderilmesine karşı çıkan tek kişiydim. Oysa 180 derecelik bir değişim yaratabilirdim." dedi.
Ben-Gvir, Netanyahu'nun ABD baskısı karşısındaki tutumunu da eleştirerek "Sürekli baskı altında hareket edemezsiniz. ABD Başkanı’na karşı durmanın kolay olmadığını biliyorum ama Başbakan’dan gerçeği söylemesini ve hikayeler anlatmamasını bekliyorum." şeklinde konuştu.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yakıt ve insani yardım girmesine izin vermemesi gerektiğini savunan Ben Gvir, bu yardımların "Hamas’ın eline geçtiğini" iddia etti.
Hamas, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ni kuzey-güney hattında bölen Netzarim Koridoru'ndan çekilmesinin, 15 aylık bir süre zarfında Gazze'deki İsrail'in soykırım hedeflerinin başarısızlıkla sonuçlandığını gösterdiğini belirtti.
Hamas Sözcüsü Abdullatif Kanu, yaptığı yazılı açıklamada, geri dönüşler, esir takası operasyonlarının devam etmesi ve Netzarim'den çekilmenin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Filistin halkına karşı tam zafer ilanının yalan olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti.
Kanu şu ifadelere yer verdi:
"İşgalin Gazze'de askeri kontrolü sağlama ve bölgeyi bölme çabaları, direnişin kahramanlığı ve halkımızın direnci karşısında başarısız oldu. İşgalin 15 ay süresince açlık, soykırım ve sistematik yıkımla başaramadığı şeyi, ABD Başkanı Donald Trump, gayrimenkul, anlaşmalar ve komisyonculuk aracılığıyla başaramaz."
Hamas Sözcüsü Kanu, "Gazze'nin, halkın ve direnişçilerinin kararlılığıyla özgür kalmaya devam edeceğini ve hiçbir işgalci gücün bu toprağa giremeyeceğini" vurguladı.
Bugün İsrail ordusu, Hamas ile ateşkes anlaşması uyarınca Gazze Şeridi'ni kuzey-güney hattında ikiye bölen Netzarim Koridoru'ndan çekilmişti. Yerlerinden zorla edilen Filistinliler, İsrail ordusunun çekildiği Netzarim Koridoru üzerinde yaya ve araçlarıyla ilerledikleri görüldü.
KİK, NETANYAHU'NUN SUUDİ ARABİSTAN AÇIKLAMASINI KINADI
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Filistin devletinin Suudi Arabistan topraklarında kurulması yönündeki açıklamalarına sert tepki gösterdi.
KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun açıklamalarını "tehlikeli ve sorumsuzca" nitelendirerek, en sert ifadelerle kınadıklarını belirtti.
Budeyvi, söz konusu açıklamanın, işgalci İsrail güçlerinin uluslararası hukuka, Birleşmiş Milletler ilkelerine, anlaşmalarına ve devletlerin egemenliğine yönelik saygısız yaklaşımının bir göstergesi olduğunu söyledi.
Suudi Arabistan ve KİK üyesi ülkelerin Filistin halkının meşru haklarını geri kazanmasını destekleyen kararlı ve tutarlı tutumunun altını çizen KİK Genel Sekreteri Budeyvi, söz konusu ülkelerin bölgesel ve uluslararası forumlarda Filistin davasını, iki devletli çözümün gerekliliğini ve 1967'den bu yana işgal altındaki tüm Filistin toprakları üzerinde Filistin halkının egemenliğini desteklediğini vurguladı.
AVUSTRALYA'DAN TEPKİ
Avustralya Maliye Bakanı Katy Gallagher, ABD Başkanı Donald Trump'ın Filistinleri "zorla yerinden etme" planının uluslararası hukuka uygun olmadığını söyledi.
ABC News'e konuşan Gallagher, Trump'ın Gazze'yi "devralma" ve Filistinlileri zorla yerinden etme planı hakkında konuştu.
Bu planın uluslararası hukuka uygun olmadığını vurgulayan Gallagher, Avustralya'nın "iki devletli çözüme" desteğini yineledi.
SUUDİ ARABİSTAN'DAN NETANYAHU'NUN FİLİSTİN AÇIKLAMASINA SERT TEPKİ
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, bu tür açıklamaların şiddetle kınandığı belirtilerek, Filistin halkının topraklarındaki haklarının tartışmasız olduğu vurgulandı.
Suudi Arabistan'ın Netanyahu'nun Filistin halkını yerinden etme çağrılarını reddettiği ve bu tür açıklamaların işgalci İsrail'in Gazze'de artan suçlarını örtbas etmeye yönelik bir çaba olduğu ifade edildi.
Filistin halkının tarihsel, duygusal ve hukuki bağlarla topraklarına sahip olduğu ve Filistin'in haklarının kimse tarafından gasp edilemeyeceği kaydedildi.
Bu tür aşırı düşüncelerin, İsrail'in, barışa karşı olan tutumunun ve Arap ülkelerinin barışa yönelik önerilerini reddetmesinin bir yansıması olduğu belirtilirken Filistin halkına yönelik sistematik zulmün 75 yılı aşkın süredir sürdüğüne işaret edildi.
Bakanlık açıklamasında son olarak, Filistin halkının haklarının hiçbir zaman kaybolmayacağı ve barışın ancak iki devletli çözüm ve karşılıklı anlayışla sağlanabileceği vurgulandı.
IRAK: BU TÜR AÇIKLAMALAR FİLİSTİN HALKININ MEŞRU HAKLARINI İHLAL ETMEKTEDİR
Irak Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Netanyahu'nun açıklamaları "provokatif" olarak nitelendirilerek şiddetle kınandı. Açıklamada, "Bu tür açıklamalar, Suudi Arabistan'ın egemenliğine açık bir saldırı niteliğindedir ve Filistin halkının meşru haklarını ihlal etmektedir" denildi.
Irak Dışişleri Bakanlığı, Suudi Arabistan ile tam dayanışma içinde olduklarını ve bölge ülkelerinin egemenliğine yönelik her türlü müdahaleye karşı durduklarını belirtti. Herhangi bir ülkenin egemenlik ihlalinin kabul edilemez olduğu vurgulanan açıklamada, "Irak, Suudi Arabistan'ın güvenliği, istikrarı ve toprak bütünlüğünü desteklemektedir" ifadelerine yer verildi.
Ülkesine dönüşü uçağındaki kanatların buzlanması nedeniyle yarım saat geciken İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ayrılmadan önce ABD basınına açıklamalarda bulundu.
Fox News'e konuşan Netanyahu, Trump'ın skandal tehcir açıklamalarına destek verdi ve Trump'ın ülkesinin "en büyük dostu" olduğunu söyledi.
Trump'ın liderliğini ve ABD-İsrail ittifakı üzerindeki etkisini öven Netanyahu, “Bence Başkan Trump İsrail'in Beyaz Saray'da sahip olduğu en büyük dost. Sadece İsrail-ABD ittifakında muazzam bir değişiklik yapmakla kalmayan, aynı zamanda ABD ve dünya için de büyük bir lider" dedi.
Netanyahu,Trump'ın "İsrail, Gazze'yi ABD'ye devredecek. Sahibi biz olacağız ve bölgedeki tüm tehlikeli, keşfedilmemiş bombaların ve silahların temizlenmesini, bölgenin yıkılmış binalardan kurtulmasından sorumlu olacağız. Bölge halkına sınırsız sayıda iş ve konut sağlayacak bir ekonomik kalkınma yaratacağız" açıklamalarını övdü.
"Büyük ittifakımız için harika başlangıç" ifadesinde bulunan Netanyahu, Trump'ın Gazze'deki Filistinlileri tehcir etme planına ilişikin İsrail'in “bu işi yapmaya” hazır olduğunu söyledi.
Netanyahu, “Başkan Trump'ın önerisinin yıllardır ortaya atılan ilk yeni fikir olduğunu ve Gazze'de her şeyi değiştirme potansiyeline sahip olduğunu düşünüyorum" dedi ve bu planın Filistin topraklarının geleceğine yönelik "doğru bir yaklaşım" olduğunu sözlerine ekledi.
Trump'ın planını "kapıyı açmak ve biz Gazze'yi yeniden inşa ederken onlara geçici olarak yer değiştirme seçeneği sunmak" olarak tanımlayan Netanyahu, "Trump hiçbir zaman Amerikan askerlerinin bu işi yapmasını istediğini söylemedi. Tahmin edin ne oldu? İşi biz yapacağız" ifadesini kullandı.
Netanyahu, asıl meselenin Gazzelileri kabul edecek bir ülke bulmak olduğunu söyledi ve "Trump'ın planını uygulamalıyız" açıklamasında bulundu.
Netanyahu, "ABD ve İsrail başkanları fikir birliğine vardığında elimiz güçlenir. Askeri çatışmaları kısaltır. Hızlı bir zafer elde etmemizi ve Ortadoğu'yu değiştirmemizi sağlar" dedi.
Netanyahu, geçtiğimiz günlerde "Filistin devleti istiyorlarsa Suudi Arabistan'da kurabilirler. Suudi Arabistan geniş topraklara sahip" açıklaması yapmıştı.
İsrail ve Hamas arasında ateşkes anlaşması kapsamında rehine takasının 5'cisi gerçekleşti. Rehine takası sırasında, 3 İsrailli rehineye karşılık 183 Filistinli serbest kaldı.
Ohad Ben Ami, Eli Sharabi ve Or Levy'nin serbest bırakılma anına ilişkin görüntülerin paylaşılması, İsrail'in "tünellerin tamamını yıktık" açıklamasının gerçeği yansıtmadığını ortaya çıkardı.
Hamas'ın paylaştığı görüntülerde, İsrailli esirlerin Kızılhaç’a teslim edilmeden önce tünelde ilerledikleri anlar yer aldı. Görüntülerde ayrıca, Selahaddin Caddesi'nde gerçekleştirilen törenden de kesitler yer aldı.
İsrail, geçen yıl Gazze'nin kuzeyindeki Hamas'a ait tünellerin tamamını yıktığını açıklamıştı.
Filistinliler, İsrail ordusunun ateşkes anlaşması kapsamında gece boyunca çekilmesinin sürdüğü Gazze'deki Netzarim Koridoru'nun doğusunda yer alan bölgelere dönmeye başladı.
İsrail ordusunun Gazze'yi ikiye bölen koridordan çekilmesinin ardından Gazze'deki İçişleri Bakanlığı uyarılarda bulundu. Bakanlık, araçların Selahaddin Caddesi'nden geçmeden önce hala denetime tabi tutulduğunu, El Raşid Caddesi'nin ise hala sadece yayalara açık olduğunu söyledi.
Bölgenin tamamen açılması halinde resmi duyuru yapılacağını belirten bakanlık, “İki cadde normale uygun olarak tamamen açılırsa, bu resmi olarak duyurulacaktır. Bu nedenle vatandaşları dikkatli olmaya ve güvenlikleri için şu anda izin verilen işleyiş uyarınca hareket etmeye çağırıyoruz” sözleriyle halka dikkatli olmaları uyarısı yaptı.
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), çekilme konusunda henüz resmi bir açıklama yapmadı.
İsrail askerlerinin, Hamas ve İsrail arasındaki esir takasının beşinci turunda 62 yaşındaki Filistinli esir Cemal et-Tavil'i serbest bırakmadan önce "Yahudi düşmanlarına tehdit içeren" Tevrat'taki bir ayeti okutmaya zorladığı, bunu reddetmesi üzerine Tavil'e işkence yaptıkları belirtildi.
İsrail hapishanelerinde 18 yıldan fazla süre tutuklu kalan Hamas'ın lider kadrosundan Şeyh Cemal et-Tavil, basına yansıyan görüntülerde, dün gerçekleşen esir takasının beşinci turu kapsamında serbest kalmadan önce şiddetli şekilde darbedildiğini açıkladı.
Serbest kaldıktan sonra işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde bir hastanede tedavi altına alınan Tavil, serbest bırakılmasından birkaç saat önce İsrail askerlerinin kendisine "Yahudi düşmanlarına" yönelik tehdit içeren Tevrat'taki, "Ebedi halk unutmayacak. Düşmanlarımı takip edeceğim ve onları yakalayacağım. Onları yok edene kadar geri dönmeyeceğim." ayetini okutmaya çalıştıklarını, bunu reddettiğinde de darbettiklerini anlattı.
Esirleri taşıyan Uluslararası Kızılhaç otobüsünden inmek için ayağa kalkamayan Tavil, Filistin Kızılayı ekipleri tarafından ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Hamas'a bağlı Esirler Heyeti, Filistinli ve İsrailli esirlere farklı muamele yapılmasını ve uluslararası toplumun bu konudaki çifte standardını kınadı.
Esirler Heyeti Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamada, "İşgal devleti İsrail’in, hapishanelerinde Filistinli esirlere yönelik suçlarını sürdürdüğü bir dönemde, esirler konusunda uygulanan uluslararası çifte standartların gerçek yüzü bir kez daha ortaya çıkıyor." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, Nasır Ebu Humeyd başta olmak üzere onlarca Filistinli esirin İsrail hapishanelerinde kasıtlı tıbbi ihmal sonucu hayatını kaybettiğine işaret edilerek, buna rağmen uluslararası toplumun harekete geçmediği, suçlular hakkında kınama veya hesap verme çağrısı yapılmadığı kaydedildi.
"Yüzlerce Filistinli tutuklu, yıllarca süren işkence ve kötü muamele nedeniyle psikolojik ve fiziksel olarak çökmüş, kalıcı sakatlıklarla işgal hapishanelerinden serbest bırakıldığında, uluslararası bir seferberlik ya da insan hakları kınaması yaşanmadı." ifadelerine yer verilen açıklamada, 3 İsrailli esirin biraz kilo kaybetmesinin basına yansımasıyla uluslararası toplumun suskunluğunu kırdığı eleştirisi yapıldı.
Açıklamada, sanki insanlığın mağdurun kimliğine göre şekillendiğine, mağdur sadece belli bir partiden olduğunda acı sayılıyormuş gibi bir tavır alındığına dikkat çekilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Bu uluslararası ikiyüzlülük ve işgal devletinin suçlarına duyarsızlık, işgalcilere esirlerimize ve halkımıza yönelik ihlallerini sürdürmeleri için yeşil ışık yakıyor. İşgal devletinin hücreleri insan mezbahalarına dönerken bu gürültü neden koparılmadı? Filistinli esirler, yiyecek, ilaç ve en temel insan haklarından mahrum bırakılıp eski hallerinin gölgesi haline gelerek hapishanelerden çıktıklarında bu seferberlik neden başlamadı?
Bu suçlar karşısında sessiz kalmaya devam edilmesi daha fazla baskıya yol açacaktır. Zira Filistinli esirlerin hakları göz ardı edilecek bir konu değildir. Onların çektiği acılar uluslararası kurumların sessizliğiyle veya uluslararası toplumun işgalcilerle işbirliği yapmasıyla ortadan kaldırılmayacaktır."
Açıklamada, uluslararası insan hakları ve insani yardım örgütlerine, "işbirliği ve tarafgirlik çemberinden çıkıp bu suçlarla mücadelede ahlaki ve yasal sorumluluklarını" üstlenme çağrısı yapıldı.
İsrail Hava Kuvvetleri, Suriye'nin başkenti Şam yakınlarında hava saldırısı düzenledi.
İsrail, "Hamas'a ait bir silah deposu vuruldu" açıklaması yaparken Al Mayadeen gazetesi, Şam yakınlarında başka hava saldırılarından kaynaklanan patlamalar duyulduğunu bildirdi.
İsrail ordusu, saldırıyı "İsrail Devleti'ni güvence altına almak için" sözleriyle savundu.
İsrail ordusu, hazırlıklarını tamamladığı Gazze'deki Netzarim Koridoru'ndan çekildi.
AA muhabirine açıklamalarda bulunan adının paylaşılmasını istemeyen bir İsrail ordusu yetkilisi, siyasi iradeden gelen talimatları uygulamak için hazırlandıklarını söylemişti.
Yetkili, "Siyasi iradeden gelen talimatlar doğrultusunda, anlaşmadaki yükümlülüklerimizi uygulamaya hazırlanıyoruz." ifadesini kullanmıştı.
Israeli forces withdrew from the Netzarim axis. pic.twitter.com/hGN8Zs5WrM
— Clash Report (@clashreport) February 9, 2025
Hamas ile İsrail arasındaki esir takasının beşinci turunu ABD'nin başkenti Washington'dan takip ettiği için eleştirilen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'de sağlanan ateşkese rağmen Hamas'ı yok edeceklerini ileri sürdü.
Netanyahu, X hesabından yaptığı paylaşımda, Hamas'ı ortadan kaldıracaklarını ve tüm rehineleri geri getireceklerini iddia etti.
Gazze'deki tüm İsrailli rehinelerin dönmesi için her şeyi yapacaklarını ileri süren Netanyahu, Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşmasının sürdürülmesi müzakeleri için Katar'ın başkenti Doha'ya gidecek heyete, arabuluculara tüm esirlerin dönmesi talebini iletmelerini söylediğini kaydetti.
Netanyahu, "Gazze'deki Filistinlileri zorla yerinden etme ve ABD'nin Gazze'de kontrolü ele alma" fikirlerini ortaya atan ABD Başkanı Donald Trump ile aynı düşünceleri taşıdığını belirterek, "Hamas'ı ortadan kaldıracağız ve rehinelerimizi geri getireceğiz." tehdidinde bulundu.
Lübnan resmi haber ajansı NNA, İsrail'in Lübnan'ın doğusunda Suriye sınırı yakınlarında bulunan, Baalbek ilçesine bağlı Canta beldesinin eş-Şara bölgesine saldırı düzenlediğini bildirdi.
Silahlı insansız hava aracıyla düzenlenen saldırıda 6 kişinin hayatını kaybettiği belirtilirken, 2 kişinin de yaralandığı aktarıldı.
Hamas ile İsrail arasındaki esir takasının beşinci turunun ardından Tel Aviv'deki Begin Caddesi'nde toplanan İsrailli esirlerin aileleri bir basın açıklaması yaptı.
Esir yakınları adına konuşan İsrailli esir Matan'ın annesi Einav Zangauker, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşmasını sabote etmekle suçlayarak gösteri çağrısında bulundu.
Gazze'deki İsrailli esirlerin zor durumda olduğunu söyleyen Zangauker, "İsrail'in başbakanı, Washington'da bir otelde oturup esirlerin çektiği acıları sona erdirecek anlaşmayı sabote etmeye çalışıyor." ifadesini kullandı.
Zangauker, beşinci esir takası turunun ardından İsrail halkının gördüğünü Netanyahu'nun uzun zamandır bildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Boş konuşmak yerine harekete geçme zamanı. Derhal üst düzey müzakere heyetini görevden alın. Son günlerdeki ayak oyunlarınızı gördük. Heyeti geciktiriyor, yetki vermiyor, müzakere ekibini dağıtıyor ve koşullar eklemeye çalışıyorsunuz. Anlaşmayı sabote ediyorsunuz ve koltuğunuzu vatandaşlarınıza tercih ediyorsunuz."
