Güncelleme Tarihi:
Hamas güçleri önceki gün altı İsrailli rehineyi serbest bırakarak anlaşmanın birinci aşamasında kendi yükümlülüğünü yerine getirirken, İsrail 620 Filistinli tutuklunun hapishanelerinden salıverilmesi aşamasını askıya aldıklarını duyurdu.
‘GARANTİ İSTİYORUZ’
Dün sabah erken saatlerde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, karara gerekçe olarak Hamas’ın İsrailli rehinelerin teslimi sırasında yaptığı törenler gösterildi. Başbakanlıktan yapılan açıklamada, “Hamas’ın tekrarlayan ihlalleri, özellikle de rehinelerimizin onurunu zedeleyen aşağılayıcı törenler ve rehinelerin propaganda amacıyla alaycı bir şekilde kullanılması çerçevesinde dün (cumartesi) yapılması planlanan teröristlerin (Filistinli mahkûmlar) serbest bırakılmasının, bir sonraki rehinelerin aşağılayıcı törenler olmaksızın serbest bırakılması garanti altına alınana kadar ertelenmesine karar verildi” denildi.
‘BAHANE ARIYORLAR’
Hamas, rehinelerin teslim törenlerinin “aşağılayıcı” olduğu iddiasının yanlış olduğunu, bilakis “rehinelere uygulanan insani muameleyi yansıttığını” savundu ve İsrail’in Gazze rehine serbest bırakma ve ateşkes anlaşması kapsamındaki yükümlülüklerinden kaçınmak için bir bahane olduğunu söyleyerek kararı kınadı.
2002’DEN SONRA BİR İLK: İSRAİL TANKLARI BATI ŞERİA’DA
Gazze Şeridi’nde Hamas ile imzaladığı ateşkes ve rehine takası anlaşması sonrası işgal altındaki Batı Şeria’ya yönelik askeri operasyon başlatan İsrail, 23 sene sonra bölgeye ilk kez tank sevk etti. İsrail ordusu, Batı Şeria’nın kuzeyinde bir tank tümeninin faaliyet göstereceğini açıkladı. İsrail Kamu Yayıncısı Kan, tankların Cenin’e girmek üzere olduğunu belirterek, konvoyun yolda olduğunu gösteren bir fotoğrafı X’te paylaştı.
MECLİS BAŞKANI İLHAK İSTEDİ
Batı Şeria’ya yönelik 35 gündür sürdürülen askeri operasyon her geçen gün şiddetini arttırırken İsrail Parlamentosu Başkanı Amir Ohana, Batı Şeria’nın ilhak edilmesi gerektiğini söyledi. “7 Ekim’de sadece İsrail vatandaşları değil; ‘iki devletli çözüm’ olarak adlandırılan fikir de öldürüldü” diyen Ohana, Batı Şeria’nın ilhakının ve bölgede inşa edilecek yeni yerleşim alanlarının İsrail için barışa ulaşmanın tek yolu olduğunu dile getirdi. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz da Cenin, Tulkarem ve Nur Şems mülteci kamplarından 40 bin Filistinli sivilin yerinden edildiğini belirterek ordunun yıl boyunca kamplardan ayrılmayacağını duyurdu.
BÖLGENİN YARISI İŞGAL ALTINDA
Öte yandan Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Batı Şeria’da artan yasadışı Yahudi yerleşimlerine ilişkin hazırladığı raporda, bölgenin yüzde 44.5’inin artık İsrail’in kontrolü altında olduğunu gözler önüne serdi. Raporda Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin sayısının 1995’ten bu yana üç kat artarak 2024’te yaklaşık 740 bine ulaştığı vurgulandı. FKÖ, BM’nin söz konusu yerleşimleri yasadışı saydığını vurgulayarak, iki devletli çözüm için müdahale çağrısı yaptı.
NASRALLAH’A 5 AY GECİKMELİ CENAZE: İSRAİL JETLERİ ALÇAK UÇUŞ YAPTI
İSRAİL tarafından 27 Eylül’de Beyrut’ta düzenlenen hava saldırısında öldürülen Hizbullah’ın eski Genel Sekreteri Hasan Nasrallah için dün Beyrut’ta cenaze töreni düzenlendi. Yüzbinlerce kişinin katıldığı cenaze töreni boyunca İsrail savaş uçakları kent üzerinde alçak uçuş gerçekleştirirken, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, “İsrail’i yok etmekle tehdit eden ve bize saldıran herkes aynı kaderi paylaşacak. Siz cenazelerde, biz zaferlerde uzmanlaşacağız” dedi. İsrail ordusunun X hesabından da, “Bugün Nasrallah’ın cenazesi var. Dünya artık daha iyi bir yer” paylaşımı yapıldı.
KASIM TÖRENE KATILMADI
Törene katılmak yerine video mesaj gönderen Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, grubun Nasrallah’ın yolunu izlemeye devam edeceğini söyledi. Törene İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ve İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf da katıldı.
GİZLİCE GÖMÜLMÜŞTÜ
Beyrut’ın dışında Kâmil Şamun Şehir Stadyumu’nda düzenlenen tören, güvenlik gerekçeleriyle aylardır erteleniyordu. Ölümünden birkaç hafta sonra Nasrallah’ın naaşının gizli bir yere geçici olarak defnedildiği belirtilmişti. O dönem Lübnan yönetiminin ABD’den cenaze töreninin hedef alınmayacağına dair garanti istediği ancak Washington’ın olumlu yanıt vermediği iddia edilmişti.