Japon mafyası 'yakuza'da emeklilik zor... 'Eksiden başlıyoruz, sıfıra çıkmaya uğraşıyoruz'

Güncelleme Tarihi:

Japon mafyası yakuzada emeklilik zor... Eksiden başlıyoruz, sıfıra çıkmaya uğraşıyoruz
Oluşturulma Tarihi: Ekim 24, 2021 09:23

Japonya’da yüzlerce yıllık kökleri bulunan yakuza suç örgütleri son yıllarda yürütülen operasyonlar sonucu gün geçtikçe eriyor. Biat kültürü ve katı hiyerarşi içinde yetişen üyeler ise batan gemiyi terk ediyor. Suç geçmişlerini geride bırakan 'firari' yakuza üyelerinin hayatlarına biraz daha yakından bakmaya ne dersiniz?

Haberin Devamı

Dünyanın en eski ve kökleşmiş organize suç örgütlerinden biri olan Japon mafyası yani “yakuza”nın başı son yıllarda devletle ve kendisini terk eden üyeleriyle dertte.

Katı hiyerarşisi, acımasızlığı ve yüzlerce yıla uzanan gelenekleriyle dünyadaki en özgün örgütlerden olan yakuza, bundan 10 yıl öncesine kadar Japon hükümetini, büyük holdingleri, çok uluslu şirketleri ve ülkenin kenar mahallelerini güç, baskı ve şiddetle yönetirken, bugün gelinen noktada devletin baskı araçlarının kendisini hedef almasıyla, küçülmeye ve kabuğuna çekilmeye mecbur kaldı.

Katı disiplin, cesaret, milliyetçilik gibi değerleri benimsediği için bugüne kadar devletle sıkı ilişkiler yürüten yakuza; özellikle 'radikalizme' karşı önemli bir müttefik olarak gösteriliyordu. Fakat, küreselleşen dünyanın içinde gelenekler nasıl dönüşüme uğruyorsa, yakuza da aynı oranda değişim ve dönüşümle karşı karşıya kalıyor. Bir dönem yüksek ahlaki değerleriyle ve katı prensipleriyle 'sarsılmaz' bir yapı görünümü sergileyen yakuza, 'yeni dünya düzeni'nin içinde yozlaşmaya ve eski imajını kaybetmeye başlıyor.

Haberin Devamı

'FANATİK' YAKUZA EVCİLLEŞİP, EHLİLEŞİYOR...

Japon kültürünün vazgeçilmez bir parçası görünümündeki bu örgütler, özellikle son yıllarda popüler kültür nesnesi halini aldı. Sayısız filmde, anime'de (Japonya'ya özgü çizim sanatıyla hazırlanan hikâyeler) ve gündelik hayatın içindeki pek çok simgede yakuza kültürünün etkileri ile karşılaşılıyor.

Fanatikleşmiş yakuza üyelerinin samuray kılıcı olarak da bilinen 'Katana' ile işledikleri vahşi cinayetler sayısız anime filmine konu olurken, diğer tarafta bu 'korkulan' figürler giderek 'evcilleştirilmeye' ve 'ehlileştirilmeye' başladı. Yakuzayı konu alan sinema filmlerinde ise onur, biat ve itaat vurgularının yerini baygın bir melankoli alıyor.

Kendine has ritüelleri, giyim tarzı ve cezalandırma yöntemleri bulunan yakuzanın kökleri, Japonya’nın feodal dönemine uzanıyor. Edo döneminin (1603-1863) samuray geleneğine uzanan yakuza, Japon askeri geleneklerinin ve tarihinin izlerini taşıyor. İtaat ve biat geleneğiyle çevrelenen yakuza, ataerkil bir ailenin tüm yapısal özelliklerini taşıyor. Mutlak otoriteye dayanan bu ailenin içinde tek bir baba ve oğulları bulunuyor. Hiyerarşinin üst noktalarında ise ustalar 'gelenek' ve 'suç'un tüm inceliklerini öğrencilerine aktarıyor.

Haberin Devamı
Akira Kurosawa'nın yazıp yönettiği 1961 yapımı Yojimbo.

Japon yönetmen Akira Kurosawa’nın yazıp yönettiği Seven Samurai (1954) ve Yojimbo (1961), döneme ilişkin çeşitli ipuçları sunuyor. Kurosawa, Yojimbo’da bir gezgin samurayın kasabayı iki karşıt çeteden kurtarma mücadelesine odaklanıyor. Gezgin samuray Sajuro, iki çeteyi de kasabadan temizlemiştir ki, çete liderlerinden birinin akrabasının elinde silahla kasabaya gelmesiyle işler değişiyor. “Tüfek icat oldu mertlik bozuldu” sözünü akıllara getirecek olan sahne, bugün yakuzanın içinde bulunduğu durumu özetlemek için de kullanılabilir ama bir farkla... Gözetim toplumunun içinde, gizlenemeyen ve attığı her adım takip edilen yakuza örgütü, günümüzün en yaygın silahı olan teknoloji karşısında aynı finali taşıyor.

Haberin Devamı

Öyle ki devletin yaptığı operasyonlar nedeniyle etki alanları daralan 'yıkılmaz' gözüyle bakılan suç grupları köşeye sıkışmaya başladı. Fanatikleşmiş çete üyeleri ise son 10 yılda kademeli olarak 'suç ailelerinden' uzaklaşmaya başladı.

YAKUZALAR ÇETELERİNİ HIZLA TERK EDİYOR

Geçtiğimiz aylarda, 'Kudo-kai' adıyla tanınan suç örgütünün lideri Satoru Nomura (74), 1998 ile 2014 yılları arasında eski balıkçılık sendikası liderini öldürüp, aralarında bir hemşire ile emekli polis olmak üzere üç kişiyi tabanca ve bıçakla yaraladığı gerekçesiyle idam cezasına çarptırılmıştı. Japonya tarihinde bir ilk olma özelliği taşıyan bu karar sonrasında Nomura mahkeme heyetine bağırarak, “Hayatınızın geri kalanında bu kararı verdiğinize pişman olacaksınız" diyerek, tehditler savurmuştu. Uzmanlar yakuzanın 'dokunulmazlığının' da tarihe karıştığı bu kararın bundan sonrası için emsal olacağı görüşünde.

Haberin Devamı
Japon mafyası yakuzada emeklilik zor... Eksiden başlıyoruz, sıfıra çıkmaya uğraşıyoruz
Kudo-kai suç örgütünün lideri Satoru Nomura, 1998 ile 2014 yılları arasında azmettiricisi olduğu cinayetler nedeniyle, geçtiğimiz ay idam cezasına çarptırıldı.

Japonya Ulusal Suç Örgütleriyle Mücadele Merkezi ise 2011 yılında bilinen yaklaşık 70 bin 300 yakuza üyesi varken, bu sayının 2020 yılında 25 bin 900'e düştüğünü açıklayarak çözülüşün boyutlarını gözler önüne serdi.

Peki ama hayatı sayısız suçla çevrelenen bir yakuza üyesi, çeteden uzaklaştığında ne yapıyor?

RESTORAN İŞLETİYOR, İNŞAATLARDA ÇALIŞIYOR VE ÇÖP TOPLUYORLAR…

Suçla erken yaşlarda tanışan bu üyeler, örgütten kaçtıktan sonra restoran işletiyor, emlakçılık yapıyor, inşaatlarda çalışıyor ve yeri geldiğinde çöp topluyor. Geçtiğimiz günlerde Washington Post yazarı Michelle Lee, çeteden kaçan Takashi Nakamoto (55) üzerinden, suçtan uzak durmak için mücadele veren diğer çete üyelerinin hayat hikâyelerine odaklandı.

Haberin Devamı

Japonya’nın güney batısında yer alan Kuyushu adasının en büyük şehri Kitakyushu’da noodle restoranı açmayı başaran Nakamoto, aşçılık yetenekleri ve insanlarla kurduğu dostlukla, eski hayatının acımasızlığını geride bırakmaya çalışıyor. O günleri hatırlatan en bariz şey ise kesik serçe parmağı.

Nakamoto, bir zamanlar Japonya’nın en güçlü yakuza örgütlerinden Kudo-kai'nin saflarında bulunan bir isim. 2015 yılında hapse giren Nakamoto, hapisteyken hayatının ne yöne gideceğini düşünmüş ve çetede bir geleceği olmadığını anladığında, uzaklaşma zamanının geldiğine karar vermiş. “Örgüt için her şeyi yapmaya ve ölmeye hazırdım” diyen 55 yaşındaki Nakamoto, çeteden ayrılma kararıyla birlikte normal bir hayat yaşamak için adımlar attığını belirtiyor. 

Japon mafyası yakuzada emeklilik zor... Eksiden başlıyoruz, sıfıra çıkmaya uğraşıyoruz
The Way of the Househusband, evcilleşen ve ehlileşen bir yakuza üyesini konu alıyor.

Fakat, hayatı suçla örülen bir çete üyesinin, insanlar arasına karışması hiç de kolay olmuyor. Nakamoto’nun hikâyesi yakın zamanlarda yayınlanan The Way of the Househusband anime dizisini çağrıştırıyor. Hikâyeye konu olan efsanevi yakuza 'Ölümsüz Tatsu' dahil olduğu örgütten uzaklaştıktan sonra, önlüğünü boynuna geçiriyor ve dürüst bir hayat yaşamaya karar veriyor. Fakat önceki hayatı peşini bırakmıyor.

Nakamoto’da benzer bir şekilde örgütten ayrıldıktan sonra adeta boşlukta yaşamış. Kitakyushu’ya dönen Nakamoto, topluma karışmak için elinden geleni yapmış. Esnafla iyi ilişkiler kurmaya, evlerin önündeki çöpleri toplamaya ve bölgede düzenlenen etkinliklerde görev almaya başlamış.

HERKES İKİNCİ BİR ŞANSI HAK EDER

Bir noktadan sonra, 20 yıl önce karşı karşıya geldikleri Toshiyuki Tsuji ile yolları kesişmiş.

Toshiyuki Tsuji’nın hikâyesi ise şöyle: yirmi yıl önce Kitakyushu’da bir kafe açmak için dükkân satın alan Tsuji, karşısında Kudo-kai üyelerini bulmuş. Mahalleye kafe açamayacağını söyleyen üyeler, ikazlarını dinlemeyen adamın dükkanını parçalamış. Pes etmeyen Tsuji, yapılan saldırılara rağmen dükkanını açmış ve bölgenin en sevilen esnafı haline gelmiş.

Japon mafyası yakuzada emeklilik zor... Eksiden başlıyoruz, sıfıra çıkmaya uğraşıyoruz
Bir zamanlar, en acımasız yakuza örgütlerinden Kudo-kai'nin üyesi olan Takashi Nakamoto, örgütten ayrıldıktan sonra topluma entegre olmaya çalışıyor. Nakamoto, 13 kişilik noodle restoranı ile bu amacını hayata gerçekleştiriyor.

Nakamoto’yu Kitakyushu’da karşısında bulan Tsuji, bir dönem düşmanı olan çetenin üyesinin sergilediği çabadan etkilenmiş ve ona bir şans tanımaya, kefil olmaya karar vermiş. Nakamoto’nun hayalindeki noodle restoranını kurmasında yardımcı olmuş. Nakamoto, o dönem yaşadıklarını anlatırken, “İnsanların yanınıza gelmesini ve size yardım etmesini bekleyemezsiniz. Sizin gidip onlarla iletişim kurmanız gerekir” diyor.

Tsuji ise “Eski bir suçlu olsa bile, benimle konuşursa ve hayata yeniden başlamak istediğinde samimiyse, bu konudaki ciddiyetini anlamak için gözlerinin içine bakarım” ifadesini kullanıyor ve devam ediyor: “Herkesin çalışma özgürlüğü hakkı vardır.”


Under the Open Sky, 13 yılını hapishanede geçen eski Yakuza savaşçısı Mikami’nin suçtan uzaklaşarak hayata yeniden başlama mücadelesini konu alıyor...

‘YASALAR, ESKİ YAKUZALARI TOPLUMDAN SOYUTLUYOR’

Fakat eski örgütlerden firar eden tüm yakuza üyeleri Nakamoto kadar şanslı değil. Tüm vücutlarını kaplayan dövmeleri ve kesik serçe parmakları her zaman göz önünde olmalarına neden oluyor.

Bu durumu bir tür sosyal damgalanma olarak gören suç sosyolojisi ve yakuza uzmanı Noboru Hirosue, yasaların eski üyeleri toplumdan soyutlayacak biçimde tasarlandığını belirtiyor. Hirosue’ye göre, çetelerini terk eden üyelerin ilk beş yıl banka hesabı açmaları, ev kiralamaları, sigorta yaptırmalarının önünde ciddi engeller bulunuyor.

‘SIFIR NOKTASINA ULAŞMAK İÇİN ÇABALIYORUZ’

Çetelerden ayrılan yakuza üyelerinin istihdam verilerini açıklayan Hirosue, 2010 ile 2018 arasında ayrılanların yüzde 3,5'inin iş bulduğunu, kalanının iş bulamayarak çetelerine geri döndüğünü belirtiyor.

Kudo-kai çetesinden 2011 yılında ayrılan Motohisa Nakamizo ise bu istatistikler içinde şanslı olan gurupta yer alıyor. Ailesinin emlak şirketinde çalışan Nakamizo, “Hapishaneden çıktığınızda veya çeteden uzaklaştığınızda, ilk beş yıl insanların size aynı davranmayacağını bilmelisiniz” ifadesini kullanıyor. Fukuoka’daki aile işletmesinde çalışmayı sürdüren 56 yaşındaki Nakamizo, “İnsanlar genellikle sıfırdan başlamaktan bahseder ama biz eksiden başlıyoruz, sıfıra ulaşmak için çabalıyoruz” diyerek içinde bulundukları durumu özetliyor.

Japon mafyası yakuzada emeklilik zor... Eksiden başlıyoruz, sıfıra çıkmaya uğraşıyoruz
Motohisa Nakamizo, Kudo-kai'de 30 yıl geçirdikten sonra, 2011 yılında örgütten ayrıldı. Ailesinin emlak şirketinde çalışmaya başladı.

Gündelik hayata entegre olmada zorluk yaşamak, toplumun geri kalanının ön yargısı, eğitim eksiklikleri gibi nedenler yakuzaların normal bir hayat kurma yolunda karşılaştıkları engeller arasında.

Bu durum aynı zamanda, eski yakuzalar arasında güçlü bir dayanışma ağının da doğmasına neden olmuş. Örneğin, Nakamizo emlak şirketine eski arkadaşlarını alarak bu süreci en az zararla atlatmalarına uğraşıyor. Ancak bu örnekler o kadar sınırlı ki, yakuzadan ayrılanların çok küçük bir kısmı iş bulabilirken, geri kalanlar çaresizlik içinde yaşamak zorunda kalıyor. Birçok arkadaşının zor durumda olduğunu belirten Nakamizo, “Keşke toplum ön yargılarından kurtulabilse ve bu insanlara bir şans verebilse” diyor ve ekliyor: “Bunun olmaması durumunda, gidecekleri yeri olmayanların yeniden yanlış yola sapmasına sebep olunacaktır.”

2015 yapımı Gangsta, popüler kültür nesnesi haline gelen yakuzayı konu alan güzel örneklerinden...

HAYALLERİNİN PEŞİNDEN GİTMEYİ SEÇTİ

Üstelik çetelerden ayrılanların tek sorunu işsizlik de değil. Çoğu üyenin ciddi eğitim açıkları bulunuyor. Örneğin Yamaguchi-gumi çetesinden ayrılan Ryuichi Komura, ortaokulu bitirdikten sonra eğitimine devam edememiş ve dört yıl hapis yatmış. “Geçmişe dönebilsem hayatımı tersine çevirmek isterdim” diyen Komura’nın tam zamanlı bir iş bulma şansı ise neredeyse hiç mümkün değilmiş. Fakat o pes etmemiş ve hayallerinin peşinden gitmeyi seçmiş. “Hukuk okumak isterdim ama eski bir yakuza olarak, avukat olmam neredeyse imkânsız görünüyordu” diyen Komura, eğitimini dışarıdan bitirmeye karar vermiş. Sekiz yıllık bir eğitimin ardından, yedinci denemesinde adli kâtiplik sınavını geçtiğinde, 46 yaşındaymış.

‘LÜKS BİR HAYATTA GÖZÜM YOK’

Bazı eski çete üyeleri ise, kurulan dernekler yardımıyla çalışma hayatına giriyor. Asahi Shimbun’un haberine göre, adını açıklamak istemeyen 54 yaşındaki eski bir çete üyesi, inşaatlarda çalışarak geçimini sağlıyor.

Japon mafyası yakuzada emeklilik zor... Eksiden başlıyoruz, sıfıra çıkmaya uğraşıyoruz
Eski çete üyesi, Hyogo Eyaletindeki bir şantiyede inşaat işçisi olarak çalışıyor.

20’li yaşlarında Tokyo’da bir çete patronunun şoförlüğünü yaptığını belirten adam, ayda 700 bin yen (56 bin TL) kazandığını söylüyor. O dönemlerde lüks bir hayatı olduğunu anlatan 54 yaşındaki eski çete üyesi, bugün inşaatlarda çalışarak ayda yaklaşık 200 bin yen (16 bin TL) kazandığını belirtiyor. “Lüks bir hayatta gözüm yok” diyen eski yakuza, “Normal bir hayatın ne kadar harika bir şey olduğunu çok daha önce anlamalıydım” ifadesini kullanıyor.

‘YER ALTI DÜNYASI YENİ BİR AŞAMAYA GİRDİ’

Yakuza çetelerine yönelik başlatılan yasal takipler ve operasyonların, yaşı ilerleyen yakuza liderlerinin erken emekli olmasına yol açtığı ve birçok üst düzey üyenin de sessiz sedasız kenara çekildiği görülüyor. Okita, devletin attığı adımların yakuza dünyası üzerinde büyük etkileri olduğunu da sözlerine ekliyor.

Adalet Bakanlığı’nda görevli Hirosue ise yakuzaya yönelik başlatılan operasyonlar sonucunda yer altı dünyasında boşluklar doğduğuna dikkat çekiyor. Her şeyi kontrolü altında tutan yakuzanın devreden çıkışı nedeniyle suç oranlarında artış gözlendiğini söyleyen Hirouse, yeni suçluların siber suçlar, dolandırıcılık, yasa dışı ilaç ticareti ve uyuşturucu alanlarında yeni yollara saptıklarını açıklıyor ve ekliyor: “Japon yer altı dünyası artık yeni bir aşamaya girdi.” 

The Washington Post'un "As Japan’s yakuza mob weakens, former gangsters struggle to find a role outside crime" başlıklı haberden derlenmiştir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!