Güncelleme Tarihi:
İsrail ordusunun Filistin’deki katliamlarına yenileri eklendi. Filistin Sivil Savunma Teşkilatı’ndan yapılan açıklamada, Gazze’de bulunan El Şati Mülteci Kampı’nda toplanan sivillerin İsrail ordusu tarafından hedef alınması sonucu en az 3 kişinin öldüğü bildirildi. Gazze’deki Zeytun mahallesine yönelik İsrail bombardımanında da 2 kişinin hayatını kaybettiği belirtilirken, saldırılarda çok sayıda kişinin yaralandığı aktarıldı. İsrail ordusundan saldırıların amacına ilişkin açıklama yapılmadı.
6 Filistinli daha İsrail saldırısında ölmüştü
İsrail ordusunun günün erken saatlerinde Gazze’nin kuzeyindeki Ez Zerka mahallesinde bulunan bir eve düzenlediği saldırıda aralarında çocukların da bulunduğu en az 6 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı.
İsrail'de yayın yapan Kanal 7 televizyonu ile Israel Hayom gazetesinin haberlerine göre Smotrich, liderlik ettiği aşırı sağcı "Dini Siyonizm" partisinin toplantısında konuştu.
İsrail basınında yer alan Lübnan'da ateşkese varılma ihtimaliyle ilgili haberlerin aksine aşırı sağcı Bakan Smotrich, "Anlaşma yok (Lübnan'da), eğer imzalanırsa da imzalı bir kağıttan daha büyük bir değere sahip olmayacak. Hizbullah'ı parçaladık ve parçalamaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Israel Hayom'un haberinde de Smotrich'in partisinin toplantılarında Gazze'yi işgal etme çağrısında bulunarak, 2,3 milyon nüfuslu Gazze'deki Filistin nüfusunun iki yıl içinde yarı yarıya düşürülmesi çağrısı yaptığı belirtildi.
Hizbullah'tan yapılan açıklamada, Lübnan'ın güneyindeki İsrail ordusuna ait 9 birliğin hedef alındığı ve gün içinde hedef alınan birliklerin sayısının 14'e çıktığı ifade edildi.
İŞGAL ALTINDAKİ GOLAN TEPELERİ
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde İsrail ordusuna ait Raviye Üssü'nün çok sayıda füzeyle hedef alındığı belirtilen açıklamada, üste İsrail ordusunun 188. Tugayı'na Bağlı 71. Zırhlı Taburu'nun bulunduğu ve burada tanklar için mühimmat depolarının yer aldığı kaydedildi.
Golan Tepeleri'nde İsrail ordusuna ait El-Furan Kampı'nın füzelerle vurulduğu, İsrail kara kuvvetlerinin konuşlandığı kampın Suriye yönünde hazırlıkların artırılması için kurulduğu aktarıldı.
İSRAİL'İN KUZEYİ
İsrail ordusunun özel kuvvet birimlerinden biri Golani Tugayı'nın merkezi olan ve Akka kentinin de kuzeyinde yer alan Şeraga Üssü'nün çok sayıda füzeyle vurulduğu bildirildi.
İsrail'in kuzeyinde Nehariye yerleşim yerinin yanı sıra Malikiye, Şumira, Avivim ve Meron yerleşimlerinde İsrail ordusuna mensup 5 birliğin füzelerle hedef alındığı kaydedildi.
LÜBNAN'IN GÜNEYİ
Lübnan'ın güneyindeki Hıyam beldesi ile Deyr Mimas yakınlarında 3 İsrail birliğinin füzelerle hedef alındığı belirtilen açıklamada, İsrail ordusuna bağlı bir birliğin Lübnan’ın güneyindeki Beyyada kasabasından çekilmesi sırasında bir eve sığındığı ve bu birliğin hedef alındığı hatırlatıldı.
Şema beldesinde güdümlü füzeyle İsrail ordusuna ait bir Merkava tankının vurulduğu belirtilen açıklamada, İsrail askerlerinden ölen ve yaralananların olduğu bildirildi.
ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Kanada ve Japonya'dan oluşan G7 ülkelerinin dışişleri bakanları ve Avrupa Birliği (AB) Yüksek Temsilcisi, dönem başkanı İtalya'nın ev sahipliğinde, başkent Roma'ya 90 kilometre mesafedeki Anagni ve Fiuggi kasabalarında ilk gün oturumlarını tamamladı.
Bakanlar, ilk günkü oturumlarında ağırlıklı olarak Orta Doğu ile ilgili konuları ele aldı.
Ev sahibi Tajani, ilk gün çalışmalarının ardından basına yaptığı açıklamada, UCM’nin Netanyahu ve Gallant hakkındaki tutuklama emrini değerlendirdiklerini belirterek, "UCM'nin Netanyahu'ya ilişkin kararı konusunda ortak bir tutum benimsememiz gerektiğini söyledim. Bu konuyu görüştük ve bildirinin bir kısmını bu konuya ayırıp ayıramayacağımızı göreceğiz. Bir anlaşmaya varmak için çalışıyoruz ancak bunun doğru olduğunu düşünüyorum. Siyasi direktörler, ortak bir tutumu sağlayacak bir metin üzerinde çalışıyorlar." dedi.
Tajani, İtalya'nın pozisyonunun net olduğunu ifade ederek, "Diğer G7 ülkeleriyle bir anlaşmaya varmak ve ortak tek bir tutum sergilemek istiyoruz. Bu sorun sadece adaletle ilgili bir mesele değil, aynı zamanda siyasi bir sorun." diye konuştu.
Bakan Tajani, ayrıca İsrail saldırısı altındaki Lübnan için gündeme gelen ateşkes tartışmalarıyla ilgili olarak da "Lübnan'da ateşkese belki çok yakınız, bunun doğru olmasını ve son anda geri adım atılmamasını umuyoruz. Gazze'de biraz daha karmaşık ama hepimiz bu hedefe ulaşmak için çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Antonio Tajani, Rusya-Ukrayna Savaşı konusunda da Ukrayna’ya savaşmak üzere hiçbir İtalyan askerini göndermeyeceklerini yineledi.
G7 Dışişleri Bakanları'nın İtalya'nın ev sahipliğindeki ikinci ve son toplantısı, yarınki oturumların ardından açıklanması beklenen sonuç bildirisiyle tamamlanmış olacak.
BM Güvenlik Konseyi'nde İsrail-Filistin meselesine ilişkin oturum düzenlendi.
Burada konuşan Wood, ABD'nin işgal altındaki Batı Şeria'da artan "yerleşimci şiddetinden" derin endişe duyduğunu dile getirdi.
"ABD, Batı Şeria'nın ilhakına ilişkin teklifler ile Gazze'de yerleşim yerleri inşa edilmesine karşı çıkıyor." diyen Wood, bunun uluslararası hukuku ihlal edeceğini kaydetti.
Wood, bunların daha fazla istikrarsızlığı tetikleyeceğini belirterek, İsrail'in bölgeye "tam entegrasyonunun" önünde de ilave engeller oluşmasına neden olacağını söyledi.
"BARIŞ İÇİN GAZZE'DE DAHA KAÇ KİŞİNİN ÖLMESİ LAZIM?"
Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dmitry Polyansky ise ABD'nin sadece Hamas üzerinde baskı kurulmasını istemesini eleştirdi.
Bazı İsrailli yetkililerin tüm Filistinlilerin Gazze'den gönderilmesi gerektiğini açık şekilde dile getirdiğini anımsatan Polyansky, "Bu, İsrailli yetkililerin gerçek niyetlerini çok açık şekilde gösteriyor. Gündemlerinde müzakere edilmiş bir çözüm yok." dedi.
Polyansky, İsrail'in "Filistinlilerin kalmadığı bir Gazze" oluşturmaya çalıştığını belirtti.
"Barış için Gazze'de daha kaç kişinin ölmesi lazım? Yoksa ABD barışı tüm Filistinliler öldürülene ve iki devletli çözüm ihtimali yok olana kadar engelleyecek mi?" sorularını yönelten Polyansky, uluslararası toplumun "sorumlu üyelerinin" buna karşı çıkması gerektiğinin altını çizdi.
"TESLİM OLMAK HİÇBİR ZAMAN BİR SEÇENEK OLMAYACAKTIR"
Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur ise "Bu yangın acilen söndürülmezse, akan kan ve zalimliğin çok yıkıcı sonuçları olacak." uyarısında bulundu.
Tüm BM üyelerinin ya uluslararası hukukun korunması ya da İsrail hükümetinin katliamlarını savunmaya devam edeceğini kaydeden Mansur, "Esasen seçimin çok basit olması gerekiyor. Ancak bazı siyasilerin doğru seçimi yapmakta zorlandığını görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Mansur, bu kişilerin Filistin halkının hayatıyla siyasi oyunlar oynamaya son vermesi gerektiğini belirterek, "Sizin siyasi hesap ve istekleriniz uğruna bizim çocuklarımız kurban edilmemeli." vurgusunu yaptı.
Uluslararası toplumun İsrail hükümetinin yalanları ve suçlarıyla caydırılmaması gerektiğini kaydeden Mansur, "Asıl İsrail hükümeti sizin hukuk ve doğrunun tarafında durma kararlılığınızı caydırıcı bulmalı." dedi.
Mansur, uluslararası hukukun üstünlüğünü sağlamak için şimdi harekete geçme zamanı olduğunu dile getirerek, "Savaş makinası İsrail'in Gazze ve Lübnan'da durdurulması gerekiyor." çağrısında bulundu.
İsrail'in "Generaller planını" Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te uygulamaya devam ettiğini ifade eden Mansur, "Peki uluslararası toplumun planı ne? Bu yüce Konsey'in planı ne? Plan açık şekilde BM Şartı'nda belirtiliyor." diye konuştu.
Mansur, BM Şartı ve BM Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanması için kararlı adım atılması gerektiğini belirterek, sözlerin harekete dönüşmesi gerektiğini söyledi.
İsrail'in BM Daimi Temsilcisi Danny Danon'a dönerek "Hayal etmeye devam edin, teslim olmak hiçbir zaman bir seçenek olmayacaktır." dedi.
Mansur, yasa dışı işgali sonlandırmak için çabalarını sürdüreceklerini ve vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi.
İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları devam ederken, İsrail-Hizbullah arasındaki ateşkesin yakında ilan edilmesi bekleniyor. Lübnan basını, ABD Başkanı Joe Biden ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un 36 saat içinde İsrail-Hizbullah arasındaki ateşkesi ilan edeceğini iddia etti.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, İsrail ve Hizbullah arasındaki ateşkes görüşmeleri hakkında yaptığı açıklamada, "Çok yakınız" ifadelerini kullanarak, "Görüşmeler, yapıcıydı ve bunun gidişatının çok olumlu bir yönde ilerlediğine inanıyoruz. Ama evet, henüz her şey bitmiş sayılmaz” dedi.
Fransa Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail-Hizbullah arasındaki ateşkesin sağlanmasına yönelik görüşmelerde önemli ilerleme kaydedildiği belirtilerek, "ABD’li ortaklarımızla bu doğrultuda çalışmaya devam ediyoruz. İlgili herkesin bu fırsatı en kısa zamanda değerlendireceğini umuyoruz" denildi.
G7 ülkelerinin dışişleri bakanları İtalya’da bir araya geldi. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, iki günlük G7 Dışişleri Bakanları toplantısının ilk çalışma oturumunun ardından yaptığı açıklamada, G7 ülkelerinin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu aleyhindeki tutuklama emrinin uygulanmasına ilişkin mutabakat arayışında olduklarını söyledi. Tajani, "Bu konuda birlik içinde olmamız gerekiyor. Bu konuyu görüştük. Bununla ilgili kısmı sonuç bildirgesine dahil edebilir miyiz bakacağız. Bir anlaşmaya ulaşmak için çalışıyoruz” dedi.
Ateşkes ve barış görüşmeleri için İsrail Başbakanı Netanyahu'ya ihtiyaçlarının devam ettiğini vurgulayan Tajani, “Halihazırda Lübnan ve Filistin’de barışa ulaşmak için Netanyahu’yu muhatap almak zorundayız” dedi.
“KİMSE HUKUKUN ÜSTÜNDE DEĞİL”
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ise, hiç kimsenin hukukun üstünde olmadığını ve İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Almanya’yı ziyaret etmesi halinde tutuklanabileceğini söyledi. G7 toplantısı marjında yaptığı açıklamada Baerbock, “Alman hükümeti hukuka saygı göstermektedir ve kimse hukukun üstünde değildir” dedi.
“ROMA STATÜSÜ’NE TARAFIZ”
İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy de Netanyahu’nun ülkesini ziyaret etmesi durumunda İngiltere’nin yasal süreci takip edeceğini belirterek, “Roma Statüsü’ne tarafız ve uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuk kapsamındaki yükümlülüklerimize her zaman sadık kaldık” dedi.
G7 üyelerinden ABD, UCM’nin İsrail Başbakanı Netanyahu hakkındaki tutuklama emrine karşı çıkmış ve kararı “kabul edilemez” olarak nitelendirmişti.
AA muhabirinin sorusuna yazılı cevap veren bir Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü, İsrail'in Lübnan'a yönelik devam eden saldırılarını ve olası ateşkes sürecini değerlendirdi.
ABD'li sözcü, Lübnan'da İsrail ile Hizbullah arasında ateşkes konusunda, "Kayda değer ilerleme kaydettik ancak henüz sonuca ulaşmış değiliz. Mavi Hat'tın iki tarafındaki sivillerin evlerine güvenle dönebilmelerini sağlamak amacıyla diplomatik bir çözüme ulaşabilmek için çalışmaya devam edeceğiz." yorumunu yaptı.
İsrail'de yayın yapan Kanal 12 televizyonunun Netanyahu’ya yakın bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, ordunun Başbakan’a Hizbullah ile çatışmalar ve ateşkes konusunda bilgi verdiği belirtildi.
Buna göre, ordunun “Lübnan sınırı boyunca Hizbullah altyapısını yok etmeyi” başardığı savunularak, İsrail’in kuzeyine saldırı olasılığının “Hizbullah’ı geriye iterek” ortadan kaldırıldığı ve Hizbullah’ın roket cephaneliğinin de önemli ölçüde azaltıldığı öne sürüldü.
Ordunun ayrıca, Hizbullah ile ateşkes için “doğru zaman” olduğu ancak ateşkes sürecinin başarısız olması halinde ordunun Lübnan’daki saldırılarını genişletme planlarının da olduğunu aktardığı öne sürüldü.
İsrail basını, Güvenlik Kabinesi’nin Hizbullah ile ateşkes anlaşmasını onaylamak üzere yarın toplanacağını ve Tel Aviv yönetiminin Lübnan'da ateşkes taslağını "prensipte onayladığını" ancak bazı konuların henüz çözülemediğini yazmıştı.
ABD Başkanı Joe Biden'ın Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein, Lübnan'da ateşkese varılmasına yönelik müzakereler kapsamında geçen hafta Beyrut ve İsrail'i ziyaret etmişti.
Hochstein, 20 Kasım'da Beyrut'ta yaptığı açıklamada ateşkes müzakerelerinde ilerleme kaydedildiğini belirtmişti.
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant için çıkardığı tutuklama kararına ilişkin İngiltere’den açıklama geldi.
G7 Dışişleri Bakanları toplantısı için İtalya’da bulunan İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Lammy, Netanyahu'nun İngiltere'yi ziyaret etmesi halinde Londra'nın UCM’nin İsrail Başbakanı hakkındaki tutuklama emrini yerine getirip getirmeyeceği sorusuna, İngiltere'nin gerekli süreci takip edeceğini söyledi.
İngiliz Bakan “Roma Statüsünü imzaladık, uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuk çerçevesindeki yükümlülüklerimize her zaman bağlı kaldık. Elbette Birleşik Krallık'a böyle bir ziyaret söz konusu olsaydı, bir mahkeme süreci olacak ve bu konularla ilgili olarak gerekli süreç izlenecekti” dedi.
Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, İsrail askerlerinin son 24 saatte gerçekleştirdiği 2 saldırıda 24 Filistinli hayatını kaybederken, 71 Filistinli de yaralandı.İsrail saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana ortaya çıkan bilançonun da yer aldığı açıklamada, can kaybının 44 bin 235'e, yaralı sayısının da 104 bin 638’e yükseldiği aktarıldı.
İsrail askerleri, işgal altındaki Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerine düzenlediği baskınlarda aralarında bir çocuk ile bir kadının olduğu 29 Filistinliyi gözaltına aldı. Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti ile Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan ortak açıklamada, İsrail askerlerinin Batı Şeria'da Filistinlilerin evlerine baskınlarını sürdürdüğü belirtildi.
Geçtiğimiz perşembe gününden bu yana aranan 28 yaşındaki haham Zvi Kogan, dün Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) ölü bulunmuştu. BAE İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, olayın ardından başlatılan soruşturmada, Kogan cinayetine ilişkin 3 şüpheli gözaltına alındı. Bakanlık açıklamasında gözaltına alınan şüphelilerin elleri kelepçeli olarak fotoğrafları paylaşılırken 2 şüphelinin 28, bir şüphelinin ise 33 yaşında olduğu kaydedildi. BAE tarafından başlatılan soruşturmanın devam ettiği aktarıldı.
Lübnan resmi haber ajansı NNA'ya göre, hava saldırılarında Dahiye'nin Hureyk Mahallesi hedef alındı.Art arda düzenlenen saldırılar sonrası, vurulan binalar yerle bir olurken bölgeden toz ve dumanlar yükseldi.Saldırılardan kısa süre önce İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından, Hureyk Mahallesi'ndeki 3 binanın işaretli olduğu 3 harita paylaşarak saldırı tehdidinde bulunmuştu.
İran resmi haber ajansı IRNA'ya göre, Ali Hamaney, Tahran'da Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı milis güçleri (Besic) üyelerine bir konuşma yaptı.İsrail'in Gazze ve Lübnan'da işlediği insanlık suçlarına işaret eden Hamaney, "Netanyahu hakkında tutuklama kararı verildi, bu yeterli değildir. Onun hükmü idamdır. İşin başındaki İsrailli liderlere idam kararı verilmelidir." dedi.Sivillerin yaşam alanlarının bombalanmasına tepki gösteren İran lideri, şu ifadelerini kullandı:"Gazze ve Lübnan'daki insanların evlerini bombalamak bir zafer değildir. Ahmaklar, halkın evlerini ve hastaneleri bombaladıkları için zafer kazandıklarını sanmasınlar. Kimse bunu bir zafer olarak görmez. Bunların yaptığı zafer değil, savaş suçudur."
Hamaney'in üst düzey danışmanlarından Ali Laricani, dün İran'ın Tasnim haber ajansı tarafından yayınlanan bir röportajında İran'ın İsrail'e “yanıt vermeye” hazırlandığını söylemişti. Hazırlıkların içeriği ile ilgili bilgi vermeyen Laricani, İran'ın vereceği yanıtın “caydırıcılığı” yeniden tesis etmeyi amaçlayacağını vurguladı.
Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emri gündemin ilk sırasında yer almaya devam ederken Avrupa ülkelerinin birçoğu, bu kararı uygulayacakları yönünde görüş bildirdi. Yapılan açıklamalara göre, tutuklama emri, İrlanda, Belçika, Fransa, Slovenya, Danimarka, Hollanda, Finlandiya, İsveç, İsviçre, Portekiz, İspanya, Norveç, Litvanya, Estonya ve Lihtenştayn dahil birçok ülke tarafından yerine getirilecek.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Suriye Temsilcisi Gonzalo Vargas Llosa, aralıksız saldırılarına devam eden İsrail'in, Lübnan'dan Suriye'ye geçenlerin güzergahlarını bombaladığını bildirdi.
İsrail basınında yer alan haberde, Gallant'ın 1 Aralık'ta Washington'a gitmeyi planladığı kaydedildi.Gallant'ın, ziyareti kapsamında Beyaz Saray ve ABD Dışişleri Bakanlığından yetkililerle bir araya geleceği ifade edildi.Bu, UCM'nin hakkında tutuklama emri çıkarmasının ardından Gallant'ın yurt dışına yapacağı ilk ziyaret olacak.
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, Lübnan'ın güneydoğusundaki Halta köyüne yönelik yeni bir tahliye emri duyurdu.Hizbullah'a ait tesislerin askeri güçler tarafından hedef alınacağını belirten Adraee, sakinlerin Avali Nehri'nin kuzeyindeki bölgelere gitmesi gerektiğini söyledi.
ABD medyasında yer alan haberlere göre, İsrail ve Hizbullah Lübnan'daki çatışmayı sona erdirmek için anlaşmasının eşiğinde. İki üst düzey İsrailli yetkili ve iki ABD'li yetkili Axios'a verdikleri bilgiye göre, taslak ateşkes anlaşması, İsrail ordusunun güney Lübnan'dan çekileceği, Lübnan ordusunun sınıra yakın bölgelerde konuşlanacağı ve Hizbullah'ın ağır silahlarını Litani Nehri'nin kuzeyine taşıyacağı 60 günlük bir geçiş dönemi içeriyor.
İsrail resmi televizyonu KAN ise ABD destekli ateşkes konusunda İsrail ve Lübnan arasında prensipte anlaşmaya varıldığını, Başbakan Netanyahu'nun şimdi bunu kamuoyuna nasıl sunacağı üzerinde çalıştığını duyurdu. İsrail medyasına göre, Netanyahu bunu bir uzlaşı olarak değil İsrail'in yararına bir anlaşma gibi sunacak.
KAN'ın haberinde görüşmelerin, İsrail ordusunun Suriye-Lübnan sınır hattındaki hareket özgürlüğü konusuna odaklandığı ve İsrail'in anlaşmanın ihlali durumunda sınırdaki hareket özgürlüğüne ilişkin ABD'den güvence aldığı aktarıldı. Ayrıca haberde, ismi açıklanmayan İsrailli kaynaklara dayandırılarak, "iki gün içinde ateşkesin ilan edilmesinin beklendiği" kaydedildi.
Haaretz ise ateşkes önerisinin üç aşamadan oluştuğunu yazdı. Buna göre ilk aşamada Hizbullah, Litani Nehri'nin kuzeyindeki güçlerini çekecek, ikinci aşamada İsrail güney Lübnan'dan çekilecek ve son olarak tartışmalı sınır bölgelerinin belirlenmesine yönelik İsrail-Lübnan müzakereleri başlayacak.
ABD liderliğinde uluslararası bir organın ateşkes sürecini gözlemleyeceği bildirilen haberde, İsrail'in Washington'dan Hizbullah'ın ateşkes şartlarını ihlal etmesi ve bu ihlale karşılık Lübnan ordusu ile uluslararası güçlerin harekete geçmemesi durumunda askeri olarak harekete geçme hakkını teyit eden bir mektup almayı beklediği belirtildi.
Irak merkezli İslami Direniş Örgütü’nden İsrail’e yeni misillemeler geldi. Örgütten yapılan açıklamada, İsrail'in güneyindeki hedeflere yönelik 2 İHA saldırısı gerçekleştirildiği bildirildi. Saldırıların Lübnan ve Filistin halkları ile dayanışma amacıyla yapıldığı belirtilirken, kullanılan İHA’ların fırlatılma anlarına ait görüntüler örgüte yakın sosyal medya hesaplarından paylaşıldı. İsrail’den saldırılara ilişkin açıklama yapılmadı.
Hizbullah, İsrail güçlerine yönelik gerçekleştirilen son misilleme saldırılarının bilançosunu paylaştı. Hizbullah’tan yapılan açıklamada, Lübnan’ın güneyindeki El-Beyada kasabasında İsrail’e ait 5 Merkava tankının imha edildiği bildirildi. Ayrıca Deir Mimas kasabası yakınlarında 1 Merkava tankının etkisiz hale getirildiği kaydedildi.
The Times of Israel gazetesinin haberine göre, 2 Aralık'ta işgal altındaki Doğu Kudüs'teki Kudüs Bölge Mahkemesinde ifade verecek olan Netanyahu, avukatları aracılığıyla 15 günlük erteleme talebinde bulundu.Netanyahu'nun avukatları, 2 Aralık olarak belirlenen ifade tarihine kadar savunma hazırlıklarını yetiştiremeyecekleri gerekçesiyle erteleme talep etti.Avukatlar, mahkemenin 13 Kasım'da bir önceki erteleme talebini reddetmesinden bu yana savunmaya hazırlık için çaba gösterildiğini ancak Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) tutuklama kararı çıkarmasıyla hazırlıkların daha da aksadığını öne sürdü.
İsrail ordusunun X sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Hava kuvvetlerine ait uçaklar, askeri istihbarat birimi Aman’ın talimatları doğrultusunda, son bir saatte, Hizbullah Yürütme Konseyi'ne ait yaklaşık 25 hedefi vurdu. Bu hedefler arasında Nebatiye, Baalbek, Bekaa, Beyrut’un Dahiye bölgesi ve Beyrut çevresindeki bölgeler de yer alıyor." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, vurulan hedefler arasında, Hizbullah Yürütme Konseyi'ne ait komuta odaları, kontrol merkezleri ve istihbarat toplama noktalarının yer aldığı belirtildi.
Söz konusu bina ve tesislerde Hizbullah üyeleri ve liderlerinin bulunduğu iddia edilen açıklamada, bu hedeflerin Hizbullah'ın operasyonel ve diğer stratejik kararları almak için durum analizi yaptığı merkezler olduğu ileri sürüldü.
Hizbullah Yürütme Konseyi’nin, Cihad Konseyi’nin bünyesindeki askeri birimlerle operasyonları yönettiği öne sürülen açıklamada, Yürütme Konseyi üyelerinin, güç kullanımını devreye sokma ve savaşan kuvvetlere destek verme gibi Hizbullah’ın stratejik karar alma sürecinde büyük etkiye sahip olduğu, bir diğer görevinin ise Hizbullah faaliyetlerine finans sağlamak olduğu kaydedildi.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, İsrail'in Lübnan askerlerini hedef almasının ateşkese yönelik tüm çabaları reddettiği anlamına geldiğini ifade etti.Lübnan Başbakanı açıklamasında, "İsrail'in bugün ülkenin güneyindeki bir ordu merkezini doğrudan hedef alması, ateşkese ulaşmak için süregelen tüm çabaları ve iletişimleri, ordunun güneydeki varlığının güçlendirilmesi ve Birleşmiş Milletlerin 1701 sayılı kararının uygulanmasını reddeden doğrudan kanlı bir mesajı temsil ediyor." ifadelerini kullandı.
Bu doğrudan saldırının "Lübnan ordusunun ve sivillerin defalarca maruz kaldığı saldırılara eklenerek, ülkede yaşananlara sessiz kalan uluslararası toplumun resmini çizdiğini" belirten Mikati, şunları kaydetti:"İsrail'in her türlü çözümü reddeden mesajları devam ediyor. Tıpkı eylül ayında Amerikan-Fransız ateşkes çağrısında olduğu gibi yine Lübnan kanıyla gündemde olan çözüme utanmazca ret cevabı veriyor."