İsrail'den barışa son nokta

İsrail Yönetimi, güvenlik gerekçesiyle nihai bir anlaşma yapılsa bile Batı Şeria'nın büyük bir kısmını kontrol altında tutacağını açıklayarak barışa son noktayı koydu. Filistin Yönetimi'nde kızgınlık yaratan İsrail kabinesinin bu kararı Ortadoğu'da tansiyonu yeniden yükseltti.

Batı Şeria'nın % 60'nın İsrail'de kalmasını öngören karara göre kabinenin güvenlik açısından hayati önem taşıyan bölge ilan ettiği sekiz bölge şöyle; doğu güvenlik bölgesi (Ürdün Vadisi), batı güvenlik bölgesi (Yeşil Hat sınırı), Kudüs'ün çevresi, Yahudi yerleşim birimlerinin çevresi, su kaynakları, elektrik ve ulaşım şebekesi, stratejik öneme haiz askeri üsler, kuzey-güney ve batı-doğu yollarıyla, Yahudi dini ve tarihi yerleri.

Ortadoğu'da nihai bir anlaşma sağlansa bile İsrail, bu sekiz bölgeden çekilmeyecek. İsrail'in bu kararı, halen Batı Şeria'nın % 27'sini kontrol altında bulunduran ve ileride % 90'nına sahip olmayı planlayan Filistin Özerk Yönetimi'nde hayal kırıklığı yarattı.

Batı Şeria'daki El Halil kentini ziyaret eden Filistin lideri Yaser Arafat, İsrail'in kararını tepkiyle karşılayarak ‘Biz Ay’ı istemiyoruz. Biz sadece Beyaz Saray'da Başkan Clinton önünde imzalanan anlaşmayı istiyoruz' dedi. Arafat, yeni bir intifadayı reddetmediğini söylerken sokaklarda intifada günlerini andıran görüntüler yaşandı.

El Halil'deki cami katliamının dördüncü yılı dolayısıyla yapılan bir gösteri sırasında bir grup Filistinli gencin Yahudi yerleşim birimlerini koruyan İsrailli askerlere ateş ve şişelerle saldırması üzerine çatışma çıktı. İsrailli askerler plastik mermilerle ateş açtı.

İsrail'in kararı ABD Başkanı Bill Clinton'un Ortadoğu barışına ivme kazandırmak için yaptığı girişimin de ölü doğmasına yol açtı. 20 Ocak'ta İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'yu, iki gün sonra da Arafat'ı ağırlamaya hazırlanan Clinton, barışı canlandırmayı umuyordu.