Güncelleme Tarihi:
İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyindeki Selfit kentine bağlı Kefr ed-Dik ve Burukin beldelerinde Filstinlilere ait 2 evi yıktı. Burukin Belediye Başkanı Fayid Sabra, İsrail ordusuna ait buldozerlerin, Kefr ed-Dik ve Burukin beldelerinde ruhsatsız inşa edildiği gerekçesiyle Filistinlilere ait 2 evin yıkımına başladığını söyledi.
Filistin resmi ajansı WAFA'nın pazartesi günü yayımladığı habere göre, İsrail güçleri bazı aileleri evlerinden zorla çıkardı ve bu evleri askeri karargah olarak kullanmaya başladı. Sabra, bu evlerden birinin 3 katlı olduğunu ve tamamen yerle bir edildiğini, bazı araçların da tahrip edildiğini belirtti.
İsrail güçlerinin 6 gündür iki beldeyi kuşatma altında tuttuğunu ve bazı evleri askeri karargaha çevirdiğini ifade eden Sabra, Filistinlilerin evlerinin arandığını ve eşyalarının dağıtıldığını kaydetti. İsrail ordusu, çarşamba akşamından bu yana bir İsraillinin öldüğü ve eşinin yaralandığı silahlı saldırının failini aradığı gerekçesiyle söz konusu iki beldeyi kuşatma altında tutuyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu turunda İsrail'i es geçmesinin ardından, ABD Başkan Yardımcısı James David (JD) Vance'in, Gazze Şeridi'nde işgali kalıcı hale getirecek şiddetli bir saldırıya başlayan Tel Aviv yönetimine "destek verir gibi görünmemek için bu ülkeye ziyaretini iptal ettiği" belirtildi. İsrail'in Gazze'de Filistinlileri süreceği ve işgalini kalıcı hale getireceği saldırısına pazar başlaması üzerine, Vance'in İsrail ziyaretini iptal ettiği ifade edildi.
Axios'un ABD'li yetkililere dayandırdığı haberine göre, Papa 14. Leo'nun göreve başlama törenine katılmak için Vatikan'a giden Vance, ilk başta salı günü İsrail'e geçmeyi planlıyordu. Başkan Yardımcısı'nın, ziyaretin bu dönemde "Tel Aviv yönetimi ve bölge ülkeleri tarafından İsrail'in Gazze'ye yeni saldırılarını destekler nitelik taşıyabileceği değerlendirmesi üzerine" Vance'in İsrail'e gitmeme kararı aldığı kaydedildi.
Gazze'deki hükümet, İsrail'in abluka ve saldırıları altındaki Gazze Şeridi'nde açlık krizinin derinleştiğini belirterek, günlük en az 500 yardım kamyonu ve 50 yakıt tankerinin girişine acil ihtiyaç duyulduğunu bildirdi. Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi'nden yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'nde devam eden İsrail’in ablukası ve sistematik saldırıları nedeniyle insani krizin hızla büyüdüğü kaydedildi.
Açıklamada, "Bölgede yaşayan 2,4 milyondan fazla sivilin hayatı tehlike altında. Sahadaki gerçekler ve çeşitli sektörlerdeki çöküş, en azından günlük 500 yardım kamyonu ile 50 yakıt kamyonunun acilen Gazze'ye ulaştırılması gerekiyor" ifadelerine yer verildi. Açıklamada, bu yardımların, sağlık, gıda ve temel ihtiyaç malzemelerini içerirken, yakıt ise fırınlar, hastaneler ve su ile kanalizasyon sistemlerinin çalışması için şart olduğu vurgulandı.
Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun saldırılarında son 24 saatte en az 136 Filistinlinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Gazze'nin kuzeyindeki bütün sağlık tesislerinin hizmet dışı kaldığı hatırlatıldı.
BBC'nin aktardığına göre, İsrail bölgede hastaneleri hedef almaya devam ediyor. Kuzeydeki Endonezya Hastanesi ve Han Yunus'taki Nasır Hastanesi İsrail saldırılarında bombalanırken, BM yetkilileri bölgedeki durumun giderek kötüleştiği uyarısı yaptı.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Atatra bölgesinde İsrail askerlerine yönelik operasyon düzenlediğini öne sürdü. Kassam Tugayları, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada Cuma günü gerçekleştirilen operasyonun detaylarını paylaştı. Açıklamada, savaşçıların "karmaşık bir pusu" kurarak iki patlayıcı ve bir roketle üç İsrail askeri aracını hedef aldığı belirtildi. Kassam Tugayları, "Hafif silahlar ve el bombalarıyla gerçekleştirilen çatışmada birkaç İsrail askerinin öldürüldüğünü ve bazılarının da yaralandığını" ifade etti.
Al Jazeera'nın haberine göre, operasyon sonrasında bölgeye tahliye için İsrail helikopterlerin sevk edildiği öne sürüldü. İsrail tarafından henüz bu iddialara resmi bir yanıt verilmedi. Bölgedeki çatışmaların şiddetlenerek devam ettiği bildirildi.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, ülkesine resmi ziyarette bulunan Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmenin ardından ortak basın toplantısında konuştu. Sisi, İsrail'in Gazze'ye yönelik sürdürdüğü saldırılarının derhal son bulması ve insani yardımların girişine izin verilmesi talebinde bulundu. Mısır ve Lübnan olarak Filistin davasına desteklerini yinelediklerinin altını çizen Sisi, ayrıca Filistinlileri topraklarından zorla göç ettirecek girişimleri reddettiklerini ifade etti.
Mevkidaşı Avn'la Gazze Şeridi'ndeki gelişmeleri de konuştuklarına dikkati çeken Sisi, "İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının derhal son bulması gerekir. Ateşkesin yeniden başlatılmasıyla tüm esirlerin serbest bırakılması ve Gazze'deki sivil halkın temel ihtiyaçlarını karşılayacak insani yardımların acil girişi garantilenmesi gerekir" diye konuştu.
İsrail ordusu, Gazze'nin güneyinde bulunan Han Yunus kenti ile yakınlarındaki Beni Süheyla ve Abasan bölgelerinde yaşayan sivillerin bölgeyi "derhal tahliye etmeleri gerektiğini" duyurdu. İsrail Ordusu Arapça Sözcüsü Avichay Adraee, bölge sakinlerinin bugün batıdaki Mawasi bölgesine geçmeleri gerektiğini belirtti.
Adraee, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, "İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), bu bölgedeki terör örgütlerinin operasyonel kabiliyetlerini ortadan kaldırmak için yoğun bir askeri operasyon başlatacak" ifadelerini kullandı.
Adraee, "Han Yunus artık tehlikeli bir savaş bölgesidir. Sivil halkın derhal Mawasi bölgesine tahliyesi gerekmektedir" uyarısını yaptı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Telegram hesabından paylaştığı video mesajda İsrail'in Gazze'nin tamamını kontrol altına alacağını öne sürdü. Netanyahu, "Büyük çaplı, yoğun ve önemli bir çatışmanın içindeyiz. Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerinin kontrolünü ele geçireceğiz" ifadelerini kullandı.
Netanyahu, uluslararası toplumun abluka eleştirilerine yanıt vererek, "Hem pratik hem diplomatik nedenlerle kıtlığı önlememiz gerekiyordu. Başkaları bizi desteklemezse zafer misyonumuzu tamamlayamayız" dedi.
İsrail Başbakanı, "ABD'li senatörler ve İsrail dostları, kitlesel açlık görüntülerine tahammül edemeyeceklerini söylediler" diyerek, "Açlığı önleyecek kadar asgari, temel bir köprüye ihtiyaç var" açıklamasını yaptı.
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), Gazze'nin güneyinde bulunan Han Yunus kentindeki kara harekâtını genişletirken, bölgeye yönelik hava saldırılarını da artırdı. Son saatlerde İsrail'e ait insansız hava araçları ve savaş uçakları, kentin yoğun nüfuslu merkezî bölgelerini hedef alan yoğun bombardımanlar gerçekleştirdi.
Gazze Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılan veriler, bölgede yaşanan insani trajedinin boyutlarını gözler önüne serdi. Saldırılar nedeniyle çok sayıda sivilin yaralandığı ve hayatını kaybettiği bildirilen Bakanlık açıklamasında, sağlık altyapısının bu yoğunluk karşısında yetersiz kaldığı ifade edildi.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'ne düzenlediği saldırıda tıbbi malzeme deposunun yok edildiğini duyurdu. Bakanlık, sosyal medyada paylaştığı fotoğraflarda, damar içi sıvı şişeleri de dahil olmak üzere hasar görmüş tıbbi malzemelerin görüldüğünü belirtti.
Gazze'deki hastanelerin genel müdürü Dr. Muhammed Zakut, sağlık çalışanlarının İsrail askerlerinin hastaneye baskın düzenlemesinden endişe duyduklarını ifade etti. Zakut ayrıca, İsrail'in Han Yunus'a yönelik bombardımanında yaralanan çok sayıda hastanın yanı sıra en az altı kişinin cesedinin de hastaneye getirildiğini duyurdu.
Al Jazeera'nın haberine göre, İsrail'in Pazartesi gününden bu yana Gazze'ye yönelik saldırılarında en az 23 Filistinli yaşamını yitirdi. İsrail ordusunun Gazze'nin hem kuzey hem de güney bölgelerinde genişlettiği kara harekâtları nedeniyle sadece Pazar günü 151 Filistinlinin öldüğü bildirildi. Yetkililer, çatışmaların şiddetlenerek devam ettiği bölgede sivil kayıpların arttığını açıkladı.
İsrail muhalefet lideri Yair Lapid, Gazze'nin Mısır tarafından yönetilmesi önerisini yeniden gündeme getirdi. İsrail kamu televizyonu Kan'a konuşan Lapid, "İsrail hükümetinin bu konuda daha iyi bir fikri varsa, bunu duymaktan mutluluk duyarız" ifadelerini kullandı.
Lapid, Gazze'de insani yardımların dağıtılması için bir otoriteye ihtiyaç duyulduğunu belirterek, "Hükümetin Gazze için net bir strateji belirlememesi nedeniyle bedel ödüyoruz. Son resmin ne olacağını bilen var mı?" diye konuştu.
Hamas ve İsrail, Katar'ın başkenti Doha'da dolaylı görüşmelere başladı. Hamas'ın yayın organı El Aksa televizyonu, üst düzey Hamas yetkilisi Tahir El Nunu'nun "ön koşulsuz müzakerelerin başladığını" doğruladığını bildirdi. Hamas, İsrail'in savaşı tamamen sona erdireceğine dair uluslararası garanti vermesi durumunda tüm İsrailli rehineleri serbest bırakabileceğini belirtti.
CNN International, ismi açıklanmayan üst düzey bir Hamas yetkilisine dayandırdığı haberinde, örgütün 60 günlük ateşkes ve 300 Filistinli tutuklunun serbest bırakılması karşılığında 7-9 İsrailli rehineyi teslim etmeye hazır olduğunu öne sürdü. Ancak Hamas sözcüsü Sami Ebu Zuhri bu iddiayı yalanladı.
Zuhri, El-Aksa TV'nin Telegram kanalı üzerinden yaptığı açıklamada, "Dokuz İsrailli tutuklunun iki aylık ateşkes karşılığında serbest bırakılacağına dair söylentilerin asılsız olduğunu" vurguladı. Zuhri'nin açıklamasında, "İşgal güçlerinin uluslararası garantilerle saldırıları durdurmayı taahhüt etmesi halinde tüm tutukluları serbest bırakmaya hazırız. Ancak saldırılar devam ettiği sürece tutukluları teslim etmeyeceğiz" ifadelerine yer verildi.
Filistin Sağlık Bakanlığı, dün gece İsrail'in son saldırıları sonucunda en az 100 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu. Bakanlığın açıklamasına göre, perşembe gününden bu yana düzenlenen hava saldırılarında ise 300'den fazla kişi öldü, 1000'den fazla kişi yaralandı. Gazzeli yetkililer, pek çok ailenin gece uyurken bombalamalar sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi. Filistin Sağlık Bakanlığı, "Gazze'nin kuzeyindeki tüm kamu hastanelerinin artık hizmet veremez durumda olduğunu" açıkladı.
CNN'e demeç veren El-Avda Hastanesi Müdürü Dr. Muhammed Salha, hastane çevresindeki şiddetli bombardıman nedeniyle "korkunç bir gece" yaşandığını belirtti. Hastanenin oksijen, elektrik ve su sistemlerinin ağır hasar gördüğünü, helikopterlerin hastane üzerinde uçuşlarının tıbbi ekiplerin hareketini engellediğini ve tıbbi malzeme eksikliğinin kritik hizmetleri sekteye uğrattığını ifade etti.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff'un, İsrail ve Hamas'a sunduğu güncellenmiş rehine anlaşması teklifini kabul etmeleri yönünde doğrudan baskı uyguladığı öne sürüldü. Üst düzey İsrailli yetkililer ve konuya yakın kaynaklara göre, Witkoff'un önerisi kalan rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze'de ateşkes sağlanmasını içeriyor.
İsrail basınında yer alan haberlere göre, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun teklife prensipte olumlu yaklaştığı ancak bazı çekincelerinin bulunduğu belirtilirken, Hamas'ın ise savaşın tamamen sona ereceğine dair garanti talep ettiği kaydedildi. Haberde, taraflar arasındaki görüşmelerin, Doha'daki müzakere ekiplerinin yanı sıra farklı kanallar üzerinden yürütüldüğü ifade edildi.
İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde Beyt Lahiya'da bulunan Endonezya Hastanesini kuşattığı belirtildi. Endonezya Hastanesi, insansız hava araçlarından (İHA) sonra tank ve buldozerlerle de kuşatma altına alındı.
Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Münir el-Burş, tank ve buldozerlerle yapılan kuşatma ve açılan ateş sonucu bazı hastaların yaralandığını söyledi. Burş, hastanenin kuşatılması nedeniyle hastalar ile sağlık personelinin son derece tehlikeli insani koşullar altında bulunduğunu dile getirerek, hasta ve yaralılar ile sağlık çalışanlarının korunması için uluslararası topluma acil müdahale çağrısı yaptı.
İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamada, İsrail ordusunun tavsiyesi üzerine Gazze'ye belli miktarda insani yardım girişine izin verileceği belirtildi. Açıklamada, "İsrail, Gazze Şeridi'nde bir kıtlık krizinin ortaya çıkmamasını sağlamak amacıyla halka temel miktarda gıda sağlayacaktır" ifadesine yer verildi. Kıtlık krizinin Hamas'a yarayacağı iddia edilen açıklamada, İsrail ordusunun yardımların dağıtımının kontrolünü yapacağı kaydedildi.
İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberine göre, Gazze'ye insani yardım geçişinin derhal başlatılmasına ilişkin karar, ABD ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere İsrail'e uygulanan siyasi baskı nedeniyle alındı. İsrail basını, güvenlik kabinesinin Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşması için Doha'da süren müzakereler ve bölgeye insani yardım girişini görüşmek üzere toplandığını belirtti.
Kabine kararının oylama yapılmaksızın alındığı, daha önce böyle bir karar alınırsa hükümeti dağıtmakla tehdit eden aşırı sağcı bakanlar Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich'in itirazlarının göz ardı edildiği ve kararın oylamaya açılması önerilerinin reddedildiği ifade edildi.
Walla internet sitesinin haberinde, yardımların 24 Mayıs'a kadar Birleşmiş Milletler ve uluslararası kuruluşlarla sağlanacağı, bu tarihten sonra İsrail'in öncülüğündeki yardım dağıtma planına geçileceği bildirildi. Ben-Gvir, yaptığı açıklamada kararı eleştirerek, "Esirlerimiz tünellerdeyken, Şerit'e giren her türlü insani yardım kesinlikle Hamas'ı besleyecek ve ona oksijen verecektir" iddiasında bulundu ve Netanyahu'yu hata yapmakla suçladı.
Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını genişletmesine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "Müzakerelerin devam ettiği bir dönemde, İsrail'in Gazze’deki saldırılarını genişletmesi, huzur ve istikrarın sağlanmasına yönelik tüm girişimleri zayıflatmaktadır. Bu durum, İsrail’in kalıcı bir barışa ulaşma niyetinde olmadığını bir kez daha göstermiştir" ifadelerini kullandı.
Bakanlık, bölgesel barış ve güvenliğin tesis edilmesi adına uluslararası toplumun İsrail'e karşı etkili ve kararlı adımlar atmasının büyük önem arz ettiğini vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi:
"Müzakerelerin devam ettiği bir dönemde, İsrail'in Gazze’deki saldırılarını genişletmesi, huzur ve istikrarın sağlanmasına yönelik tüm girişimleri zayıflatmaktadır. Bu durum, İsrail’in kalıcı bir barışa ulaşma niyetinde olmadığını bir kez daha göstermiştir. Gazze'nin farklı bölgelerinde yürütülen operasyonların derhal sona erdirilmesi, Gazze’ye insani yardımların girişine izin verilmesi ve acil ateşkes sağlanmasına yönelik çağrımızı yineliyoruz."
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), Gazze Şeridi'ne yönelik geniş çaplı bir kara harekâtı başlattığını duyurdu. Operasyona aktif görevdeki askerlerin yanı sıra son dönemde göreve çağrılan yedek askerlerin de katıldığı belirtildi.
Kara harekâtı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze'de ateşkese hazır oldukları yönündeki açıklamasından sadece birkaç saat sonra başladı. Aynı gün içinde IDF, Han Yunus ve Deyr el-Belah kentlerindeki yedi bölge ve mahallenin sakinlerini zorunlu tahliye için uyardı. IDF yetkilileri, kara harekâtına hava kuvvetlerinin de destek verdiğini açıkladı. İsrail Savunma Bakanı Itamar Ben-Gvir, "Hamas Gazze'yi terk edene kadar operasyonlar devam edecek" ifadelerini kullandı.