Güncelleme Tarihi:
Filistin Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Varsen Ağabekyan, Filistin'in bağımsızlığına ve 2 devletli çözüme ulaşılmasını sağlayacak siyasi sürece geri dönülmesi çağrısında bulundu.
Filistinli Bakan Ağabekyan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) düzenlenen üst düzey katılımlı İsrail-Filistin meselesine ilişkin oturumda konuştu.
Yasa dışı yerleşimlerin genişletilmesi ve Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler tarafından işlenen suçların sona erdirilmesi gerektiğini vurgulayan Ağabekyan, "yasa dışı işgali sona erdirecek, Filistin devletinin bağımsızlığına ve 2 devletli çözüme ulaşılmasını sağlayacak" siyasi sürece geri dönülmesi çağrısı yaptı.
Ağabekyan, Katar, Mısır ve ABD'nin arabuluculuğunda Gazze'de ateşkesin sağlandığını hatırlatarak, ateşkesin; kalıcı ve başarılı olmasını, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesine yol açmasını ve İsrail işgalinin sona erdirilmesi için uluslararası kararları uygulayacak siyasi yolun temellerini atmasını temenni ettiğini söyledi.
Filistin halkının Gazze Şeridi'nde maruz kaldıkları sebebiyle kalplerinin acı ve öfke dolu olduğunu dile getiren Ağabekyan, "Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te topraklarımız yağmalanmakta, mülklerimiz ve kutsal mekanlarımız kirletilmekte, işgal güçleri ve yerleşimciler tarafından işlenen suçlar nedeniyle haklarımız hiçbir hesap verilmeksizin ihlal edilmektedir." dedi.
Ağabekyan, "İşgal hükümeti tarafından işgal altındaki topraklarda uygulanan uygulamalar, tedbirler ve yasalar gayrimeşrudur. Topraklarımızı ilhak etmeye ya da halkımızı yerinden etmeye yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiğimizi yineliyoruz." diye konuştu.
Filistin yönetiminin Gazze Şeridi'nin yeniden inşa edilmesinde ve temel hizmetlerin karşılanması noktasında sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu dile getiren Ağabekyan, uluslararası yardım beklediklerini ve burada BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilerle Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNWRA) önemi bir role sahip olduğunu kaydetti.
Ağabekyan, BM kararlarıyla oluşturulmuş Ajans'ın faaliyetlerinin İsrail tarafından engellenmesine tepki gösterdi.
- İsrail'in BM Temsilci oturumda konuştu
Öte yandan, oturumda İsrail'in BM Temsilcisi Reut Shapir Ben-Naftali de konuştu.
Ben-Naftali, İsrail'in 15 ay boyunca Gazze'ye düzenlediği saldırıları, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümetin koyduğu "savaş hedefleri" kapsamında, Hamas'ı "yok etmek" için yaptığını ifade etti.
İsrail'in Lübnan'la varılan ateşkes anlaşmasına uygulamaya devam edeceğini ancak olası bir ihlale karşılık vereceklerini dile getiren Ben-Naftali, Suriye'de yaşanan gelişmeler ışığında İsrail'in işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri'nde yaşayanların "güvenliğini" garanti altına almak için gerekli adımları attığını ileri sürdü.
Ben-Naftali, "Ancak sivillerimizi tehlikeye atan, İran'ın kendini yeniden kurmasına ve Hizbullah'a silah transfer etmesine izin veren bir duruma müsamaha göstermeyeceğiz." tehdidinde bulundu.
Yemen'deki İran destekli Husiler, İsrail'in "derinliklerini hedef alarak" ekonomisine zarar verebildiklerini belirtti.
Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi, yaptığı televizyon konuşmasında, Yemen'den İsrail'e karşı balistik füze ve insansız hava araçlarıyla (İHA) düzenledikleri saldırılarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İsrail'in merkezine ve derinliklerine ulaşarak ekonomisine zarar verebilecek askeri güce sahip olduklarını öne süren Husi, "Düşman İsrail'in Gazze Şeridi'nde soykırım savaşı ve abluka suçlarına dönmesi halinde derhal müdahale edecek şekilde hazırız." ifadesini kullandı.
İsrail'in Kızıldeniz, Babu'l Mendeb Boğazı, Aden Körfez ve Arap Denizi'nden geçişlerini tamamen durdurarak, Eilat kentindeki limanın çalışamadığını dile getiren Husi, ABD ve İngiltere'nin de baskılarıyla Yemen'den yapılan saldırıların önüne geçemediğini söyledi.
ABD'nin Yemen'e yönelik hava saldırılarda hayalet uçakların yanı sıra uçak gemilerini kullandığını aktaran Husi, ABD uçak gemilerinin daha sonra Kızıldeniz'den uzaklaşarak savunma pozisyonuna girdiklerini ileri sürdü.
KIZILDENİZ'DEKİ DURUM
Yemen'de İran'ın desteklediği Husiler, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına tepki gerekçesiyle 31 Ekim 2023'ten bu yana Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu belirttikleri ticari gemilere el koyuyor ve bazılarına da insansız hava araçları ve füzelerle saldırıyor.
Husilerin eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi, Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararı aldı.
ABD, küresel deniz ticareti güvenliğinin tehlikeye girdiği gerekçesiyle 18 Aralık 2023'te bir grup ülkenin katılımıyla Husi güçlerine karşı "Refah Muhafızı Operasyonu" adında çok uluslu "deniz görev gücü" oluşturulduğunu açıkladı.
ABD ve İngiltere'nin, Yemen'de kontrollerinde bulunan bölgelere saldırısı üzerine Husiler, bu iki ülkenin tüm gemilerini hedef alacağını duyurdu.
Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf, İsrail'in Gazze Şeridi'nde işlediği insanlık suçları ve yıkımın kelimelerle anlatılamayacak boyutta olduğunu belirtti.
Attaf, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) düzenlenen üst düzey katılımlı İsrail-Filistin meselesine ilişkin oturumda konuştu.
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten sonra Gazze Şeridi'nde işlediği soykırımın ardından yapılan ateşkes anlaşması hakkında "endişeli bir biçimde iyimser" olduklarını ifade eden Attaf, ateşkes anlaşması konusunda çaba sarf eden arabuluculara teşekkür etti.
Saldırılar sürecince yaşananlara işaret eden Attaf, "15 ay süren savaşın ardından, felaketin bilançosu kelimelerle anlatılamayacak düzeyde. Çoğu kadın ve çocuklardan oluşan 46 binden fazla kaybın ardından, Gazze artık Gazze değil." dedi.
Attaf, bölgede hastaneler, okullar, camiler ve kiliseler dahil her yerin hedef alındığı Gazze'de yıkımın boyutuna dikkati çekti.
Uluslararası toplumun "Orta Doğu'da yaklaşık 80 yıldır yaşananları artık kaldıramayacağını" vurgulayan Attaf, Filistinliler için "bir trajediyi, diğerinin izlediğini" kaydetti.
Attaf, ateşkes anlaşmasının barışa ulaşmak için bir fırsat olduğunun altını çizerek, BMGK'nın sorumluluk alması gerektiğini dile getirdi.
Filistin'in kaderinin "öncelikle Filistin halkı tarafından belirlenmesi gerektiğini" işaret eden Attaf, dış müdahalenin daha fazla böldüğü Filistin'in birlik içerisinde olması gerektiğini söyledi.
Attaf, Filistinli gruplar ve İsrail arasında yapılan ateşkes anlaşmasının siyasi bir çözümle desteklenmediği müddetçe "son, kapsamlı ve kalıcı" olmayacağı uyarısında bulundu.
Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in soykırım, yerinden etme ve ilhakı yeniden başlatma yönündeki kışkırtıcı çağrılarının tehlikeleri konusunda uyardı
Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in kışkırtıcı söylemlerinin engellenmesi ve uluslararası meşruiyet kararlarının uygulanması amacıyla uluslararası eylem çağrısında bulundu.
Dışişleri Bakanlığı, Filistin Devleti'nin Birleşmiş Milletler'e tam üyeliğinin, 1967 sınırlarının kabul edildiğini belirterek ön koşul olarak onaylandığını hatırlattı.
"الخارجية" تُحذر من مخاطر الدعوات الاسرائيلية التحريضية لاستئناف الإبادة والتهجير والضم
— State of Palestine - MFA 🇵🇸🇵🇸 (@pmofa) January 20, 2025
The Foreign Ministry warns of the dangers of Israeli incitement calls to resume #genocide, #displacement, and #annexation. pic.twitter.com/zklRxxNXsP
Filistin Sağlık Bakanlığı, Gazze Şeridi’nde son 24 saatte 60 kişinin hayatını kaybettiğini ve 341 kişinin yaralandığını açıkladı. Ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından enkaz altında kalanları çıkarma çalışmalarına başlanmasıyla da 62 kişinin cansız bedeni enkaz altından çıkarıldı.
İsrail ile Hamas arasında varılan esir takası kapsamında dün serbest bırakılan İsrailli Emily Damari'nin annesi Mandy Damari, kızının sağlık durumunun beklediklerinden daha iyi olduğunu söyledi.Anne Damari, dün serbest bırakılan kızı Emily'nin durumu hakkında yazılı açıklama yaptı.
Mutabakat kapsamında Gazze'de Hamas tarafından serbest bırakılan kızına kavuştuğu için mutluluğunu dile getiren Damari, bu süreçteki desteklerinden dolayı İsrail kamuoyuna teşekkür etti.Damari, kızı serbest bırakıldığı için hayatını geri kazandığını ve dünyanın "en mutlu kızı olduğunu" kaydetti.Kızının sağlık durumuna dair Damari, "Emily'nin sağlığı beklediğimizden çok daha iyi durumda." ifadesini kullandı.Damari ailesi ayrıca Hamas'ın elinde hala 94 İsrailli esirin olduğuna işaret ederek ateşkesin devam etmesi ve tüm esirlerin ailelerine kavuşturulması çağrısı yaptı.
Gazze'de ateşkese varılmasının ardından Filistinli mahkumlar serbest bırakılmaya başlandı. İsrail askerleri, El Halil'in güneyinde yaşayan Filistinli tutuklu Cenin Amro'yu 14 ay sonra serbest bıraktı. İsrail hapishanelerinde tutulan Amro sabah saatlerinde serbest bırakılmasının ardından ailesine kavuştu. 23 yaşındaki Amro, ailesi tarafından evinin önünde sevinç ve direniş sloganlarıyla karşıladı.
Serbest bırakılan mahkum Amro, “İşgal hapishanelerinde zor koşullarda yaşadık ve İsrailli gardiyanların dayak ve saldırılarına maruz kaldık. Gıda ve giyecek zorunu vardı” dedi. Özgürlüğüne kavuşan Amro, İsrail'in saldırılarına direnenlere selam gönderdi.
Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, esir takası kapsamında İsrail cezaevlerinden kurtarılan esirler dolayısıyla Filistin halkı, İslam ümmeti ve dünyadaki özgür halklar tebrik edildi.Açıklamada, dün gece serbest kalan esirlerin karşılanması sırasında Filistinlilerin yaptığı sevinç gösterilerinin direniş etrafındaki kenetlenmeyi kanıtladığı kaydedildi.
İsrail'in tüm baskıcı uygulamalarına rağmen serbest kalan esirleri karşılamak için sokaklara dökülen büyük kalabalıklar "İsrail'e karşı bir meydan okuma" olarak nitelenen açıklamada, bu şekilde Filistin halkının topraklarını ve kutsal değerlerini özgürleştirmeye olan özlemlerinin açıkça görüldüğü belirtildi.
Açıklamada, İsrailli esirler ruhsal ve bedensel açıdan sağ salim teslim edilirken, Filistinli esirlerde bitkinlik ve ihmalin göze çarptığına dikkat çekilerek, "Serbest bırakılan Filistinli ve İsrailli esirlerin durumu, direniş ahlakı ve İsrail barbarlığı arasındaki büyük farkı ortaya koyuyor." ifadesine yer verildi.
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail ile varılan ateşkes ve esir takası anlaşmasının birinci aşaması kapsamında dün 3 İsrailli kadın esiri Kızılhaç ekibine teslim etmişti.Hamas ve İsrail arasında varılan karşılıklı esir takası mutabakatı kapsamında 90 Filistinli çocuk ve kadın esir, geceleyin işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Ofer Askeri Cezaevinden serbest bırakılmıştı.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkes ve esir takası anlaşması kapsamında Gazze'den İsrail'e 3 ve İsrail hapishanelerinden işgal altındaki Filistin topraklarına 90 esirin transferine yardım ettiklerini bildirdi.ICRC, dün yürürlüğe giren anlaşmaya ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, ICRC'nin 3 esirin Gazze'den İsrail'e ve 90 Filistinli esirin İsrail'den işgal altındaki Filistin topraklarına gitmek için serbest bırakılmasına ve transferine yardım ettiği kaydedildi. Operasyonun karmaşık olduğu aktarılan açıklamada, serbest bırakılanlar ve diğer kişilerin risklerini en aza indirmek için sıkı güvenlik önlemleri alındığı vurgulandı. Açıklamada, transferler sırasında büyük kalabalıkların oluşmasının zorluklara sebep olduğu belirtilerek, "Gazze'de ICRC ekipleri patlamamış mühimmatların ve tahrip edilmiş altyapının oluşturduğu tehlikelerle mücadele etmek zorunda kaldı." ifadelerine yer verildi.
Operasyonun, tarafların kabul ettiği üzere esirleri evlerine götürmek için çok aşamalı bir sürecin başlangıcına işaret ettiğine değinilen açıklamada, ICRC'nin tarafsız olarak esirlerin güvenli bir şekilde transferini kolaylaştırdığına dikkati çekildi.Açıklamada, tarafların serbest bırakma operasyonları dahil her zaman uluslararası insancıl hukuka uyması gerektiği hatırlatılarak, bunun sivilleri, tıbbi tesisleri ve personeli korumak için sürekli özen göstermeyi içerdiğinin de altı çizildi.
İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde yola yerleştirilen bombanın patlaması sonucu bir askerin öldüğünü 2 askerin yaralandığını bildirdi.
Ordudan yapılan yazılı açıklamada, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tubas kentinde bulunan Tuman beldesi yakınında askeri bir aracın geçişi sırasında patlama meydana geldiği belirtildi.
Patlamada, bir askerin öldüğü biri ağır olmak üzere 2 askerin yaralandığı ifade edildi.
Birleşmiş Milletler (BM), İsrail ile Hamas arasında dün başlayan ateşkesin ilk gününde 630'dan fazla insani yardım taşıyan tırın Gazze Şeridi'ne girdiğini bildirdi.BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher, ateşkesin ardından Gazze'ye yönelik insani yardım çalışmalarına ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı.Fletcher, ateşkesin ilk gününde Gazze'ye 630'dan fazla insani yardım taşıyan tırın gönderildiğini belirtti.
Bu yardım tırlarından en az 300'ünün Gazze'nin kuzeyine gönderileceğini ve yardımların bir an önce bölgeye ulaştırılması gerektiğini vurgulayan Fletcher, "15 ay süren amansız savaştan sonra insani ihtiyaçlar şaşırtıcı boyutlara ulaştı. Kaybedecek zaman yok." ifadesini kullandı.İsrail ile Hamas arasında Gazze'de esir takası ve ateşkes içeren mutabakat dün yerel saatle 11.15'te yürürlüğe girmişti.
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden saldırıları ve Tel Aviv'in çıkardığı zorluklar nedeniyle Gazze'de yaşayan 2,3 milyon Filistinli açlık ve gıda kriziyle karşı karşıya kalmıştı.Ateşkes kapsamında her gün Gazze'ye insani yardım taşıyan 600 tırın ulaştırılması hedefleniyor.
İsrail ile Hamas arasında ateşkes ve esir takası mutabakatı dün yerel saatle 11.15'te yürürlüğe girdi. Ateşkesin yürürlüğe girmesiyle İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne 471 gündür düzenlediği saldırılar durdu. Gazzeliler 15 aydan uzun süre sonra ilk kez bombalama ve patlama sesi olmadan bir gece geçirebildi.
Saldırılar ve bombardıman sesleri altında 471 gündür hayatta kalma mücadelesi veren Gazze'deki Filistinliler, bu sabah patlama sesi duymadan uyandı.Gazze'de yaşayan Filistinliler İsrail saldırısı olmadan geçirdikleri ilk geceye ilişkin sosyal medya hesaplarından paylaşımda bulundu. Yusuf Hamada isimli Gazzeli, sosyal medya hesabında "Gazzeli çocukların korku veya bombardıman olmadan uyuduğu ilk gece. Allah'a şükürler olsun." ifadesini kullandı.
Filistin'deki Esirler Medya Ofisi, yaptığı yazılı açıklamada, Ofer'den serbest bırakılan esirlerin isimleri üzerinde yapılan incelemeler sırasında bir kadın esirin eksik olduğunun tespit edilmesi sonucu teknik ekiplerin uzlaşılan esir listesine uyulması için İsrail güçlerine baskı yapmak amacıyla arabulucular ve Kızılhaç ile iletişim kurduğunu, kısa süre sonra esirlerin yola çıkacağını bildirdi.
İsrail’den Kanal 12 televizyonu ise sorunun daha sonra çözüldüğünü ve esirlerin yola çıktığını aktardı.Anlaşma kapsamında serbest bırakılan 90 Filistinli esirden 69'unun kadın, 20'sinin çocuk olduğu bildirildi. İsrail basını, Ofer Askeri Cezaevi'nden serbest bırakılan Filistinlilerden 78'inin işgal altındaki Batı Şeria'dan, 12'sinin ise işgal altındaki Doğu Kudüs'ten olduğunu yazdı.
İsrail, Hamas ile varılan ateşkes ve esir takası anlaşması kapsamında 90 Filistinli tutukluyu gecikmeli de olsa serbest bıraktı.
Filistinlileri taşıyan iki otobüs, işgal altındaki Batı Şeria'nın Beitunia kasabasına yanaştığında, alkışlar, sloganlar ve korna sesleriyle karşılandı.
Otobüslerden inen Filistinli tutuklular gözyaşlarına boğulurken kalabalığın içinden tekbir sesleri yükseldi.
Kendilerini görmek için saatlerce dondurucu soğuk altında bekleyen sevdiklerine kavuşan Filistinli mahkumlar, İsrail hapishanelerinde gördükleri kötü muameleyi anlattılar.
24 yaşındaki Şata Jaraba, cezaevi koşullarını "korkunç" olarak nitelerdi ve "Çok mutluyum. Allah'a şükür dışarıdayım. Bana hapishanede çok kötü davrandılar. Korkunçtu" dedi.
63 yaşındaki babası Nawaf Jarabaa ise Guardian'a yaptığı açıklamada, "Mutluyum, ama çok da mutlu değilim. Kızım sadece fikirlerini ifade ettiği için tutuklandı. Beni en çok rahatsız eden şey, insanların İsraillilerin bize karşı sadece 7 Ekim'den beri böyle davrandığını düşünmeleri, ancak gerçek şu ki bu her zaman böyleydi." ifadelerini kullandı.
Ateşkesin geç başlamasına neden olan krizin çözülmesiyle Hamas, 3 kadın İsrailli rehineyi serbest bıraktı. İşte Gazze’de 471 gündür tutulduktan sonra özgürlüklerine ilk kavuşanlar:
Romi Gonen: 23 yaşındaki Gonen, 7 Ekim 2023’te Gazze sınırında düzenlenen Supernova müzik festivalinden kaçırıldı. Hamas militanlarının baskını sırasında arkadaşlarıyla birlikte bir otomobilde olan Gonen, annesini arayarak “vurulduğunu ve kanaması olduğunu” söyledi; daha sonra kendisiyle iletişim kesildi. Gonen’in telefonunun daha sonra Gazze’de sinyal verdiği tespit edildi.
Emily Damari: 27 yaşındaki Damari, Gazze’ye yakın Yahudi yerleşimlerinden biri olan Kfar Aza kibbutzundan kaçırıldı. Aynı zamanda İngiliz vatandaşı olan genç kadın, 7 Ekim’de yakınlarına gönderdiği son mesajda Hamas militanlarının evine ateş açtığını yazdı. Aynı mahalleden olan ve baskında sağ kurtulan arkadaşı Bar Kislev, Damari’nin otomobilinin militanlar tarafından ele geçirildiğini söyledi.
Doron Steinbracher: 31 yaşındaki Steinbracher, Damari’yle aynı yerden, Kfar Aza kibbutzundan kaçırıldı. Görgü tanıklarına göre, kibbutzu basan yaklaşık 10 Hamas militanı Steinbracher’ın kaldığı evin bahçesini karargâh olarak kullandı. Genç kadın bir süre ailesiyle iletişimini sürdürmeyi başardı; ancak sabah 10.30 sıralarında militanların evine girdiğini ve onu götürdüklerini bildiren bir ses kaydı gönderdi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safedi ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha ile yaptığı telefon görüşmelerinde, gündemdeki ele aldı.
ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Blinken, son görev gününde Katar, Ürdün ve Ukraynalı mevkidaşlarıyla ayrı ayrı telefonda konuştu.Blinken, Katarlı mevkidaşı Al Sani ile görüşmesinde, Gazze'de ateşkes sağlanmasındaki önemli rolü için Katar'a teşekkür etti.Gazze'nin yeniden inşası konusuna dikkati çeken Blinken, bölgede sürdürülebilir barışın tesisine yönelik çabalarında Al Sani'ye başarı diledi.Blinken, Ürdünlü mevkidaşı Safedi ile de Gazze'deki ateşkes konusunu ele alarak bölgede istikrar sağlama çabalarını görüştü.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze şehir merkezindeki Saraya Meydanı'nda, Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes anlaşması kapsamında 3 İsrailli kadın esirin Uluslararası Kızılhaç Komitesine teslim edilme anını gösteren bir video yayımladı.Video görüntüsünde, teslimin Gazze'deki Saraya Meydanı'nda, yüzlerce Filistinli sivilin yanı sıra maskeli bazı Hamas mensuplarının katılımıyla gerçekleştirildiği yer alıyor.
Teslimleri sırasında 3 kadın esire Kassam Tugaylarının logosu ve "Aksa Tufanı Anlaşması" yazılı karton kutuların ve üzerinde ne yazdığı belirtilmeyen bir belgenin verildiği görülüyor.Videoda kadın esirlerin, İsrail'in daha önce bıraktığı ve kötü muamele ve travma belirtilerinin olduğu Filistin esirlerin aksine, oldukça sağlıklı ve mutlu oldukları dikkati çekiyor.Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail ile varılan ateşkes ve esir takası anlaşmasının birinci aşaması kapsamında dün 3 İsrailli kadın esiri Kızılhaç ekibine teslim etmişti.Hamas ve İsrail arasında varılan karşılıklı esir takası mutabakatı kapsamında 90 Filistinli çocuk ve kadın esir, geceleyin işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Ofer Askeri Cezaevi'nden serbest bırakılmıştı.
Hamas’a bağlı Esirler Medya Ofisi, İsrail güçlerinin, esir takası anlaşması kapsamında serbest bırakılması beklenen Filistinli bir esirin Doğu Kudüs’teki evine saldırdığını ve gazetecilerin bölgede çekim yapmasını engellediğini duyurdu. Esirler Medya Ofisi, Telegram hesabından yaptığı açıklamada, Kudüslü esir Kasım Caafira’ın evinin çevresinde çatışma çıktığını, İsrail güçlerinin gazetecilerin bölgeye girişini engellediğini belirtti.
Esirler Medya Ofisi, İsrail güçlerinin Caafira ailesinin eve baskın düzenlemeye çalıştığı ve ses bombası attığı anlara dair bir görüntü paylaştı.Hamas ve İsrail arasında varılan karşılıklı esir takası mutabakatı kapsamında 90 Filistinli çocuk ve kadın esir, geceleyin işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Ofer Askeri Cezaevi'nden serbest bırakılmıştı.Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, ateşkes ve esir takası anlaşmasının birinci aşaması kapsamında 3 İsrailli kadın esiri dün akşam saatlerinde Kızılhaç ekibine teslim etmişti.
Gazze'deki İçişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Pazar sabahından beri 552 yardım tırı Gazze Şeridi'nin sınırından giriş yaptı. Bunların 242'si Gazze'nin kuzeyine geçti." ifadeleri kullanıldı.Yardım tırlarında yakıt, sağlık malzemesi ve temel gıda ürünlerinin yanı sıra sebze ve meyvelerin de bulunduğu aktarıldı.Açıklamada, Gazze'nin ihtiyaçlarını karşılamak üzere daha fazla insani yardımın bölgeye ulaştırılması için çalışmaların sürdüğü ifade edildi.Ateşkesin ilk aşamasında, günde 600 tır insani yardımın Gazze'ye girmesi, anlaşmanın yürürlüğe girmesinden 7 gün sonra ise Refah Sınır Kapısı'nın açılması öngörülüyor.
İsrail ile Hamas arasında varılan esir takası kapsamında serbest bırakılan Filistinli Rağad Amru, İsrail güçlerinin Filistinli kadınları serbest bırakmadan hemen önce saçlarından sürükleyerek darbettiğini söyledi. Amru, serbest bırakıldıkları günün sabahı, İsrail hapishane müdürünün 14 gün boyunca hiç kimsenin serbest bırakılmayacağını söylediğini, öğleden sonra ise hapishane müdür yardımcısının gelerek kendilerine hakaretler ettiğini dile getirdi.
Amru şunları söyledi:"Öğle vaktinde hapishane müdür yardımcısı geldi, saldırgan ifadelerle 'Beni bir daha denemeyin, herhangi bir şerî (tesettürlü) elbise giymeniz yasak' dedi ve sonrasında darp, küfürler ve saatlerce süren sorgu başladı."Amru, İsrail'in Damon Hapishanesi'nden demir kafesli otobüslere bindirilerek 4 saat bekletildiklerini, ardından da Ofer Hapishanesi'ne götürüldüklerini aktardı.
"Otobüs, hapishaneden daha kötüydü. Klimaları soğuk çalıştırdılar. Ofer Hapishanesi'ne vardık, İsrailli gardiyanların Filistinli esirleri çığlık çığlığa saçlarından sürüklediğini gördük. Başımızı kaldırmamıza dahi müsaade etmediler." diyen Amru, Ofer Hapishanesi'ne vardıklarında İsrail güçlerinin Filistinlileri otobüsten sürükleyerek çakıl taşlarla dolu bir alana fırlattığını söyledi.
İsrail güçlerinin Filistinli esirlere muamelesi ile Filistinli direnişçilerin İsrailli esirlere tutumunu karşılaştıran Amru, "Filistinli direnişçiler İsrailli kadın esirlere hediyeler sunarken biz saçımızdan, başörtümüzden sürüklendik." ifadelerini kullandı.Amru, İsrail hapishanelerinde Filistinli kadınların şartlarının son derce kötü olduğuna dikkati çekerek, "(İsrail) hapishanelerinde iyi bir şeyin olması mümkün değil. Yemekler miktar ve kalite olarak çok kötü ve muamele şekli son derece kötü. Rabbim bizi zelil edeni zelil etsin!" dedi.İsrail hapishanelerindeki kadınların çokluğu karşısında şaşkınlığa uğradığını dile getiren Amru, sözlerini şöyle tamamladı:"Her gün denetimlere tabi tutuluyoruz ve her hafta bir baskın, baskı ve kötü koşullar..."
Hamas’ın İsrail ile yapılan ateşkes ve esir takası anlaşması kapsamında 3 İsrailli esiri serbest bırakmasının ardından, İsrail’den beklenen adım geldi. İsrail Hapishane Hizmetleri Servisi’nden (IPS) yapılan açıklamada, Hamas tarafından serbest bırakılan 3 esir karşılığında Batı Şeria'daki Ramallah kenti yakınlarında bulunan Ofer Askeri Hapishanesi’nde tutulan 90 Filistinli tutuklunun serbest bırakıldığı bildirildi. Filistin basını serbest bırakılan tutukluların 69'unun kadın, 20'sinin çocuk, birinin ise genç yaşta olduğunu duyururken, özgür kalan Filistinlilerden 78'inin işgal altındaki Batı Şeria'dan, 12'sinin ise işgal altındaki Doğu Kudüs'ten olduğu bildirildi. 90 kişinin otobüslerle cezaevinden ayrıldığı anlar ise amatör kameralara yansıdı.