Güncelleme Tarihi:
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Suriye'de kurulacak yönetimin, bir mezhep veya dış güçler tarafından yönetilmemek için mevcut fırsatı değerlendirmesi gerektiğini belirtti.
Blinken, Dış İlişkiler Konseyi'nin (CFR) New York'taki konferans salonunda, ABD'nin dış politikasıyla ilgili soruları cevaplandırdı.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, "Şimdi temel soru şu; Suriye halkı bu andan faydalanabilir mi, ülkelerini daha iyi bir yola sokabilir mi ve onlarca yıldır ilk kez bir diktatör, bir dış güç, bir terör örgütü, bir mezhep veya azınlık tarafından yönetilmemek için bu fırsatı değerlendirebilir mi? Zorluk bu." ifadelerini kullandı.
Esed'in Suriye'den kovulmasını görmenin kendisini üzmediğini belirten Blinken, bu durumda yüzleşmek zorunda oldukları bazı komplikasyonların olduğuna dikkati çekti.
Blinken, Suriye'nin geleceğiyle ilgili, "Sadece birkaç gün önce Ürdün'de bir araya geldik. Türkiye, Ürdün, Mısır, Körfez ülkeleri, Irak ve bazı Avrupalı ortaklarımızı da bir araya getirdik. Ve Suriye'de ileriye dönük beklentilerimiz için birlikte bazı ilkeler ortaya koyduk." diye konuştu.
Suriye'deki muhalif grupların lideri konumundaki Heyet Tahrir Şam (HTŞ) da dahil ortaya çıkan tüm gruplarla etkileşim halinde olduklarını söyleyen Blinken, Suriye'nin hala parçalanma riski olduğuna ve bunun Suriye halkı için kötü sonuçlar doğurabileceğine değindi.
Blinken, "Donald Trump'ın, Suriye'de DEAŞ'ın yeniden ortaya çıkmasını kontrol altında tutmak için güçlü bir teşvike sahip olacağını düşünüyorum." dedi.
GAZZE'DE BARIŞ İÇİN GÖREVİNİN SON GÜNÜNE KADAR ÇALIŞACAĞINI İFADE ETTİ
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, İsrail ile Hamas arasında ateşkes sağlanması konusunda umutlu olduğunu ve görevdeki kalan bir ayını bunu başarmak için kullanacağını kaydetti.
20 Ocak'ta görevi sona erecek Bakan, "Umutluyum. Siz de umutlu olmalısınız. Bunu başarmak için kalan her haftanın her gününün her dakikasını kullanacağız." dedi.
Gazze'de savaşın sona ermesinin İsrail'in çıkarına olduğunu dile getiren Blinken, savaş sonrası yönetim konusunda bir anlaşmaya ihtiyaç duyulduğunu yineleyerek, Hamas'ın idarede olmamasını sağlayacak bir sonuca ulaşma çabasından bahsetti.
Bir soru üzerine İran'ın nükleer silah üretme isteği konusuna değinen Blinken, "Farklı savunma hatlarını kaybettikleri için elbette bu konuda daha fazla düşünüldüğünü göreceksiniz ancak İran ile hala müzakere ihtimali olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.
Blinken, İran'da muhalefetin desteklenmesiyle bir rejim değişikliğinin mümkün olup olmadığına yönelik soruyu, "Son 20 yıla baktığımızda rejim değişikliği konusundaki deneylerimizin tam anlamıyla yankı uyandıran başarılar olmadığını düşünüyorum." şeklinde yanıtladı.
İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde iki eve düzenlediği hava saldırısında 11 Filistinlinin hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin yaralandığı bildirildi.
Yerel kaynaklardan edindiği bilgiye göre, İsrail savaş uçakları, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yer alan Cibaliya bölgesinde bir evi bombaladı.
Filistinli Neccar ailesine ait eve düzenlenen hava saldırısı sonucu ilk belirlemelere göre 8 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı.
Kuzeydeki Gazze kentinde "ez-Zeytune ailesine" ait eve düzenlenen hava saldırısında da 3 kişi yaşamını yitirdi, aralarında çocukların da bulunduğu 10 kişi yaralandı.
Filistin Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, saldırılarla ilgili yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun kuzeyde 2 eve düzenlediği saldırılarla katliam yaptığını belirtti.
Basal, saldırılar sonucu evlerin yerle bir olduğunu ve aralarında çocukların bulunduğu enkaz altında kalanlar için arama kurtarma çalışmalarının başladığını ifade etti.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda, yaklaşık 17 bin 492'si çocuk, 11 bin 979'u kadın olmak üzere 45 bin 97 Filistinli öldü, 107 bin 244 kişi yaralandı.
Enkazda halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, "Cani Beşşar Esed rejiminin yıkılması memnuniyetle karşılanmalı." ifadesini kullanarak gelecek dönem için dikkatli olunması gerektiğini söyledi.
Starmer, İngiltere Parlamentosunda düzenlenen haftalık "Başbakana Sorular" oturumunda Avam Kamarası üyelerinin sorularını yanıtladı.
Suriye'de Baas rejiminin yıkılmasına ilişkin soruyu cevaplandıran Starmer, "Cani Esed rejiminin yıkılması memnuniyetle karşılandı ve memnuniyetle karşılanmalıdır. Ancak neyin geleceği konusunda ise dikkatli olmalıyız." dedi.
Starmer, İngiltere'nin Suriye'deki yerinden edilmiş halk ve ihtiyaç sahipleri için yaptıkları maddi yardımlara da değindi.
Konuyu G7 liderleriyle ele aldıklarını anlatan Starmer, "G7 liderleriyle, uluslararası hukuk ile evrensel insan haklarına saygılı, tüm vatandaşları koruyan bir Suriye hükümeti kurulması konusunu görüştük." diye konuştu.
Starmer, Rusya-Ukrayna savaşına da değinerek, "Ukrayna'yı desteklemeye devam etmeliyiz. Ukrayna'nın müzakere olsa da olmasa da en güçlü pozisyona getirmeliyiz. Bu savaş ancak saldırgan Rusya geri adım atarsa sona erer." ifadelerini kullandı.
Parlamentodaki haftalık "Başbakana Sorular" oturumuna, Noel tatilinin sona ereceği ocak ayının ilk haftasına kadar ara verildi.
Suriye'de arama ve kurtarma çalışmalarını sürdüren sivil savunma ekibi Beyaz Baretliler, Şam'ın banliyösündeki bir ilaç deposunda kimliği belirsiz ceset ve kalıntılar bulduklarını açıkladı.
AFP'de yer alan habere göre, deponun Seyyide Zeynep türbesine sadece 50 metre uzaklıkta olduğunu söyledi.
AFP'ye konuşan Beyaz Baretliler yetkilisi Ammar el Salmo, “Bölgede cesetler, kemikler ve kötü bir koku olduğuna dair bir ihbar aldık. Depoda, çürümekte olan cesetlerin bulunduğu soğuk oda bulduk” dedi.
Cesetlerden bazılarının bir buçuk yıldan daha kısa bir süre önce öldüğünün anlaşıldığını belirten Salmo, yere saçılmış insanlara ait kemikler bulduklarını ve hayatını kaybeden kişi sayısının 20'ye yakın olduğunu söyledi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Alman diplomatların Suriye geçici hükümetinin üyeleriyle bir araya gelmesinin ülkenin yeni siyasi yöneticileriyle temas kurmak için iyi bir fırsat olduğunu söyledi.
Devrik lider Beşşar Esad'ın devrilmesinin ardından kontrolü ele geçiren Heyet Tahrir Şam'a (HTŞ) atıfta bulunan sözcü, “Bu, HTŞ ve Şam'daki siyasi sorumlularla temasa geçmek için ilk iyi fırsattı” dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsüne göre, Şam'da yapılan görüşmelerde Suriye'de istikrarın sağlanması ve Almanya'nın diplomatik varlığının devam ettirilmesinin yolları ele alındı.
Suriye ekonomisinin son 15 yılda yediği darbenin yanı sıra ABD'nin destek verdiği terör örgütü PKK/YPG'nin etkisiyle ülke uyuşturucu trafiğinin üslerinden biri haline dönüştü
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Gazze'nin orta kesimindeki Bureyc Mülteci Kampı'nın bazı bölgelerinde yaşayanlardan sığındıkları bölgeyi terk etmelerini istedi. Ordu Sözcüsü Adraee, söz konusu bölgelerden İsrail'e saldırı düzenlendiğini iddia ederek bu bölgelerin vurulacağını ima etti. Ayrıca Adraee, bölgedeki Filistinlilerin İsrail ordusunun belirlediği “güvenli bölgeye” gitmesi çağrısında bulundu.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzeyi başta olmak üzere pek çok bölge için sık sık "tahliye emirleri" yayımlayarak bölgedeki Filistinlileri zorla yerinden ediyor. İsrail’in özellikle kuzeyi için yayımladığı tahliye emirleriyle “Generallerin Planı” olarak nitelenen planı uygulamaya çalıştığı yorumları yapılıyor.
Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Suriye'de yaşanan gelişmelere ilişkin yazılı açıklamada bulundu.Suriye'de iç savaşın başladığı 2011'den bu yana büyük bir yıkım ve yaygın bir yerinden edilme yaşandığına işaret edilen açıklamada, 6 milyondan fazla Suriyelinin ülkeyi terk ettiği ve 5,5 milyon kişinin ülke içinde yerinden edildiği hatırlatıldı.
Açıklamada, "Suriye'de 17 milyon kişinin hala yardıma ihtiyaç duyuyor ve tüm nüfusun yüzde 90'ı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Savaştan kaçan binlerce Suriyeli mülteci artık evlerine dönüyor, diğerleri ise yerel koşulların güvenli bir geri dönüşe izin verip vermeyeceğini değerlendiriyor. Geçen hafta yaklaşık 250 bin kişi evlerine döndü, bunların 100 bini ülke dışında yaşayan Suriyeliler." denildi.
Suriye'nin doğusundaki Deyrizor ilinde, Baas rejimini deviren gruplara destek veren aşiret güçlerinin kontrolündeki bölgede yer alan Deyrizor Askeri Havaalanı çevresine kimliği belirsiz uçaklar tarafından saldırı düzenlendi.Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, kimliği belirsiz uçaklar, Deyrizor Askeri Havaalanı çevresine saldırı gerçekleştirdi.Hava saldırısının yapıldığı alanda askeri radarların yer aldığı ifade ediliyor.Deyrizor'un il merkezi ile Fırat'ın batısında yer alan toprakları, Baas rejimini deviren gruplara destek veren aşiret güçlerinin kontrolünde bulunuyor.
Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail güçlerinin son 24 saatte düzenlediği 3 saldırıda 38 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 203 Filistinlinin ise yaralandığı belirtildi. Gazze Şeridi'ne saldırıların başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana toplam can kaybının 45 bin 97'ye, yaralı sayısının ise 107 bin 244'e yükseldiği aktarıldı.
Ürdün Dışişleri Bakanlığının açıklamasına göre Safedi ve Rus mevkidaşı Lavrov, bir telefon görüşmesi yaptı.Suriye'deki gelişmeler ve İsrail'in Gazze'ye saldırılarının ele alındığı görüşmede Safedi, "Ürdün, egemenliğine veya topraklarına yönelik herhangi bir saldırının ve terörün bulunmadığı bütün bir Suriye'nin yeniden inşasında, bu tarihi anda kardeş Suriye halkının yanında yer alıyor. Tüm Suriyelileri temsil eden ve haklarını koruyan yeni bir Suriye rejimi inşa etme yönündeki irade ve tercihlerine saygı duyuyor." değerlendirmesinde bulundu.
Suriye egemenliğine ve toprağına yönelik İsrail saldırılarının devamının yansımaları konusunda uyarıda bulunan Safedi, İsrail'in saldırılarını kınarken, bunun uluslararası hukukun ihlali ve tehlikeli bir gerilim olduğunun altını çizdi. Ürdünlü Bakan Safedi, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının durdurulması ve insani felaketin sonlandırılmasının bölgedeki gerilimin azaltılması yönünde ilk adım olacağını da vurguladı.
Kanal 12 televizyonunda yer alan haberde, Netanyahu'nun dün gittiği Hermon Dağı'ndaki tampon bölgede İsrail ordusuna bazı talimatlar verdiği belirtildi.Netanyahu'nun orduya Hermon Dağı'ndaki tampon bölgede işgalin 2025 sonuna kadar sürdürülmesi talimatı verdiği ifade edildi.İsrail Başbakanı, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'yle birlikte 7 Aralık sonrası işgal edilen Hermon Dağı'ndaki tampon bölgeye gitmişti.
Başbakanlık Basın Ofisinden yapılan açıklamada, Netanyahu'nun burada İsrail ordusunun Hermon Dağı'nda tampon bölgedeki işgalinin "geleceğine yönelik yönergeleri belirlediği" belirtilmiş ancak detay verilmemişti.Netanyahu, Hermon Dağı'ndaki tampon bölgede yaptığı açıklamada, buradaki işgalin "İsrail'in güvenliğini sağlayacak düzenleme bulunana kadar" süreceğini belirtmişti.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulunda yarın düzenlenecek AB liderler zirvesinin gündemi hakkında konuşma yaptı.Suriye'deki gelişmelere dikkati çeken von der Leyen, "Beşşar Esed'in düşüşü Suriye halkı için bir kurtuluştur. Hepimiz Esed'in hapishanelerinden gelen yürek parçalayıcı görüntüleri gördük. Burada çok sayıda masum insan tutuluyor, işkence görüyor ve öldürülüyor. Sosyal medyada paylaştığı bir gönderi yüzünden 14 yıl hapis yatan genç kız gibi masumlar ya da hapishanede doğan ve hiç gün yüzü görmemiş bebekler... Esed yer altı zindanlarından oluşan bir sistem kurmuştu. Rejimin gerçek yüzü buydu. Bu yüzden birçok Suriyeli sevinçli. On yıllardır ilk kez, umut Suriye'ye geri döndü." değerlendirmesinde bulundu.
AB'nin insani yardımlarını artırdığını belirten von der Leyen, "Bu yüzden Türkiye ve Ürdün üzerinden yeni bir insani hava köprüsü kurduk. Bu yıl insani yardımımızı 160 milyon avronun üzerine çıkardık." diye konuştu.Von der Leyen, "Desteği sürdüreceğiz ancak bunu erken iyileşme ve yeniden yapılanmaya yönelik yeni bir odaklanmayla yapacağız. Elektrik, su, temel altyapı ve daha fazlasından bahsediyoruz. Ancak bunun için adım adım bir yaklaşım izlenmesi gerekecek. Şam'daki yeni liderlik, eylemlerinin sözleriyle uyuştuğunu kanıtlamalı. Bu bağlamda, yeniden yapılanmayı kolaylaştırmak için sektörel yaptırımlarımızı da yeniden gözden geçirmeliyiz." ifadelerini kullandı.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin farklı noktalarına düzenlediği saldırılarda 11 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.AA muhabirine konuşan bir tıbbi kaynak, İsrail'e ait bir insansız hava aracıyla (İHA) Deyr el-Belah'ta yerinden edilen ailelerin barındığı bir çadıra düzenlenen saldırıda 2 kişinin yaşamını yitirdiğini, çok sayıda kişinin yaralandığını belirtti.Görgü tanıkları ise İsrail topçularınun, Nusayrat Mülteci Kampı'nın batısındaki çeşitli noktaları hedef aldığını, zırhlı araçların da Misdar köyü doğusundaki sivillere ait evlere ateş açtığını aktardı.
ABD merkezli Arap Dünyası İçin Şimdi Demokrasiden (DAWN) yapılan açıklamada, Filistinliler ve Filistin asıllı Amerikalıların DAWN platformunun desteğiyle Leahy Yasası'na uymadığı gerekçesiyle ABD Dışişleri Bakanlığına dava açtığı belirtildi. Açıklamada, İsrail'in işkence, zorla kaybetme, uzun süreli gözaltı ve sivillere yönelik kasıtlı saldırılar gibi insan hakları ihlalleri yaptığı belirtilerek Leahy Yasası'nın tüm ülkelere eşit şekilde uygulanmasının zorunlu olduğu ancak Dışişleri Bakanlığının İsrail'e "istisna" tanıdığı ifade edildi.Ayrıca açıklamada, İsrail'in soykırım, sivilleri kasten öldürme, gıda, su, yakıt ve ilaç gibi temel ihtiyaçlardan mahrum bırakma gibi suçlar da işlediğine dikkat çekildi.
İngiltere Parlamentosunda bağımsız milletvekili Richard Burgon, İngiliz hükümetinin Gazze'de ateşkes çağrısının yeterli olmadığını belirterek, İsrail'e tam silah ambargosu ve güçlü yaptırımlar uygulanmasını talep etti. İngiliz hükümetinin Gazze'de ateşkes çağrılarını desteklemesinin yeterli olmadığını belirten Burgon, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının durdurulması için daha fazlasının yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Suriye'de Beşar Esad rejiminin devrildiği 8 Aralık'ta kapatılan Şam Uluslararası Havalimanı bugün faaliyetlerine yeniden başladı. Havalimanında ilk uçuş Şam'dan Halep'e yapıldı.
Rejim güçleri ve havalimanı personelinin çekilmesinin ardından muhaliflerin devraldığı havalimanında günlerdir temizlik ve test aşamaları devam ediyordu. Bölgeden yayın yapan CNN TÜRK Özel Haberler Şefi Fulya Öztürk, havalimanında yapılan hazırlıkları, "Eski bayraklar kaldırıldı, Esad posterleri indirildi, uçaklar üzerindeki bayraklar yenilendi." diye aktardı.
Havalimanının son yolcusu Rusya’ya kaçan Beşar Esad’dı. Esad, askeri ve güvenlik güçleri geri çekilirken, Şam Uluslararası Havalimanı’ndan ülkeyi terk etmişti. Havalimanının VIP giriş kapısı önünde bulunan zırhlı aracın da Esad’ın havalimanına gelirken kullanıldığı araç olduğu kaydedildi. Havalimanının kontrolünü sağlayan muhalifler, havalimanı içerisinde bulunan iki katlı özel yapılmış alanın ise Esad ve ailesinin uçuş öncesi ve sonrası dinlenmesi için kullanıldığını belirtiler. İki katlı lüks binada özel mobilyalar, yatak, dinlenme, çalışma odaları, toplantı salonları ve mutfak bulunuyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşmasına "gelecek haftalar" içinde varılabileceğine dair umutlu olduklarını, taraflar arasındaki farklılıkların giderilmesine yönelik çabaların sürdüğünü belirtti.
Arap Birliğine bağlı Filistin ve İşgal Altındaki Arap Toprakları Biriminden yapılan yazılı açıklamada, üçlü işbirliği mekanizmasının telekonferans aracılığıyla bir toplantı gerçekleştirdiği ifade edildi.Açıklamada, toplantıya, Arap Birliğinin Filistin ve İşgal Altındaki Arap Toprakları Biriminden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Büyükelçi Said Ebu Ali, Afrika Birliğinin Arap Birliği Daimi Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nadir Fetih el-Alim ve İİT Filistin ve Kudüs İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Büyükelçi Semir Bekir'in katıldığı belirtildi.
Toplantıda, üçlü mekanizmanın 2025 yılında siyasi, ekonomik, insani, kültürel alanlardaki faaliyetlerine ilişkin eylem planının ele alındığı kaydedilen açıklamada, planda yer alan faaliyet ile etkinliklerin onaylandığı ve her yıl çeşitli alanlarda uygulamaya konulacağı bildirildi.
Filistin meselesine ilişkin uluslararası arenada çabaların harekete geçirileceği, Arap, İslam ve Afrika ülkelerinin tutumlarının koordine edileceği vurgulanan açıklamada, ayrıca üç örgütün üye ülkelerinde resmi ve halk düzeyinde tüm alanlarda Filistin'e ve Filistin halkının haklı mücadelesine destek ile dayanışmayı artırmak amacıyla bir dizi ortak etkinliğin hayata geçirileceği ifade edildi.
Suriye'nin devrik lideri Beşşar Esad geçtiğimiz günlerde Rusya'ya kaçışı sonrası ilk açıklamasını yapmış ve "Suriye'yi terk edişim planlı değildi" diyerek rejim karşıtı grupların başkent Şam’a girdiği 8 Aralık gününe kadar istifa etmeyi hiç düşünmediğini açıkladı. Esad çatışmalar sırasında Rus üssüne sığındığını ve Moskova’dan gelen talimatla buradan götürüldüğünü iddia ederken, İngiliz Dailymail gazetesi devrik liderin planlarını kimseye söylemeden 8 Aralık günü erken saatlerde başkentteki havaalanından özel jetine bindiğini yazdı.
Dailymail'e göre Esad'ın uçağı haritadan kaybolmadan önce Akdeniz'e doğru yöneldi, muhtemelen pilotlar uçuşları takip eden ve konumlarını hava trafik kontrolüne bildiren transponder'ı kapattılar. Uçak Humus kenti üzerinden geçerken U dönüşü yaptıktan kısa bir süre sonra kayboldu. Uçağının daha sonra Hmeymim hava üssüne indiği ve Esad'ın burada bir Rus askeri uçağına aktarma yaparak radar altında Moskova'ya uçtuğu düşünülüyor.
Ürdün, 6 Aralık'ta kapattığı Suriye sınırındaki Cabir Sınır Kapısı'nı bu sabahtan itibaren tırların geçişi için yeniden açacağını duyurdu.
15 üyeden oluşan BMGK, Suriye'deki gelişmelere ilişkin yazılı açıklama yaptı.Açıklamada, Suriye'de, BMGK'nin 2254 sayılı kararının temel ilkelerine dayalı kapsayıcı ve Suriyelilerin öncülüğünde siyasi sürecin inşa edilmesi çağrısı yapıldı.
Bu bağlamda, BM Genel Sekreteri'nin Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen'in sürecin kolaylaştırılmasına yönelik çabalarının desteklendiği kaydedilen açıklamada, "Söz konusu siyasi sürecin, tüm Suriyelilerin meşru beklentilerini karşılaması, onları koruması ve kendi geleceklerini barışçıl, bağımsız ve demokratik bir şekilde belirlemelerine imkan tanıması gerekiyor." ifadeleri kullanıldı.
Washington Post gazetesi Suriye'de Esad rejiminin çöküşü ve İsrail saldırılarının İran'ı savunmasız bıraktığını yazdı. Gazeteye göre, giderek artan kırılganlık hükümet içinde alarm yarattı ve İsrail ile giderek tırmanan gerilimin çok daha tehlikeli bir aşamaya girebileceği korkularını körükledi.
Rejimin katı çizgideki destekçileri, olası bir İsrail saldırısına karşı nükleer caydırıcılık seçeneğini daha sık konuşmaya başladı hatta Esad'ın düşüşünden yakınan milletvekili Ahmad Naderi, 8 Aralık'ta X'te yaptığı bir paylaşımda İran'ın "atom bombası" denemesi için çağrıda bulundu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye'nin Hermon Dağı'nda yer alan ve Baas rejiminin devrilmesinin ardından tampon bölgede başlayan işgalin "İsrail'in güvenliğini sağlayacak düzenleme bulunana kadar" süreceğini belirtti.İsrail ordusunun Hermon Dağı'nda 7 Aralık sonrası işgal ettiği bölgede konuşan Netanyahu, Suriye'deki son gelişmelerin ardından buranın "İsrail'in güvenliği için öneminin arttığını" ileri sürdü.Hermon Dağı'ndaki tampon bölgede işgale ilişkin mesajlar veren Netanyahu, "İsrail'in güvenliğini sağlayacak başka bir düzenleme bulunana kadar bu önemli noktada (Hermon Dağı'nda işgal edilen tampon bölge) kalmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.
NewsWeek bunun görevdeki bir İsrail liderinin ilk kez Suriye topraklarına girmesi anlamına geldiğine dikkat çekerken Hermon Dağı'nın yüksekliğinden, Suriye, Lübnan ve İsrail'e yakınlığından dolayı stratejik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Newsweek'e konuşan uzmanlar ise İsrail'in eylemlerinin 1974 ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini ve zaten istikrarsız olan bölgeyi daha da istikrarsızlaştırabileceğini savunuyor.
İsrail medyasında yer alan haberlerde ise İsrail Savunma Kuvvetleri'nin Lübnan ve Suriye sınırına yeni birlikler konuşlandırdığı yazıldı.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Suriye'de SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG ve DEAŞ hakkında Türkiye ile görüşmelerin devam ettiğini, Suriye'deki durum ve bölgesel güvenlik çıkarlarıyla ilgili iletişimi açık tutmayı sürdürdüklerini belirtti.Pentagon Sözcüsü Patrick Ryder, günlük basın toplantısında,"Türkiye çok değerli bir NATO müttefikidir ve Suriye'deki durum ve DEAŞ gibi bölgesel güvenlik çıkarlarıyla ilgili olarak iletişim hatlarını açık tutmaya devam ediyoruz." derken ABD'nin bölgedeki pozisyonu veya DEAŞ'ı yenme misyonuna nasıl yaklaştığı konusunda duyuracak herhangi bir değişiklik olmadığını belirterek, "DEAŞ ve SDG ile ilgili zorluklar konusunda Türk mevkidaşlarımızla ve bölgedeki diğerleriyle görüşüyoruz." ifadelerini kullandı.
Terör örgütü DEAŞ'ın yeniden canlanmamasında bölgedeki herkesin çıkarı olduğunu kaydeden Ryder, bu konuda PKK/YPG unsurlarının "önemli bir ortak olmaya devam ettiğini" savundu.Ryder, Türkiye'nin sınırına yakın Aynularab (Kobani) bölgesinde terör örgütü PKK/YPG unsurlarının diğer taraflarla ateşkes görüşmeleri yapmasına ilişkin ABD'nin tutumuyla ilgili bir soru üzerine de sadece bu konudaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini söyledi.
Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ve Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, BM Güvenlik Konseyi'ndeki Suriye konulu oturumda Suriye'ye yönelik yaptırımlara son verilmesi çağrısında bulundu.AB ve aralarında ABD ve İngiltere'nin de bulunduğu ülkeler, 2011'de Suriye rejiminin eski lideri Beşar Esad'ın demokrasi yanlısı protestolara sert müdahalesinin iç savaşa dönüşmesinin ardından Suriye'ye ağır yaptırımlar uygulamıştı.